Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
?
r
a
l
k
u
c
o
ç
e
c
23 OCAK 2022
3
Bazen ıssız bir ormanda bazen de
Hikâye anlatıcılığı geleneğini geleceğe taşıyor
ulaşılması güç bir şatoda başlar
macera. Kurtlar, prensler, cam
pabuçlarla, bizi alıp hayaller dünyasına
götüren masallar kimi zaman
korkularımızla yüzleşmemizi, kimi
Bir varmış
zaman da iç dünyamızı keşfetmemizi
sağlar. Anlattığı hikâyelerle,
masallarla, kaleme aldığı kitaplarla
inandıklarına inandıran, hissettiklerini
hissettiren Judith Malika Liberman,
bir yokmuş
“dünyayı değiştirmeden önce onu
Genellemeler kadınlara engel
hayalle deneyimleme ve görme
şansımız var” diyor.
Kalıp özcüklerin peşine takılıp hayallerle
yolculuğa çıkmaya karar verdiğinde
henüz 14’ündeymiş Judith Malika Li-
berman. Doğup büyüdüğü Fransa’da
masalların
Smasallarla doldurduğu heybesini ya-
yargılar ve
yolculuğu
nına alıp İstanbul’da biriktirmeye devam etmiş.
Bazen yüzlerce yetişkinle bazen de masal tutku- KitaPlarda
nu miniklerle kahramanların peşine düşüyor ve
Judith Malika
binlerce yıl önce kurulan hayallere her birini or-
kadınlar
Liberman’ın, Masal
tak ediyor. Birlikte hayal kurmanın gücüne ina-
Terapi, Masallarla
nan ve iyiliğin bundan doğacağını düşünen ya-
u yazıda kadınla- Yola Çık, Bir Masal
zar, hikâye anlatıcısı ve öğretmen Judith Malika
ra yönelik olumlu,
İyi Gelir, Önce
Liberman’la hayat ve hayaller üzerine bir sohbet
olumsuz kalıp yargı- Hayal, Taş Çorbası
gerçekleştirdik. Söz Liberman’da:
Blar ele alınacak, bir
ve geçen kasım
u “Anlatmak”… Neredeyse tüm yaşamınızı
televizyon kameramanına atılan ayında yayımlanan
şekillendiren, çizeceğiniz
tokat çerçevesinde “kadın duyar- “Yolaçık” adlı
yolda size pusula olan “an-
lılığı” irdelenecektir. Öncelik- yetişkinler ve
latıcılık” nedir?
le günlük yaşamdaki kalıp yargı- çocuklar için
Bana bir şey söylersen an-
larımıza, farkında olmadan yap- kaleme aldığı altı
Prof. dr.
larım, ama anlatırsan yaşa-
tığımız genellemelere değinmek kitabı bulunuyor.
rım. Yani bizim iki tane ile-
Üst Ün
istiyorum.
tişim aracımız var. Birini bil-
Fen bilimleri dışında genelle-
dö Kmen
gi aktarmak için kullanıyo-
meler her zaman sıkıntı yaratır.
ruz, diğerini ise anlatmak...
Özellikle sosyal konularda, insan
simay
Anlatmak yaşatmaktır. Söz-
söz konusu olduğunda genelleme
Gözener cüklerin hikâyeye dönüşme-
yapmak ötekileştirmeye yol açar, tanışmayı, gelişmeyi,
si için her birinin arasında
geliştirmeyi engeller.
anlamlandıran ilişkiler kur-
İnsanlar hakkındaki genellemeler, önyargıların sah-
mak gerekir. Anlatım, anlam yaratıyor. Anlam
te bilimsel kıyafetlere bürünmüş halleridir. Bir grup in-
da tercih ve davranışı… O yüzden de dünya-
san hakkında genelleme yaptığınızda o insanlar hakkın-
yı şekillendiren şey bence hikâyelerdir. Muriel
da ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgilere sahip olduğunuzu
Rukeyser’in dediği gibi “Evren atomdan değil,
zannedersiniz. Bu abartılı bir iddiadır. O kişiler kendi-
hikâyeden oluşuyor”, ben buna inanıyorum.
lerini bile yeterince tanımazken siz onları nasıl dip kö-
şe tanıyabilirsiniz?
hiPPi Köy Ünde masallar
Bazı Genellemeler
u Peki, bir hikâye anlatıcısı olarak siz kendi
Genellemeleri, kişilerle ilgili olanlar ve gruplarla ilgi-
hikâyenizi nasıl anlamlandırdınız?
li olanlar şeklinde iki gruba ayırabiliriz.
Benim ailem 70’lerde şehirlerden uzaklaşıp
İnsanların belirli bir kişi hakkında şöyle dediklerini
köye yerleşen hippi neslindendi. Ben de o yüz-
çok duymuşuzdur: “Ben onun ciğerini bilirim; ben onun
den annemin köyünde bir komün içinde büyü-
beynini okudum; ben onun bağırsağının kaç düğüm ol-
düm. Günün bittiği ateş etrafında hikâyeler, ma-
Judith Malika
duğunu bilirim; anasına bak kızını al...”
sallar anlatılıyordu. Masallarla yapılan yolcu-
Liberman
Bir de gruplarla ilgili genellemeler var, birkaç örnek:
luk beni çok etkiliyordu. Bu sebeple anlatıcılığı
“Bazı ırklar doğuştan aptal ve kötüdür.”
meslek edinen annemin çok yakın bir arkadaşın-
“Filanca ilden adam çıkmaz.”
dan, 14 yaşındayken ilk eğitimimi aldım. Üni-
yor masallar, “Hayata hoş geldin” diyor. Hayat- ekran beliriyor ve bu ekrana kendi zihnimizde
“Birtakım zihinsel beceriler açısından, örneğin mate-
versitede edebiyat ve dil bilimi okumama rağ-
ta başına mutlaka bir şeyler gelecek, buna engel yarattığımız filmi yansıtıyoruz. Fakat bugün ar-
matik becerisi açısından dünya ortalamasında erkekler
men 19 yaşında konservatuvarda anlatıcılık üze-
olamazsın. Önemli olan yaşadıklarınla nasıl baş tık aramızda gerçek bir ekran var ve çoğu kur-
kadınlardan üstündür. Kadından Shakespeare, Beetho-
rine eğitim aldım. Okullarda, hastanelerde, kita-
ettiğin. Umut aşılayan masallar “başına ne gelirse gumuzu film şeklinde tüketiyoruz. Roman oku-
ven çıkmaz.”
bevlerinde anlatıcılığa başladım. İşte benim na-
gelsin bunun üstesinden gelebilirsin” der. Hayat- mak veya masal dinlemek yerine bir televizyon
“Kadınlar her zaman duyarlıdır, anaçtır.”
sıl hikâyeci olduğumun hikâyesi de böyle...
ta güzellik ve iyilik ancak umutlu olmaktan geçi- karşısına oturuyoruz ve başka kişiler tarafından
“Kadınların empatik duyarlılıkları doğuştandır.”
u Bir konuşmanızda “Kış masalların mevsi-
yor. Bu yüzden büyüklere ve küçüklere her zaman hayal edilmiş ve bize hazır sunulan hikâyelere
“Kadın sanatçılarda özel bir duyarlılık vardır.”
mi, gece zamanı” diyorsunuz. İletişim için pek
içinde umudu barındıran masallar anlatıyorum. ortak oluyoruz. Hayal kurmak için efor sarf et-
Bu genellemelerden hiçbirisi bilimsel anlamda geçer-
çok araç kullanan insanoğlu neden masallara
miyoruz. Gün içinde beynini rasyonel işlerle
li değildir, ispatlanmamıştır. Olumsuz genellemeler de
u Hayal etmek ve hayali anlatmak, aktar-
ihtiyaç duyuyor?
meşgul edip yorulan kişiler akşam kendilerinde
olumlu olanlar da temelsizdir. Özellikle ırk ve cinsiyet
mak toplumlar için neden önemli?
Mevsimlerin yaşandığı tarım toplumlarında yaz,
hayal kuracak enerjiyi bulamıyor. Bir süre sonra
ayırımına dayalı genellemeler yanlış ve zararlıdır.
Masal bahane hayal kurmak şahane… Bir ma-
çok çalışmak anlamına geliyordu. Ama kışın in-
hayal kurmaktan uzaklaşan kişilerde kullanılma-
Erkeklerin birçok alanda kadınlardan daha zeki ve
sal ya da hikâye dinleyen kişinin birkaç dakika
sanlar oturuyorlardı ve “yapacak hiçbir şey yok-
yan ya da az kullanılan hayal kası köreliyor. İn-
ünlü gözükmeleri, bir toplumsal illüzyondur; erkek-
sonra hayal gücü harekete geçer ve bu gücün al-
tu”. Daha fazla evde daha fazla sohbet ederek ve
sanların yalnızlıktan, temassızlıktan depresyona
egemen toplumlarda ortaya çıkan bir yanılsamadır. Bi-
tındaki “hayal kası” aktifleşir. Hayal gücü, bu-
daha fazla hayal kurarak vakit geçiriyorlardı. Ek-
sürüklendiği çağımızda sorunları teknoloji de-
limsel araştırmalara göre, eşit beslenme, eşit eğitim, eşit
rada olmayan bir şeyi görebilme ya da hisse-
ranın ve ampulün olmadığı zamanlarda kış; birlik-
ğil, yeni hikâyeler çözecek.
fırsat verildiğinde kadın zekâsının ikinci sınıf olmadığı
debilme yeteneğidir. Mesela anneannenin tar-
te olma ve hayal kurma mevsimiydi. Artık ne kış
anlaşılmıştır. Yine fırsat eşitliği olması halinde zihinsel
hana çorbasını aklına getirerek tadını alabilir-
kaldı ne de gece… Elektrikle birlikte mevsimler
orta K Bir Bilinçaltı
beceriler açısından bir ırkın diğerlerine göre belirgin bir
sin. Dünyada imkânsız gibi görünen şeyleri ger-
de yok oldu. Buna bağlı olarak da birlikte hayal
üstünlüğü de yoktur. u Büyük bir tiyatro salonunda ya da sahilde
çekleştiren bütün insanlar önce hayal ederek bu-
kurmak da... Bugün ise maalesef aynı mekânda
Geleneksel toplumlarda ve onun kalıntısı düşünce ya- ateş başında anlatılan hikâyeye ortak olmak,
nu görür. Mesela uçmayı ilk kez deneyen kişiler
bulunup birlikte aynı ekrana bakıyoruz.
birlikte hayal kurup, hissetmek değişimin
pılarında kadınları geyşalaştırma gayreti vardır. Batı’nın
kendilerini uçurumdan atarken bu-
u İnsanların son yıllarda masal- başlangıcı olabilir mi?
“Hayatta her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır”
nu sadece mantıklarıyla yap-
lara sarılmasının altında sizce
Birlikte masal dinleyen insanlar kendinden
sözü, kadını yüceltir gibi gözükse de aslında onu aşağılayan
madılar. Rüyalarında, ha-
mutluluk arayışı mı var?
geçiyorlar, yani hafif bir hipnoza uğruyorlar.
bir tavırdır. Prof. Dr. Zehra Yaşın Dökmen hiçbir zaman
yallerinde bunun müm-
Bir varmış bir yokmuş di-
Buna transformasyon sanat deniyor. Örneğin
benim arkamda olmamıştır, hep yan yana yürümüşüzdür.
kün olabileceğini gör-
ye başlayan masallar aslına u masallar
kutuplarda bir adamın peşinde olan kadın kar
düler. Hayal güçleri-
Kadınlar daha mı duyarlı? bakarsanız pek de iyimser
kimin için ortaya çıktı
fırtınasına yakalanıyor. Kutup ayısına dönüşen
ni kullanmamış ol-
Kadınların empatik becerilerinin doğuştan olduğu gö- değiller. Başladığı andan ve nasıl oldu da çocuklara
adamın ardından buzlu suya giren kadın donu-
salardı uçurumdan
itibaren ya ülkeye kıtlık
rüşü de bir şehir efsanesidir. Tarih boyunca kadınlar indirgendi?
yor ve iskelete dönüşüyor. Bu masalı anlattığım
atlamak için cesa-
kendilerini ve çocuklarını öfkeli kocalarının hışmından gelir ya karakterler an-
etkinlikte katılımcılardan biri, biz boncuk bon-
Bizi bir araya getiren masallar
ret bulamazlardı
ne-babaları tarafından
koruyabilmek için, onlarla empati kurmaya, eşref saat-
cuk terlerken “Hiç bu kadar üşümemiştim” de-
aslında herkes için. Bazı sosyologlar ve uçma teknolo-
lerini keşfetmeye çalıştılar. Benzer şekilde köle, mujik, terk edilir, ihanete uğrar.
di. Masal, sıcak bir yerde anlatılanlarla sizi üşü-
çocuklara yönelik kitapların, oyuncakların;
jisini gelişmezdi.
Bunlar aslında hepimizin
maraba da hayatta kalabilmek için efendisiyle empati
ten bir hipnoz…
yani çocukluk kavramının 19’uncu
u Peki, hayal
kurmak zorundaydı. başına gelen şeyler. Ma-
Dünyayı değiştirmeden önce onu hayalle de-
yüzyılda ortaya çıktığını ifade ediyor. tarım
gücümüz neden
sallar iyimser değil, ama
Tüm kadınların duyarlı ve anaç olduklarını söyleye-
neyimleme ve görme şansımız var. Bu yüzden
toplumunda çalışan ve erken yaşta topluma
zayıf?
meyiz; bu konuda pek çok istisna vardır. İstisnalar ise iyi bitiyor. O yüzden ben
bize iyi gelen hayaller yaratmamız ve bunları
dahil olan çocuklar endüstriyel devrimle
Birbirimize bir
onların gerçekçi olduğu-
kaideleri sarsar. Kadınların duygusal açıdan her zaman
anlatarak yaymamız gerekiyor.
birlikte kendileri için zararlı olabilecek
şey anlattığında
duyarlı olmadığını gösteren dört örnek: nu düşünüyorum. “Başına
fabrikalardan uzak tutulmak adına
u Masalların yolculuğu nereden başlıyor?
aramızda küçük bir
hiçbir şey gelmez” demi-
Tarihte öz oğlunun gözüne mil çektiren Bizans kra-
okullara gönderildi. masalların
İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung, ortak bir
liçesi vardır. Bizde kan davasında oğlunu vuran anne
çocuk işi olması ya da çocuklara
bilinçaltımızın olduğunu ve birbirleriyle iletişi-
vardır. Geçenlerde bir televizyon programına saygıde-
dönüşmesi de bu tarihlere
mi olmayan insanların farklı coğrafyalarda ben-
ğer, hanımefendi bir belediye başkanı katılmıştı. Can-
denk geliyor.
zer hikâyeler üretebileceğini söylüyor. Bunu da
lı yayın sırasında televizyon kanalının üst düzey yetki-
rüyasını anlatan bir hastasının hiç bilemeyece-
lisi kendisine yardım etmeye çalışan kameramana ciddi
ği bir İskandinav masalını anlattığında fark edi-
bir tokat attı. Bu ortamda kadın belediye başkanı istifini
yor. Başka bir teori ise masalların gezdiği yö-
hiç bozmadı, böylesine durumlara alışıkmış gibi konuş-
nünde… Örneğin İpek Yolu’nun bir masal yo-
masını sürdürdü. İrkilmedi bile. Bu olayda kadın duyar-
lu olduğu söyleniyor. Aslında insan nereye gi-
lılığı da erkek duyarlılığı da yoktu. Birkaç yıl önce bir
derse, kurguyla birlikte gidiyor. Benim için il-
vakfın hocaları 45 erkek öğrenciye, yapılması akla ve
ginç olan evrensel olmaları… Yaklaşık 500 yıl-
ahlaka aykırı bir davranışta bulundular. Bir kadın bakan
dır dünyanın her yerinde anlattığımız masalların
ise bu olayı, “Bir kereden bir şey olmaz” diye savundu.
yazılı olarak bulunan en eski olanı Sümerce bir
(Aslında bu olayda fiili livata her bir çocuk için birden
masal, iki kardeşin masalı… Ve ben bu masalı
fazla defa vuku bulmuştu.) Bu olayda da kadın duyar-
çok severek, bu çağda İstanbul’da anlatıyorum.
lılığı yoktu. O bakan hiç olmazsa, “Bu olaya çok üzül-
Sümerlerle aramızda hiçbir bağ olmadığı düşü-
düm, o çocukları bağrıma basıyorum” filan demeliydi.
nülüyor, ama anlattığımız hikâyeler hâlâ ortak.
Sonuç: Duyarlı erkekler, duyarsız erkekler, duyarlı
Çünkü ortak bilinçaltından bahsediyor, insan ol-
olan ve olmayan kadınlar vardır. Yapılacak olumlu ve-
maya dair bir ipucu gösteriyorlar. Yaşam koşul-
ya olumsuz genellemeler, bir tür hazıra kaçmadır, ger-
larımızdan bağımsız ortak korkularımız, bazı or-
çekçi olmamızı, kendimizi geliştirmemizi engeller.
tak hayallerimiz var.
e
d
a
s
n
e
d
e
N
simaygozener@gmail.com
Fotoğraf: Fethi Karaduman