29 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 ŞUBAT 2018, PAZAR SAYFA 5 Teşhis Ahmet Tulgar Dünden bugüne Aykut Kocaman’ın teknik direktörlük kariyeri Bir başarı/başarısızlık arkeolojisi Aykut Kocaman teknik direktörlük kariyeri nin altın çağını daha başında, İstanbulspor'da yaşa mış olmalı. Evet, sonradan Fenerbahçe'deki ilk tek nik direktörlük döneminde (20102013) takımı UE FA Avrupa Ligi'nde yarı finale çıkartacaktı ama İstanbulspor'da koşullar çok farklıydı. 2000'li yılla rın başının İstanbulspor'u onun futbol ütopyasının cisimleştiği yer olmuştu. 2000 yılında İstanbuls por Aykut Kocaman'a teslim edildiğinde 1990'la rın ortasında takımı satın alıp pahalı transferler ve agresif bir yönetim politikası ile parlatacağını san mış Cem Uzan ve şurekası kulübü çoktan terk et miş, takım uzak mesafe deplasmanlara otobüsle gi der olmuştu. Futbolcular paralarını alamıyordu. Ve böylesi olumsuz şartlarda Aykut Kocaman'lı İstan bulspor, tarihine altın sayfalar ekledi. Takım için de müthiş bir uyum ve dayanışma zuhur etmişti. Sezon ilerliyor, takımı hiç yenilgi almadan yolu na devam ediyordu. Ve bütün bunları Aykut Koca man bana o dönemde siyasetin ve sosyolojinin de feyz alması ya da sağlama yapması gereken kav ramlarla, sebeplerle açıklıyordu. “Otorite gitti, hu zur geldi” (Milliyet Pazar, 7 Ekim 2001) başlığıy la yayımlanan söyleşimde aramızdaki diyalog şöy le geçiyordu: Soru: Bir de siz burayı, buradaki özgürlük orta mını sevdiniz galiba. Kulübün finansörleri kulübü gözden çıkarmış, otoriter bir yönetim ya da kongre filan gibi safsatalar kalmamış. Kendi başınıza buy ruk davranabiliyorsunuz yani. Cevap: Bunun avantajları da oluyor, dezavan tajları da. Biz buraya futbolcu olarak geldiğimiz de beklentiler çok yüksekti. O zamanlar özgür de ğildi kulüpteki ortam açıkçası. Hedefler yüksek Rakibine üzüldü!ksdiİdzlrbsçyrİetbtmdğrştdrbrtydmklldöeTçeeeaiiissıaeiıiiuailaüinoieenoaoaieu.,mlaznrtetrdbiaalmrnCSACStkrfotrkckbaanğnnrülbAidcışçitaöehiiddcinıd:.eablsanueknnlnr.ag..atiindtnşo:kpfrdanuaakiy::ıni.aedualrBnBbabdyeşraslpacnrkayçuoNaeelnnukrğoUiıe2Eaza.aölliuanueaifaanniaemrıorlladlumtillçrıa,z,rAbrmykvdgkrılltaeizfkaalm5lnloçriolsnstprnıomyslçtlıdeufaeangai.emebldodaippaenaytuıkvelaKaieülstaournrn,öraTolmiurdmana,nlaoocmeortelarmçankşrlığlklöierbloedyvehinblaamvrrnşala.zeiedmyskıatğamualızşauhbkocaa’’maıae.umrerekeımByıüurgmytlbdauinsna'pyneilsykpkünİnelşiaın,eydszgoğıuüaeüanzmeuırnomsiıtıeytlnda.şt,lzyeiakalısüruiiabvtnrışyyaabarlzattdnıiBysrlakydoadöenukpaetvüçeabmüküumjrauvupıioaiııbüeiönnetnıürnizuael,rl:ar.zoykşaoodntç.ılküd.iaçzkizbbrlşedenbltgbüudMreryibnulralVbaaagübaeiBbıüliutbsİamlaaiiabknneiğoeızutpismudov.aüslrinbtinetşlieuacrtsğiadmrıireretslaabnsrDrrrumkairünsıtişgmnjainbıhbepieotlelonzhubaduyevezemoyüıbçdaiülenyeonıiuaioyğneolıttlaau.inye?rşoyrlşişdiröammkbnaalmarirltrddiinr,erFtreüısdorrıaaynpinabu’jdat.eyoa.eayhulctluiruduoloodziaedüeleaaşakariiSdvems.onetrllesatrarppöuzrad.ıknoya.lmeadeltrvEseananıatvkdjeddonaFppmdba“TygzltTTk(tösltmlAürfeeiğıiaıiıaiuÇlktaoıoetnnzoaöool.nrrKrrrrğu.yiad,aazsnlABnnünmdnaaa..OişreyleryekışljvöaşvçelmadlrnıiytltbbbAMrgauguieeaon1öaenırşuogueiami.kkitşezzzyörhtanr.knlçnüdçlsü.eOl’aaMau1oooatlapimamsçade)yıiBciştauiDçtdsbçrmktznnnntaşuğeriatiacanmve’enaeee0eiaiüblktutlkai’snauaşurnpeaklisepasrbkniçkrduğaershiöenzkneidialşemoçaşudalgalymübtaondnFaöiedrTakikrruüaraşs.i.izarBonüe,lrçaabmlıbaabraaühürzğitlçaşoçmületknıinü’ynasİrtşrdrdlFd5rouospsobiauü.üaeelrtamjşoSMimarnzAninsvrslys.rlünauyueae:.ayidagsralnbrnnihÇkrFıeüiıylibiuukn,kauuetgzınüyeamtlzdbsyzotönoisndohuda,daupnrşe1ekraçnyı?aTüöoyruuüb9şienrkbşomyrerıinm('9aniüdrt'aa1lknai6buzveddne.edhb9as”oi’anaüıgmaç9ervzaddkrtinzeeotgr6naeayaleküç’aanrykbnğidynhmss:sraiiıe,aiırılnivnnlıiyşomgiynkataluietaddat.igzr)lıaduyaadeçaa?r1bKyFblklSYkerorıeıleuiln9iusblezHeaeklmaoa.aoCkobno8dninrbtşcsErlakbkruer8eman.eomtöaead:aksalğıakr'relmğyharodkeolıiavrmEesbtaıiçbcmpmKçkkrbknltnlmşmgelıanrleştsimglkuairıaaeytdvriaı'”trııuıeoaaenmrıynyıiıbyoaıntnşduaandoohrKepy)ndud:çl(rdflndaa”ibaaeeiksscubadeasitrdfçbelma.ieAaırısaolbtuk,unöıdf“eaaösmimm(dtinaeğkiaeduBkldhlblbadri“kllDuskmrdoızımn’daiirırıueçpbeüetalai.eynnyuleUeırğoezdnnlkelibnıseliisnrünedfipa,asadolndeeanoneleenıtuiorikoauıokeskeoczrn,manmynrmariniarşenuidzoboenRslctyiymaikeriyçdb.,tylycbd.tbenkaoisnülalaeunigaedaneydoaueBiiaiaıusr'ilBoamualşyeyşlracsankeğealsbofiskoaznueAsyzkbhflnaüaüuyhueainedoeiaııfşcalAöayucmezkbaifnabnnbrtpaabbnynçeılu.yvraduykfmütDtliktğatu.ıidüiykrt,iuboeikuskiıy.iaaz,ıranındbğzır)rdayukçmiteeoğatulkaliaeiiakoıanzuzıtr,n',k.it baskısı altında hisseden, şaşaaya alışmış insanlar şiddet uygulayan etnik grupların polis otoritesi ara dık. İstanbulspor’un şimdiki oyuncularının mentalitesi değişti. Onlar için çok fazla taraftar olmuş, ol dan çekilince sorunlarını nasıl şiddet dışı yöntemlerle çözdüklerine ve barış yaptıklarına dair... mamış fark etmiyor. Hatta karşı takımın çok taraftarının olması bizi motive ediyor. Basının ilgisizli ‘Takımda büyük sözü dinlenir’ ğini de kabullendik. Sahaya kendi işimizi kendimiz için yapmaya çıkıyoruz. Bizdeki oyuncular kendilerini kendileri için geliştiriyorlar, çok taraftarı olan takımların oyuncuları ise taraftar baskısı yüzünden kendilerini geliştiriyorlar. Onlarda zorlama söz konusu, bizde bu zorlama yok. Ama futbolda otoritesizlik çok uzak bir ütopyaydı. Aykut Kocaman ile söyleşimden hemen hemen bir yıl sonra Türkiye Milli Takımı'nın Dünya Kupası'ndaki üçüncülük başarısının ardından, takımı kurtaran oyuncuların başında gelen Rüştü Reçber ile yaptığım söyleşide (“Takımda herkes büyük sö İktidarı reddeden ‘topçu’ zü dinler”, Milliyet Pazar, 14 Temmuz 2002) başarılı kaleci, sorularımı şöyle cevaplıyordu: İş artık iyice siyasete binmişti sohbetimizde, yü S.: Milli takım içinde solcu bir futbolcunun da rüyorduk bir futbol, hatta siyaset, hatta hayat ütop kendini ifade etme şansı oluyor mu? yasına doğru: C.: Siz solcusunuzdur, ben sağcıyımdır. Bunlar S.: İktidarları sevmiyorsunuz. Oyuncuyken de ik çok normal şeylerdir. Ama hiçbir zaman takım içe tidarlarla, kulüp yönetimleriyle aranız pek iyi ol risinde düzen, disiplin, saygı ve sevgi çizgisinin dı madı. şına çıkılmaz. Çıkıldığında gereğinde Hakan, gere C.: Evet, sevmiyorum. İnsan hayatında iktida ğinde Bülent, ben, Tugay tarafından müdahale edi Aykut Kocaman, Fenerbahçe teknik direktörü ve takımı pek başarılı bir sezon geçirmezken o, bu başarısızlığın sebebini anlamaya, kamuoyuna anlatmaya çalışıyor. Medyanın ona cevabı, sert eleştiriler, gözden düşürme girişimleri ve saldırılar... Onun daha önceki başarılarının canlı anısından kan alınıp başarısızlığının güncelliğine kan veriliyor. lir orada. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz ama ta yorduk. Tuncay’ı bana getirdiklerinde saçları kı kıma zarar verecek şeyler takım içinde halledilir. saydı. Saçlarını uzatmasını söyledim. Koşarken S.: Korktum. Ne bu, bir çeşit disiplin kurulu mu? saçlarının dalgalanması güzel olacaktı. Yanakla C.: Bakın, bizim takım içinde herkes büyüğüne rı kızarıyordu konuşurken. Bu da hoşuma gitti, bu karşı saygılı, küçüğüne karşı sevgilidir. Takım için yüzden ona daima sakal tıraşı yaptırıyoruz. Araba de herkes büyüklerin sözünü dinler. larının markası bile aşama aşama yükseliyor. Önce S.: Ya genç bir futbolcu “Ben büyüklerin sözünü Polo aldık. Sonra Astra aldık. Şimdi o Astra’yı ba dinlemeyeceğim” derse? bası kullanıyor. Fenerbahçe’ye transfer olduğunda C.: Onu yapamaz. Onu yapamaz. kendisine BMW aldık. S.: Ne yaparsınız? C.: Onu yapamaz. S.: Ya yaparsa? Başarıyı konuşmak kolay! C.: Hâlâ “Ya yaparsa” diyorsunuz. Yapamaz! Aykut Kocaman ise bu “aerodinamik estetik”e S.: Siz MHP’lisiniz değil mi? hiç prim vermedi. Saçları sınıfın çalışkan öğrenci C.: Evet. sine yakışır kısalıktaydı ve taralıydı. Bu, onun imaj S.: Disiplin, düzen sizin için çok önemli galiba. ve medya konularındaki tavrının işaretiydi. Belki Hiç dağıtmak istemez misiniz? de bu yüzden üç sezon gol kralı olduğu yıllarda bi C.: Bence düzen, disiplin insanın kendini bilmesi le altın krampon ya da altın ayak olmadı, 42 numa dir. Ben kontrolcüyümdür, sabırlıyımdır, her zaman ra, becerikli bir çift ayak olarak kaldı medya için... düzenin olmasını isterim. Tabii özel hayatta her za Aykut Kocaman'ın medya ile problemi ya da ara man bunlar olmuyor ama. Bunlar her Türk insanı sındaki mesafe teknik direktörlük yıllarında da nın yapısında olması gereken şeylerdir. ha da büyüdü. Medyanın başarıya endeksli olması, başarısızlık durumunda bunun sebebini muhatabı ‘Atipik’ Aykut, ‘proje’ Tuncay na sormaması, sadece parıltı ve güç ile ya da gücün parıltısı ile ilgilenmesi, onu rahatsız ediyordu. Aykut Kocaman ne kadar “atipik” bir karakterse, Söyleşimiz öncesinde beni de 10 gün uğraştır Rüştü Reçber de o oranda bir “stereotip”ti. Söyle mış, randevulaştığımız gün ise defalarca ertelemiş, dikleri profesyonel futbolun hakim ideolojisinin dı sonunda pes etmişti. Ona bu ayak diremesinin se şavurumuydu. Ve futbol dünyası, Thomas Mann'ın bebini sorduğumda şöyle diyecekti: “Lotte in Weimar” romanında anlatıldığı gibi birey S.: Ama sizin kariyeriniz de iki günlük bir şey de selleşmiş yetenekli (“atipik” denilebilecek) insanla ğil ki. Futbolculuk döneminiz istikrarlı ve uzun bir rın uğursuz sayıldığı Çin köyleri gibiydi. başarı öyküsüydü. Sadece teknik direktörlük başa Aykut Kocaman'ın atipikliğini bütün oyunculuğu rınız yeni. boyunca tipi de tamamladı. Aykut Kocaman'ın fut C.: Evet, 88’de Fenerbahçe’ye transferimden bolculuğunun en parlak dönemi 80'li yıllarla 90'lar beri piyasanın tanınan isimlerindenim. Başarı ve arasında geçmiştir. Bütün dünyada popüler kültürde ya başarısızlık anlamında piyasanın içindeyim. stilin içeriğin önünde olduğu o vatkalı, bandanalı, Ama teknik direktör olarak başarım bir kısa önde kısa, arkada uzun, tepede yığılmış saç dönem başarısı şimdilik. Bizim işimizde ya lı yıllar. Pop müzsyenlerinin en rüküş döne da başka işlerde, kısa dönemlik bir başa mi. Futbolcular ise sahada yele gibi dalga rının ardından insanlar çıkıp başarının lanan saçlarıyla koşuşturuyorlardı o yıllar sırlarını anlatıyorlar. Başarıyı konuşmak da. Ve tam da koşu ile uçuşmanın bu gör çok kolaydır. “Şunu yaptık, bunu yap sel uyumu, onları o yılların rüküşlüğünden tık” diyorlar. Sonra öyle dönemler olu kurtarıyordu. Estetiği elden kaçırmamışlar yor ki, aynı şeyleri yapıyorlar ama başa dı futbolcular o dönemde de. Zaten futbolcu rısız oluyorlar. Peki, o zaman medya niye nun uzun saçlısına itibar sonraki yıllar aynı insanları çağırıp konuşturmuyor? da da sürecekti, popçular çoktan O zaman öyle yapıyordunuz, çün dökük tişört, kirli jean'e dön kü başarılıydı. Şimdi bir de ni dükten sonra bile. ye başarısız olduğunu dinle 29 Aralık 2002'de bu defa yin bakalım. Böyle pozisyon dönemin Fenerbahçesi'nin lara düşmemek için medya yıldızı Tuncay Şanlı ile bir söyleşi yaptım (“Kırmızı yanak ve uzun saç ortak ka Aykut’un saçları hep sınıfın çalışkan öğrencisine yakışır kısalıkta ve taralı oldu. dan kaçıyorum. Medya başarı öykülerini, pırıltılı şeyleri seviyor. rarımız”, Milliyet Pazar). Söyleşi sırasında menaje Seneler geçti ve Aykut Kocaman yine Fenerbah ri Erdinç Şehit'e de birkaç soru sordum. Tuncay'ın çe teknik direktörü. Ve takımı pek de başarılı bir o dönem hayli ilgi toplayan tipi, hadi imajı diyelim, sezon geçirmezken o da bu başarısızlığın sebebi hakkında ikisi şöyle konuşmuştu: ni anlamaya, kamuoyuna anlatmaya çalışıyor. Ve S.: Uzun saçı seviyor musunuz? medyanın ona cevabı yine sert eleştiriler, gözden C.: (T.Ş.) Ben Erdinç abiye geldiğimde saçlarım düşürme girişimleri, saldırılar oluyor. Onun başa kısaydı. Yani uzundu da bu kadar değildi. Erdinç rılarının canlı anısından kan alınıp başarısızlığının abi “Saçların uzayacak” dedi. Tabii, sahaya çıktı güncelliğine kan veriliyor. ğında futbolcunun saçıyla oynamak, bir bant tak Böylece başarılının başarısızlığı daha da büyük mak hoşuna gidiyor. oluyor. C.: (E.Ş) Tuncay Şanlı bir projedir. Tuncay ve Ve Aykut Kocaman kendisine henüz bir cezai benim dört buçuk yıldır üzerinde çalıştığımız bir tedbir uygulanmasa da PFDK'nın (Profesyonel Fut proje. Bugünlerin geleceğini daha o günden bili bol Disiplin Kurulu) tezgâhına yatırılıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle