Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ŞUBAT 2015 / SAYI 1508 7 Alt sınıfların ağıtları olarak ortaya çıksa da sonradan orta ve üst sınıflarca da kabul gören Fado müziği, diktatör Salazar döneminde de direnişin müziği olmuş Portekiz’de. Yazgı anlamına gelen Fado makamlarının Anadolu kökenli olduğunu kaçımız biliyoruz. Müzikologların yaptığı incelemelerde Fado makamlarında Anadolu’da yaşamış eski halk ezgilerinden esintiler var. 4 Portekiz halkının yazgısı FADO Lizbon Nasıl Amerikan kovboyları ile zencilerin ortak yazgılarını birleştirip “hüzün” içeren “blues” ya da Anadolu’dan göçen Rumların Yunanistan’a götürdükleri “Bizans, Osmanlı klasik, Türk halk” şarkılarının kırması “rebetiko” müziği varsa, Portekizlilerin de “fado” şarkıları var. Portekiz’de “fadoyu” ilk ağızlardan dinledim! “Yazgı” anlamına gelen “fado” Portekiz’in Roman kökenli halk müziğidir. Fado, tek kişinin “gitarmandolin kırması” olan özgün Portekiz gitarını çalıp söylediği ya da bir erkek müzisyenin çalgısına bir kadın şarkıcının eşlik ettiği bir şarkı türüdür. Atlas Okyanusu’na uzun yolculuklara açılan Portekizli gemiciler, ÖZGEN balıkçılar geride ACAR bıraktıkları eşlerine, sevgililerine, çocuklarına özlemlerini “fado” ile seslendirmekteydiler. Ya da kadınların, denizden gelişlerini bekledikleri sevgililerin geriye dönmemeleri üzerine yaktıkları ağıtlardır. Fadonun 18201830’larda başkent Lizbon’un “yukarı mahalle” anlamındaki “Bairro Alto” semtinde doğduğu söyleniyor. Daha çok alt sınıftan, yoksulların, fahişelerin, gemicilerin, balıkçıların, arabacıların, mahpusların dillerinden düşürmedikleri, yüksek tabakanın ise pek benimsenmediği anlatılıyor. Maria Severa Onofriana (18201846), adlı fahişe Portekiz tarihine, en yetenekli fado şarkıcısı olarak imzasını atmış. Boğuk sesli şarkıcıların hüznü, acıyı, özlemi, aşkı, tutkuyu, özgürlüğü, mizahı, kıskançlığı yansıttıklarından söz ediliyor. Fadonun biri Coimbra, ötekisi daha çok Lizbon kentleri ile bağlantılı iki çeşidi var. 1 2 3 Fadonun makamları Fadoda kullanılan müzik “makamlarının” Anadolu kökenli olduğunu ilk kez orada öğrendim. Daha doğrusu, müzik ölçüleri olan makamlarının Friglerden, Lidlerden ve Dorlardan kaynaklandığını müzikologlar biliyormuş. Ben, bu olguyu fado nedeniyle orada öğrenince şaşırmadım dersem, yalan olur! Söylendiğine göre fadodaki ciddi, duygusal, tutkulu makam Datça yöresinde yaşamış olan “Dorlardan”, gizemli, tepkiyi ateşleyen makam Kral Midas’ın “Friglerinden”, mutlu müzik ise Kral Karun’un Egeli “Lidlerinden” geliyormuş! Yoksa bunların kökeni Hititlerde, yeni hasat şarabın kutsanması için Tanrı’ya şükran borcu olan törenlerdeki müziğin uzantıları olmasın! Osmanlı’daki Hicaz makamı da Frig makamı kaynaklıymış! Bu makamlar daha sonraki yüzyıllarda antik Yunanistan’ı, ardından Bizans ile Avrupa kilise 5 1. Fadoyu yansıtan bir seramik. (Fotoğraf: Fado Müzesi) 2. Anadolu kökenli fado makamları. 3. Fado Kraliçesi Amalia Rodrigues 4. Fado’nun 90’lık çınarı Celeste Rodrigues (Fotoğraf: Jose Frade) 5. Müzede fado gitarları (Fotoğraf: Fado Müzesi) müziklerini etkileyip yönlendirmiş. Hatta ünlü besteci Ludvig van Beethoven’in bir yaylı sazlar kuarteti de Lidya makamı ile yazılmış! Aynı makam caz müziğini bile etkilemiş! Türk halk ozanlarının türkülerinde olduğu gibi fado da ağızdan kulağa, kulaktan ağıza yayılarak söylenir olmuş. Ancak 1925’te mikrofonun ve gramofonun devreye girmesi ile daha hızlı yayılmış. Bu gelişim, alt tabakadan sonra orta sınıfları da etkilemiş. Portekiz diktatörü Antonio de Oliveira Salazar’a tepki fado şarkıları da seslendirilmiş. Sonraları Afrika ve Brezilya’ya sıçramış. Dünya çapında yaygınlaşmasının mimarı ise “Fado Kraliçesi” olarak tanınan Amalia Rodrigues (19201999) olmuş. Günümüzde ise Carlos do Carmo (75) erkek fadocu olarak plak dünyasında öne çıkmış. Fadonun 90’lık çınarı Celeste Rodrigues de gözdelerden biri. Fado, 2011’de UNESCO’nun “somut olmayan kültürel varlıklar” listesine alınmış. Bir seramikli binanın üst katında bir çıplak mankenin hemen hemen her sokakta pencerelere asılmış çamaşırlar arasında, hatta güvercinleri gözleyen bir kedinin fotoğraflarını, dolaştığınız otobüsün penceresinden çekmekte tereddüt etmezsiniz! Fado müzesi Lizbon’da bolca bulacağınız fado meyhanelerinde, değişik sanatçılardan bu şarkıları art arda dinleyebilirsiniz. Ama hiç kuşkusuz Lizbon’da “Fado Müzesini” ziyaret etmezseniz işin özünü kaçırmış olursunuz. Bu müzede fadonun yalnızca tarihsel gelişimini değil, ünlü fadocuların çeşitli görsellerini, ilk plaklarını, tablolarını konularına göre görebiliyorsunuz. Yalnızca fado arşivini değil, fadocuları bir araya getiren bir tabloya bakıp numarasından istediğiniz sanatçının şarkılarını da kulaklığınızla dinleyebilirsiniz. Yorgunluğunuzu müzenin lokantasında, evet lokantasında “Porto şarabı” içerken giderebilirsiniz! İsterseniz Lizbon’dan sonra Porto kentine giderseniz, orada da “Şarap Müzesini” de gezebilirsiniz. Darısı şarabın anavatanı olan ülkemize… Unutmayalım ki Pers kralı Kirus, Karun’u yenince Lidler Akdeniz’e göç etmişler, örneğin Marsilya ve Nis gibi, kentleri kurmuşlardı. Giderken üzüm asmasını, bu yörelere de taşımışlardı. Tabii ki Portekiz’e de makam ve üzüm böylece ulaşmış olmalı… l Görsel fado Lizbon ya da Porto kentlerinin sokaklarında dolaşacak olursanız, fadoyu görsel olarak da algılayabilirsiniz. Çoğu binanın ön yüzlerini, değişik renklerde Portekiz seramikleri ile kaplı olarak görürsünüz. İster istemez bu binalar, sanki size fado şarkıları söylüyormuş gibi gelir! Pek çok kilisede soyut ya da bir ortaçağ kilisesinin önyüzünde somut seramikleri görebilirsiniz. Örneğin Porto kentinde, 15. yüzyılın deniz subayı, soylu Henrikue adına yapılmış kilisenin alnında, denizcilerin koruyucu azizince kutsanması karşınıza çıkar. Hedef; iki yıl içinde hiçbir çocuğun okulda fiziksel güvenlik eksikliğinden kaynaklı bir nedenle yaşamını yitirmemesini sağlamak Tüm okullar güvenli olsun diye T Çocuklar için cilt bakım bilinci FİGEN ATALAY ürkiye’de 20112014 yılları arasında en az 60 çocuk, okullardaki fiziksel güvenlik eksiklikleri sebebiyle yaşamını yitirdi. Yaralanma ve sakat kalmaya ilişkin resmi veri yok. Ama 1800 çocuğun ciddi ölüm tehlikesi geçirerek ağır yaralandığı ve 17 bin 400 çocuğun da hafif yaralandığı tahmin ediliyor. Eğitim ortamlarında fiziksel güvenlik yetersizlikleri nedeniyle oluşan ölüm vakalarının oluş biçimleri yakından incelendiğinde, tamamının alınacak çok basit tedbirlerle önlenebilir olduğu görülüyor. İş güvenliği prensipleri de okullarda meydana gelen ölümcül kazaların tamamına yakınının önlenebilir olduğuna işaret ediyor. Tek bir çocuğun bile fiziksel çevre nedeniyle zarar görmemesi için Gündem Çocuk Derneği ile Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü arasında “Okullarda Fiziksel Güvenlik İşbirliği Protokolü” imzalandı. Gündem Çocuk Derneği’nce yürütülen projede, yurt çapında okullarda fiziksel güvenlik kontrollerinin başlatılması, kontrolden geçen okulların çocuklar için fiziksel olarak güvenli hale getirilmesi ve 2016’dan itibaren “Güvenli Okul TIR’ı” ile yurt çapında okullarda fiziksel güvenlik eğitimleri ve örnek fiziksel güvenlik kontrolleri yapılması hedefleniyor. l figenatalay@yahoo.com D 10 maddelik güvenlik Kayar demir kapılar: Bu kapılarla ilgili en yaygın olarak devrilmeraydan çıkma ve sıkışma sorunları yaşanıyor. Kale, pota ve direkler: Bunların asılma ve tırmanma sırasında devrilmelerine karşı emniyete alınmış olması gerek. Merdiven korkulukları, güvenlik kafesleri ve çitler: Bunlarla ilgili dikkat edilmesi gereken önemli güvenlik riskleri bulunuyor. Asansörler: Takip ve bakımları yapılmadığı takdirde yaralanma ve ölüme neden olabiliyorlar. İstinat duvarları: Bu duvarlarda kayma, kopma, yıkılmalar olabiliyor. Elektrik, PTT, su kuyuları, inşaat ve foseptik çukurları: Yerleri belirlenmeli, kapakları kontrol edilmeli. Çatılar ve kalkan duvarlar: Bu duvarlar çoklukla kirişler olmadan imal ediliyor. Şiddetli rüzgar, zemin oturması gibi nedenlerle yıkılabiliyor. Islak hacimlerde kaymazlık: Zemin kaplamaların kaymazlık özelliğine sahip olması gerekli. Elektrik tesisatına müdahaleler: Bunlar gerektiği gibi yapılmazsa ölümcül riskler ortaya çıkıyor. Eşya ve tesisat elemanlarının montajı: En az dört noktadan monte ederek sabitlenmeli ve düzenli kontrol edilmeli. l “Benim de katkım olsun” diyenlere... Tüm okulların güvenli hale getirilebilmesi için herkesin desteğine ihtiyaç var. Projeye bağış yapmak isteyenler için: Hesap no: İş Bankası İncesu Şubesi 42300676175 Hesap adı: Gündem Çocuk Derneği ermatologların 1 numaralı tercih ettiği marka olan La RochePosay, hassas ciltlerdeki uzmanlığı çocuk cildine taşınıyor. Türkiye’de yaygın bir problem olan ve çocuklarda sıkça görülen atopi cilt problemine dikkat çekebilmek amacıyla La NochePosay ve Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. 1979’da kurulan Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı, her çocuğun şefkat, sevgi ve anlayış görme, çağdaş bir eğitim alma ve yeteneklerini geliştirme, kısaca insan haysiyetine yakışır bir şekilde yaşama hakkı olduğu düşüncesiyle faliyete geçti. Amacı ise kurup yaşattığı “Çocukköyleri” ile korunma ihtiyacı olan çocuklarımızı (Koruncukları), toplumda başarılı bireyler haline getirmek ve ülkemizde yaşanan korunmaya muhtaç çocuklar sorununa da çözüm sunmak. La RochePosay ve korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’nın ortaklaşa yürüteceği proje ile, vakfın himayesinde olan çocukların cilt taramaları dermatologlar tarafından düzenli olarak gerçekleştirilecek ve dermatologların her bir çocuk için belirlediği La RochePosay cilt bakım ürünleri bir yıl boyunca çocuklara temin edilecek. Bu proje ile çocukların cilt bakım alışkanlıklarının gelişmesi amaçlanıyor. l C M Y B