02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24HAZİRAN 2018, PAZAR SAYFA 3 Teşhis Ahmet Tulgar Hem kendimizi bakmamaya zorlarken, hem de pek çok gösterge keşfediyoruz onda Bir popüler kültür objesi olarak ayak İnsan vücudunun mimarisinde “salt işlev”e en “yakın”, kişinin kendisine bakışında en “uzak” uzvun, ayağın, estetikten sosyolojiye, psikolojiden cinselliğe, ekonomiden siyasete uzanan geniş bir gündelik hayat coğrafyasında işi ne? Nasıl oluyor da salt işlev olarak kalırken, aynı zamanda bu kadar çok işaret ekleyebiliyoruz, ekleniyor ayaklarımıza?.. “Dost başa, düşman ayağa bakar” popüler adabımuaşeret kuralı gereği hem kendimizi bakmamaya zorlarken, hem de nasıl bu kadar çok işaret deşifre ediyor, bu kadar çok gösterge keşfediyoruz karşımızdakinin ayaklarında? Ayağımızda ayakkabı olduğunda, ayaklarımızdan bir statü göstergesi, bir sınıfsal kimlik iddiasının yükseldiği ortada. Ayakkabı endüstrisinin fiyat çizelgesi, ayakkabı modasının estetik keyfiyeti kadının da erkeğin de ayağını sınıfsal ve sosyolojik söylemlerle beziyor, ona fiyonk, toka, desen ve renkten çok daha fazla sayıda toplumsal işaret ekliyor. Sadece ayakkabı değil, ayak giydirmenin ilk aşamasındaki çorap da üzerinde durulacak bir meseledir. Kadın için çorap daha çok estetik ve gizli bir örtme işlevi taşır, gizliliği ölçüsünde cinsel bir etkisi de olurken, erkek için çorap estetiği sınırlı ve daha çok işlevsel haliyle önemli bir sorundur. Erkekler için çorap tedirginliği diye bir şey olmalı. Bizdeki gibi toplumsal alana ya da başkasının özel alanına girerken ayakkabıların görece çok çıkarıldığı bir toplumda, erkek ayakkabısını çıkarırken sürpriz bir yırtık, bir parmak ya da topuk fırtlaması ile karşılaşmanın tedirginliği içindedir. Sınıfsal çorap tedirginliği Belki kendiniz deneyimlediniz, belki başkasında gözlemlediniz, Türkiye erkeği misafirliğe gittiği evde çoraplı ayağını ne yapacağını bilemez, ayak parmaklarını geriye doğru büküp üzerlerine basar. Bulduğu, yakınındaki her kilimin, halının, sofra örtüsünün altına sokma arzusu içinde olacaktır artık ayağını bundan böyle. “Fakir aile” ya da yerel burjuva ziyaretindeki siyasetçiden babasının yanında kız istemeye gelmiş damat adayına kadar hep bu itişme kakışma kendisiyle. Kadınlarda olmuyor bu anladığım kadarıyla. Ne de olsa kadının çorabı yırtılmıyor, kaçıyordur. Ten rengindeki uçuculuğuna denk düşen bir fiil, kendi erotizmini de beraberinde getiren cilveli bir kaza. Bu sınıfsal çorap tedirginliği sebebiyle, erkek için ayağını toplumsal alanda sakınmadan sergileme, açma, uzatma, gösterme, hele yalınayak dolaşma erkek için bir hayat adamlığı, bir medeni cesaret, bir zengin ve güçlü umursamazlığı ve konforunun işareti olmuştur. Özellikle Batıcıl erkeklerde. Muhafazakâr erkekler tahta oymalı, gümüş püskürtmeli salonlarında tercihen çoraplı, bazen de çorapsız, “ceyo’nun unisex sakarlığı” ve özensizliğiyle koltuğa sığışırken, Batıcıl, modernist erkek Sadece ayakkabı değil, ayak giydirmenin ilk aşamasındaki çorap da üzerinde durulacak bir meseledir. Kadın için çorap daha çok estetik ve gizli bir örtme işlevi taşır, gizliliği ölçüsünde cinsel bir etkisi de olurken, erkek için çorap estetiği sınırlı ve daha çok işlevsel haliyle önemli bir sorundur. ler parmak arası “flip flopları”, demokratik lüks “Birkenstock”larıyla kamusal alanda sekmektedirler. Parmak arası terlikler Dedim ya, erkeklerin ayakları ile başları daha fazla derttedir. Mesela bu flip flop, yani parmak arası terlik, hatta sandalet baharda, hava daha yeni yeni ısınırken giyildiğinde uzun bir dönem bir eşcinsel estetiği ya da manifesti oldu. Kentli heteroseksüel erkeğin homofobisinden değil ama başka bazı toplumsal fobilerinden kurtulmasıyla birlikte modanın da iteklemesiyle bugün hepsinin ayağında artık bir zamanlar imalarla ya da bıyık altından gülerek baktıkları parmak arası terlikler var. Yeni yeni bir trend daha gelişti. Özellikle kafa tokuşturucu genç erkeklerde. Dar paçalar yukarı, ayak bilekleri daha ayazda açık, çorap babet olup makosenin, loafer’ın, sneaker’ın içinde kaybolmuş. Babet çorap edepli bir medeni cesaret imgesi, bir milliyetçimuhafazakâr şıklığı oldu ama aslında erkekler için bir ayak terlemesi önlemi olmuş olmalı ilk üretildiğinde ve bir zaafa işaret ediyor aslında. Ya da bir soruna. Çocukların ayakkabılarıyla ilişkisi ise insanın yüreğini okşar, yumuşacık bir şefkat uyandırır. Çocukların yeni ayakkabılarına kavuştukları günün akşamında ayakkabılarını yatağa alıp, başuçlarındayken uyumaları onlara oyuncak muamelesi yapmalarından kaynaklanmaz. Yetişkin ler dünyayı öyle ürkütücü bir yer haline getirmiştir ki, kendilerini yetişkinlerin elinde rehine hisseden çocuklar bir gün tabana kuvvet kaçmayı alttan alta planlamaktadır ve sağlam bir çift ayakkabı onları bu gizli korkularına ve planlarına hazırlıkla kılmıştır. Ayakkabıları yırtık çocuklar ayakkabısı sağlam arkadaşlarının değil, dünya daki vahşetin karşısında kendilerini güçsüz ve zayıf hissettikleri için dertlidir. Dünya daki şiddet sadece çocukların gözünü korkutmuyor tabii. Bir kabadayılık stili olarak erkeğin ayakkabısının arkasını kırıp terliksi hale getirmesinin kolaycı, rahat düşkünü bir lüksten çok bu dünya daki zulüm tecrübesiyle ilgisi olmalı. Kodeste iskarpinleri ranzadan inip ranzaya çıkarken her defasında giyip çıkarmak yerine topuğunu kırıvermiştir kabadayı, mangal yürekli mahkum. Havalandırma avlusunun bir köşesinde çömelip efkârla cigaranı tüttürürken de arkası kırılmış ayakkabı daha rahat ettirir onu. Kodesten alışkındır buna yani ihtiyar delikanlı. Ayak/kabı cinsel fetiş objesi Ayakkabının dünyanın özgür ve yaşanılası bir yer olduğuna dair işaretler göndermesi de mümkündür. ‘Sneaker’ tarzı spor ayakkabılar sadece reklamlarda değil, hayatın içinde, gündelik kullanımda da konfor, rahatlık ve renklilik sağladığı için kullanıcısına gündelik estetik kataloğunda özel bir yer kazandırır. Ayak yıpranmaya açıklığıyla bakım gerektiren bir uzuvdur. Ama kadınların pediküre gitmesi ve pedikür emekçisiyle kurulan yukarıdan aşağı doğru ilişki süs amaçlı olsa bile kabul görür de, erkeğin pedikür koltuğundaki hali belki de cinsiyetlerarası sınıfsallığı fazla göze battığı için alttan alta ayıplanır. Oysa pedikür anatomik sebepli bir ergonomi ihtiyacıdır. Özellikle belli yaştan sonra göbek salmış adamlar kendi ayak tırnaklarını kesmeye çabalarken tıknefes olabilir, sektei kalpten gidebilir. Ayak ve ayakkabı cinsel fetiş objeleri arasında da en yaygın, en popüler ve elbette en masum olanlardır. İnce, leyleksi bir stiletto, örterken açarak bir ayak striptizine el veren hasırımsı bir sandalet bir fetiş objesi olabilir ya da kan ojeli pamuksu bir ayak. Ama erkek ayakkabısı ve erkek ayağı da en az kadınınki kadar bir arzu nesnesi olmuştur günümüzde. Bunu ne sağlıyor: Olsa olsa ayağın toprağa, haliyle doğaya en yakın uzuv olması, en garantili çıplaklığının ise kişinin mahrem alanına, yatak odası ya da banyosuna ait olması ama kamusal alanda da kolaylıkla ve risksiz ulaşılabiliyor olması. Ayak fetişizmi bize insanın işlevsel olanı estetize etme yeteneğinin ne kadar gelişkin olduğunu gösterir. Ayak gibi salt işlev olan bir uzvu estetik bir arzu objesine dönüştürerek bizi sanatın ve estetiğin işleyişine dair bilgilendirir. [email protected] Yedi Çeşme ve Bodrum’dan yedi seçkiİstanbul’un yazın indiği iki yerde nerede ‘7’de 7’ yaptık de yedi ÇEŞME ? MUAZZAM ALAÇATI: Hacımemiş’teki ye ni yerinde haftanın YEDİ günü farklı sanatçıla rın canlı performans sergilediği Kerem Polat’ın Muazzam’ı, “Hadi hadi” sloganı ile kokteyllerin de ve mutfağında çok başarılı. Terbiyeli et şiş, an ne köftesi, karides bang bang lezzetlerine çubuk tarçınlı Cinnamon kokteyli eşlik ediyor. Bu arada haftasonları sahne Ezgi Gergin’e emanet. ? KÖYİÇİ’NİN LİMON’U: Açıldığı sene Alaçatı’da adından çok söz ettiren Serkan Koca mekânı, Şef Eyüp Gül liderliğinde ye nilenen mutfak me nüsünde pizzalar, ev yapımı makarna lar, steak’ler, balık lar yani her şeyler!.. Avokadolu jumbo karides. (KöyiçiLimon) Yaprak ciğer ve etli pazı dolması favorim. Leziz bir yemek sonrası dj kabininde Cenk Çöteli ve Eser Yılgı siz leri eğlendiriyor. Her pazar da yemeğinize Rubato eşlik ediyor. Bu arada kışın da Nişantaşı’ndalar!.. ? FLYINN BEACH RESTORAN: Türkiye’nin ilk Beach restoranı Flyinn, Vedat Ali Dalokay ve babası Hakan Dalokay işletmeciliğinde misafirlerini aile ortamında ağırlıyor. Evcil hayvan dostu ve engelliye müsait olan mekânda dileyen misafirlere su sporları imkânı da sunuluyor. İstanbul’un en iddialı lezzet markaları Dirty Hands ve Sushimoto ikilisinin lezzetleri binlerce kişiyi doyuruyor. Mideler bayram ederken Big Bar’ın kokteylleri size eşlik ediyor. Bu arada, her perşembe Golden Girls’ün sahne aldığı mekânda büyük bir festival hazırlığı da varmış. (Öneri: Ayakbastı, yani giriş ücreti daha uygun olmalı!) ? SANDVİÇ KRALI: İzmir Gaziemir’de küçük bir büfede başlayan hikâye, sahibi Onur Bey’in eşinin hamileyken istediği burger ile devam etmiş. Onur Bey eşine leziz burgerler yaparak bunları sosyal medya daki SandviçKralı hesabında paylaşmış. Hesap şu an 222 bin, videolar milyon izleniyor maşallah!.. Katkatlı burger, bol burger, gurme burger ve ev yapımı kavurmalı bazlama ile başarı 4 şubeye ulaşmış. En yeni şubesi ise bence harika bir yerde konumlanan Çeşme Marina’da. Bu arada Flyinn Beach RestoranÇeşme. (Fotoğraf: Ahmet Erdem) şu aralar Katar ve Saray’dan gelen davetler de yakında yurtdışında şubeleşileceğinin habercisi. Bodrum ? TÜRKBÜKÜ 5 ODA: Dekorasyonu ve odaları tamamen yenilenen 5 ODA, Ali Sayar ve Jupiter Grubun patronu Tayfun Topal işletme ortaklığı ile bence harika bir iş çıkarmış, çıkarır da. Neden mi? Çarşamba perşembe cumartesi geceleri efsaneleşen Ali Sayar’ın müzikleri, Şef Asım Yıldız lezzetleri, iskelede Türkbükü klasiği pideler lahmacunlar, sabah kahvaltılarında Nezih Rumelihisarı lezzetleri, akşam barda ünlü “mixolojistlerin” kokteylleri… Bu arada 1 Temmuz’dan itibaren iskelede gece 1’de başlayacak Nişantaşı Carbon geceleri. ? Yalıkavak’ta Asmalı Çardak: Sandırma Köyü’nde eski bir köy evi bahçesi. Serpme köy kahvaltısı efsane. Uçağa biner gider YERİM. Bu arada köy yumurtalı omleti başka köyde yiyemezsiniz ? Türkbükü’nde Martinez: Etiler’deki Martinez de Bodrum’a indi. İner inmez Şebnem Ercantürk ve Murat Özalp’in havuzlu efsane oteli Bella Sombra’nın barını almış. Bu arada geçen seneler İskender Paydaş’lı mutlu saatler (happy hours) gerçekten çok iyiydi bu sene daha da iyileşir derim YERİM ERAY KILIÇ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle