Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 OCAK 2022
5
Benden Ne Olur’da kendisi gibi bir oyuncuya hayat veren Onur Tuna hakkında bilinmeyenleri anlattı
40 yaş sonrası
belki müziğe
daha çok vakit
ayırırım diye
düşünüyorum.
Oyunculuk bitecek
ya da o birinci, Karakterlerdeki izi
bu ikinci gibi bir
durum olamaz.
zun boyu, mavi gözleri ile ekranların
dikkat çeken isimlerinde biri Onur Tu-
na. Sanatın farklı disiplinleri ile besle-
nen oyuncu bazen genç bir iş insanı, ba-
U zen başarılı bir doktor, bazen de mahal-
kendi özü
lenin hak dağıtan “kabadayısı” olarak çıkıyor karşımıza. Şu
günlerde de idealist bir cumhuriyet savcısı olarak beğeni top-
layan oyuncu, “Karaktere büründüğünüzde bedeniniz öz tep-
kiler verebiliyor. O yüzden bütün karakterler biraz benim”
diyor. Yeni yılda da projelerine devam edecek oyuncu ile
sanatla harmanladığı hayatını ve geleceğe dair planlarını
konuştuk. Şimdi söz Onur Tuna’da:
u Çok küçük yaşta tanışıyorsunuz tiyatro sahnele-
h anyva La R a
riyle, henüz altı yaşındayken... Yıllar sonra hayatınızın tam
merkezine yerleştireceğiniz oyunculuğun temelini atarken
v E
elinizden kim tutuyordu?
BİTKİLERE d E aad LET
Tabii ki ailem... Eğitimci bir aileden geliyorum. Bu sebep-
u Birçok sevilen projede rol aldınız. Bugün
le oratoryo, tiyatro, konser gibi aktivitelerle erken yaşta tanış-
de seyirci karşısına “Mahkûm” adlı diziyle ‘ada-
ma fırsatım oldu. Kendileri, fırsat buldukça hâlâ aktif olarak
letli bir savcı’ olarak çıkıyorsunuz. Dizinin bu ka-
oyun izliyorlar.
dar ilgi görmesinde toplumun adalete olan ihtiyacı ve
u Aradan geçen yıllar, hayat sizi farklı bir yöne sürük-
inancının payı olduğunu düşünüyor musunuz?
lüyor, ama tiyatro, oyunculuk her zaman yaşamınızın bir
Bir toplumu oluşturan insanların, hayvanların, bitkile-
yerinde mahremiyetini koruyor. Belki de filizlenmek için
rin her birinin adil bir yaşama ihtiyacı var. Hem karşılıklı
fırsat kolluyor. Peki, iktisat eğitimi aldıktan sonra ne oldu
hem içsel... “Mahkûm” hikâye olarak çok hızlı akan,
da tamamen sanata, oyunculuğa evrildi hayatınız?
arkasında izler bırakan ve merak ettiren bir
Çocukluğumdan beri hayatımda, evimde enstrüman ve mü-
hikâye... Karakterler katmanlı... Oy-
zik oldu. O yüzden iktisat okuyorken de tiyatro ve müzikle il-
narken zorlayıcı. Dolayısıyla be-
gilenmeye devam ediyordum. Aslında iktisat benim İzmir gi-
nim için keyifli, izleyici için de
bi bir yerde büyümeme fırsat sağladı diyebilirim. Zaten sine-
merak ettiren, kaliteli bir iş
ma, müzik, resim gibi çok dalın birbirine bağlı algılar olduğu-
oldu bence.
na inanıyorum. Bir ritim gibi hepsi.
Sİ m
Gzö En ER
BÜTÜn ROLLERİm BİRaz BEn İm
u “Yasak Elma”, “Mucize Doktor” gibi çok izlenen
projelerde farklı farklı karakterleri canlandırdınız. Peki,
sizin Onur Tuna olarak bu karakterlere kattığınız ortak bir
özellik var mı?
Bir şiirin
Onların hepsi benden çıkan karakterlerdi zaten. Başka bir
oyuncu arkadaşım yorumlasaydı, karakterler bambaşka olur-
dizeleri gibi
du. Mesela Hamlet’i üç bin kişi oynar, belki üç bini de farklı
ince ince
yorumlar... Ortak yön demeyelim, ama empatik bir yerden ba-
yaşıyor
kınca o karaktere büründüğünüzde bedeniniz öz tepkiler vere-
biliyor. O yüzden bütün karakterler biraz benim, diyebilirim
hayatı Onur
(gülüyor).
Tuna. Bir
u Pek çok aksaklığın, duraksamanın olduğu pandemi
yandan
süreci sizin için nasıl geçti? Bu dönemi kendiniz için nasıl
değerlendirdiniz?
birbirinden
“Dalgın” adlı söz ve müziği bana ait olan, dört şarkılık bir
farklı
EP (uzun çalar) çalışmam oldu o dönemde. Kendimi stüdyoya
karakterlere
kapattım. Tabii ki sosyal dengelerin, hayatın, hijyen anlayı-
şının, mesafenin oluştuğu yeni yaşamın etkilerini hâlâ öğren-
hayat
meye devam ediyoruz.
verirken
u Sizi oyunculuğun dışında bir de müzisyen kimliğinizle
bir yandan
tanıyoruz. Müzik hayatınıza ne zaman ve nasıl girdi?
Gitar ve piyano ile uğraşıyorum. Enstrümanlar konusunda
da müziğin
beni teşvik eden ilk kişi ağabeyimdi. O da birçok enstrümanla
ritmiyle
haşır neşir... Hatta ilk gitarımı, ben henüz çocukken o almıştı.
besliyor
Sonra sevdim sanırım ve arkadaşlarım da ona göre oluştu. Ya-
ni işin içinde hayaller, umutlar, konserler gibi bir durum yok-
ruhunu. Ses
tu, sadece müzik vardı (gülüyor). Hatta bazen yalnızca iyi bir
getiren pek
dinleyici olarak da müzik var oldu.
çok projede
m Üz İK v E Ocuyun Lu K BİRBİRİn E Bğa Lı
adından söz
u İki farklı alanda üreten bir sanatçı olarak müzik ve
ettiren Tuna,
oyunculuk birbirini nasıl besliyor? Hayatınızda bu ikisinin
bu kez de dengesini nasıl sağlıyorsunuz?
Bir denge oluşturmuyorum aslında... Sete gitmeden ba-
romantik
zen gitar ya da piyano çalıyorum. Bunu yaparken de illaki
komedi
arz edecek bir ürüne gerek yok diye düşünüyorum. Ama şar-
kı kaydetmek istiyorsam, tabii ki setimin olmadığı, ara verdi-
türündeki
ği dönemleri tercih ediyorum. Oyunculuk ve öyküler canlan-
“Benden
dırmak, metinler çözmek severek yaptığım şeyler... Gelişme-
Ne Olur”
ye, öğrenmeye çalışıyorum. Sanat bir ritim gibi; ressamın fır-
ça ritmi, oyuncunun oyun ritmi, müziğin metronomu ve ölçü-
zö GÜR Ruh L u BİR Kadını n SERÜv En İ
adlı sinema
leri... Bunlar sanatın özü aslında ve hepsi birbirine bağlı.
filmi ile 14
u Bir açıklamanızda dinlenmek
u 14 Ocak’ta seyirci ile buluşan “Benden Ne yor) büyük aşkı ve hikâyedeki pasörlerinden biri.
Ocak’ta
için 40 yaşınızı işaret ediyorsunuz
Olur?” adlı romantik komedide alışılmışın dışında Soner de “Benden ne olur” diye soran biri bence.
ve bu dönemde de şarkı söylemek
seyirciyle
yeni bir karakter canlandırıyorsunuz. Sizi ilk kez
Soner de benden çıkan bir şey oldu. Soner olsam öy-
için sahneye çıkabileceğinizi söy-
buluşuyor. dramdan farklı bir rolde görmemizi sağlayan neydi?
le olurdum demek ki (gülüyor)...
lüyorsunuz. Kameranın yorgunlu-
“Benden ne olur?” Aslı Kızmaz’ın yazdığı bir ki-
ğunu mikrofonla mı atacaksınız?
u Filmdeki partneriniz Hazal Kaya, günlük yaşa-
tap uyarlaması ve klişelerden uzak, günümüze yakın
Aslında onu konser verebilmek
mımızda da karşılaştığımız “senden bir şey olmaz”
dertleri olan bir hikâye... Hepimiz gibi kendini tanı-
için daha olgunlaşmam gerekti-
denen, hayata tutunamayan “Sertab Bal” adlı bir
yan özgür ruhlu bir kadının serüveni aslında. Soner
ği üzerine söylemiştim ve 40 yaş
karakteri canlandırıyor. Her düştüğünde çıkış yolu
de Sertab’ın büyük farkındalıklarından biri. Kadro
sonrası belki müziğe ekip anlamın-
arayan bu karakter gibi siz de zor zamanlarınızda,
güzel, hikâye klişeden uzak, günümüze yakın. Neden
da daha çok vakit ayırırım diye dü- kararsızlık yaşadığınız anlarda hayata bağlanmak
oynamayayım?
şünüyorum. Oyunculuk bitecek ya ve tutunmak için neler yapıyorsunuz?
Ben öyle anlarda biraz acıdan beslenen bir tiptim,
da o birinci, bu ikinci gibi bir durum
‘BEnd En n E OLu R’ d İy E SORan BİRİ
olamaz. Hayatımı üreterek ve mutlu ama son yıllarda bedenim yorgun düştü ve bıraktım
u Filmde, “Soner Güler” adlı ünlü bir oyuncu- sanırım. Artık pozitif olmaya odaklanıyorum. Çözüm
yaşamak istiyorum, sadece bu... Yor-
ya hayat veriyorsunuz. Bu rolde Soner ile Onur
gunluğumu atmak için ormanlarda ve varsa, materyal arıyorum oturup dertlenmektense,
Tuna arasında benzer yönler var mı?
ama duygusal konular bir noktada illaki başka olu-
deniz kıyılarında olmayı tercih ede-
Soner, Sertab’ın hikâyedeki güvenilmez, ama
rim (gülüyor). yor. Bazen salaklık derecesinde tekerrür eder, bazen
kendince sebepleri olduğunu düşündüğüm (gülü-
de yüksek doz bir mutluluk... (gülüyor)
OTOBÜSTEKİLER
Kemal Urgenç
pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr
16 OCAK 2022 SAYI: 1662
İmtiyaz Sahibi:
n Yayın Koordinatörü
CUMHURİYET VAKFI adına (Vekâleten)
ALEV COŞKUN
DENİz ÜLKÜTEKİN
Genel Yayın Yönetmeni
n Sayfa Tasarım
(Vekâleten)
EMİNE BİLGET
ARİF KIzILYALIN n Reklam Genel
Sorumlu Müdür Koordinatörü
ESRA BOzOK
ÖzGÜR SOYER
Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof.
Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74
(20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@cumhuriyet.com.tr
Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş.
Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul
Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
ay