Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                4  9 AĞUSTOS 2020  Bayrak astıklarına kim inanır?  Bayındır  Bergama  Kargalar,  martılar vs. 2 Bu karantina günlerinde ve ben işsiz güçsüz evde durup dururken, dış dünyayla bağlantım sadece oturduğum odanın penceresi olmuştu. Alışageldiğim tecrübeler, in  Gamze Özbek  Menderes köyü  san anlamsızca pencereden dışarı bakarken, çok da acayip hikâyelere da  Şirin Pancaroğlu Müştemilat Kumpanya, köylüleri ve çocukları sanatla buluşturuyor  hil olamaz di  ye öğretmişti. Yanılmı şım. Bu kötücül günlerden birinde,  İzmir’in köyleri  ŞAFAK ÖZLEM sanki her şey daha da berbat olsun di ye hava karardı, beter şimşekler çaktı, gök yarıldı, astığım çamaşırlar sucuk gibi oldu. Bütün bu hengâmede ben hep pencere  HAZAL OCAK  müzikle çiçekleniyor  den baktım. Sokaklarda kimseler yoktu. Bana hayatın devam ettiğini ispatlamaya çalışırcasına didinen iki karga. Bu iki deli çocuk, karşı komşumun çamaşır ipleriyle kafayı bozmuştu. HHH Nasıl bir koordineli çalışma; nasıl mühendislik harikası hare  Kumpanyanın iskelet ekibi 5 kişi. Ana sanatçılarla  M üştemilat Kumpanya, İzmir’de köy köy gezip çocuklarla müziği buluşturuyor, konserler düzenliyor, atölye çalışmalarıyla çocukları enstrümanlarla tanıştıyor. Kumpanya, 2015 yılında Seferihisar’da Veysel Eryürek öncülüğünde başlamış. Projenin en büyük destekçisi İzmir Büyükşehir Belediye  Bergama  ketler anlatamam! Biri ters takla atıp ipi gagalıyor, öteki uçup gelip hızla ipi koparmaya çalışı  25 kişi... Repertuvara  Başkanı Tunç Soyer. 41 yaşındaki Eryürek de İstanbul’un keşmekeşinden kaçanlardan... 10 yıl önce Seferihisar’a yerleşmiş. Depo olarak kulla  yor, neler neler... Bu tebelleş çabalar birkaç gün boyunca sürdü. Ben camdan bakıyordum ama dostlarımı takdir etmekten başka bir şey gelmiyordu elimden.  kadar her şeye birlikte karar veriyorlar. Konserler ücretsiz. İleride  nılan boş bir odada, çocukların kalbine dokunan Müştemilat’ın hikâyesini başlatmış. Eryürek ile bir yaz sıcağında Seferihisar’da buluştuk. u Önce biraz sizi tanıyalım... İstanbul Üniversitesi’nde arkeoloji okudum. O zaman da müzikten para kazanıyordum. Edebiyat, mizah dergilerinde yazdım amatör olarak. Aklımda hep ne iş olsa yapıp sakince yaşamak vardı. Birtakım tesadüfler ve çabalar sonu  O kadar uğraş neticesinde ancak ipi biraz gevşetip bollaştırabildiler. Azıcık bir ip bile koparamadılar. Çok çilekeş kargalardı. Yılmadılar. Yağmur bittiğinde taklayı filan bırakıp güdük ağaçlarına bin türlü çalı çırpı taşımaya başladılar. Bir gün ikisinin ağzında birer ucundan asılıp uçurdukları bir bayrak gördüm. Bayrağı alıp ağaca taşıdılar ama bayrak rüzgârla uçtu, düştü. Bu durum defalarca tekrar etti. Sisifos kargalar vazgeçmediler. Anladım ki bir miktar ipe ihtiyaçları vardı, evde bulduğum ne ip varsa irili ufaklı kesip su dolu bir yoğurt kabına koyup penceremin önüne bıraktım. Yemek koyduğumu sanan martı kardeşler sabahın alacasında pike yap  dernekleşmek kültür ve sanat alanında istihdam yaratmak istiyorlar. Anadolu’dan Latin Amerika’ya uzanan rengârenk repertuvarıyla Tranquillo Ensemble Müştemilat Kumpanya sahnesinde olacak. 11 Ağustos Selçuk / Pamucak Sahili. 12 AğustosKaraburun/ Mordoğan  cunda Seferihisar’a yerleştim. İstanbul’da yakalayamadığım mutluluğu burada buldum. ‘İlk Samuray’ adında bir kitabım ve Defne adında bir kızım oldu. SIĞINDIK, MÜŞTEMILATA uMüştemilat Kumpanya nasıl oluştu? O dönem ilçe belediye başkanı olan Tunç Soyer’in yanına gittim. Seferihisar’da gönüllü olarak bir şeyler yapmak istediğimi anlattım. Her zaman olduğu gibi ilgiyle ve heyecanla karşıladı. Gitar atölyesiyle başladım. Bir yıl dersler verdim. Eski sahne arkadaşlarımla, hocalarımla atölyeler yaptık. İnsanlar daha çok dinleyerek müziği öğrenmek istiyor. Talep ve beğeni çığ gibi büyüyünce de sahnemizi kurduk: Sahne Müştemilat... Tiyatrocular, edebiyatçılar söyleşiler yaptı, performanslar sergiledi. Bir zaman sonra izleyiciler salona sığmamaya başladı. Ancak şunun üzerine basarak söylemeliyim ki bu başarının asıl mimarı, kurucumuz ve çok kıymetli yol arkadaşımız Tunç Soyer’dir. Desteklemeseydi yapamazdık.  uMüştemilat ismi nereden geliyor?  Müştemilat eklenti demek. Bana hep sı  ğınılacak bir yer hissi verirdi ço  cukluğumdan beri müştemilat  lar. Kurtaran, onaran bir ta  rafı da var müştemilatın...  Eski anıları biriktirebile  ceğin, eşyaları koyabi  leceğin, deprem anında  sığınabileceğin... Tesa  düfen öyle bir yeri bi  ze verdiler. Benim ha  yatımdaki anlamıyla da  örtüştüğü için adını koy  Veysel Eryürek  duk. Zira biz de oraya sığınıp sanatın sağaltıcı gücüyle kendimize geliyorduk.  Gerçekten bizler için bir sığı  naktır Müştemilat...  uSonra... Her konser yapan sanatçı bizim için yeni bir referans oldu. Sanatçılar da gönüllü yapıyordu bu işi. Bir süredir İzmir’de yaşayan dünyaca tanınmış arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu da konserler verdi. Çocukları arp ile tanıştırdı. Sadece çocuklar değil yetişkinler de hayatında ilk kez  arp görmüştü... Sonra köy kahvelerine taştık. ‘İnce Belli Ezgiler Köy Kahvesinde’ projesine başladık... Gelemeyenlere de gitmeye başladık. Tunç Soyer İzmir’e geçince, ‘hikâyeyi büyütelim’ dedi. Sahne Müştemilat kapandı, yeni ekip kurdum ve Müştemilat Kumpanya başladı. Bütün İzmir’in kırsalını dolaşan bir kumpanya. uKöylere gidince neler yapıyorsunuz? Gün boyu köyde kalıyoruz. Bir sınıfta müzik öğretmenleri eşliğinde çocuklar sanatçılarımızla söyleşi yapıyor. Enstrüman çalmak isteyenlere uygulamalı destek veriyoruz. TURNE ZAMANI uPandemi dönemi nasıl geçiyor? Bu yıl 25 konser vardı takvimimizde ancak pandemiden ötürü sadece 8’ini yapabildik. Şimdi telafilere başladık. Canlı yayın konserler düzenledik. Ekonomik olarak desteklenmesi gereken genç profesyonel sanatçıları sahnemizde ağırladık. Sahilde Tango ve Sahil Konserleri adıyla 10 konserlik iki turne hazırladık. Şimdi sosyal mesafeye uyarak ve önlemler alarak bunları gerçekleştiriyoruz. Ve muazzam bir ilgiyle karşılanıyoruz.  maya başladılar. Onları da unut  madım, korkum ve saygım bakidir. Diğer pencereye de mücver koydum onlar için. Ertesi akşam üstü bayrak bodur ağaçta asılıydı. Gözlerime inanamadım, zaten buna kimseyi de inandıramadım. HHH Umarım okuyanlar bana inan ır, inanmayanlar da en azından gülümser... Çünkü artık dostuz kargalarla ve tabii ki martılarla.  Kumpanya ile neyi keşfetti?  Ben işçi çocuğuyum. Sanatçıların bazılarına ama mü  ye çıktım. Hem ulaşamamanın ne olduğunu biliyorum, hem iz  zik türünün hepsine hayran bü lemenin ne olduğunu biliyorum,  yüdüm. Pazar konserlerine be hem sahneden beklentiyi çok iyi  nim ulaşma şansım yoktu. Bir  biliyorum. Şimdi de sahne ar  enstrüman alma şansım da yok kasındayım. Anladım ki insan  tu. Yıllar sonra gençliğimi fe  lar evrensel olana kapalı değiller.  da ederek bu işi yaptım. Sahne Bunu ispatladık kumpanyada.  EN ÇOK ETKILENDIĞI KONSER?  Doğru bir şekilde sunduğunuzda Kiraz’da, İzmir’in en ücra ilçesinde 500 çocuğa hiç sıkılmadan bir saat boyunca opera dinletebiliyorsunuz ve biz bunu yaptık. Gözlerdeki ışıltıyı gördüm, çok etkilendim. Köy yeri... Bir düğün salonu verdiler bize... O çocuklar o kadar etkilendi ki dönmek istemedik. Büyük oluşumlar bunları devam ettirmeli. Mesela Bergama’da ilk kez arp gören bir çocuk o kadar iyi çaldı ki Şirin Panca  roğlu çok şaşırdı. Daha önce çalmış gibiydi. Çok dikkatli izlemiş. En önde oturuyordu... Konser sonunda izleyicilere enstrümanlara dair meraklarını gidermek için fırsat veriyoruz. İsteyenler enstrümanı çalıyor, sorular soruyorlar sanatçıya. Bir farkındalık yaratıyorsun, ömrü boyunca hatırlanacak bir anı bırakıyorsun ama asıl şunu görüyorsun: İstikrarlı şekilde devam edersen tüm iklimi değiştirebilirsin aslında, bu mümkün...  3 Cüneyt... Ağustos 2019 sabahı, tatildeyiz. Oğlum Uğur Deniz yeni uyanmış  Yaşam bilgesiydi, yüreğe dokunurdu  ederdi. Ortak travmalarımızın sessizliğinde buluşuyorduk ve onun üzerinden  kahvaltı hazırlıkla  yeni bir dil inşa ediyorduk.  rının telaşı içindeyiz. Sabah 8.30 ol  STATİK ENERJİ  Geçmişinde öylesine haksızlıklar vardı ki düşününce nefesim kesilirdi. 80’ler, mahpus  malı, telefonum çaldı. Bu saatte kim acaba diye düşü  luk, Yasemin’in Onat Kutlar ile beraber bombalı saldırıda öldürülmesi, 99 depreminde an  nürken İsmail (Saymaz)’in  nesi, babası ve oğlu Ali’yi kaybetmeleri... Acı  aradığını gördüm, ne oldu  söyledi. Ayşegül’ün halini bilemiyorduk, Elif  üzerine acı. O yaşadıklarını kaleme döktüğün  ki diye düşünürken telefonu  açtım. Sabah ajanslara dü  şen haberi veriyordu: “Cü  neyt ölmüş” dedi. “Trafik kazası...” Oysa daha önceki gün Facebook’ta Ayşegül  ÖZGE MUMCU AYBARS  ile fotoğraf paylaşımını gör  müştüm, hatta Ayvalık’ta  mısınız yazacaktım  günbatımını Altınova ta  yurtdışındaydı, kime ulaşmalıydık? Çok sevdikleri köpekleri Pasak neredeydi; peşine düştük. Can ile beraber çözmeye çalıştık. Hıçkırarak ağlamalar sinirden gülmelere karışırken gün bitti, Ayşegül’ün iyi olduğunu öğrenip derin bir nefes aldık. Cüneyt’in cenazesi İstanbul’a ulaştı. Köpekleri Pasak İstanbul’daki evlerine gitti.  de yazısını “Zaman Tedavi Etmez”  içim acıyarak okusam da bunları dile getirdiği için sevindiğimi hatırlıyorum. Yaşananları kaleme veya dile dökmek, yani yüreğini yakan bir konu hakkında konuşmaya hazır olmak az bir şey değildir, cesaret ister, yaşama azmi ister. Ben bir yaşam bilgesini, bir ağabeyimi kaybettim.  rafına benzetmiştim  sonra fotoğrafın Side ol AĞABEYIMI KAYBETTIM  Acıya gömülmek insanı kör eder, onu öğren  duğunu görüp herhangi bir yorum yazmamış  “Neden” diye düşündüm “cenaze işlerinin pe dim. Acının üzerine gülmezsek hayat akmaz,  tım.  şinden düşmek bize düştü? Nasıl oldu bu?” O  onu öğrendim.  Cüneyt Cebenoyan ve Pasak  Ardı ardına telefon çalmaya başladı... Herkes boğazında düğümlenen bir hıçkırıkla soruyordu. “Nasıl olur?” Bir süre sonra avukatları Can Atalay aradı, vekâletlerinin onda olduğunu  akşam konuşurken annem şöyle diyecekti: “Hayat ondan kardeşini almış ama sizleri vermiş.” Cüneyt ile konuşmalarımız  bir yıl boyunca konuşmasak bile  kaldığımız yerden devam  Ve böyle insanlar insanın bazı öz aile üyelerinden daha yakın olur, yüreğine dokunur, hayatta bunu öğrendim. İyi ki vardın Cüneyt. İyi ki...  Sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan, 3 Ağustos 2019’da trafik kazasında yaşama veda etti. Oğlu Ali’yi, annesini, babasını da 17 Ağustos depreminde yitirmişti.   
            
    
