17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 8. “Eşekkulağı” da denilen ve halk hekimliğinde kullanılan bir bitki.. Bir göz rengi... Neon elementinin simgesi... Dâhi. 9. Halk dilinde martıya verilen ad... Ruh hastası. 10. Yatık S harfi biçiminde sifon... Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümünü gösteren heykel... Gaziantep yöresine özgü bir halkoyunu... Adana’nın Pozantı ilçesinde bir yayla... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 11. Şık, lüks ve gösterişli giyim tarzı... Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli... Züppe. 12. Kum fırtınalarını engellemekte yararlanılan bir tür çalı... Antalya’nın Kaş ve Finike ilçeleri arasında bir ada... El dokuması halılarda kullanılan tek atmalı bir düğüm türü. 13. Sümerlerde sağlık tanrıçası... İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini izlemeye zorlayan sorun... Tokat ilinde antik bir kent... Hastalık, dert. 14. Evrensel alıcı olan kan grubu... Vaat edilmiş, söz verilmiş... Sazın en ince ses veren teli. 15. “ tutmuş goncaları açılmış / Gülleri var bizim güle benzemez” (Karacaoğlan)... Boru sesi... Doğu kiliselerinin büyüklerine Tahta Bu ve özellikle Saplı haftaki Habeş bulmaca Bıçak piskoposlarına ödülü Türker verilen unvan. Armaner 16. Yaklaşık on iki bin yıl önce Pasifik’e gömüldüğüne inanılan, insanlığın ve uygarlığın anayurdu sayılan kıta... Yapı Kredi Yayınları tarafından üç ayda bir çıkarılan düşün dergisi... Gözü kapalı inanılan düşünce; dogma. 17. Ciltte çeşitli nedenlerle oluşan kaşıntılı döküntüler... Din şarkısı ya da kaynağı din şarkısı olan orkestra parçası. 18. Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde bir mağara... Tümör... Mısır unundan yapılan ve sacda pişirilen bir tür ekmek... Köpek. 19. Gaziantep kentinde bir dere... Mobilya kasası. 20. Osmanlı donanmasında kullanılmış yelkenli bir savaş gemisi... “Dosta el değmedik bulamadım” (Pir Sultan Abdal)... Doğu Anadolu’da yetişen ve otlu peynirin içine konulan yabani sarımsak türü. YUKARIDAN AŞAĞIYA 17 KASIM 2013 / SAYI 1443 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA 1. Resimde gördüğünüz, geçenlerde 78 yaşındayken ölen ünlü pantomim sanatçımız... Çam ağaçlarının altında yetişen bir mantar cinsi. 2. Fas’a özgü, kamış, dal ve kuru otlardan koni biçiminde yapılmış kulübe... İnsanın işine uymasını, amaca göre çalışmasını düzenleyen inceleme ve araştırmaların tümü... Kadın erkek birlikte oynanan eski bir halkoyunu. 3. Ahmet Mithat’ın bir romanı... Çok iri bir yırtıcı kuş... Bataklık yerlerde yetişen otsu bir bitki. 4. Halk dilinde süt kardeşe verilen ad... Kendini beğenme, bencillik... “Trabzonhurması, cennethurması” gibi adlar da verilen meyve. 5. “Benim olmuş dilim / Be desem yâr incinir”(Türkü)... Suçun işlendiği anda birinin başka bir yerde bulunduğunu kanıtlaması... Başkalarının sırtından geçinen kimse. 6. “Mevsim sonu öyle bir zaman ki / bir musikiydi sanki” (Y. K. Beyatlı)... Ödünç alınan ya da verilen şey... Yiğit, kahraman... Yazıyla bildirme... Tavlada “üç” sayısı. 7. Yanarken güzel koktuğu için tütsü olarak kullanılan bir ağaç... Deniz kıyısında bulunan kamışlık ve sazlık yer... Yunan rakısı... Kadın üzerinde tam bir egemenlik hakkına sahip olduğuna inanan erkek. 1441 sayılı (03.11.2013) bulmacanın çözümü ve bulmacayı doğru yanıtlayarak çekiliş sonucu Rea Stathopulu’nun Pedal Çeviren Kadınlar (Metis Yayınları) kitabını kazananlar: ADANA’DAN: N. Lara Tibet, Turgut İkiz ANKARA’DAN: Şaban Özbek, Durmuş Alan, Yüksel Savaş, Gürol İlhan, Savaş Sönmez, Necip Ateş AYDIN’DAN: Mehmet Koç, Sebahattin Kılıç BURSA’DAN: Melih Ertav, İsmet Çiçek ÇANAKKALE’DEN: Ecrin Efsa Kargın ESKİŞEHİR’DEN: Ahmet Nadi Altay, Talat Ülkü GAZİANTEP’TEN: İsmail Hakkı Tekçe İSTANBUL’DAN: Doğan Su, Hülya Yurttagül İZMİR’DEN: Ergin Uçar KAYSERİ’DEN: Özgür İnci KÜTAHYA’DAN: Erhan Kuzhan KOCAELİ’DEN: Mustafa Urkun MERSİN’DEN: Fatma Jaruschewski SAKARYA’DAN: Haluk Fikret Ak SAMSUN’DAN: Bülent Bayraktar. 1 2 3 4 6 8 10 12 İ E İ 2 S L İ İ 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 İ G U D E L O B E Z E T İ S İ E L E M G E M İ Ş İ M S O Y N A D İ İ V E L E T O R U Ç T E E R T İ K O T L T O N A L T 1 R O M A N P O L A N S K E N D E R E T E L İ B O R İ L E T P E K A D A L S O B 5 Ç 7 L K A T G Ü T E N E N S O L A T Ö R İ N İ B İ L A N E R U S Ü V E N İ B O A T S İ O L A M A N N A R A R E N İ T R O Y E A L T İ K 9 K A T M E R 11 G E D A R A D E K O R U M E R T L A R A İ L İ O R K O N A 13 O B L O M O V 14 V E 15 İ R R U B A İ N J E R E N E Y Ü B O Ğ L U U P A S S E E K 16 N O V O D E V İ Ç İ O N İ 17 E V E İ İ T İ Y A T L 18 Z A D E G A N R E V A N İ 19 Z İ Z O G A M İ S A K A Ğ A Ç İ N A M E 20 A Ş K A R 1. 19201981 yılları arasında yaşayan 13 ve “Dost Dost İlle Kavga”, “Panzerler 14 Üstümüze Kalkar” gibi yapıtlarıyla tanınan şairimiz... Civanperçemi 15 bitkisinin, Uludağ’da yetişen beyaz çiçekli bir türü. 16 2. “Sakağı” da denilen ölümcül 17 bir hayvan hastalığı... Kadastro haritalarında parseller topluluğu... 18 Genellikle birçok Avrupa ülkesinde giyilen tahta ayakkabı... En iri kanguru 19 türlerinden biri. 20 3. İçle ilgili, içe ait olan... Bir nota... Bir gösterme sıfatı... Tuzağa düşürülen şey... Tiyatroda, bir İsim:......................................................................................................................................... oyuncunun heyecanlanarak rolünü Adres: ...................................................................................................................................... oynayamamasına verilen ad. ................................................................................................................................................. 4. İsrail’in plaka imi... Düzeltme (”) işaretine verilen ad... Adana, Tel:.......................................................................................................................................... Mersin ve Hatay’a özgü, nişastayla yapılan bir tür su muhallebisi... Suudi Arabistan’ın plaka imi... “ ı mihr ü vefayı 10. Altay Türklerinin inanışında bir cin... Erkek Bir nota. kim okur, kim dinler” (Kami)... Çin felsefesinde hizmetçi... Bir cetvel türü... “Yaz bahar ayında 5. Bir yerden alıp başka bir yere “doğru yol”u belirten temel kavram. bir verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iletme... Eski Türklerde soylular sınıfı... Kokulu bir çörek. 15. Kâğıtları bir arada tutmaya yarayan iken”(Karacaoğlan). 6. Yayla fırlatılan ucu sivri çubuk... Karışık çengel... Bir otomobil markası. 11. Hayvanlara vurulan damga... Afrika’da renkli... Hisse, pay... Kuruyunca çatlayan toprak. 16. Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan bir ırmak... Elma, armut, ayva gibi meyvelerin 7. Erzurum yöresine özgü, yoğurt ve sarmayla derisi... Tanrı’nın mekânla sınırlı olmadığı yenmeyen iç bölümü... İtalyan kökenli bir yapılan bir çorba... Mekke’nin doğusunda, anlamına gelen sıfatı. talih oyunu. hacıların arife günü toplandıkları tepe... 17. Sık ve küçük taneli bir tür ekşi üzüm... Bir 12. Bir konser için sahneyi kuran ve gerekli Halk dilinde salepotuna verilen ad... Baryum tuzla ürününün satıldığı bölgeler. malzemeleri hazırlayan kimse... “Benek benek elementinin simgesi. 18. Suriye’de Haçlılar tarafından yapılmış mektuplardır nişanı / Gözyaşım mektupta 8. Bir konunun bütün yönlerini birer birer hisar... “Serdari halimiz böyle n’olacak / Kısa diye yazmış” (Âşık Veysel)... Sumo güreşinin en incelemek... Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde uzundan hakkın alacak”... Bir ana bitkinin yüksek derecesi... Hicap. bir yayla... Üç aylarda medrese öğrencilerinin çevresinde yeniden beliren sürgün ve filizler. 13. Yoğurtla yapılan bir Bulgar içkisi... köyleri dolaşarak imamlık edip para ve erzak 19. Türk müziğinde bir makam... Doğu Anadolu’da bir ırmak... “Adcılık” da toplamaları. “Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçen, istilacı ve denilen ve ortaçağın son dönemlerinde gelişip 9. Afrika’ya özgü, telli bir müzik aracı... otçul bir balık... Japon lirik dramı. yaygınlaşan felsefe öğretisi. Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış 20. Zina yapan kadın... Rafları olan kapaksız ve 14. Sporcuların sakatlıklardan korunmak için oruçları için verilen sadaka... Tüy, kıl... Tropikal Afrika’da yetişen bir ağaç. taşınır dolap. l vücutlarının çeşitli yerlerine yapıştırdıkları bant... FAİK FALAY GM SUAT ATALIK Tops! Antrenör KART TEKNİĞİ 1 B u sene ekim ayındaki kurban bayramında, dostlarım Aydın Nihal Koyuncu Göcek’teki teknelerine davet ettiler! Teknede onların yakın dostları Feryal Gürel ve genç briççi Orhan Topal’ın da olduğunu, Orhan Ekinci, Yusuf Kahyaoğlu ve Dilek Yavaş’ın da geleceklerini, beni de istediklerini hep birlikte 8 kişi briç oynayacağımızı söylediler. Tamam ben de gelirim dedim! Dilek, bu sene Türkiye bayan milli takımında Endonezya’da dünya briç şampiyonasında oynayan kişi olduğu için sohbet etmek önemliydi. Peki oraya briç için ne götüreyim diye düşündüm. Ben de TOPS diye bir Avrupa briç vardı, onu götüreyim hep birlikte bir çalışma yapalım dedim! TOPS; isminde bir kutu, içinde 4 değişik renkte oyun kartı var mavi kırmızı yeşil sarı! Kişilere yine mavi kırmızı yeşil sarı ellerin olduğu 32 bord dağılım el kartı var. Kişileri Kuzey (kırmızı), Doğu (mavi), Güney (yeşil), Batı (sarı) oturtuyoruz. Her birine renkli oyun kartlarını veriyoruz ve ellerindeki karttan 1 numarayla başlayacak eli kartlarından alması söyleniyor. Sonuçta herkes ilk 4 bordu önce deklare verecek, sonra oynayacak ve kutudaki TOPS skora yazılacak. 4 bord sonra Avrupa da yaşanmış bu bordların skorlarına bakarak seviyemizi öğrendik. Örnek; Güney ¦ 8 ¦ Q64 ¦ AKJ ¦ KQ10932, Kuzey ¦ AK973 ¦ AK92 ¦ 105 ¦ J7 3SA oynandı +3 yapıldı, Avrupa’da 690 > 46, 1370 > 75, 1440 > 86 puan olmuştu. Buna göre hataların ne olduğunu tartıştık! Güney 1 trefl 1 pike, 2 trefl deyince 3SA oynanıyor, ama 3 trefl derse 6SA şansı çok daha fazla! 4 bordu bitirip sonuçları inceledikten sonra ikinci 4 borda başlıyorduk. Sonuçta nasıl deklare vermek, nasıl oynamak, defansta nasıl yapılması gerektiği epey görüşüldü ve kişilere epey faydası oldu. Bu TOPS kutusundan briç kulüplerinde çalışma düzenlerinde olmaları bence çok faydalıdır. Sonuçta Dilek ile de bir sürü eli konuştuk, gerek bayanların gerekse açık ve senyör gruplarının Avrupa şampiyonalarında ilk altıya girebilmeleri Türkiye açısından son derece değerli olduğu kavramına hepimiz katıldık!! l ¦ AKQ ¦ 84 ¦ AK73 ¦ Q632 ¦ J1052 ¦ AQ6 ¦ J2 ¦ AKJ10 G 1 SA B P K D 1. 4 pik, 4 trefl, 2 karo, 1 kör, 11 löve hazır, kör empas yapalım tutuyorsa 12 löve ile oyunu yapmış oluruz ama ya tutmazsa? Doğru oyun tarzı bir de karo damını Doğu’da bulmaktır. Trefli elden alıp, pik ile yere geçip yerden küçük karo oynanmalı. Karo damı Doğu alırsa şimdi 3 karo alır duruma geldik kör empasa gerek kalmadı, 4 pik, 4 trefl, 3 karo, 1 kör alarak 12 löveye geldik, eğer karo dam Batıda çıkarsa şimdi kör empasına süremiz kaldı! Batı ¦ 74 ¦ KJ1073 ¦ 854 ¦ 987 Doğu ¦ 9863 ¦ 952 ¦ Q1096 ¦ 54 A 6 SA Herkes P Oyun: 6 SA Atak: ¦ 9 Nasıl oynamalıyız? DEFANS 2 ¦ 864 ¦ A1082 ¦ AJ10 ¦ KJ8 ¦ KQ2 ¦ KJ94 ¦ K8 ¦ 10762 G 1¦ 1 SA B P P K D 2. Yer 13, siz 12 p, Güney oyun açtı 12+ p demek ki ortakta en fazla 3 p var! Pik 3 çıktığına göre dörtlü pik var ve valesi olmalı yoksa büyük bir kart C M Y B çıkardı. Bu tür elin batması için ortakta kör Q olmalı!! 2. piki oynarsanız Güney alır karo empası yapar! Bu nedenle pik Q sizde kalınca köre dönmelisiniz! Küçük kör oynanması da yanlış olur, kör J (veya K) oynanmalı alınmaz ise şimdi pik K oynanmalı, yine alınmaz ise şimdi küçük köre dönülmeli! Batı ¦ J1073 ¦ Q75 ¦ 65 ¦ 9543 Güney ¦ A95 ¦ 63 ¦ Q97432 ¦ AQ 1¦ P 3 SA Herkes P Oyun: 3 SA Atak: ¦ 3 Pik Q kazandı. Planınız nasıl olmalı? eposta adresim: [email protected] / http://faikfalay.blogspot.com ntrenör, Fransızcadan dilimize geçmiş olup çalıştırıcı demektir. Satrançta masa başında oynanan oyun aslında aysbergin su yüzünde görünen kısmını oluşturduğundan, çalışmanın öneminin oyunun sonucuna etkisi büyüktür. Yarışması, oyunda şans olmadığından galibi en doğru belirleyecek bu sporda, taktik ve strateji zenginliği neredeyse yarışması yapılabilecek diğer tüm alanlardakilerin toplamından fazla olduğundan çalışmanın gerekliliği haliyle ortadadır. Yetenek son derece sübjektif bir kavram olup ve aslında çalışabilme yetisini de kapsadığından ancak aynı oranda çalışan kişiler arasındaki performans farkını açıklamaktan öteye gitmez. En iyi antrenör en iyi oyuncudan çıkar. Eğer Kasparov ile çalışabilirseniz ne mutlu! Gereken aşamalardan geçmiş olmak, halen oyuncu olduğu için göz keskinliği, metot bilmek ancak unvanlı ve iyi oyunculara nasip olmuş hususlardır. Eski devirden gelme, kitap okuyarak yetişme zorunluluğu, literatürü takip edebilmek açısından dil bilme gerekliliği, sahip olduğu kültürü aktarma açısından yine ancak oyuncuya mahsus kalacaktır. Başka meslek gruplarından gelip, 35 günlük kurslarla çalıştırıcı belgesi alanların, hiç satranç çalışmadan yaptıkları ve bu kişilere olan rağbet beni bu yazıyı bir kez daha kaleme almaya sevk etti. Satrancın her alanında içinden gelmemiş kişilere görev vermek ve hatada ısrar, ne yaptığını bilmeyen kültürsüz ve haris kişilerle kapanması mümkün olmayan yaralar açtı. Notasyon bilmeyen,oyuna oturduğunda inanılmaz derecede hızlı oynayan,dolayısıyla satrancın faydalarından düşünmek ve plan kurmaktan nasibini alamamış analiz ve sentez yapmaktan mahrum çocuk ordusu bilinçli olarak antrenör yapılmış kişiler tarafından bu seviyede tutulmakta. Çalıştırılanın seviyesi artarsa, çalıştırıcıya da ihtiyacı kalmayacağından sayıları artık binlere varan bu dejenere grup hurafelerde üretmeye başladı. Oyuncuların seviyesinin yüksek olduğundan ötürü daha düşük seviyelere inemeyeceğini, antrenörün ne hikmettense oyuncu olmaması gerektiğini, iyi oyuncuyla çalışmanın belli bir yaştan sonra başlayacağını iddia edenler, kendilerine iş verenlerin konuyu bir türlü öğrenememesi yüzünden zehir saçıyorlar. En acısı erken dönem ve yaşlarda yaptıkları hataların telafisinin çok zor ve hatta imkânsız oluşu. Denetimi, başka bir deyişle kontrol mekanizmasını elde tutması gereken veli, okul, kulüp ve kurumların profilleri yetersiz kalıp, ucuzculuk ve bana neci zihniyet piyasayı kaplayınca tipik yanlışlar ortaya çıkmakta. Yapılan ulusal ve uluslararası antrenör kursları ile çocuk yarışmaları kurumlara büyük para kazandırdığından nitelik yerine kalitesiz niceliğe yönelenler, ezbere sevk edilen, oyunun amacını kazanmak yerine kaybetmemek zanneden, icabında her türlü hile ve yalanla puan almak üzere yetiştirilmiş kitleleri ortaya çıkartmakta. Bir kaç açılış senaryosu tuzak kıspesi altında ezberletilmiş genç dimalar,hiç bir kitap okumadan geldikleri noktada oyunu bıraktıklarından ileride sevmeden oynadıkları bu oyunun önemini anlamamakta ve anlatamamaktalar. Bazı şeylerin yanlış öğrenilmektense hiç öğrenilmemesi gerektiği konumuzun özeti. Başlangıç seviyesinde neler yapılması, Şah güvenliği, gelişim, materyal dengesi gibi konuları öne çıkartırken, çocuklara açılışlardan ziyade önce prensipler ve aletler arası işbirliğini öğretecek analiz edilebilecek örnekler gösterilmelidir: (Bakınız diyagram solda.) Konumumuzda ilk akla gelen 1. Şb8? Şd8= 2. Ab7 Şd7 3. Şa8 Şc8! 4. Ad6 Şc7! sonrası oluşan pozisyonun At tempo kaybedemeyen bir figür olduğu için beraberlik getireceği olmalı.Çehover’in 1950 yılında dizdiği bu etüt 1. Ab7 Şe6 2. Aa5 Şe7 3. Şc8! Şe8 4. Ac4 Şe7 5. Şb8 Şd8 6. Aa5 Şd7 7. Ab7 Şc6 8. Şa8 Şc7 9. Ad6! ile nasıl ve neden kazanıldığının izahati antrenöre kimlik verecek olan bilgi dağarcının milyonlarca parçasından sadece biri. Yakın zamanda Ponomaryov Gaşimov arasında oynanan bir oyunda oluşan ve Ukraynalı oyuncunun etüdün çözümünde olduğu gibi kazanmış olduğunu bilmek ve hatırlamak “Atın tempo kazanmayacağı” prensibini pekiştirmenin yolu! l C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle