29 Eylül 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 Çiçeği tehlikede Salep Vecdi Seviğ [email protected] M eslek yaşamının 70 yılını geride bırakan Altan Öymen, anılarını Türkiye tarihi ile birleştirerek yazdığı kitaplar dizisinin ilki Bir Dönem Bir Çocuk’ta, “Gece yarısı Eskişehir’de 1520 dakika duran trenden inilir, simit yenir, salep içilirdi” diye anlatır. Öymen’in henüz mesleğe başlamadığı dönemin bir başka çocuğu, gazeteci, şair Ülkü Tamer de tren yolculuğundan izlenimlerini, “Ereğli’de dondurma, Eskişehir’de simitle salep, Sapanca’da elma gözlerdik” diye aktarır. Tamer’in Konya’nın ilçesi Ereğli’de yediği dondurma ile Eskişehir’de içtiği salebin ana girdileri aynıdır, salep, şeker ve süt. HHH Dönemin kömürlü lokomotiflerinin çektiği trenlerin buz tutarak kristal görünüme büründürdüğü vagonlarıyla gara gelişini anlatan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yılmaz Büyükerşen geçen ay Eskişehir.net için anılarını aktarırken şöyle diyordu: “Tren geldikten sonra garın içinde bulunan salepçiler güğümleriyle hemen perona çıkarlar salep ve simit satışı başlar, yolcuların bir kısmı inerler; gara girerler, ısınırlar, yolcu salonunun arkasında sıcak simitle tarçınlı saleplerini içerlerdi.” HHH Orhan Veli, Halit ve Haşim Şerbetçi kardeşlerin yaptığı salebin sıcaklığını Yol Türküleri dizelerinde 1945 yılından günümüze aktarır: “Düzce’deyim Yeşil Yurt Oteli’nde, /Otelin önü çarşı, /Salepçiler satar otele karşı.” Orhan Veli’de Düzce’den anı olan salep, Orhan Kemal’in Bursa Cezaevi’nde yazdığı dizelerinde mavi gözlü öksüz Emine’nin acılı anındaki ortamın unsurudur: “Sokaktan salepçi ile simitçi geçiyor/Uzaklarda tren/Dallarda serçelerin sesi /Ve son uykusunda yatan Emine’nin annesi.” HHH Salep, milyonlarca dolar ödeyerek önemli bir bölümünü ithal ettiğimiz salonları süsleyen orkide çiçek ailesinin kırda, bayırda yetişen bir bireyinin köklerinden elde edilir ve binlerce yıldır sağlığa yararı bilinir. Salep çiçekleri ise uzun yıllardır hoyrat ellerde kendi sağlığını koruyamaz hale gelmiştir. Bu doğa armağanı güzellikler Yaşar Kemal’in yapıtlarında biçimden biçime bürünür. İnce Memed’de yamaçta “bir uçtan bir uca serilmiş açmış sarı salep çiçeklerine” gün vurur, Demirciler Çarşısı Cinayeti’nde “yoğun bir salep çiçeği kokusu” buğulanıp savrulur, Görülmemiş Lüfer Akını röportajında İstanbul’da Galata Köprüsü’nde balıkçı İbrahim ile yazarın içini ısıtır. Bilim dünyasında yarım yüzyıldır salep çiçeğinin dostu olan Prof. Dr. Ekrem Ezik, akademik yaşamının başlarında doktora çalışmasını “Türkiye salep ve orkideleri üzerine” yapması önerildiği dönemi “O güne kadar da hiç orkide görmemiştim” diye anımsar. Günümüzde salep çiçekleri konusunda en kıdemli bilim insanı Ezik, dondurma yapımı ve sütlü salepten söz ederken “Halen bu gıdalarda ya salep yoktur veya çok az miktarlardadır” der. HHH İlk olarak 1930’ların sonunda koruma altına alınan doğal salep çiçeği, bilinçsiz toplama ve artan tahribat sonucu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Son yıllarda başlatılan kültür bitkisi olarak üretim deneyleri ise talebi karşılamak için yetersiz. Koyulaştırma özelliği olan benzeri karışımlar piyasadan salebi kovuyor. Salep satıcıları ve dondurma üreticilerinin önemli bölümü doğal salebi tanımıyorlar bile. HHH Şimdilerde, “Yün eldivenlerin içinde saklı kıymettar elleri salep fincanını kucaklayan, burunları nezleli ... sarışın ameleler, mektep hocaları, celepler, kasaplar ve bazen fakir mektep talebeleri, kocaman fabrika duvarına sırtını” dayayıp üstüne rüyalarının devamı serpilmiş salepten yudum yudum içtikleri günler Sait Faik’in Semaver öyküsünde kaldı. Günümüzde ne sabahın erken saatlerinde sokaklarda salep satan gezici satıcılara, ne de onu içecek sabit gelirlilere rastlanıyor. 10 OCAK 2021 Koronavirüs salgını yüzünden tüketimi artırdık Meyve dosyası: Azı karar, çoğu zarar M eyveler; vitamin ve mineraller içeriği yüksek, antioksidan bileşikler sayesinde bağışıklığı güçlendiren, hücre yenilenmesini sağlayan besinlerdir. Peki meyveleri ne zaman ne kadar tüketelim? u Meyveler özellikle C ve B vitaminlerinin, potasyum, magnezyum gibi minerallerin en zengin kaynakları arasında yer alıyor. u Meyveler lifli yapıları ve zengin posa içerikleri sayesinde bağırsak sağlığının korunmasını destekler, yüksek kolesterol ile savaşır. Kabızlık başta olmak üzere kolon ve rektum kanseri gibi sindirim sistemindeki birçok rahatsızlığın önüne geçilmesini sağlar. u Meyveler en güçlü antioksidan kaynakları arasında yer alıyorlar. Meyvenin kendisini tüketmeniz, suyunu içmekten daha doğru olur. u Kiraz, vişne, üzüm gibi meyveler antosiyaninlerden zenginken, elma iyi bir kuvarsetinin kaynağı, kayısı ve şeftali ise güzel bir betakaroten kaynağıdır. u Elma gibi pektin içeriği yüksek meyveler bağırsaktaki iyi bakterileri yani probiyotikleri besleyen iyi bir prebiyotiklerdir. u Meyve şekeri olarak da bilinen früktozun fazlası vücutta trigliserite çevrilerek dolaşım sistemine girer. Trigliseritler ise karaciğer ve karın içi yağlanmaya sebep olur. Yani früktozun fazlası fayda değil, zarar verir. u Her meyvede aynı miktarda früktoz bulunmaz. İncir, üzüm, muz, karpuz, kavun gibi meyvelerin früktoz oranı diğer meyvelere göre daha yüksektir. u Bir porsiyon meyve yaklaşık 1520 gram karbonhidrat içerir. Çilek, böğürtlen, yaban mersini gibi meyvelerse en düşük karbonhidrat oranına sahip meyveler arasında yer alıyor. dyt.mervesaatci @gmail.com u Meyveler yemek üstüne yenildiğinde hazmı bozup sindirimi zorlaştırır ayrıca mide ve bağırsakta şişkinliğe, gaza yol açar. Dolayısıyla meyve tüketirken yeu Meyveleri mümkünse kabuklarıyla birlikte ve tam olarak yemeye özen gösterin. meğin üstüne değil, ara öğün olarak tercih etmeniz daha u Saymakla bitdoğru olur. Ayrıca yemekten meyen faydaya sahip hemen önce meyve tüketmek meyvelerin fazlası da MERVE SAATÇİ de kilo kontrolünü negatif yönde etkiliyor. her besinde olduğu gibi zararlı. Tüm mevBeslenme Uzmanı sim meyvelerini tüketirken porsiyonlara ve Bazı Meyvelerin 1 Porsiyon Karşılığı miktarına dikkat etmek önemli. u Armut: 1 küçük boy u Ayva: Yarım küçük boy u Çilek: 10 orta boy u Elma: 1 küçük boy u Kivi: 1 orta boy u Mandalina: 1 büyük boy u Muz: Yarım orta boy u Nar: Yarım orta boy u Portakal: 1 orta boy u Şeftali: 1 orta boy u Üzüm: 1 küçük salkım (15 adet) u Yüksek früktozlu meyvelere dikkat etmek ve abartmamak koşuluyla herkes günde 12 porsiyon meyve tüketmeli. Eğer kilo sorununuz varsa, şeker hastasıysanız früktoz oranı yüksek olanlardan (incir, üzüm, muz, karpuz) bir miktar uzak durun ve 1 porsiyonu geçmeyin. Pürüzsüz bir yüz için tatlı krizine dikkat ! Yediğiniz ilacınız olsun Dr. Buket Bayram A kne vulgaris, ergenlik döneminde en sık görülmesine rağmen, hemen her yaş grubunda yaşanabiliyor. Aknenin oluşmasında aşırı yağ salgılanması, deri gözeneklerinde aşırı hücre çoğalması, bakteriyel çoğalma ve kişinin bakteri çoğalmasına karşı verdiği yanıt rol oynuyor. Ayrıca diyet, genetik, hormonal ve ailesel faktörler, ilaçlar, kozmetik ve nemlendiriciler, hava kirliği, yaşam tarzı ve stres gibi farklı iç ve dış faktörlerin de akne üzerine etkisi var. Beslenme yeniden güNdem Akne sorunu yaşayan herkesin ilk aklına “Akneyi artıran yiyecekler nelerdir?”, “Nasıl beslenmeliyim?” gibi sorular gelir. Beslenme ve akne Ya çikolata? Çikolata, akne denince ilk akla gelen yiyeceklerin başında. Bu konuda farklı sonuçları olan çalışmalar var. Dört hafta süreyle günde 25 gram tüketildiğinde bitter çikolatanın yağlı ciltlerde akneyi şiddetlendirebildiği görülmüş. Omega 3 yağ asitleri, kafein, çinko, A ve E vitaminleri, antioksidanların rolü de tartışmalı. İnsan bağırsağında yaklaşık 100 trilyon bakteri yer alıyor. Bakteri çeşitliliği beslenmeye bağlı değişiyor. Oluşan metabolitler bağırsak epitel arasındaki bağlantıların bozulmasına ve istenmeyen ürünlerin dolaşıma geçmesine neden oluyor. Bağırsak geçirgenliğindeki bu artış insülin direnciyle sonuçlanıyor. Ayrıca süt ve süt ürünleri de insülin ve IGF1 seviyesini yükseltiyor. Bu da androjen kaynaklı sebum (yağ) üretiminin artmasına yol açıyor. Çikolata ve benzeri karbonhidrat yükü yüksek besinler de kan şekeri ve insülini artırarak akneyi şiddetlendiriyor. Sağlıklı ve dengeli beslenme tüm hastalıklarda olduğu gibi aknenin iyileşmesinde de rol oynuyor. Hipokrat’ın yıllar öncesinden söylediği gibi “Yediğiniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun.” arasındaki ilişki oldukça tartışmalı bir şekilde sürüyor. 1960’lardan sonra diyetin aknede rolü olmadığı görüşü baskınken, son yıllarda yapılan çalışmalar, diyet ve akne arasındaki bağlantıyı yeniden gözden geçirmeye neden oldu. Düşük hipoglisemik indeksli ve süt ürünleri içermeyen ürünlerle beslenen Kitaven Adası yaşayanları gibi sınırlı popülasyonlarda akne görülmediği gözlenmiş. Araştırmalara göre akneyi en çok artıran yiyecekler arasında u hiper glisemik karbonhidratlar (örneğin; cips), usüt ve süt ürünleri, u trans yağlar ve doymamış yağlar var. OTOBÜSTEKİLER Kemal Urgenç 10 OCAK 2021 SAYI: 1609 [email protected] İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Koordinatörü hilal köse ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen münevver oskay n Editör deniz ülkütekin n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET n Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle