22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 27 EKİM 2013 / SAYI 1440 Bizi cinsiyet sahtekârı olmaya zorlamayın ESRA AÇIKGÖZ Şimdiye kadar onlar üzerine neredeyse hiç konuşulmadı. Onlar susturulmaya, saklanmaya programlandığı; deşifre olmaktan, yaftalanmaktan, hırpalanmaktan korktuğu için sustu. Bizse her kafa karıştırıcı ve “normal” olmayan konuda olduğu gibi görmezden geldik. Ama şimdi Deniz, Tuna ve Şerife bize var olduklarını, interseksin çoğunluğun tanımladığı gibi “iki cinsel organa sahip birey”den fazlası olduğunu söylüyorlar. Doktor ve ailelerin gereksiz kozmetik ameliyatlarla çocukları “normalleştirmek”te aceleci davranmamalarını istemeleri bundan. Çünkü interseks, hem biyolojik hem de ruhsal bir kimlik. ve diğer doktorları çağırıp en mahrem bölgenizi gösterebiliyor. İnterseks olmak toplumumuzun bilinçsizliği ve geri kafalılığı nedeniyle size sürekli suçluluk psikolojisi aşılıyor. Sürekli kusurlu, eksik, yanlış, defolu ve ucube olduğunuzu düşünmeye başlıyorsunuz. Bu kronikleşerek hayat boyu peşinizi bırakmayacak özgüven problemi yaratıyor. Üniversiteden itibaren kadın cinsel kimliğine girebilmek için bir nevi kendimden vazgeçiyor, rol yapıyor ve içimdeki erkek tarafımı bastırmaya çalışıyordum. Hayatınızın her anında rol yaptığınızı düşünün! Benliğimde hem kadınlığı hem erkekliği taşıyorum. Sadece, kadın yanımı yaşayabildiğim oranda erkek yanımı da yaşayabilmek istiyorum. İnsanlara açılırsam “Haa şu interseks kişi mi?” şeklinde yaklaşmalarını istemiyorum. Çünkü interseks olmak özelliklerimden sadece biri, kişiliğimin tamamı değil. Şerife: Hayatın her alanı zor bizim için. Çünkü üçüncü bir cinsiyete yer yok. Ekonomik koşullardan tutun da toplumsal tabulara, sosyal yapıya kadar her şey bize karşı. Kendimiz olamıyoruz. Kısaca toplumda cinsiyet sahtekârı olmak zorundayız. Umarım sonraki nesiller daha özgürce kendilerini ifade edebilecekleri bir dünya bulurlar. içinde kaldı çoğunlukla, doktorlar bunu salt tıbbi bir durum olarak görüyor. İki neşter darbesiyle, “oldu da bitti maşallah” şeklinde yaklaşarak sadece ameliyatla bireyi istedikleri cinsiyete çevirebileceklerini düşünüyorlar. Oysa intersekslik hayat boyu yaşanacak, kadınlık, erkeklik gibi bir kimlik. Çünkü işin bir de ruhsal boyutu var. İnterseksliğin ruhsal, toplumsal boyutları tıbbi durumdan çok daha derin. Bu yüzden mi çocuklukta yapılan ameliyatlara karşınız? Tuna: Geçen hafta Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nce kabul edilen bir kararda, kız, erkek ve interseks çocukların maruz kaldığı genital organ cerrahi müdahaleleri gereksiz ve çocukların psikolojik sağlığında iz bırakan müdahaleler olarak nitelendirildi. İnterseks çocuklar herhangi bir tıbbi şikâyetleri olmadan, sadece kadın erkek imajına uydurulabilmek, normalleştirilmek için rızaları olmadan aileleri ve doktorlarının kontrolünde ameliyat ediliyor. Bir organınızın size sorulmadan kesilmesi büyük travma, hem psikolojik hem fiziksel olarak cinsellikte sıkıntılar yaşıyorsunuz, bedeniniz geri döndürülemez biçimde başkalarınca değiştiriliyor. Size çok fantastik bir şey söyleyeyim, annebabalarımız ve doktorlar bizi bizden saklıyor, 20’lerimizde Google’dan araştırarak öğreniyoruz interseksliğin ne olduğunu, interseks olduğumuzu bilmiyoruz bile, bende ne var diye dolaşıp duruyoruz kafayı sıyırır şekilde. Bu bir insan hakkı, interseksler her yaşta birey olarak ciddiye alınıp bilgilendirilmeli, fikirleri alınmalı, bedenleri kendilerine bırakılmalı. Karar verecek yaşa geldiğinde birey ne ameliyatı isterse olur ya da istemiyorsa olmaz. İnterseks bireyler için nasıl bir mücadele yürütmeyi planlıyorsunuz? Tuna: Türkiye için yolun henüz başındayız. Ama umutluyuz. İlk yapmamız gereken daha fazla interseks bireye ulaşmak. İleride yine LGBT çevrelerle temasta olacağız ancak interseks bireylere özel bir örgütlenme kurabiliriz. Blogumuz da kendi çapında bir kurum olmaya başladı. Temel bilgi içeren pek çok yazı var. Bir annebaba rehberi olacak, bunu çok önemsiyorum, intersekslerin ebeveynleri doğru yönlendirilmeli, çocuklarının yanlış, hatalı, arızalı, utanılması gereken bir şey olmadığını bilmeliler, onları birey olarak görüp ciddiye almalılar. İnterseks aileleri için de bir örgütlenmeye ihtiyaç var. Şerife: Mücadele en başta tıp alanında olmalı, “genital cinayet” işleyen doktorlara karşı! İnterseks çocuklara ve ailelerine daha iyi yönlendirme yapılmalı, psikolojik desteğe ulaşmaları kolaylaştırılmalı. Toplum denen olgu bir hapishane interseksler için, kapıdan dışarı adımını attığın anda korku ve saklanma başlıyor. Bu değişmeli. Deniz: Bir de yasal haklar var. Avustralya ve Almanya resmi belgelere 3. cinsiyet kutucuğunu koydu. Bu ülkelerde interseks bireylerin hakları ayrımcılığa karşı anayasal korumada. AB’nin Çocukların Bedensel Bütünlüğünü Koruma Hakkı Raporu da yasal güvenceleri pekiştirecek. Avustralya Tony Briffa’yı çıkardı, dünyanın kimliği açık ilk interseks belediye başkanı. ABD’de interseks çocuk ameliyatlarını yapan devlet kurumları ve doktorlar mahkemeye verilebiliyor, emsal davalar var. Sırf tıp kurumuna başvurmuş, hastanede kaydı düşülmüş interseks bireyler dünya nüfusunun yüzde 2’si, bir de kaydı olmayanlarla rakamın yüzde 5’i bulduğunu düşünüyoruz, yani 200’le 350 milyon kişi arasında çok ciddi bir kitle söz konusu, bunu göz ardı edemeyiz. İnterseksler vardır! l O nlarla bir blog aracılığıyla tanıştım, itiraf etmeliyim ki, her gün açıp sonra okuyamadığım onlarca blogdan biri olarak kalacağını düşünüyordum linke tıkladığımda ama sonra uzun bir yazı takıldı gözüme; “Köyün birkaç kadını ve annemin beni zorla yatırarak, ağlamalarım ve feryat figanlarım arasında apış arama bakıp ellediklerini, yorumlar yaptıklarını hatırlıyorum: ‘Bak şurada yeri belli. Açarlar Allah’ın izniyle’. İlk defa bir parçamın öcü, kötü olduğunu algılıyordum”... Daha da anlamak istedim anlatılanı; “Arkadaşlarım bana hem kız hem oğlan olduğumu belirten, genital organlarımı tarif eden onlarca lakap takardı. Delirecek gibi olurdum, o koroyu bırakıp eve koşardım. Okul yaşım geldiğinde tam olarak öğrendim dışlanmanın ne olduğunu. Yaşıtlarım okul ihtiyaçlarını bana gösteriyorlardı. Eve koşup benimkilerin ne zaman alınacağını sordum. Bir sessizlik oldu... Babam yüzüme bakmadan hışımla ‘Üç köyün çocukları aynı okula geliyor, her gün eve bir sorunla gelir, çocuklar buna rahat mı verir sanki. Temelli rezil mi olalım’ dedi. Ağabeyim babamı destekledi; tiksinerek bakıp ‘Defol git. Okul mokul yok’ diye söylendi... Her yönden ailenin utanç kaynağı, saklanması gereken öcüsüydüm. Söz konusu para olunca hiç utanmadılar ama.” http://intersexualshalala.wordpress.com sitesinin kurucuları Tuna, Deniz, Şerife ile işte bu yazıdan sonra iletişime geçtim. Onlar, şimdiye kadar LGBT örgütleri arasında bile konuşulmayan bir konuyu gündemimize sokuyorlar: İnterseks. Öyle basitleştirildiği gibi “hem vajinası, hem penisi olan çift cinsiyetli insan” tanımlaması onları anlatmak için yetmiyor çünkü hem biyolojik hem de ruhsal bir kimlik bu. O nedenle bireyin rızası alınmadan erken yaşta yapılan ameliyatlara karşılar. Şimdilik, Lambdaİstanbul altında yürütüyorlar faaliyetlerini. Çünkü henüz bunu dillendirecek kadar çok cesur interseks bireye ulaşamamışlar. Oysa interseks bireylerin dünya nüfusunun yüzde 5’ini oluşturduğu tahmin ediliyor. Gelin sözü onlara bırakalım... Tanışalım? Ben Tuna. 33 yaşındayım. Grafikerim. Deniz. 31’imdeyim. Özel sektördeyim. Adım, Şerife. 40’ımdayım. Emekliyim. İnterseks, Türkiye için yeni bir kavram. İnterseks bireyi nasıl tanımlamalıyız? Tuna: İnterseks biyolojik, bedensel bir durum. Pek çok farklı biyolojik cinsiyet çeşitliliğini interseks tanımında topluyoruz, bunlar cinsel organ ve kromozom farklılıklarını içeren kategoriler yani interseks toplumda bilinen basit anlamıyla “hem vajinası hem penisi olan çift cinsiyetli insan” değil. İnterseks bir birey kendisini kadın, erkek, çokcinsiyetli ya da cinsiyetsiz olarak tanımlayabilir, bu bireyden bireye değişir. Cinsel yönelim de her interseks bireyde farklıdır. Ya siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Tuna: Biyolojik durumum interseks, toplumsal cinsiyetim kadın ve cinsel yönelimim de kadınlara. Gerçekten sevgililik diyebileceğim ilişkilerim 29’umdan sonra oldu, sanırım insanların kafasını karıştırdığı için uzun sürmedi. Yine de tutkuyu, hevesleri, sevme arzusunu elden bırakmadım. Acı ya da tatlı yaşadıklarımdan pişmanlık duymadım. “İnterseks olmama rağmen İnterseks olduğunuz için şimdiye kadar yaşadığınız en büyük zorluk nedir? Tuna: Rızam olmadan içine sokulduğum tıbbi süreç. Doktordan doktora, laboratuvardan laboratuvara sürüklenmem ama bana hiç bilgi verilmemesi, tıp personeli tarafından bazen küçümseyici, acıyarak bakan tavırlara maruz kalmak, bedenimin kontrolünün bende olmadığını görmek ciddi bir travmaya yol açtı. O kadar çok zorluk var ki, hangisini anlatayım. Romantik ilişkilerdeki sıkıntılar da ayrı. Birisiyle flörte başladığınızda ona durumunuzu anlatmak, sizden uzaklaşacağından korkmak çok sıkıntılı. Ben bunu zamanla tanıştıklarıma baştan interseks olduğumu söyleyerek aştım. Özel bir seremoniyle de yapmıyorum artık, lafın arasında doğal bir şeymiş gibi bahsediveriyorum, doğal da zaten. Derin İNTERSEKSLER VARDIR! LGBT örgütlerinde bile pek konuşulmayan interseksi gündemimize sokmak için uğraşıyorsunuz. Neden bunca zaman konuşulamadı bu konu sizce? Tuna: Tabular yüzünden. Susturulmaya, saklanmaya programlandığımız için. İnterseks bireyler deşifre olmaktan, yaftalanmaktan, hırpalanmaktan çok korktu. Ortaya çıkıp kendilerini anlatamadılar. Onlar çıkmayınca da kimse konuşmadı. Doktorlar aileleri yanlış yönlendirmeye, gereksiz kozmetik ameliyatlarla çocuklar “normalleştirilip” cinsellikleri sakatlanmaya devam edildi... Beni, aktivist arkadaşlarım cesaretlendirdi. Mesela, geçen hafta kaybettiğimiz, trans erkek aktivizmi ve feminist mücadelede ciddi emeği olan Ali Arıkan, blogu kurmamı, yazmamı teşvik etti, çeviriler yaptı. Cesareti olan interseks birey sayısı henüz çok çok az, sadece intersekslerin yer aldığı bir örgüt kurmak için henüz erken. Biz de işe Lambdaistanbul’da başladık. LGBT de intersekslere toplumun geri kalanı kadar yabancıydı ama birbirimizi tanıdık, tartıştık, özeleştirilerini yaptılar sahiplenmekte geç kaldıkları için. Lambda bildiri yayınlayıp mücadele alanlarını LGBT’den LGBTİ’ye genişlettiklerini, interseks meselesini sahiplendiklerini deklare etti. Pek çok ülkede intersekslerle LGBT arasında böyle bir bağ yok henüz. Deniz: Konu tıp camiası bedensel ve romantik deneyimler yaşayabiliyorum”u kendime kanıtlamaya çalıştım galiba biraz. Deniz: Bilinçlendikçe son yıllarda kendimi interseks olarak tanımlamaya başladım. Fakat bu şu an için kısıtlı bir çevrede böyle. Sosyal olarak kadın kimliğindeyim. Cinsel yönelimim erkeklere. Şerife: Dünyaya erkek gözüyle bakıyorum sanırım. Araba alımsatımı yaptığım zamanlarda arabalardan çok iyi anladığımı gördüklerinde “abi” diye hitap eder, sonra özür dileyip abla derlerdi. XY kromozomu taşıyorum. Cinsellik sanırım çoğu interseks için kâbus. Korkularla dolu. Hele bir de operasyon geçirmişsen; cinselliğiniz fiziksel olarak da darbe alıyor. Platonik veya karşı tarafı da haberdar ederek aşkı çok yaşadım fakat beden temasından hep kaçındım. bir suskunluğa, bedenimizdeki sırrı saklamaya programlanarak yetiştiriliyoruz ailelerimiz tarafından. Bu yüzden intersekslerde en çok rastlanan psikolojik sıkıntı sosyofobi. Bu öyle bir rahatsızlık ki telefona cevap vermek bile büyük mesele oluyor bazen. Deniz: Ben de ilk sıkıntıları ve gerginlikleri ergenliğimden itibaren doktorlarla olan maceralarımda yaşadım. Söz konusu kendi bedeniniz olduğu halde size sanki bir misafirmişsiniz gibi davranılıyor. Doktor annenize durumunuzu gizlice anlatıyor ya da jinekoloji masasında muayenedeyken neredeyse reşit olduğunuz halde izin alma gereği duymadan annenizi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle