Katalog

3 AĞUSTOS 2014 / SAYI 1480 7 Bana kim olduğunu söyle sana şapkanı söyleyeyim Bir zamanlar İstanbul hanımefendilerinin olmazsa olmazı taktıkları şapkalarıydı. Zaman içinde bu aksesuvar, sokak modasında popülerliğini kaybetse de olan bitene direnen bir yer var: Galatasaray Hacopulo Pasajı’nda bulunan Şapkacı Madam Katia. ÇAĞLA SEVİNDİK tasarımım. Müşterilerim elbiselerini, ayakkabılarını veya çantalarını getiriyor ona göre şapkasının nasıl olacağına karar veriyoruz. Model hırsızlarından nasıl korunuyorsunuz? Çok zor, fakat taklitler asıllarını yaşatır her zaman. Vitrine de koyduğum bir sürü modelim var. Özellikle şimdiki teknolojiyle gayet kolay kopyalayıp taklidini yapabiliyorlar. Tabii ki bire bir aynısı olmuyor. Aynı malzemeyi bulamıyorlar, ben malzemelerimi yurtdışından alıyorum. Özellikle 50’li 60’lı yıllarda şapkaya talep çoktu. Hatta bir nevi elbiselerin tamamlayıcısıydı. Şimdilerde ise tam tersi. Bu durum size nasıl yansıyor? Gençler yeni yeni başladı aslında şapka takmaya. Eskisi gibi değil. Çok seviyorlar eski zaman modalarını, “Eskiden olduğu gibi biz de böyle şapkalı çıkalım” diye söylüyorlar. Bu ara genelde ünlülerle çalıştığım için pek fark etmiyorum ama kışın da gençlerle çok çalıştım. Hangi ünlü isimler sizin şapkalarınızı takıyor? Söylemek isterim fakat kendileri pek açıklamak istemiyorlar. Benden alıp Paris’ten aldım, diyorlar. O yüzden söylemiyorum. Ama annem Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray gibi artistlere yapardı. Ben de dönem dizileriyle çalıştım. Hatırla Sevgili, Hanımın Çiftliği… Hatırlayamadıklarım da var tabii. Kişiye özel şapka tasarlayan sizden başka bu kadar iyi isim yok belli ki. Bu dükkânı sizin de teslim etmek istediğiniz biri var mı? Ben de kızıma öğretiyorum inşallah o devam eder. Etmesini de çok istiyorum. Onun da benim gibi çok ilgisi var. Siparişler kaç günde tamamlanıyor? Modeline göre değişiyor. Çok yoğun olduğum zamanlarda tamamlanması bir ayı bulabiliyor. İşim olmazsa bir günde de biter. Müşteriler elbiselerini getirip “buna göre şapka istiyorum” diyorlar, uygun kumaş ve renkten model çıkarıyorum. Zaten uzun boylu hanıma başka şapka yakışır, kısa boylu hanıma başka… Şişmanzayıf derken herkese göre farklı modeller var. Herkese yakışan tek bir şapka olmaz. “Bana kim olduğunu söyle sana şapkanı söyleyeyim” diyebilir miyiz? Evet, tabii (gülüyor). Bu senenin modası ne tür renkler ve modeller? Yaz renkleri olarak uçuk mavi, turuncular ve sarı vardı. Çok çalıştım bu renklere. Kışın da kırmızılar ve siyahlar çok olacak. İtalya’ya gittiğimde de öğreneceğim. Dileyen satın almak yerine kiralayabiliyor sanırım? Evet, kiralık da var. Malzemesine göre fiyatı değişmekle beraber 70200 TL aralığında kiralamak isteyenlere modellerimiz mevcut. l Sanalsentır İ stanbul’da şapka denildiğinde akla gelen ilk isim Madam Katia. Beyoğlu’nda annesinden devraldığı dükkânında kendi elleriyle şapka tasarlayan Katia Kiracı, meraklılarına benzersiz bir şıklık sunuyor. Biz de Madam Katia’nın Hacopulo Pasajı’ndaki dükkânında 60’lara kadar uzanan kısa bir yolculuk yaptık… Yıllar önce çocuk olarak gelmişsiniz bu dükkâna... 57 senelik bir dükkân burası. İlk dükkânımız Aznavur Pasajı’ndaydı ve çok büyük bir yerdi. Annemin yanında 35 kişi çalışıyordu. Ben de çocukken okuldan sonra heveslenir buraya gelirdim. Çünkü hep kumaşların, çiçeklerin, tüllerin arasındaydım. Annem de kızar “hadi git eve derslerini yap” derdi. Eve gitmek istemezdim hiç, çalışmayı çok seviyordum. Çünkü o zamanlar şapka çok modaydı. Beyoğlu’nda eskiden erkekler takım elbisesiz, kadınlar da şapkasız, eldivensiz çıkmazdı. Sabah başka, öğlen başka, kokteylde başka şapkalar takarlardı. Anlayacağınız çeşit çoktu. O zamanlar aklınızda var mıydı böyle bir iş yapmak? Doğrusu aklımda hiç böyle bir şey yoktu. Burada olmaktan mutlu olurdum çünkü artistler geliyordu. Onları seyretmek hoşuma gidiyordu, ama günün birinde burayı benim işleteceğim hiç aklıma gelmezdi. Sizin şapkalarınızı diğer şapkalardan ayıran nedir? Ben kişiye özel şapka yapıyorum ve hepsi de benim Korkudan üşüyordun ama sence rüzgâr gözlerini üşütüyordu Yarın ne kadar sürer Bana o zamanı ver Sonsuzluk ve Bir Gün’ü mü Saati kurdum Kaça Sabah erkene Neden Biraz sabahı gezeriz Baharın riyâkar vaatlerini dinleriz Süreyya Berfe Artşop Adı yok Pırıl bir güneş Işıl bir deniz Mışıl bir uyku Harıl bir çalışma Mırıl bir türkü Tıkır bir iş Lıkır bir şarap hepsi güzel de Fırıl bir dönüş  olmasa... Mehmet Tuncer Misafir çizer: Aşkın Ayrancıoğlu Bir yiğit gurbete gitse. Ve orada cep telefonu çekmese!.. İbrahim Ormancı Ziyaretçi defteri Utandırma servisi Kendinizle kavganızda başınıza adamlar toplanmaz, araya girenler olmaz; bu yüzden çok uzun sürer. Kemal Ateş Kısık ateş GDO serbest bırakılıyor, hayvan gibi severiz artık. A. Zeki Yeşil Fotoğraf: VEDAT ARIK Suriyeli çocuklar okuma yazma öğreniyor Suriyeli çocuğun katıldığı proje, İstanbul Suriyeli çocukların, savaş sırasında Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Çocuk yaşadıklarından dolayı pek çok konuda Çalışmaları Birimi (ÇOÇA), Tarlabaşı Toplum yardıma, özellikle de psikolojik desteğe Merkezi, Göç Çalışmaları AraştırmaUygulama gereksinimleri var. Ama öncelikli ihtiyaçları Merkezi, İletişim Fakültesi ve Psikoloji Bölümü ilgi ve sevgi. işbirliğinde, Kağıthane Kaymakamlığı, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Santralistanbul Kağıthane Halk Eğitim Merkezi, kampusunun girişindeki kavşakta Beyoğlu Belediyesi ve NEF’in su ve selpak satan ve çoğunluğu desteği ile yürütülüyor. Suriyeli olan çocuklar için “Nilüfer Öğrencilerin ve gönüllülerin Parkı Çocukları: Refüjdeki Çocuklar” eğitim verdiği projede, projesini başlattı. 29 Ağustos tarihine çocuklara haftada 3 gün kadar sürecek eğitimler ile çocuklar okumayazma dersleri veriliyor. hem okumayazma öğrenecek ve Çocuklarla ayrıca sanatsal ve sanatsal becelerini geliştirecek spor etkinlikleri, drama dersleri, hem de “OkumaYazma Sertifikası” FİGEN müzik/ritim çalışmaları da almaya hak kazanabilecek. Eylül ATALAY yapılıyor. döneminde okula devam edebilecek Projeye 20 saat destek çocuklar için ise Beyoğlu Belediyesi vererek katılan gönüllüler ve öğrenciler ve Kağıthane Kaymakamlığı yardımıyla gerekli “Sosyal Sorumluluk Etkinliği Katılım destek sağlanmaya çalışılıyor. Sertifikası” alabilecek. l Eğitimlere katılan çocukların sayısı gününe göre 15 ve 35 arasında değişiyor çünkü figenatalay@yahoo.com çalışma zorunlu değil. 30’un üzerinde Minik mucitler işbaşında TED Rönesans Koleji’nin düzenlediği yaz sanat kamplarının ikincisi 89 Ağustos 2014 tarihleri arasında düzenlenecek. Tan Sağtürk Akademi ile Jazz, Dev Kağıt Heykeller, Yaratıcı Oyun, Graffiti, Twitter Art gibi atölyelerin yer alacağı Kamp’ta, en çok ilgi çekmesi beklenen etkinliklerden birini “Zihni Sinir Atölyesi” oluşturacak. Küçükyalı’da bulunan TED Rönesans Koleji Kampusu’nda, 512 yaş grubu çocuklar için ücretsiz olarak gerçekleştirilecek kampa katılmak isteyenler, 6 Ağustos Çarşamba günü saat 16.00’ya kadar www.tedronesans. com adresinden kayıt yaptırabilecek. l Bebeğe ne hediye alsam? Bebegiminlistesi.com, anneler ve anne adaylarına, bebek ihtiyaç listesi yapılması ve hediye seçimi konusunda yardımcı olmayı amaçlıyor. Anne, bu siteye girerek birkaç adımda ihtiyaç listesini oluşturuyor ve listeyi sosyal mecrada yakınlarıyla paylaşıyor. Böylece hediye almak isteyenler, “ne alsam?” derdinden kurtularak, anneye ihtiyacı olan bir hediye alma şansını yakalıyor. l Yumuşak şekerler Bebeto Eğlence Adası’nda Kervan Gıda, Bebeto Eğlence Adası konseptiyle hem leziz, hem de sağlıklı ürünleri çocuklarla buluşturuyor. Bebeto Eğlence Adası’nın Toyz Shop’larla yapılan mağaza içi satış noktası anlaşmasının ilk açılışı, geçen günlerde Mall Of İstanbul şubesiyle gerçekleşti. Yüzlerce ürün çeşidinin yanı sıra; oyun çarkı, sürpriz hediyeler gibi yeniliklerle konsept değişikliğine giden Bebeto Eğlence Adası’ndaki yumuşak şekerler; trans yağ ve yapay renklendirici içermiyor, meyve özleriyle lezzetlendiriliyor. Karpuz, çilek, portakal, kola, elma, vişne gibi aromalarla her damak tadına hitap ediyor. l C M Y B Haftanın sanat çizelgesi Misafir şair Piyaniste tuşları nerden buldun be diye sorulacak.