22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 KASIM 2014 / SAYI 1493 7 ise topladıktan 8 saat içerisinde çoktan sıkılmış oluyor. Sıkım şekilleri de farklılık gösteriyor. Türkiye’de az zeytinden çok yağ alma çabası olduğu için sıcak su ekleyerek zeytin sıkılıyor. Akdeniz ülkelerinde ise kaliteli zeytinyağı üretmek tek hedef. Bu sebeple zeytinyağının kalitesini bozmayan soğuk sıkım tekniği uygulanıyor. Üretilen zeytinyağları, Türkiye’de ağzı açık plastik tanklarda aylarca bekletiliyor. Böylelikle zeytinyağının karakteristik özelliği olan özel kokusu ve lezzeti uçup gidiyor ama bu durum Akdeniz ülkelerinde krom tanklarda ağzı kapalı halde koku ve lezzeti ilk günkü gibi bozulmadan saklanıyor. Kaliteyi nasıl tescillendirdiniz? Zeytin Dostu Derneği’nin 4. Ulusal Naturel Sızma Zeytinyağı Yarışması’na katıldık. ÖzEm Zeytinyağı, 2010 yılındaki ilk hasadımızda hem birincilik hem de ikincilik ödülünü kazandı. Bugüne kadar da Türkiye’de katıldığımız her yarışmadan madalya ile döndük. Belçika’daki ITQI Yarışması’nda 2 altın yıldızı 2012, 2013 ve 2014 yıllarında üst üste kazanma başarısı gösterdik. Japonya’daki ‘Olive Japan 2013’ yarışmasında 3 ayrı ürünümüzle 3 gümüş madalya aldık. Elli üç yıldır Avrupa’nın en prestijli yarışmalarından olan Bordeaux’daki Monde Selection 2014’e katıldık. Buradan da gümüş madalya ile döndük. 2014 yılında bu yarışmaya dünyanın 38 ülkesinden 3 bin 163 ürün katıldı. Biz bu 3 bini aşkın ürün arasından sıyrıldık ve madalyayı aldık. Zeytini döverek toplayan ülkede zeytincilik gelişmez Mehmet Özgü Manisalı, aile zeytinliklerinden ürettiği zeytinyağıyla katıldığı tüm yarışmalardan altın ve gümüş madalyalarla dönmüş. Zeytinyağı üretim tesislerinin yanına Toskana’da gördüğü örneklerden yola çıkarak bir de zeytinyağı konsept otelini yapmış. Manisalı, Türkiye’de zeytin üretimi ve zeytinyağı üretiminde geleneksel yöntemlerle uluslararası çapta marka çıkarmanın zor olduğunu söylüyor. Başarısının sırrını ise şöyle açıklıyor: “Toskana Vadisi’nde üretim sürecini izledim ve aynısını Gömeç’te yaşama geçirdim. Başarı kendiliğinden geldi.” FİGEN ATALAY Gömeç / Karaağaç Köyü G ömeç’de 5 bin 200 kişi, 1 milyon 250 bin de zeytin ağacı var. Ama zeytinlikler bir bir elden çıkarılıyor. Çok iyi bakılmayan zeytinliklerden çok mahsül alınmıyor. İyi gelir elde edilmeyince de satmak daha cazip geliyor. Zeytinlik alanlarının imara açılmasıyla, kimileri “zeytin ağaçlarını keselim, ev yapıp satalım” hayalini kurmaya başlarken genç girişimci Mehmet Özgü Manisalı, kendi hayalini gerçekleştirirek aile zeytinliklerinden ürettiği zeytinyağı ile yurtdışında katıldığı tüm yarışmalardan altın ve gümüş madalyalar ile döndü. Zeytinliklerin yanı başına bir zeytinyağı fabrikası ve butik otel kuran Manisalı, herkesi “zeytin hasadı”na çağırıyor. Biz de çağrısına uyarak birkaç saatliğine zeytin emektarlarının yerini aldık, ağaçlardan zeytin topladık. Topladığımız zeytinlerin yağa dönüşümünü, zeytin kokuları arasında izlerken, hedefi, “Akdeniz ülkelerine Türk zeytinyağını satmak” olan Manisalı’nın öyküsünü kendisinden dinleyelim. Kariyer yolculuğunuz nasıl başladı? İzmir Ekonomi Üniversitesi’ndeki On iki odalı zeytin konseptli bir butik otel Madalyalar yurtdışına kendi markanızla zeytinyağı satmanızı sağladı mı? İhracatımız daha çok Uzakdoğu pazarına yönelik oluştu. Yaptığımız anlaşmalarla 2018 Aralık ayına kadar Çin’deki bir firmaya distribütörlük verdik. Buradan da Çin, Güney Kore ve Japonya’ya Türk zeytinyağını ulaştırıyoruz. 2015 yılı için 20 bin şişe göndermeyi hedefliyoruz. Yurtiçinde ise seçkin restoranların ve kafelerin şefleri gelip zeytinyağını tadıyorlar, belirlediklerini yıl içerisinde özellikleri değişmeden satın alma şansına sahip oluyorlar. Doğal ve özel ürünler satan şarküteri ve butik mağazalarda şişelerimiz yer alıyor. İnternet sitemizden de tüm zeytinyağı ve zeytin çeşitlerimizi satışa sunuyoruz. Genellikle zeytinyağı fabrikalarının hemen yanında otel kurulmaz. Aynı bahçenin içinde fabrikanın hemen yakınında butik otel de var. Neden? Zeytin hasadı döneminde gelen konuklarımızın bu ortama yakından tanık olmasını istedik. Soğuk sıkım gerçekleştirdiğimiz için sıcak sıkımdaki gibi koku da olmuyor. On iki odalı zeytin konseptli butik otelimizi fabrikamızla eşzamanlı olarak hizmete açtık. Odalarımızın her biri zeytin çeşitlerinin ismini taşıyor. Kıvırcık, Aşiyel, Gülümbe, Manzanilla, Marantelli, Emirâlem, Uslu, Çakır, Memecik, Çelebi, Erkence, Kalamata isimlerini verdik. Bütün tablolarımızı, ünlü ressamların zeytin hasadını tuvale aktardıkları resimlerden oluşturduk. l figenatalay@yahoo.com Mehmet Özgü Manisalı yeni uygulamaları yakından takip ediyordum. 2009 yılında zeytinliklerin içinde tüm yapılanmayı tamamladım. 2010 yılında ise Türkiye’nin ilk zeytinyağı konsept otelini ve ilk soğuk sıkım zeytinyağı fabrikasını hayata geçirdim. Fikir nereden çıktı? Amaç sadece aile zeytinliklerini değerlendirmek miydi? Türkiye’de zeytin hak ettiği yere bir türlü ulaşamıyor. İtalya’nın Toskana bölgesinde butik üretim yapan tesislerin ürünleri 8090 Avro iken Türk zeytinyağı ancak 35 Avro’ya satılabiliyordu. İtalya’daki butik zeytinyağı üreticilerini ziyaret ettim. Onlarla birlikte zeytin hasadına katıldım. Neyi nasıl yaptıklarını anladım. İtalya’da zeytin hasadına katılmak için kişi başı 500600 Avro ödemeniz gerekiyor. Türkiye’de aynı sistem neden olmasın dedim ve projemi hayata geçirdim. Onlarda olup da bizde olmayan neydi? Hasat yapılırken Türkiye’de ağaçlar sırıklarla dövülerek zeytinler düşürülüyor ve eski kakao çuvallarına konuluyor. Akdeniz ülkelerinde butik üretim yapan yerlerde ise zeytin, elle veya makinelerle tek tek toplanıp kasalara konuyor. Bu da zeytinin okside olmasının önüne geçiyor, çuvalların kötü kokularının zeytine geçmemesini sağlıyor. Fabrikaya gelen zeytinler, Türkiye’de günlerce bekletiliyor, onlarda ilk yılımdan itibaren ailemin zeytinlikleri üzerinde yeni projeler oluşturmaya başladım. Bu aşamada akademisyenlerimize danıştım, iş planları yaptım. Yenilikçi fikirleri, akademisyenlerimiz heyecanla karşılıyordu. Bu da benim içimdeki girişimciliği pekiştiriyordu. Üniversitemizde Sanal Kütüphane vardı. Bu sayede yurtdışındaki Mitolojide zeytin M itolojik devirde tanrıların kralı Zeus, tanrılar ve tanrıçalar arasında bir yarışma açar. İnsanlığa en güzel, en yararlı armağanı veren tanrı ya da tanrıçaya yeni kuracağı kenti armağan edeceğini söyler. Poseidon ile Athena, büyük bir hırsla yarışmaya hazırlanır. Deniz Tanrısı Poseidon, üç dişli mızrağını kayaya saplar ve insanları uzak diyarlara götürecek, savaş kazandıracak olan atı yaratır. Barış ve Bilgelik Tanrısı Athena ise mızrağını toprağa saplar ve “Zeytin Ağacı”na dönüştürür. Kent halkı ve Zeus, “Zeytin Ağacı”nın büyük bir zenginlik olduğunu düşünür. Yarışmayı Athena kazanır. Eski Yunan’da “zeytin” kutsal ağaç olarak kabul ediliyordu. Zeytin tarımının sadece iyi ve dürüst insanlar tarafından yapılmasına izin verilirdi. Zeytin ağacına zarar verenler ölümle cezalandırılırdı. Zeytin ağacının yaprakları olimpiyatların simgesiydi. Şampiyonlar, zeytin yaprakları ile ödüllendirilirdi. Zeytinyağı ise dinsel törenlerde kutsal lambalarda yakılırdı. Kralların ve yeni doğan bebeklerin kutsanmasında kullanılırdı. Zeytin ağacı akıl ve zaferin, zeytin dalı barışın, zeytinyağı da saflık ve sadeliğin sembolü sayılırdı. l Eğlenerek İngilizce Davutoğlu vandalizme karşı SELÇUK EREZ T B aşbakan geçenlerde şunları söyledi: “Çözüm süreci başlarken bu sürecin zorlu olacağını, içerden ve dışardan bu milletin Türklerin Kürtlerin omuz omuza vermesinden rahatsız olanların bunları provoke etmeye çalışacağını biliyorduk. Bütün partilere, STK’lara, kanaat önderlerine sesleniyorum. Vandalizme karşı sesinizi yükseltin, dostluğun ve milli birliğin yanında sesinizi yükseltin.” Ne demek istemiş olabilir? Vandallar, Avrupa’nın Kuzeyi’nden gelmiş, 5 yy.’da Roma İmparatorluğu’nun birçok bölgesini yağmalayarak Afrika’da bir krallık kurmuşlardı. “Vandallık” sözcüğü, Romalılar tarafından daha çok mimari eserlerin, sanat ürünlerinin vb. kırılıp dökülmesi anlamında kullanılmıştır. Çağdaş sözlüklere göre, Vandalizm, bir malvarlığının, salt o varlığa zarar verme ya da o varlığı yok etme amacıyla örselenmesi ya da yok edilmesidir. O halde sormak gerekir: Vandallık, sadece güzel duvarlara olmadık yazılar yazılması, vitrinlerin parçalanmasından mı ibarettir? Kars’taki insanlık anıtı misali heykellerin yok edilmesi, ağaçlı parkların sökülüp atılması, doğanın tahribi, koruların yerlerine beton dökülmesi de Vandallık değil de nedir? Eski yapıların restorasyonunu bilene, anlayana değil, en ucuz fiyat verene yaptırmak, bu yapıtları kötü restore ederek kuşa çevirmek de Vandalizm değil midir? Başbakan, sesimizi bunlara karşı mı yükseltmemizi istiyor? Sümela Manastırı’nı berbat etmek de Vandallığın dik âlâsı değil midir? Aksaray Ulu Camisinin, Konya Alaettin Camisinin, İshakpaşa Sarayı’nın, Afyon Kale Surlarının kötü restorasyonlar sonucu tarihi niteliklerinin ve mimari özelliklerinin yok edilmesinin sorumluları Vandal’ın şahı değiller midir? Bir ekonomi dergisi olan Economist’in bile dayanamayıp İstanbul’un Bizans surlarının restorasyonlar sonucu kuşa çevirilmiş olmasını kapak konusu yapmasına nerenin Vandalları sebep olmuşlardır? Başbakan Vandal kelimesini doğru biliyorsa haklıdır: Bütün bu rezaletlere yol açan, alet olan Vandallara karşı sesimizi yükseltmeliyiz! Başbakan, Vandal kelimesini yanlış kullanmış ya da anlamını, mecaz yoluyla kaydırıp gerçekten ayrımcılığın kınanmasını istemiş olabilir mi? Ayrımcılık, kincilik, kutuplaştırmak ve ötekileştirmek nedeniyle kınanan büyüklerini, bu yolu tutarak inciteceğine inanmamız güçtür! l www.selcukerez.com udem, İngilizce öğretiminin kalitesini artırmak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın yenilediği öğretim programına uygun olarak “All in One” adlı yeni bir İngilizce yardımcı kaynak kitap seti hazırladı. Her sınıf için 10 ünite10 fasikül şeklinde satışa sunulan setlerde, sözcük ve cümle bilgisini geliştiren afiş ve çıkartmalar, etkinlik sayfaları, çeşitli alıştırma ve bulmacalar, “Dinle ve Söyle” DVD’si, pekiştirici testler, proje yapım sayfaları yer alıyor. l “İlk6Yıl” Cep’te A ÇEV ve Türkiye Vodafone Vakfı işbirliğiyle geliştirilen “İlk6Yıl” uygulaması, çocukların yaşamındaki en önemli dönem olan ilk altı yıla ilişkin güncel bilgiler sunarak, anne ve babaların hayatını kolaylaştırmayı amaçlıyor. Ücretsiz sunulan “İlk6Yıl” uygulaması, 1.200 maddelik bilgi hazinesiyle anne ve babalara rehberlik ediyor. İki günde bir kullanıcının telefonuna gelen bilgiler; fotoğraflar, eğitici videolar ve animasyon filmlerle destekleniyor. Uygulama, Android ve iOS işletim sistemlerinde kullanılabiliyor.l C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle