22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 16 ŞUBAT 2020 Kaçırmayın EKMORLUAKHISA u İstanbul’da bir Ukraynalı Meşher, “Alexis Gritchenko İstanbul Yılları” sergisi ile Ukraynalı sanatçının 19191921 yılları arasında yaşadığı İstanbul’u konu alan eserlerini izleyici ile buluşturuyor. Sergi 10 Mayıs’a kadar sürecek. u Video sanatı efsanesi Video sanatının dünyadaki en önemli yaratıcılarından Bill Viola’nın Borusan Contemporary’deki sergisi sürüyor. Sanatçının farklı dönemlerinden işlerin yer aldığı sergi sezonun en iyilerinden. u Fındıkoğlu konseri 80.yaşını kutlayan cazın duayeni Emin Fındıkoğlu özel bir konser için Sainte Pulcherie’de. Akbank Caz Festivali’nin Yıl Boyu Caz konseptiyle yapılan konser 20.30’da başlıyor. u Soğuk Savaş’a dair... K undura Sinema’da 22 Şubat Cumartesi günü “Mutlak Savaş” (Fail Safe) adlı film gösterilecek. Sidney Lumet imzalı film Soğuk Savaş’a dair gerilim yüklü bir fantezinin izini sürüyor. u ‘Carmen’ ateşi CRR’de Dünyanın en ünlü Flamenko dansçılarından ve koreograflarından Gades’in adını yaşatan Antonio Gades Topluluğu “Carmen” gösterisi ile 20 Şubat’ta CRR’de izleyiciyle buluşuyor. (Saat 20.00) Oyun saati 20.30 u Zengin Mutfağı daveti Şener Şen’in başrolünü oynadığı, Vasıf Öngören’in kaleme aldığı “Zengin Mutfağı” üst üste üç gece DasDas’ta izleyiciyle buluşuyor bu hafta. Oyunu 17, 18, 19 Şubat’ta izleyebilirsiniz. u Adrian ile bir gece Sıra dışı sesi ve özgün yorumuyla kendine has bir yerde duran Cem Adrian, 21 Şubat akşamı bir konser verecek. Beşiktaş’taki IF Performance Hall’da gerçekleşecek konserin başlangıç saati 20.00. 16 ŞUBAT 2020 SAYI: 1562 pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr n Yayın Koordinatörü HILAL KÖSE ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen MÜNEVVER OSKAY n Editör DENIZ ÜLKÜTEKIN n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET n Reklam Genel Müdürü AYLA ATAMER TÖRÜN Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın Rise of Empires: Ottoman’ın yönetmeni Emre Şahin: İstanbul’un alınışı boks maçı gibiymiş! İ stanbul’un fethi, üzerine en çok konuşulan tarihsel konuların başında geliyor. Netflix belgesel dizisi Rise of Empires: Ottoman, konuya çift taraflı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Dizinin yönetmeni Emre Şahin, “Gördük ki, Fatih yerine bir başkası olsaydı fetih gerçekleşmeyebilirmiş” diyor. Şahin’le diziyi ve Fatih Sultan Mehmet’i konuştuk. u İstanbul fethi sizin uzun süredir ilgilendiğiniz bir konu anlaşılan. Nedir bu denli ilginizi çeken şey ve nasıl bir araştırma yaptınız? Tarihe hep ilgim vardı ama İstanbul’un tarihine özel bir merakım oldu. İstanbul ta rihin hâlâ yaşadığı sayılı şehirlerden. So kakta dolaşırken birkaç yüz sene önceki hayatı görmek ve hissetmek çok kolay ve bu beni hep etkilemiştir. Mesela surların yanından geçerken orada yaşanan savaşları hayal etmek hiç zor değil. İstanbul çılgın bir şehir ve çılgın bir geçmişi var. Günün birinde bu zengin tarihi dünyaya anlata denemiş ve zorlamış. Roma tarafındaki savunma ayrı bir hikâye. Kesinlikle kolay teslim olmamışlar, sonuna kadar direnmişler. Fatih yerine başkası olsaymış fetih başarılı olmayabilirdi. cak işler yapmak istedim. Rise of Empires: Ottoman’a başladığımızda en büyük ama SAVAŞ SAHNELERI ZORLADI cım bu hikâyeyi geniş kitlelere ulaştırmak u Bizans’ta nelerin yaşandığını bir ve hak ettiği derinlikle anlatmaktı. Abart hayli detaylı biçimde görüyoruz. Bu madan, ekip olarak bu konuda yazılan bü dengeli yaklaşımın sebebi neydi? tün kitapları okuduk diyebilirim. Çok id Hikâyeyi sadece tek bir taraf yasamış dialı bir kütüphanemiz oluştu! Hem Roma hem Osmanlı tarafından yazılmış tarih kitapları, hikâyeler vs... Sonra hangi bilgile EMRAH KOLUKISA gibi anlatmak bana hep garip gelmiştir. İki tarafta da büyük kahramanlıklar, acılar, zaferler ve hayal kırıklıkları yaşan rin güvenilir olduğunu tartıştık. Uzmanla mış ve bunlar olmamış gibi anlatılması ra danışarak, hikâyemizi test ettik. 6 ay bo eksik bir anlatım olurdu. Roma’daki bir yunca neredeyse 100’e yakın akademisyen ve uzmanla konuştuk ve kaydettik. FETIH KOLAY OLMAMIŞ “Belgesel sever olarak, bir şeyin kahramanlık, Osmanlı’nın kahramanlık hikâyelerinin değerini azaltmaz, tam tersine yükseltir. Zorlu ve hak edilmiş bir zafer her zaman daha değerlidir. Olan u Fatih Sultan Mehmet tarihimizin en ikonik simgelerinden. Onda sizi en çok etkileyen şey neydi? Fatih Sultan Mehmet gerçek bir dâhi idi. Vizyonu, eğitimi, zekâsı ve dünyaya bakışı onu çok farklı bir yere konumlandırıyor. Kendinden emin, kararlı ve yılmayan biri. Birçok imkânsızı başarıp yeni bir dün ders gibi anlatılmasını sevmiyorum. Bir arkadaşına hikâye anlatır gibi rahatlık lar zaten yeterince inanılmaz. Önemli olan objektif bakış açısıyla Fatih’in takdir edilmesi. u Celal Şengör gibi tarihçi olmayan bir ismin kadroda oluşu kimi soru işaretleri yarattı. Uzman listesi, danıştığımız ya yaratmış. İnsanlar genelde Fatih Sultan Mehmet’in askeri zekâsını konuşur ama aslında onu farklı yapan şey o değil bence. ve heyecan olmalı.” birçok önemli tarihçi ve akademik insandan geldi. Birçok uzman kendisini bize önerdi. Çok genç yaşta, neredeyse bütün dünyaya Konuşunca, bilgisi ve heye karşı gelip, dünya vizyonunu yaratmak çok canı inanılmazdı. Proje dışı az insanın yapabileceği bir şey ve Fatih şeylere bakmadık. bunu başarmış. 21 yaşında İstanbul’u alıp, yeni bir çağ başlatmak günümüz koşullarında imkânsız gibi bir şey. “Bu hikâyeyi, sadece Türkiye’ye değil dünyaya u Çekimler sırasında en çok zorlandığınız anlar hangisi oldu? u Haftalarca süren kuşatma ve sonunda fetih... Bu sürece dair neler söylersiniz? Bunun aslında ne kadar zor bir kuşatma olduğunu gördük. Okulda öğrendiğimizden çok daha zorlu geçmiş. Bu 8 haftada en önemlisi Fatih’in yılmaması, dik anlatacak bir proje yapmak istedim. O yüzden İngilizce kurguladım. Türkçe çekseydik, bu kitlenin dörtte birine zor ulaşırdık... Birçok insan ‘yapamazsın’ dedi. Karşımıza çıkan sonsuz sorunlara rağmen, tam ümitsizliğe kapılacakken Savaş sahneleri zorladı tabii. Gerçekçi olması için uğraştık. Her tekrar yüzlerce insanın kılıçlarla birbirine saldırması demek. durması ve amacından sapmaması. Son ana kadar gerçekten de şehri alıp almayacağı net değilmiş. Her şeyi riske etmiş. Bir boks maçı veya satranç oyunu gibi iki taraf birbirlerini bir anda çözülüverdi birçok şey. Neyse ki ciddi sa En az dört beş kere olmayacak katlanan olmadı. herhalde diyecekken bir anda tersine döndü.” Haftalarca gece çekimi hepimizi zorladı. İnsanlar işlerine gider ken biz eve gelip yatıyorduk. u Filmde birçok gönderme var, ilk aklıma gelenler “Gladiator” filmi ve “Son Yemek” tablosu... Güzel yakaladınız (gülüyor.) Bunları, bizden önceki eserlere saygıyla yapılmış, minik yönetmen jesti ve göndermesi olarak görün. u ‘Şu sahne bir türlü içime sinmedi’ dediğiniz bir yer oldu mu? Var tabii ama bende kalsın (gülüyor) u Devamı nasıl gelecek? Çalışmalarımız var, tam ne şekilde, nasıl olur, söyleyebilmek için biraz daha zaman lazım. u Rise of Ottoman nasıl karşılandı peki? İnanılmaz bir tepki aldık. Dünyanın her köşesinden dönüşler geldi. Beklentilerimizin çok üstünde bir kitleye ulaştık. Lisedeyken kurduğum bir hayalin gerçekleşmesi ve karşılık bulması çok güzel bir şey. Emre Şahin Bernard Bouton, çok çalışmanın önemine dikkat çekiyor Her karikatür bir hikâyedir Prof. Dr. HALIS DOKGÖZ K arikatür sergisi için gittiğim Norveç’in başkenti Oslo’da, en büyük sürpriz Avrupa Karikatürist Organizasyonları Federasyonu’nun (FECO) Genel Sekreteri Bernard Bouton’la karşılaşmak oldu. Sanılanın aksine karikatürcülerin çok komik ve etrafını güldüren insanlar olmadığını Bouton’u yakından tanıma fırsatı bulunca bir kez daha anladım. Sözcüklerini seçerek, az ve öz konuşan, oldukça naif, sessiz ve bilge bir insan Boutan. Fransa Lyon’da yaşıyor. Bir lisede fizik öğretmenliği yapıyor. Karikatüre geç denilebilecek bir yaşta, 40’ında başlamış. İlk karikatürü L’Express’de yayımlanmış. Karikatürde, grafik mizaha daha doğrusu çizgiye dayalı tarzı benimsiyor. u Çizmeye başlarken ilham periniz kapınızı ne zaman çalar? İlham perisi kapımı şimdiye kadar hiç çalmadı (gülüyor). Karikatür konusunda çok çalışırım. Karikatürde benim için önemli olan fikirdir, fikir ve mesaj netse çizmek kolaydır. u Karikatürde esas derdiniz nedir? Öncelikle çok keyif alıyorum. Duygularımı ve düşüncelerimi anlatmak için çiziyorum. Karikatürün en önemli misyonu analiz yapmaya olanak tanımasıdır. Karikatürü analitik bir sanat olarak görüyorum. Karikatürde ve yaşamda çalışmanın önemini bilen biri olarak karikatürde çok çalışırım. Çizeceğim konuyla ilgili okur, araş tırır ve bilgi sahibi olurum. Birkaç çizgiyle ortaya çıkan bir karikatürün oluşum aşaması aslında çok sancılı ve uzun bir süreç sonrasıdır. Karika türlerimde teknik olarak çizgi ön planda dır. Çizgi ye dayalı olmayan çalışma ları ka rikatür olarak içselleş tiremi yorum. Bernard Renk ve Bouton gölge den ziyade esas olan çiz gidir. Bir yarış maya çizeceksem çiz gi, renk, gölge gibi bir bütün olarak yaklaşırım. Çini mürekkebi ve akrilik boya en sevdiklerimden. Gazete veya dergiye çizeceksem bilgisayar ve tek nolojiyi sonuna kadar kullanırım. Di jitalleşmeye karşı değilim ve amaca uygunsa kullanmaya çalışırım. u Karikatüre dair ne söylersiniz? Evrensel bir sanat ve içinde hem eleştiri hem de mizah unsurları var. Bu nedenle sürekli değişim ve gelişim göstermek durumunda. Ana von Rueber’in çok güzel bir karikatürü var, savaş gazisi tek bacağını kaybetmiş ve evinde o bacağına ait ayakkabıları saksı olarak kullanmış ve içinde çiçek yetiştiriyor. Burada sanatın ve mizahın tüm unsurları yanında geçmişten geleceğe uzanan bir hikâye var. Yani tek bir karikatür bir hikâyedir diyorum. Karikatürlerimi hayattan hikâyeler olarak görüyorum. Ve yaşadığımız çağa ilişkin tanıklıklardır da. u Son soru: Dünya nereye gidiyor? Çok net, iyiye gitmiyor. Dünyanın hangi noktasına baksak kan var ve maalesef mutluluk yok. Karikatür sergilerini geziyorum ve buralarda bile ciddilik kendini gösteriyor. Karikatürde, mizahta bile güldüren unsurları kaybediyoruz aslında kaybettiğimiz insanlığımız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle