Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 EKİM 2020 5 Hiçbir şeye yetmeyen zaman ve tükenmişlik sendromundaki insan... Çare biraz durmak Yavaşlık ‘dersi’ Çok fazla seçim olasılığına sahip olmak mutluluğumuzu artırır mı, azaltır mı? 50 çeşit gömlek arasında tam istediğimiz gibi birini seçmek, 5 seçenek arasından seçmekten daha mı iyi? Yapılan araştırmalara göre çok seçim yapmak insanları yoruyor ve mutsuz ediyor. “Kahvenizi hangi boy alırsınız?” sorusuna cevap vermek bile insanın daha sonraki bilişsel etkinliğini olumsuz etkilediği araştırmalar tarafından kanıtlanmış bir gerçek. Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu’nun müfredatına, gençlere “Biraz dur, seni mutlu edecek işlere karar ver ve onları yap” demeyi amaçlayan “Yavaşlık” dersi eklendi. Dersi, Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyeleri verecek. Bu yıl 1. sınıftaki yaklaşık 250 öğrenci bu dersi alacak. Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyelerinin konularını belirleyerek bir ders kitabı olarak yazdıkları “Yavaşlık” dersi, 10 bölümden oluşuyor: “Yavaş Felsefesi”, “Yavaş Yaşam”, “Yavaş Bilim”, “Slow Food”, “Cittaslow”, “Cittaslow Turizm”, “Yavaş Ekonomi”, “Yavaş Seyahat”, “Yavaş Tarım” ve “Yavaş Turizm”. O MEKTUPTA NE VAR? Cittaslow International ve Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyesi olan Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. H. Rıdvan Yurtseven, bu dersi nasıl başlattıklarını şöyle anlattı: “Harvard Lisans Okulu’nun Dekanı Harry Lewis 2001 yılında lisans öğrencilerinin sıkıntılarını dile getirdikleri bir toplantıya katılır. Lisans öğrencilerinden biri Biyoloji ve İngilizce programlarının her ikisinde aynı anda okumak istediğini, bunu da dört yılda değil üç yılda tamamlamayı hedeflediğini belirtmiş. Öğrenciye göre akademik danışmanı onun tüm dersleri almasına fırsat verecek bir program hazırlamayı beceremiyor ve istemiyormuş. Dekan Lewis öğrenciye şöyle cevap vermiş: ‘Bir dakika senin yardıma ihtiyacın var ama düşündüğün şekilde değil. Kısa bir zamana ne kadar çok şey sıkıştırırım diye düşünmek yerine neyin önemli olduğunu bir durup düşünün.’ Toplantıdan sonra Lewis 21. yüzyıl öğrencilerinin hıza nasıl boyun eğdiklerini düşünmeye başlamış. Çok geçmeden Harvard’da aşırı yoğun ders takvimleri ve kısa sürede diploma veren lisans programlarına karşı çıkan dekan her yıl Harvard Üniversitesi’ni kazanan lisans öğrencilerine açık bir mektup gönderiyor. Mektubun başlığı: ‘Yavaşlayın’. Lewis yedi sayfalık mektubunda daha az faaliyet yaparak, üniversiteden ve yaşamdan daha çok artı değer almayı savunuyor.Lewis diğer Harvardlılar gibi çok çalışmada ve başarıda ısrarlı. Vurguladığı nokta, bazı yerlerle yavaşlamayı seçmekle öğrencilerin daha iyi yaşamaları ve çalışmalarının mümkün olacağı. DÜŞÜNMEK IÇIN ZAMAN Bu mektup, bu dersi müfredatımıza eklememizde bizi gerçekten etkiledi. Öğrencilerimizin yardıma ihtiyaçları var. İnsanlar, kendilerine zaman ayırdıkça, zaman onlar için yavaş aktığında ya da yapılan iş dinlenmek olsa bile bunu tamamen kendine adadığında ve bunun keyfine vardığında, yaptıklarından zevk almaya başlıyorlar. Zamanlarını dolu dolu değerlendiriyorlar. Düşünmek için zamana ihtiyaç var. Özümsemek ve analiz etmek için zaman gerekli. Birbirimizi yanlış yorumlamamak için zamana ihtiyaç duyarız. Kısacası insana yavaşlık gerekli.” Prof. Dr. H. Rıdvan Yurtseven, öğrencileriyle ‘Yavaşlık’ dersinde. Cittaslow Türkiye Bilim Kurulu üyeleri tarafından verilecek Gaza olan Yavaşlık dersini başarıyla tamamlayan öğrenciler, Cittaslow Türkiye ve Ataşehir Adıgüzel kökle Meslek Yüksekokulu’nun başarı !sertifikasını da alacaklar. Bu dersin kitabından bazı bölümler şöyle: HIZ VE RİTİM ARTIYOR u Günlük yaşamda freni unut! Gaza kökle! Yetiş! Araya kayna! Geç kalma! Fırsatı kaçırma! Bitti bitiyor… Gitti gidiyor! Koş, yakala! gibi anlatımların öne çıktığı hızlı yaşam akışında hızlandıkça düşünmek için daha az zamanımız kalıyor. u Daha az düşünebildiğimiz için kavrama olanağımız da sınırlanıyor. u Düşünerek kavrayamadan karar alıyor; bu kararlarla eyleme geçiyoruz. u Aceleci mesajların eylem biçim ve yönümüz üzerindeki yıpratıcı etkisi artıyor. u Bilinç ve kişisel tercihler devre dışı kalıyor. u Yaklaşım ve davranışlarımız, önümüze konan seçenekler ile biçimleniyor ve o yönde pekişiyor. BİREYSEL YALNIZLAŞMA u Kavrayamayacağımız kadar çok ve çeşitli bilgiyle, yararlanamayacağımız kadar yoğun bir ilişki içinde oluyoruz. u Doğrudan, bire bir ve aracısız insan ilişkisi yerini dolaylı medya ilişkilerine bırakıyor. u Alışkanlıklarımız dışında, yönlendiremediğimiz yeni bir toplumsallaşma süreci yaşıyoruz. u İletişim, teknoloji olmadan mümkün olmuyor; medya bağımlısı haline geliyoruz. u Medya ortamlarında üretilmiş ve yapay söylem kalıpları, doğal ve oluşan ifade biçim ve davranışlarının yerini alıyor. u Sosyal medyada yoksak yaşam içinde de var olamıyoruz. u Okumuyor, izliyor ya da duyuyoruz. u Deneyimlemiyor, hissediyoruz. u Dokunmuyor, ilişiyoruz. Sokrates (MÖ 450): “Mutluluk daha fazlası için uğraşarak değil, daha azdan keyif duyma kapasitesine ulaşarak elde edilir.” HAREKET OLANAKLARI KISITLANIYOR u Günlük yaşam alışkanlıklarımız değişiyor. u Yaşamın hızını kesmeyecek kısa zaman aralıklarında yiyebiliyoruz. u Gıda seçenekleri de sınırlı; seçim de kısıtlı oluyor. u Önümüze konanı yiyoruz, verileni içiyoruz. u Ulaşım büyük oranda daha hızlı hareket eden; bu nedenle de daha çok enerji tüketen araçlarla gerçekleşiyor. u Üretirken çok hareket edemiyoruz, oturarak üretim yoğunlaşıyor. u Yediklerimiz bedende kalıyor; obezlik yaygınlaşıyor. u Git al! Yerine Söyle gelsin! seçeneği hareket alanımızı kısıtlıyor. u Bireysel hareketlilik ve dolaşım alanımız daralıyor. FİGEN ATALAY Sahip olduğumuz YAVAŞ YAŞAMIN şeyler bir süre sonra bize sahip olmaya başlıyor İLKELERİ u Üretmek u Bilinçli tüketmek u Toplumun iyiliği u Yeniden kazanım u Çevrimdışı olmayı seçmek u Minimalizm/gönüllü sadelik mu? Daha aza sahip olmak, gün içerisinde daha az seçim yapılmasını ve düşüncelerimizin gerçekten önemli olan şeylerle meşgul MİNİMALİZM YA DA GÖNÜLLÜ SADELİK olmasını sağlayabilir. M inimalizm kavramı ya da gönüllü sadelik, evimizdeki eşyalardan başlayarak hayatımızdaki fazlalıkları azaltmayı hedefler. Sürekli olarak bir sonraki alışverişi düşünerek geçen bir hayat ne kadar tatmin edici olabilir? Az ama öz olana sahip olmak yaşam karmaşıklığıYAVAŞ SEYAHAT NED?IR nı azaltacağı gibi zihnimizi de rahatlatarak gerçekten değerli hedeflere yönelmemizi kolaylaştırır, bunlara fırsat yaratır. Yavaş seyahatlerde yürüyüş, bisiklet, tren, tarifeli otobüsler, su temelli ulaşım araçları kullanılabilir. İLKELERİ: Yavaş seyahat yola çıkmadan zihinde başlar. u Çevre dostu ulaşım seçenekleri benimsenir. u Seyahat, gezinin sunduğu hazza katkı sağlar. u Alışverişte yöresel pazarlar ve yerel mağazalar tercih edilir. u Düşük hızda gezilir. u Yerel halkla doğrudan etkileşime girilir. u Yerel yaşam biçimlerine uyum sağlanır. u Doğal, kültürel ve sosyal çevreyle duyarlık sergilenir.