Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 10 MART 2019 10 adımda yaza fit girin K ış aylarında havaların soğumasıyla birlikte vücut ısımızı koruyabilmek için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar ve bu artan enerji ihtiyacını besinlerden karşılamaya çalışırız. Özellikle kapalı havalarda MERVE SAATÇİ Türk Kalp Vakfı Diyetisyeni menin önüne geçebilirsiniz. 5 Yeterli miktarda protein tükettiğinizden emin olun. Protein tokluk hissinin sağlanması ve enerji harcamasını arttırması sebebiyle önemli bir besin öğesidir. 6yaşanan depresyona bağlı olarak artan aşırı yeme atakları ve ha Porsiyon ölçülerinizi azaltın. Kendinize yasaklar reketin azalması kilo artışına se koymak yerine her şeyden azar bep olabilir. Bahar döneminde azar tüketmeye çalışın. Unut daha ince giysiler giymeye baş mayın bu süreçte diyet yapmı ladığınızda ise aldığınız kilola yorsunuz, sağlıklı beslenmeyi rın farkına varıp hızlı bir şekilde bir davranış biçimi haline ge kilo vermek isteyebilirsiniz. Ya tirmek önemli. za daha 4 ay varken gelin sağlıklı ve kalıcı bir şekilde nasıl kilo verebilirsiniz bir bakalım… 1 Öncelikle kendinize gerçekçi hedefler belirleyin. 7 Çorba ve salata midede daha fazla hacim kaplayan besinlerdir. Ana yemek öncesinde çorba ve salata tercih ederek doygunluk hissine 56 ayda aldığınız kiloyu 1 ayda daha erken ulaşabilirsiniz. vermeye çalışmak sağlıksızdır ve uzun vadede motivasyonunuzu düşürür. Haftada yarım veya 1 kilo kaybı idealdir. 8 Canınız tatlı veya atıştırmalık bir şeyler istediğinde önce bir bardak su veya bitki çayı içmeyi deneyin. İsteği 2 Hızlı bir metabolizma için düzenli kahvaltı ya niz devam ediyorsa meyveler ilk tercihiniz olmalı. Tarçın pın. Kahvaltı yapmadan öğ lı meyveli yoğurt veya kalori le yemeğine kadar aç kalırsa si düşük sütlü tatlıları porsiyon nız, yavaşlamış metabolizma hı kontrolü sağlayarak tüketebi zına karşın iştahınızın da artma lirsiniz. sıyla birlikte ilerleyen saatlerde daha çok yemek yemeniz kaçınılmazdır. 3 Dengeyi kurun. Bir öğünde abarttığınızı düşünüyorsanız akşam yemeğini ya da ertesi günü daha hafif geçirmeyi deneyin. 9 Su içmek için susamayı beklemeyin. Günde 2 litre su içerek daha hızlı bir metabolizmaya sahip olabilirsiniz. 10 Daha aktif olun. Hareketsiz yaşamın kilo artışının en büyük sebeplerinden biri olduğu bilinmektedir. Yapı 4 Yemekleri yavaş yeme lacak sporun türü kişiye göre ye çalışın. Vücudumuzdaki değişebilir. Yürüyüş açısından tokluk hormonları yemek yeme herhangi bir sağlık problemi ye başladıktan yaklaşık 20 daki niz yoksa haftada 3 gün 45 da ka sonra salgılanır. Yemek sü kikalık yürüyüşler ile bu süreci renizi uzatarak fazla yemek ye destekleyebilirsiniz. Yulaflı atıştırmalık Malzemeler: u Yarım su bardağı yulaf ezmesi u 1 yemek kaşığı pekmez u 4 adet hurma u 1.5 yemek kaşığı kakao u Yarım fincan yarım yağlı süt Yapılışı: Yulafları sütün içinde yumuşayana kadar bekletin. Hurmaların kabuklarını soyup küçük küçük doğrayın ve bütün malzemeleri karışıma ekleyin. Karışımı daha iyi kıvam alması için yaklaşık 20 dakika buzdolabında bekletin, daha sonra minik toplar haline getirerek hindistan cevizine batırın. Toplamda 15 top elde edebilirsiniz, 1 tanesi yaklaşık 20 kaloridir. Çiya’dan dünyaya, Anadolu mutfağı... Analıkızlı hamburgereünyada Türkiye denilince akla ilk ge karşılen şeylerden birinin yemek olduğundan kimsenin kuşkusu yok. 21. yüzyıl, Ana Ddolu mutfağının ABD başta olmak üzere hemen her kıtaya yayıldığı bir dönem oldu. Fastfood imparatorları bu gelişmeyi, hayretle izliyor olmalı. Anadolu’nun unutulmak üzere olan yemeklerini bitmeyen bir merakla araştırıp yeniden sofralarımıza getiren şef Musa Dağdeviren, bu gelişmenin tutkulu öncülerinden... Yaklaşık yarım asırlık deneyiminin yanı sıra, 10 binlerce kitap, belge ve fotoğraftan oluşan arşiviyle sektörün bilgi deposu. Yıllardır Türkiye’nin en ücra köşelerini dolaştı. Tarifleri topladı. Kadıköy’de üç ayrı Çiya Sofrası’nı işletiyor. Ekibiyle, Yemek ve Kültür dergisini yayımlıyor. Ünlü şef, Netflix’in Chef’s Table (Şefin Masası) adlı gastronomi serisinde de Türkiye’yi temsil etti. Gaziantepli Dağdeviren, şimdi de bütün birikimini, Phaidon Yayınevi’nin yayımladığı The Turkish Cookbook adlı kitapla gastronomi dünyasına sundu. Phaidon, İngilizce yayın yapıyor, New York ve Londra merkezli, yüz ülkede kitap satışı yapıyor. Yayınevinin, kitaplarının bazılarının tirajı 1 milyona ulaştı. Şeflerden bazıları, elBulli’den Ferran Adria, Noma’dan Rene Redzepi, Faviken’den Magnus Nilsson. PİRİNCİN TAŞINI ARAR GİBİ Dağdeviren’in kitabında, ızgara etten pilava, sa latalardan tatlılara kadar 550 tarifin yanı sıra ay rıntılı bilgi ve hikâyeler de yer alıyor. Kitabı İn gilizceye Burçak Muraben tercüme etti. Kitap, 15 Mart’ta İngiltere, 1 Nisan’da ABD’de satışa sunu lacak. Nisan’da Almanca da yayımlanacak. Dağde viren, yurtdışında Anadolu mutfağına gösterilen il ginin nedenlerini şöyle yorumluyor: “Amerikan Culinary Enstitüsü 20 yıldır özellikle Akdeniz ve Ortadoğu mut fağıyla ilgileniyor. 2006 yı lında Harvard Üniversitesi ve Culinary Enstitüsü’nün ortak yaptığı bir konferan sa davet edilmiştim. Kon feransta çok sayıda bes lenme uzmanı, akademis yen ve sektörden isim ler katılmıştı. Konferan sın ana teması beslenme piramidinin yeniden yo rumlanmasıydı ve o za man Akdeniz ve Ortado ğu mutfağı, insanlar için en sağlıklı beslenme biçimi olarak piramidin ba şında en geniş yeri almıştı. Ben de dünyadan da vetli tek şef olarak kendi coğrafyamızın yemekle rini üç gün boyunca yapmıştım. Bu vesileyle dün yada bu alanda çalışan, düşünen ve üreten yüzler ce kişiyi de Türkiye mutfağıyla tanıştırma fırsa tı bulmuştum. Bundan çok etkilenmişlerdi. Ayrı ca yıllardır ABD’de Culinary Enstitüsü’nde yapı lan üst düzey uluslararası konferanslara katıldım. 2003 yılından itibaren rutin aralıklarla değişik ko nu başlıkları altında düzenlenen ve dünyadan öncü şef, akademisyen, yazarların katıldığı çok önem li konferanslardı bunlar. Akademisyenlerin ve şef lerin yaptığı sunumlardan sektör çok faydalanmak ta. Önümüzdeki ay da bitkiler ve balık yemekleri hakkında bir sunum yapacağım. Zaten oradaki katı lımcıların büyük çoğunluğu artık beni yakından ta nıyor. Bizim mutfağımızın yemeklerine de çok me raklılar. Özellikle kendi ülkelerinin başarılı isimle rini, pirincin içinde taş arar gibi buluyorlar. Yemek istihbaratları çok güçlü. ‘Sizlerin sayesinde mutfa ğımız zenginleşiyor’ diyorlar.’’ SUSUZ KÖFTE PİLAV Dağdeviren, Phaidon’nın kitap teklifini de üç yıl önce bir mail aracılığıyla almış. Teklifi, özellikle sanat ve tasarım üzerine kitaplarıyla tüm dünyada bilinen yayınevinin saygınlığı nedeniyle kabul etmiş. Aslında Dağdeviren, 20 yıldır değişik platformlarda Türkiye’de bir yemek enstitüsünün kurulmasıyla ilgili düşüncelerini dile getiririyor. Bu doğrultuda çaba sarf ediyor. Hatta 10 yıl önce çok geniş kapsamlı bir proje hazırlayıp ilgili bakanlılara iletti. Kitabın da bu çabanın bir ayağı olmasını arzu ediyor. Kitabını “Neyi, niçin ve neden yiyoruz?’’ düşüncesi üzerinden kurgulayan Dağdeviren, geleneksel ve yerel yemekleri birlikte ele alıyor: “Daha önce paylaşılmayan pek çok yeni tarifin sıralandığı ki Musa Dağdeviren tapta karnıyarık, kadınbudu köfte de var, keledoş, analıkızlı, şevketi bostan da... Ayrıca lor, tereyağı, erişte, kuskus, salça, nar ekşisi, sumak da yer alıyor. ‘Güllaç ne zaman yenir?’ gibi bilginin yanı sıra yağmur duası, güneş duası ya da Paskalya’da nelerin yenildiğine dair bilgilere de yer verdik. Bir yemekte sade yağ kullanılıyorsa, onun da tarifi var. Nohut, kuru fasulye, cacık gibi geleneksel yemeklerin her bölgede yer aldığını, ama örneğin çorti aşının Bitlis, bakla sarmasının Tokat, uskumru dolmasının İstanbul’a özgü olduğunu belirttik. Kitapta mümkün olduğu kadar kalıplaşmış eksik bilgileri de kırmaya çalıştım. Örneğin sade pilav diye bilinir ama kitapta 70 tane birbirine benzemeyen pilav tarifi var. Fransız aşçılar bize ‘Her yemeğe su koyarsınız’ derler ama kitapta susuz pişirilen köfte, pilav teknikleri de yer alıyor.” Bir yıldan uzun süre, titiz bir çalışmayla hazırladığı kitap için yayınevine 1150 tarif gönderen Dağdeviren, ilk planda 550 tarifin içereceğini öğrenince aralarında seçim yapmakta zorlanmış. Yayınevi ikinci kitabın olabileceğini müjdeleyince, sonucu kabul etmiş. Kitapta yer alan tariflerden 130’unun fotoğrafı İngiliz fotoğrafçı Toby Glanville tarafından İstanbul ve Konya kırsalında çekilmiş. figen yanık Dünyaca ünlü gastronomi serisi Chef’s Table’da Türkiye mutfağını tanıtan şef Musa Dağdeviren, şimdi de 550 yemek tarifinin yer aldığı İngilizce bir kitap hazırladı. Dağdeviren’in amacı yurtdışında mutfağımıza kimlik kazandırmak Sırrı paylaşıyor Şeflerin sırlarını paylaşmayı sevmediği bilinir ama Dağdeviren bunun da aksini kanıtlamayı tercih ediyor: “Tarifler dört kişilik, ev koşullarında yapılacak şekilde verildi. Kalburabastının külden yapılan tarifi de var ama bunu yapamıyorsanız, 2 gr kabartma tozu kullanılabileceği bilgisini de paylaştım. Şefler sırlarını paylaşmaz ama ben tam tersini tercih ediyorum. Bunları paylaşmalıyız ki doğru bilgiler ortaya çıksın. Mutfağı mız yurtdışında maalesef gerektiği gibi temsil edilemiyor, belli bir kimliğe sahip değil. Ama artık yeme ve içme dünyasında çok şey konuşuluyor, aydınlanıyor, çok meraklı kişiler sektöre giriyor. Gelecekten çok ümitliyim; hem Türkiye için hem de yurtdışındaki temsilcilerimiz için… Özellikle ABD’deki Türk restoran işletmecilerine bulmak isterlerse ABD’nin bir malzeme cenneti olduğunu söyleyebilirim.’’ C MY B