Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 OCAK 2022
7
ç gi zi a tsla
Sanat eserlerine bir de bu gözle bakın
p anıu: 7m /10
Hakikatin
s
r ulopod
serra.rodoplu
@gmail.com
perspektifi
ocukluktan itibaren alıştırıldık: Uzaktaki
cisimler küçük, yakındakiler büyük çizi-
lir. Ağaç, elektrik direği vs. birbirine yak-
laşıyormuş gibi görünmeli. Hatta bunun
Ç
bir de yöntemi var, önce bir ufuk çizgisi
Münih: Savaş
çizilir, sonra bir ‘kaçış’ noktası konur. Ardından,
silik olarak yardımcı çizgiler çizilir ve nesneleri
bu çizgilerle sınırlandırırsınız. Peki, biz gerçek-
ten dünyayı bu şekilde mi görüyoruz yoksa za-
manla bizlere sunulan bilgilere bağlı kalıp, görü-
yaklaşıyor
nene koşullanarak kendimize ait biricik perspek-
tif algımızı yitiriyor muyuz?
Mesela, müzeleri ve tarihi mekânları gezer-
ken gördüğümüz pek çok sanat eseri bize öğre-
Netflix’te gösterime giren film, bütün dünyayı yıkıp geçen
tilen doğru çizim tekniklerine göre çizilmemiş-
tir; Bizans ya da ortaçağ eserlerine baktığınızda
2. Dünya Savaşı öncesindeki Münih Konferansı’na odaklanıyor.
ışıl ışıl mozaiklerin, parlak arka planların arasın-
da beliren o etkileyici figürler ve ikonlarında as-
subde
ol açtığı hüs- darbeyi vuran asıl liderdi ve Hitler’in 30’ların
lında perspektif hataları vardır ve “anormal” gö-
ranla dünya sonunda diplomatik rekabette üstünlüğü ele ge-
zükmektedirler. Bu eserlerde cisimlerin kenarını
tarihinde nam çirmesine neden olan kişiydi.* Başka bir deyiş-
belirten çizgilerin ufka yaklaştıkça tek bir kaçış
Y
salan Mü- le, Harris’e göre “Chamberlain trajik bir kah-
noktasında toplanması yerine birbirinden uzak-
nih Konfe- ramandı” ve Hitler’e karşı barışı korumak im-
laşmakta hatta eserin her köşesi başka bir ba-
ransı, Robert Harris’in kansızdı. İşte bu tarihi gerçekliği ve söz konusu
kış açısından çizilmiş gibidir. Rus sanatçı ve sa-
çok satan romanının si- müzakere sürecini hikâyesinin odağına yerleşti-
nat eleştirmeni Alexandre Nikolaievitch Beno-
nema uyarlamasıyla ye- ren Münih, kurguyla hakikati ustalıkla harman-
is bu durum için “Zannedersiniz ki Bizans’ın son
niden gündemde... Mü- layan nitelikli bir casusluk filmi.
dönem ressamları hayatlarında hiçbir binayı nor-
b k a b ak nih: Savaş Yaklaşıyor,
malde durduğu gibi görmemişler” demektedir.
şaın evasğşiind de somaiipl
İkinci Dünya Savaşı’nın
basakbicak 1930’lu yılların başında Oxford’da okuyan üç
önüne geçmesi bekle-
e yiader çulma ıab
@gmail.com gencin, bir yaz gecesi katıldıkları partiyle açı-
nirken Hitler’i cesa-
Bu yüzden de Bizans ve ortaçağ
lan film seyircisini, kurgusal karakterleri İngi-
retlendirmekten öte-
eserlerine baktığımızda sanki aynı
Küçüklükten
liz Hugh Legat (George MacKay), Alman Pa-
ye gidemeyen Münih
topraklarda birkaç yıl önce yaşa-
ul von Hartman (Jannis Niewöhner) ve Yahu-
Antlaşması’nın perde arkasında yaşananları an-
beri gözümüze
mış olan Antik Yunan ve Roma
di Alman Lenya (Liv Lisa Fries) ile kısa bir ta-
latırken, uzun yıllar “aldatılan” bir politikacı
sanatının bütün birikimi unu- dayatılan perspektif
nışıklığın peşi sıra altı yıl sonrasına götürü-
olarak tanınan Neville Chamberlain’a bakışıyla
tulmuş gibidir. Bu eserleri, ilk
yor. Almanya’nın Versay Antlaşması’yla yaşa-
da revizyonist bir yaklaşım sergiliyor. algısı geometrinin değişmez
bakışta bütün kültürel biriki-
dığı sıkıntıları bitiren ve Alman ulusuna onu-
İkinci Dünya Savaşı, şüphesiz sinemacıların
gerçekliğinin bir yansıması
min hiçe sayılarak beceriksiz-
runu “geri veren” Hitler’in azılı taraftarı Von
en uğrak alanlarından biri. Yarattığı yıkım ne-
ce yapıldığı çalışmalar olarak
mı, yoksa ilahi güzelliği
Hartman, bu uğurda arkadaşları-
deniyle tükenmek bilmeyen kati görünüşe çıkarma-
düşünebiliriz. Ancak Pavel Flo-
nı dahi harcamanın ödülünü ba-
bir kaynağa dönüşen tema,
yı amaçlamıştır. Artık
arayıştan vazgeçişin
renski 1920 yılında kaleme aldığı
kanlık koltuğuyla almış. Le-
hâlâ taze kabul edilebile- eserlere doğaüstü güçlerin
“Tersten Perspektif” adlı yapıtın- bir sonucu mu?
gat ise bakış açısı karakteri-
cek hikâyelerle karşımı-
dünyasının yansıması olarak
da, Bu amnezinin (hafıza yitimi) bi-
miz olarak Chamberlain’ın
za çıkıyor. Netflix im- bakılır. Nesnel dünya ile uhre-
linçli olduğunu belirtir ve doğrusal pers-
özel sekreteri sıfatıy-
zalı Münih: Savaş
vi dünyanın birbirinden ayrılma-
pektif kurallarını çiğneyen bu çalışmaların
la Başbakan’la birlikte
Yaklaşıyor, de- sı ve aralarındaki hiyerarşinin vurgulan-
yanlışlıkla yapılmadığını savunur. Florenski, or-
Hitler’in Avrupa’yı
lik deşik edilmiş
ması adına gerçeklikten gittikçe uzaklaşmakta-
taçağ sanatında doğrusal perspektifin kullanılma-
bir savaşa sürükle-
bir alanda bul- dır. Bu dönemde üretilen eserlere bakarken nes-
ması bu konunun bilinmemesinden değil, asıl ha-
mesini engelle-
duğu bu boş-
ne ve varlıkların ilahi düzende nerede durdukla-
kikate ve asıl iradeye ulaşma çabasından doğan
meye çalışıyor.
luktan yarar- rını esas alarak oranlarının boyutları değerlendi-
bilinçli bir reddediş olduğunu belirtmiştir.
Elbette
lanıyor ve se-
rilir, bu yüzden de sanat yapıtı yaşanılan fiziksel
Antik dönem boyunca mitlerle beslenen insa-
Münih’in yegâne
yircisinde tem- dünyanın bire bir yansıması değildir.
nın dünya görüşünün yeni bir din ile değişmesi
handikabı da bura-
cit pilavı hissi ya-
sonucu, sanat eserinin biçimi ve anlamı da değiş-
da ortaya çıkıyor, çün- rçama u nuh anlamını iletmek
ratmadan hikâyesini
meye başlamıştır. Öncelikle, ortaçağ sanatı özel-
kü film zaten sonunu bil- Doğrusal perspektifin doğruluğu geometrinin
sürüklemeyi başarı-
likle de Bizans mozaik ve resim sanatı okuma
diğimiz bir gerçekliğe inan-
güvenilir ve hakiki olması fikrine dayanır, ancak
yor. Bunun sebebi ise
yazma bilmeyenler için kutsal metinleri imgele-
mamızı ve dünya savaşına bu tutum ortaçağın aradığı ilahi hakikat değildir,
İngiliz yazar ve gazeteci
re dönüştürerek görülebilir hale getirmiştir. Kısa-
günler kala Legat-Von Hart-
ortaçağ sanatında asıl arayış, dinsel bir nesnel-
Robert Harris’in “Münih”
cası, sanat eserinin ana işlevi, kilisenin söylemini
man ikilisinin gizli girişimleriyle, lik ve kişiler üstü bir metafiziğe yönelik olduğu
isimli romanında yer alan
topluma iletmek olmuştur. Bu yüzden de her im-
Chamberlain’in müzakere yeteneğinin başarıya
için dış görünüşü değil, hakikati temsil ihtiyacın-
sav... Harris romanında, Hitler’in dünyayı ye-
genin dine hizmet eden belirli bir anlamı olma-
ulaşmasını beklememizi istiyor. Açıkçası darbe da olmuştur. Bu yüzden, tersten perspektif mate-
niden topyekûn bir savaşa götürmesini engelle-
ya başlamıştır.
ile casusluk katmanları üzerinde yükselen se-
matiğin değil, dini kuralların geçerli olduğu pers-
mek amacıyla Batılı güçler arasında gerçekleş-
Ayrıca, Antik Yunan ve Roma dönemi sana-
naryosunun finale dek inandırıcılığını korudu- pektiftir. Verilmek istenen ruhani anlamı iletme-
tirilen 1938 tarihli konferansı ele alıyor ve şöy-
tında fiziksel dünya ve dünyevi gerçeklik idea-
ğunu söyleyebilirim. Nihayetinde ne olacağını
yi amaçlar, gerçek ötesine geçip, maddi olma-
le diyordu: “Münih Antlaşması, müttefiklere si-
lize edilirken, Hıristiyanlıkla beraber mevcut bi-
bilsek de kurgunun hakikati Tarantinovari bir yan duyusal olmayan dünyaya yönelik sanat ese-
lahlanmaları için zaman kazandırdı.”
çime tepki doğmuş; sanat yapıtı Tanrısal haki-
saptırmayla değiştirmesini beklemek keyifli...
ri yaratmak amaçlanmıştır, bu yüzden sanatçının
jik batr i kr ahamran
Münih’i masada güçlendiren isimlere gelin- mantık ve gerçeklikle ilişkisi yoktur.
Filmin finalinde ekranda beliren bu son ce... Chamberlain’i canlandıran Jeremy Irons’ın
Bu kavram açısından bugün sanat
not, salt Harris’in romanın özünü ve niyeti- ağırbaşlı tavrı ve 1917 (2019) filminden hatırla- eserlerine ya da yaratıcı süreçlere bak-
ni açık etmekle kalmıyor, bugüne dek başarı- dığımız George MacKay’in donuk İngiliz me-
tığımızda, bizlere öğretilen doğrusal
sız bir müzakereci olarak addedilen Britanya safesi ikna edici ki bu durum, filmin seyirciye perspektif için izleyicinin edilgen ol-
Başbakanı’yla, meşhur “yatıştırma politikasını” olan mesafesiyle de örtüşüyor. 1930’ların so-
ması gerektiğini fark ederiz; ister sanat-
yeniden düşünmeye iten Münih’i de ilgi çeki- nunda, savaşın eşiğinde yer alan Londra ve Mü- çının ister izleyicinin gözü olsun, doğ-
ci kılıyor. Zira 1930’lu yıllarda Adolf Hitler’in nih sokaklarını ve tarihin ünlü şahsiyetleriyle
rusal perspektifle kurgulanmış bir re-
Lebensraum (Yaşam Alanı) planı çerçevesinde dolu odalarını resmeden Frank Lamm’in kame- sim ona bakan gözün psiko-fizyolojik
Çekoslovakya’nın Südet bölgesine göz dikme- rası ile yönetmen Christian Schwochow doku-
süreçlerini de yadsır, bu yüzden de ruh-
siyle ortaya çıkan krizde, Neville Chamberla- nuşu bu tarihi dramayı zenginleştiriyor. Yazar sal görme öğeleri hesaba katılmaz; sa-
in barışçıl tutumu nedeniyle eleştirilmiş ve isti- Harris’in yarattığı Chamberlain portresi tartışı-
natın anlattığı hakikati mutlak bir çer-
faya zorlanmıştı. Uzun yıllar kendisiyle özdeş- lacaktır. Fakat bu haliyle de etkili bir politik an- çeveye sokarak, tektipleştirir. Dünyanın
leşen politikasının hatalı olduğu ve Hitler karşı- latıyla bezendiğini söylemek yanlış olmaz.
doğrusal perspektifle oluşturulmuş im-
sında zayıf kalarak barışı koruyamadığı söylen- gesi bir algı durumu değil de soyut dü-
*Stephen J. Lee, Avrupa Tarihinden Ke-
mişti. Halbuki Benito Mussolini, barışı koru-
şüncelerin taleplerinin bir sonucu oldu-
sitler, 1789-1980, Dost Kitabevi, 2004.
makla yükümlü Milletler Cemiyeti’ne ölümcül ğunu fark ederiz.
v Gölgesinde v Eğlenceli bir yarıyıl tatili
i knrb adzi
v Mitolojik
berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr Çınarın
arıyıl tatilinde çocuklar
Hikâyeler’de Y
Akbank Sanat’ta
ürk Edebiyatı’nda toplumcu ger-
sanatın yaratıcı dünyasıyla
T çekçi şiirin önde gelen ismi, us-
Kültür rotası son gösterim
buluşuyor. Çevrimiçi atölye
ta şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’in
çalışmalarıyla 22 Ocak’ta
Alt Kat ve Anuşka’nın Atölyesi’nin or- “Ağlasun Ayşafağı” adlı kitabın-
başlayan 24 Ocak’ta Akbank
dan uyarlanan “Gölgesinde Çınarın”
İKSV taklaşa ürettiği kuklalı çocuk gösteri-
Sanat Çocuk Tiyatrosu’nun
si “Mitolojik Hikâyeler”, çevrimiçi gösterimlerinin sonuncu- adlı oyun, Samsun Sanat Tiyatro-
“Fırtına Çocuk” oyunuyla
su ve oyuncu Yaşar Gündem’in yo-
suyla karşımızda. Mitolojik hikâyelerin altıncı ve son bölü-
devam eden etkinlik, 29 Ocak’ta üretme ve dönüştürme
münde Tuluğ Tırpan, yeryüzü, yeraltı ve denizleri aralarında rumu ile 28 Ocak saat 20.30’da Şişli
üzerine çevrimiçi atölye çalışması ile sona erecek.
Tiyatrosu’nda izlenebilecek..
paylaşan Zeus, Hades ve Poseidon’un hikâyesini anlatıyor.
v Uğur Mumcu Kantatı
v Yesari Asım Arsoy anılıyor
v Altın Gün’e davet
Ocak 1993’te hain bir saldırı ile kat-
24ledilen Uğur Mumcu için Turgay
mrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır” eseriyle hafı- ’da yayımladıkları “Gece” ile “En İyi Dün-
2019
Erdener’in bestelediği, CRR Senfoni Or- ya Müziği Albümü” kategorisinde Grammy
“Ö zalardan çıkmayan Klasik Türk Müziği bestecisi Yesa-
kestrası ve CRR Korosu’nun seslendire-
ri Asım Arsoy, vefatının 30. yılında özel bir etkinlikle anılıyor. Ödülü’ne aday gösterilen yeni dönem psikedelik ve Ana-
ceği Uğur Mumcu Kantatı, 29 Ocak saat dolu rock sahnesinin önemli temsilcilerinden olan Altın
Usta bestecinin sevilen şarkılarından oluşan repertuvarın Ankara
20.00’de Cemal Reşit Rey konser salonunda
Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu sanatçılarınca seslendirileceği Gün, 27 Ocak saat 21.00’de Babylon Presents kapsamın-
dinleyenlerle buluşacak. da Volkswagen Arena’da dinleyenleriyle buluşacak.
konser, 27 Ocak saat 20.00’de CSO Ankara Tarihi Salon’da.
raen er
as aş
ıç şa
ro
erra