Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                10 KASIM 2019  3  Hayattan kopuk okul matematiği, öğrenciyi bu dersten soğutuyor  ‘Matematik kafası’ her çocukta var  Çocuklar aslında matematiksel fikirleri eğlenceli ve ilginç bulmaya yatkınlar. Örneğin, sayı saymayı yeni öğrenen çocuklar, heyecanla her şeyi saymak ister. Ancak okul matematiğinde çoğu zaman hayattan kopuk, ezbere dayalı öğretilen kurallar ve birbirine benzer, merak uyandırmayan problemler, öğrencilerde matematik ile ilgili önyargılar oluşturabilir. MEF Üniversitesi  Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü Matematik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Rukiye Didem Taylan, “Gerçek matematik bu değildir. Matematik aslında kendine has kuralları olan bir düşünme oyunu, hayatın her alanındaki örüntüleri anlamamıza yara  yan evrensel bir dil olarak görülebilir. Matematiğin okul matematiğinde arka planda kalan zengin yönlerini ön plana çıkarırsak öğrencilerin matematikte çok başarılı olmasalar bile matematiğe merak ve sevgi duymalarına yardımcı olabiliriz” diyor. Doç. Dr. Taylan, çocukların matematiği sevmeleri ve matematiğin önemini gerçekten anlamaları için anne babalara şu önerilerde bulunuyor:  u Bağlantılar kurun Öğrenciler çoğu zaman matematiği gündelik hayatlarında kullanmadıklarını düşündükleri için matematik öğrenmeye yönelik motivasyonlarını kaybederler. Çocuklarınızın yaşına göre sinemaya gittiğinizde salondaki koltuk sayısını tahmin etmek, kayak yaparken değişik pistlerin eğimi hakkında konuşmak, kek tarifindeki malzemeleri ölçmek, bir pastayı değişik sayıdaki kişilere adil olacak şekilde paylaştırmak, perde alırken ölçüme dikkat etmek, markette kasada ödenecek hesabı tahmin etmek veya indirimli fiyatları hesaplamak gibi basit bağlantılar kurmak onların matematiği daha anlamlı bulmalarına yardımcı olabilir. Buna benzer olarak doğadaki görüntüleri (bir ağacın gövdesine her yıl yeni bir halkanın eklenmesi gibi) ve simetriyi (kar tanesi, çiçekler, insan vücudu, vb.) gözlemlemek, çocukların gündelik hayattaki geometrik şekilleri fark etmelerini sağlamak da matematik ile uğraşmaktır.  u Zihinsel kasları geliştiren disiplin Sadece bazı insanların matematik kafasına sahip olduğu, matematikte başarılı olmanın doğuştan gelen bir yetenek ile ilgili olduğu yargısı oldukça yaygındır ama öğrenme potansiyelini olumsuz biçimde etkiler. Matematik, gerçekten de kolay değildir ama başarılı olmak için çabalamanın ve vazgeçmemenin önemi vurgulanmalıdır. Matematiği öğrencilerin zihinsel kaslarını geliştiren bir disiplin olarak nitelendirebiliriz. Spor yaparken nasıl zorlanan kaslar büyüyorsa matematikte zorlanırken hatta hata yaparken ve hata lardan öğrenirken zihinsel kaslarımızı güçlendiririz.  u Rol modeli olun Öğrenciler ailelerinin matematik ile ilgili fikirlerinden etkilenirler. Bu nedenle “öğrenciyken en sevmediğim ders matematikti”, “matematik ne işimize yarayacak”, “senin yaşındayken matematik sınavlarından çok korkardım”, “bende matematik kafası yok” gibi paylaşımlar yapmaktan kaçının. Çocuklarınıza rol modeli olmanız, çocuğunuzla beraber evde matematik testi çözmek değildir. Matematiksel fikirler karşısında önce sizin heyecan duymanız, matematiksel örüntülerdeki estetiği sizin fark etmeniz çocuklarınıza da bulaşacaktır. Bir müzede değişik tarihi ölçü birimlerini beraber keşfetmeniz, bir sanat eserinde “altın orandan” bahsetmeniz ve bunu araştırmayı teklif etmeniz, çocuğunuza matematikte derinleşme konusunda ilham verebilir.  u Neden sorusu Çocukların matematiksel düşünme becerileri çok soru çözmekle değil, kavramlar arasındaki ilişkileri düşünmek “neden” ve “niçin” sorularına cevap vermeye çalışmak ile gelişir. Çocuğunuzla matematik problemi çözerken onu yönlendirmeyin, doğru sonuçtan ziyade düşünme biçimine ve cevabını nedenleriyle açıklamasına odaklanın. Matematiğin okul müfredatının önemli bir parçası olmasının temelinde mantık yürütebilme, esnek düşünebilme, karşımızdakini ikna edebilme gibi her gün işimize yarayan temel hayat becerileri üzerindeki olumlu etkisi yatar. Gerçekten de gündelik hayatta geometri ile ilgili bir teoremi bilmek belki her gün doğrudan işimize yaramayabilir. Bununla beraber bir teoremi farklı yollardan mantık kullanarak kanıtlamayı öğrenmiş bir öğrenci, hayatta her zaman işine yarayacak değişik düşünme becerileriyle donanır.  u Oyunlar oynayın Satranç, dama veya ai le ile oynanan bazı kutu oyunları çocukların matematiksel düşünme becerilerine ve zorluklar karşısında sabretmelerine katkıda bulunacaktır. Tıpkı matematikte olduğu gibi her oyunun kendine has kuralları vardır hatta aile arasında oynanan oyuna aileye özgü yaratıcı kurallar da eklenebilir. Bu sayede bile öğrencilerin bir sistem içerisinde stra  tejik düşünmelerine olanak sağlayabilirsiniz. Oynadığınız oyunlar her zaman matematik ile doğrudan ilgili olmasa da matematiksel düşünme becerilerini geliştiriyor olabilir. Okulöncesi çağda bir zar ve piyonla oynayacağınız atılan zar doğrultusunda hedefe ulaşma ile ilgili oynanan kutu oyunları çocuklardaki sayı kavramının gelişimini, özellikle bire bir eşleme kavramını olumlu yönde destekler.  u Matematiksel mitler Matematik ile ilgili mitlere (aslı olmayan inançlara) yürekten katılan öğrenciler yazık ki oldukça fazla: “Erkekler matematikte kadınlardan daha iyidir”, “matematikte problemlerin sadece tek bir çözümü vardır”, “matematikçiler hiç hata yapmazlar, işlem  leri zihinden yaparlar”,”matematik gerçek hayatta işe yaramaz.” Çocuklarınızla matematik ile ilgili konuşurken bu tip yargılarla karşılaştığınızda onları sorgulayın ve bunların birer mitten ibaret olduğunu, yeri geldiğinde kanıtlarla gösterin veya çocuğunuzla beraber araştırın.  Minik kedi yuva arıyor. İstanbul/Bayrampaşa 0 533 618 75 37  4 aylık Labrador karışımı Kont yuva arıyor. İstanbul 0 532 166 40 54, 0 532 376 93 10  Kör halde mezarlıkta bulunan yavru acil yuva arıyor. İstanbul 0 533 696 60 30  Den iz Yavaşoğulları cdenizy@gmail.com  Bakım evleri nasıl olmalı?  OHayvanların demirlikler ardında, güPnaltüiklaerlianlarfdaayhataunptsuilsladhruaüğnsuetübhnaisdrseıin,yasaoktılğavurekdraevnne  rdu Büyükşehir Belediyesi’ne ait hayvan barınağında geçen hafta yaşananlar büyük yankı uyandırdı. Onlarca köpeğin yağmur altında, ayakları suya batmış halde, etrafı tellerle çevrili balçık bir araziye doldurulduğunu gördük. Hepsi aynı alanda, ağlayarak yardım istiyordu. Eğer görüntüler yayılmasaydı, bir çoğumuzun bu işkenceden haberi dahi olmayacaktı.  vazgeçilmeli. Bursa “Osmangazi Ne yazık ki, ülkemizde bir konu hakkında farkındalık oluş  Hayvan Evi” güzel bir örnek.  ması acı olaylar yaşanmasının ardından gerçekleşiyor. 5199 sayılı yasa, geçici bakım evlerinden bahsediyor. Hayvanla  rın rehabilite edildiği, kısırlaştırma ameliyatlarının gerçek  leştirildiği, aşılarının yapıldığı, kayıt altına alındıkları, mak  simum 1015 günlük bir süre için tutuldukları yerler olarak  tanımlanıyor. Ancak bugün, bu bakım evlerinin çoğu barı  nak olarak kullanılıyor. Bu barınaklarda gönüllülerle işbirli  ği yapılması ise ne yazık ki belediye inisiyatifinde. Oysa gö  nüllü işbirliği bu yerlerin düzgün işlemesindeki en büyük et  ken (keşke yeni yasada zorunlu olsa). Meral Olcay ile mar  ka olan Yedikule Barınağı, İnci Kutay ve Turgutreis barınağı  aklıma gelen ilk örnekler. Bana kalırsa geçici bakımevi kav  ramı da sorunlu. Bu merkezler, alındığı yerde sorun yaşama  yan, sağlıklı sokak köpekleri için geçici, sokağa dönemeye  cek, engelli vs. hayvanlara ömürlük, terk edilen ve sokakta  yaşayamayacak olanlara ise yuva bulana dek ev olmalı.  HAYVAN SEVEN VETERİNERE İHTİYAÇ VAR Instagram’da yayılan bir videoda, Ankara’da (hangi belediye olduğu henüz belli değil) kısırlaştırıldıktan hemen sonra sargılarıyla dağ başına atılmış bir teriyer ve iki “golden” köpeğe tanık olduk. Terk edilmiş bu köpeklerin sokakta yaşama yetisine sahip olmadıklarını anlamayan, yuvalandırmak üzere tutmayı düşünemeyen bir veterinerlik biriminin işini yaptığını nasıl söyleyebiliriz? Şişli Rehabilitasyon Merkezi gibi, sahiplendirme ilanları paylaşan, işinin ehli, ilgili ve uyumlu bir sistem yaratan veteriner birimlerine ihtiyacımız var. Kendi sayfasından dahi tedavi ettikleri köpeği paylaşıp “onu şu halde bulduk, tanıyan var mı” diye soracak kadar duyarlı, Kadıköy Belediyesi barınak sorumlusu Murat Çırak gibi hayvansever veterinerlerlere ihtiyacımız var.  Bilim insanı Dağdeviren, buluşlarıyla ses getirdi Şekerpareli  mücadele ve başarı  KÜBRA KÖKLÜ  meyen kalp pilini icat ettim. ALS hasta  T ürk bilim insanı ve fizik mühendisi Dr. Canan Dağdeviren, ABD’deki Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeli  sı Stephen Hawking ile tanıştıktan sonra Parkinson hastalarının hayatını kolaylaştıracak bir beyin iğnesi yaptım. Parkinson’la mücadelede kullanılan ilaçların direkt olarak beyne enjekte edilme  ğine seçilen ilk Türk bilim insanı. İcat sini sağlayan bu iğne, hastaların koordi  larıyla Forbes’in “30 yaş altı bilim in  nasyon bozukluklarının tedavi edilmesine  sanı” listesine girmeyi başardı. Massac yardımcı olacak. Erken teşhis yapabilen  husetts Institute of Technology yayını  elektronik sutyen üzerinde çalışıyorum.  Technology Review’ın  Yapacağım; teyzeme  “35 yaş altı mucitler”  söz verdim. Teyzemi  listesine adını yazdır  meme kanserinden kay  dı. Dağdeviren’e başa  bettik. En ufak bir hücre  rısının sırrını sorduk.  bozulması gözlemlendi  Türkiye’nin teorik fi  ğinde sutyen uyarı vere  zikçilerinden Prof. Er  bilecek” diyor.  dal İnönü’nün kendisine bizzat verdiği kita  YILMAYIN!  bı “Anılar ve Düşünce  Kadınların mutlaka  ler” adlı eser sayesin  okutulması gerektiğinin  de fizik alanına yönel  altını çiziyor: “Kadın  miş. Bilim aşkını Pier  lar kendileri gibi olma  re Curie’ye, hayat felse  lı. Kadın olmak zaten  fesini Atatürk’e borçlu. Üniversitedeki hocaları “Yapamazsın, kadından fizikçi olmaz” deseler de üzülmüş ama asla pes etmemiş: “Bu cümleleri sık sık duyduğum için vücudum alışmıştı. Çok üzüldüğüm zamanlarda şekerpare tatlısı yapıyorum. Ağlamak yerine pes etmemeyi ve bavulumu hazırlayıp memleketime dönmemeyi tercih ettim. O yorumlara buluşlarla cevap veriyorum.”  pes etmeyen, delikanlı,  cesur insan demek. Ka  dınlar hiçbir şekilde yıl  masınlar, mücadele et  sinler. Kendi güçlerinin  Canan  farkına varsınlar. Git  Dağdeviren  tikleri her yere güzellik,  renk getiriyorlar. Ben  de tam da kadın gibi bi  lim yapıyorum. Yaptığım aletler de ka  dınlar gibi güzel, kıvrımlı, çok fonksiyon  lu, hassas ve renklidir.”  Dağdeviren, alanında eşitlik müca  delesi de veriyor. “Bir şirketten iş tek  lifi aldım. Ama benimle aynı seviye  ELEKTRONİK SUTYEN YOLDA  de olan bir erkek hocadan yüzde 10 da  On saniyeden az bir sürede bulunduğu yerin hastalık haritasını çıkaran, cilt  ha az maaş aldığımı öğrendim. Ve itiraz ettim. 1 dolar bile daha az olursa işi  kanseri gibi hastalıkların teşhisini kolaylaştıracak cihazın ve bitmeyen kalp pilinin mucidi. Aile fertlerinin hastalıkların  kabul etmeyeceğimi söyledim. Maaşım yüzde 16 artırıldı. Erkeklere oranla kadınlara daha az maaş verilmesini sorgu  dan esinlenerek buluşlar yapıyor: “Hiç ta ladım ve şöyle bir cevap aldım. ‘Kadın  nımadığım dedemin kalp yetmezliğin  lar sorgulamıyor, mücadele etmiyor ve  den öldüğünü öğrendim. 28 yaşımda bit pazarlık yapmıyor’ dediler...”   
            
    
