17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 20 OCAK 2013 / SAYI 1400 Şimdilik buradayım, çok uzun sürmeyecek Zach Sobiech henüz 17 yaşında, önce tedavisi mümkün olmayan bir kanser türüne yakalandı. Bir ay önce doktorlar ona üç ay ile bir yıl arasında ömrü kaldığını söyledi! Sobiech de bir veda şarkısı besteleyip Youtube’da paylaştı. İnternette yayılan şarkısı onu dünyaya hatırlatacak olan mirası, sözleri de şöyle: “Yükseleceğiz ama ben biraz daha yukarıya uçacağım. Bulutlara ulaşacağız çünkü oradan manzara daha güzel. Şimdilik buradayım. Çok uzun sürmeyecek...” A BD’nin Minnesota biçmesine isyan etse de kalan eyaletinde yaşayan 17 zamanını en iyi şekilde yaşındaki Zach Sobiech, değerlendirmek için uğraşıyor. uzun süre kalça ağrıları çekti, Her gününü bir sonrakini doktora başvurdu. Gerçeği düşünmeden yaşıyor. Müziği, öğrendi, çok nadir görülen bir ailesi ve arkadaşlarıyla zamanı kanser türüne yakalanmıştı. Çok geçiriyor. Kanserle nasıl tanıştınız? sayıda operasyon geçirdi, kemoterapiler gördü. Ama 14 yaşındaydım, kız ALİ DENİZ Sobiech kanseri yenemedi. kardeşimle koşuşturuyorduk. USLU Doktorlar ise genç müzisyene üç Birden kalçam ağrımaya başladı, ay ile bir yıl arasında ömrü doktora gidip röntgen çektirdim, kaldığını söylediler. İşte bazen hayat film ama doktorlar pek bir şey bulamadı. Birkaç senaryolarından bile sert ve acı olabiliyor. ay fiziksel terapiye gittim, ama kalçamdaki Sobiech de bir veda şarkısı besteleyip ağrı gittikçe kötüleşiyordu. Sonunda MRI Youtube’ta paylaştı. Biz de onu böyle tanıdık. taraması yaptırmaya karar verdim. Ağrının Zach Sobiech yaşadıklarının kötü bir rüya olduğu yerde büyük bir tümör olduğu ortaya gibi geldiğini anlatıyor, ama bu kâbustan çıktı. Hastalığımın ismi “Osteosarmon”du. uyanamayacağının da farkında. Hiç hasta Yani çok az görülen bir kemik kanseri türü. Bunu duyduğunuzda ilk ne hissettiniz? olmazken doktorların ona kısa bir ömür Şoke olmuştum, sanki bir rüyada gibiydim. Kanser olduğuma bir türlü inanamıyordum, çünkü ben doğru dürüst hasta bile olmazdım. Zorlu tedavi sürecinde neler yaşadınız? Bazı günler diğerlerinden daha iyiydi. Zamanımın çoğunu hastanede geçiriyordum ve ailemden, arkadaşlarımdan uzak kalıyordum. Kemoterapi sebebiyle bazı günler o kadar hasta oluyordum ki, yataktan kalkacak hatta yemek yiyecek enerjim bile olmuyordu. Ayrıca birkaç ciddi ameliyat geçirdim, kalçam değiştirildi, ciğerlerimden tümör alındı. Şu an nasıl hissediyorsunuz? Gayet iyi hissediyorum. Ancak tedavi sebebiyle oldukça yorgunum. Ciğerlerimde hâlâ tümörler var ve büyümelerini engellemek için kemoterapiyi sürdürüyorum. Öte yandan her gün okuluma gidiyorum, arkadaşlarımla zaman geçirmeye çalışıyorum. Fotoğraf: J Dunn Photography Öğretmenlerime bazı ev ödevlerimi yapamadığımı söylüyorum. Öğrendiğimiz kadarıyla doktorlar çok fazla zamanınızın kalmadığını söylemiş. Her günü bir sonrakini düşünmeden yaşıyorum. Ayrıca ciddi şekilde müziğe odaklandım ve olabildiğince şarkı yapmaya çalışıyorum. Bu aileme ve kalanlara bir şeyler bırakmak için en iyi yol. Ayrıca ailemle birlikte benim hastalığımı taşıyan diğer çocuklara da yardım etmek için bir vakıf kurduk. İnternette fenomen olan “Clouds” da bir veda şarkısı. İnsanlar sizi bu şarkıyla tanıyor. Sevdiklerime, buradan gitsem bile hep onlarla olacağımı anlatmanın bir yolu. Cennetin varlığına inanıyorum ve bir gün hepimizin orada buluşacağını hayal ediyorum. Balkanlar’da cazın rengi Mavi “My Red Color” ve “My Green Color” albümlerinden sonra Sabri Tuluğ Tırpan Trio’nun yeni albümü “My Blue Color” raflardaki yerini aldı. Balkan topraklarında her şey coşkuyla yaşanır, hüzün de sevinç de. İşte bu albümdeki beş parça da bu yoğunluğu anlatıyor. Albümün bir diğer özelliği de Tuluğ Tırpan Trio’nun üyelerinin Balkan kökenlere sahip olmaları. Trionun davulcusu Ediz Hafızoğlu, Bulgar asıllı. Volkan Hürsever, Kosovalı. Sabri Tuluğ Tırpan da Selanik göçmeni bir aileden geliyor. İşte bu üç Balkanlı bir araya gelip, “Balkan caz”ına hayat veriyorlar. Tuluğ Tırpan’ın caz müziğe tutkusunu besleyen isimler Ligetti, Berio, Shonberg, Webern gibi çağdaş besteciler. Ona göre de caz özgürlük demek. Tırpan, hikâyesini bir solukta anlatıyor: “Cazdaki doğaçlama beni büyülüyordu. Liseye giderken Ali Perret de İstanbul’a gelmiş, caz dersleri veriyordu ama benim ders alacak param yoktu. Annemin bana hediye ettiği altın kolyemi gizlice sattım ve Timur Selçuk’un dershanesinde Ali Perret’ten armoni dersleri almaya başladım. Sonra Bilkent Müzik Fakültesi’ne girdim. Martin Berkowsky ve Namık Sultanov’la çalıştım. 1992’nin şubat tatilinde bir arkadaşımı ziyarete Viyana’ya gittim ve kendimi Viyana Devlet Konservatuarı’nda buldum.” İlk piyanosu mu? Onun hikâyesi daha da enteresan: “Sanırım beş yaşındaydım. Ümraniye’de oturuyorduk. Ümraniye o zaman İstanbul’dan ayrı bir köy gibiydi. Babam elektrik mühendisiydi ama sanata karşı çok duyarlıydı. Bir gün ‘Piyano çalmak ister misin?’ diye sordu, ben de herhalde bu güzel bir oyuncak, diye düşündüm ve kabul ettim!” Tuluğ Tırpan’ın caz yolculuğunda şimdiki durak Balkanlar, ailesinin geldiği topraklar. “My Blue Color” Sabri Tuluğ Tırpan Trio’nun yeni albümünün ismi. Müzisyen bu sefer de Balkanlı dostlarıyla kurduğu triosu ile Balkan cazının izini sürüyor. Ayrıca Balkan cazı da yeni yeni su yüzüne çıkıyor. “Balkan cazında bakır nefesliler geleneğinin yeri büyük. Müzisyenler bol doğaçlama yaparak, müzikal bir kavgaya tutuşuyorlar. O yüzden hareketli ve kana çabuk karışıyor. Öte yandan Balkanlar çok katliam ve kıyım gördü. Bu da müziğin içinde kendine epey yer buluyor. Benim albümümdeki ‘mavi’ de bu hüzünden geliyor. Caz ağıtlar benimkisi. Şarkılar başladığında nereye gidebileceğimizi hiç bilmiyoruz, trio’daki ruh o yüzden kutsal bir bütünleme” diyor Tırpan yeni albümünü özetlerken, “Goethe’nin renk teorisini severdim. Bethoowen’da da her tonun, her rengin, her akorun, her armoninin bir renksel karşılığı vardır. Ben de öğrenciyken gözlerimi kapayıp, do majör basıp sarıyı, re majör basıp başka bir rengi görmeye çalışırdım.” Sabri Tuluğ Tırpan bu coğrafyanın yetiştirdiği en yetenekli piyanistlerden ama klasik müziğin Türkiye’deki handikaplarının da farkında. “İnsanlar önce karnını doyurmalı, ruhu sonra doyar. Bu değişmez bir gerçek. Klasik müzik dinlemek bu nedenle lüks. Türkiye’de de klasik müzik kültürü bunun gibi pek çok nedenden oluşamıyor. Bir de sanatçıların egolarını yenmeleri çok zor. Zaten öncelikle bu dünyaya adalet ve eşitlik gerekli. Hani derler ya insan sosyal bir hayvan diye, aslında insan egoist bir hayvan. Bunun farkında olmalıyız. Dünyaya sterilize edilmiş evlerimizden bakarak yardımcı olamayız. Pizza fikri dediğim bir şey var benim, İtalya’da pizza bir adamın kalabalık ailesini eşit miktarda doyurmak istemesiyle ortaya çıkıyor. Adam bunun için de hamuru açıyor, üstüne evde ne varsa atıyor, pişiriyor ve paylaştırıyor. İşte olay budur.” “My Blue Color”, Tuluğ Tırpan’ın renk serisindeki üçüncü ve en duygusal albümü. Balkan cazının ne olup olmadığı hakkında da iyi bir fikir vermesi açısında önemli. Konserler ise çok yakın. Asfalt Dünya: Kendin olmak zaman alır A sfalt Dünya, altı yıllık uzun bir aranın ardından ikinci albümü “Büyük Yollar”ı yayımladı. Vokalde M. Emrah Özdamar, gitarda Ertan Haktanır, bas gitarda Alpay Pala ve davulda Deniz Alemdar’dan oluşan Asfalt Dünya’nın 12 yeni şarkısını barındıran “Büyük Yollar” albümündeki 11 şarkının söz ve müzikleri, M. Emrah Özdamar imzası taşıyor. Adını hem aynı ismi taşıyan şarkılarından hem de grubun albüm kayıtları sırasındaki zorlu ve titiz yolculuğundan alan “Büyük Yollar”, Asfalt Dünya’nın şarkı yazarı ve vokalisti Emrah Özdamar’ın hayal dünyası ile dörtlünün geniş müzikal yelpazesinin bir ürünü. Yeni albümü Emrah Özdamar anlatıyor. Her şarkısı güzel olan nadir gruplardan birisiniz ama biraz da bir gizli, görünmeyen kahraman olma durumunuz var. Nedir Asfalt Dünya’nın alameti farikası? Aslında gizemli ya da görünmeyen olmayı istemek gibi bir tercihimiz olmamıştı ama nedense fazla görünen bir grup da olmadık. Biraz “kült” bir grup gibi algılandığımızı düşünüyorum. Altı yıl gibi epey uzun bir ara verdiniz, neler oldu bu sürede? İlk albümün oluşum süreci uzundu ve ardından albümdeki beş şarkıya klip çektik. Grubun son halini alması da bir hayli zaman aldı. Sonrasında tüm grup, müzik üzerine tüm enerjisini ve hayallerini sınırsızca bu albümde yaşatmak için çok uzun zaman çalıştı. Duymak istediğimizi yakalayana kadar denemekten vazgeçmedik. www.iletisim.com.tr [email protected] facebook.com/iletisimbirikim twi er.com/iletisimyayin “Büyük Yollar” neyin hikâyesi? Bu ismi seçmemizin nedeni grubun zorlu ve titiz yolculuğunu anlatıyor olması. Asfalt Dünya tüm müzikal çalışmalarında şarkılarda istediği etki ve sound’u yakalamak için arayıştan ve harcadığı zamandan asla kaçınmadı. Kendince en iyiyi yakalamak için her zaman arayışta oldu. Bu arayış şimdilik ikinci albümde en üst seviyeye çıktı. “Büyük Yollar” aynı zamanda hayalleri ve tutkuları olan insanların hikâyesidir. “Büyük Yollar” bir yandan da şiddetli bir albüm, her şeyi dozunun üstünde yaşıyor gibi. Biraz da şarkıların hikâyelerinden bahseder misiniz? Altın Günler; çağımızın tezatını, sahip olduklarımız karşısında mutluluğumuz, özgürlüğümüz karşısında tutsaklığımızı karşılaştırıp sorgulayan şehirli şarkı. Balık; epik bir aşk betimlemesi. Bir aşk ancak ne kadar akıldan arınmış ise o kadar güçlü olabilir. Ancak ne kadar içgüdüsel ise net bir şekilde yol alabilir. Ancak bir hayvan, bir balık içgüdüleri ile gerekirse kolayca aşkına ya da ölümüne gidebilir. Nefes kadar kolayca. Canavarlar; aşkın en şiddetli halini anlatan, bunun en uç noktada yaşandığını hayal ettiren şarkı. Dunganga; bir çocukluk anısı. Baba ile unutulmaz bir diyalog. Bir ninni, bir cennet, bir kâbus... Geçmiş gibi; arkaya dönüp baktım. Sadece kendi hayatım değil. Tüm insanlık tarihi. Günümüz insanına baktım, kendime baktım. Kalp ile aklın arasındaki uçurumdan doğan pazarlığa… Bu pazarlıktan vazgeçersen gelecek kara yıkımı görebilir misin? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle