02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

15 TEMMUZ 2012 / SAYI 1373 9 Kahve, elma ve hatıralar Arzunun kokusu SELÇUK EREZ E Allahın partikülü B aşkan, danışmanlarıyla toplanmış, en önemli sorunları görüşüyordu. Efendim, önümüzdeki seçimlerde ne söyleyeceğinizi düşünmenin zamanı gelmiştir! Geçen sefer iki tane yeni Boğaz açacağımızı söylemiştim. Onu unuttular... Şimdi daha büyük şeyler söylemeniz gerekir. Danışmanlardan birinin aklına geldi: Bizim de Allahın partikülünü bulacağımızı ilan edin! Hani İsviçre’yle Fransa’nın altında sümüklüböcek şeklinde bir tünel kazıp buldular ya bunu... Buldular ama pek emin değiller. Neden? Galiba organik değilmiş. Biz inşallah hasını buluruz. Tünel kazmasını adamakıllı öğrendik ama biz de Allah’ın partikülünü ararken yanlış bir şey bulmayalım yine! Nasıl? Marmararay tünelini kazarken Bizans Rumlarının gemilerini bulmadık mı? Keferenin sağa sola gömdükleri gereksiz şeyleri bulursak işimiz yine aksamaz mı? Gizlice kazmaya başlarız... Böyle bir şey çıkarsa kimse anlamaz, yolumuza devam ederiz... Giden gelen, toprak taşıyan kamyonlar dikkati çekmez mi? Dere yatağına TOKİ yapıyoruz sanırlar... He, he! Çok iyi fikir... Hemen İmameti ve hitabeti bilen bir profesör bulun da projenin başına tayin edeyim! Güzel bir de ihale düzenle. Ancak güveneceklerimiz bilmeli işin aslını. Merak etmeyin Efendim. Bu iş beni şimdiden sardı... Bulacağımız partikülü nereye koyacağımızı da düşünmelisiniz. Onu Çamlıca Tepesindeki Camide korur, bayramlarda cemaate gösteririz... Bir danışman görüşmenin burasında duraksadı. Aklına, o ana kadar gelmeyen önemli bir sorun gelmiş, keyfi kaçmıştı: Tüneli seçime yetiştirebilir miyiz? Fizikten daha fazla anlayan, CERN araştırma Tünelini gezmiş bir danışman cevap verdi: Tünel biter de içinde birbirine doğru koşturacağımız malzemeler çarpıştığında ne çıkacağını saptayan aygıtlar yetişmeyebilir. Başkanın gözleri parladı: Bunun çaresi var! Nasıl Efendim? Tünel boyunca MOBESE kameraları yerleştiririz olur biter. Çarpışma anını hemen görür, olay yeri polislerini tünele indiririz. Başkan, on koyun güdemeyenlerden olmadığını, gerçek bir başkan olduğunu bir kez daha göstermiş, meseleyi çözmüştü. Danışmanları, ayağa kalkıp kendisini alkışlamaya başladı. Birkaçı onu omuzlamayı düşündülerse de sonra bu günlerde pek tekin olmadığını hatırlayıp vazgeçti. www.selcukerez.com cı bir tat. Bir daha asla aranmayacak acımsı tada karşı önüne geçilmez çekim. Vazgeçilemeyen bir tutku. Asla arzulanmayacak olana karşı duyulan umarsız arzu.. Damakta acı bir tat bırakacağını bile bile tekrar tekrar özlemle yudumlanan sevgili... İşte kahve aşkı böyle bir şey. Peki bu kahvenin yarattığı tutkulu arzunun sırrı nerede? Arzunun sırrı kokuda... Kahve kokusu insanın aklını başından alan, yokluğunda özlenen bir koku. Aşkın kokusu gibi, kahve kokusu varlığında insanın tüm benliğini esir alıyor, insanı mıknatıs gibi kendine çekiyor. Koku, tat duyusunun vazgeçilmez bir bileşeni. Koku duyusunu kaybeden insanlar tat alma duyularını da kaybediyorlar. Koku duyusu olmadan yapılan kör tadımlarda kimi zaman tadına bakılan yiyeceği veya içeceği tanımlamak imkânsızlaşabiliyor. Önemi en az idrak edilen duyulardan biri kuşkusuz koku duyusu. Çoğu kez kıymetine varılamıyor. Yokluğu ise derin depresyona hatta intihara varan bunalıma neden olabiliyor. Koku insanın kılavuzu gibi. Koku duyusunu kaybeden insan deyim yerindeyse pusulasını AYLİN şaşırabiliyor, kokunun yönlendirdiği duygu dünyasının şaşmasıyla hayatın ÖNEY TAN anlamını kaybedebiliyor. Koku duyusu üzerinde önemli bir araştırmacı olan Dr. Rachel Hertz hayat kararlarımızın çoğu kez koku tarafından yönlendirildiğini vurguluyor. Örneğin erkeğin kokusu kadınların eş seçiminde etken oluyor. Kadın garip bir şekilde erkeğin kokusundan etkileniyor, çocuğunun babası olacak kişiyi adeta kokusuna göre tayin ediyor. İnsanı çok derinden etkileyen koku duygusu çoğu kez önemli kararların gizli yönlendiricisi oluyor. Koç Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Beyoğlu’ndaki AnaMed (Anadolu Medeniyetleri Araştırmaları Merkezi) geçen günlerde çok ilginç bir çalışma gerçekleştirdi. AnaMed’in ev sahibi olduğu proje aslında Amerika, Providence’daki Brown Üniversitesi A lma, Havva ile Adem’i bir araya getiren meyve. Kim bilir belki de kokusu her ikisini cezbetmiştir. Kahve kokusunun kışkırtıcılığı ise malum. İkisi bir araya gelince çekim gücü epey artabilir. Bu ikili rakı yanında karşı konulmaz bir meze oluyor, rakı sofrasını tamamlıyor. Herkesin koku hafızasında elma ve kahve ile ilgili bir kayıt vardır nasılsa, yerine göre hatıralar da sofraya buyur edilebilir. Mayhoş ve hoş kokulu elma, taze çekilmiş Türk kahvesi, birkaç damla limon suyu (istenirse) Elmayı kabuklarını soymadan çok ince dilimleyin. Koçanını dolma oyacağı ile çıkarıp boyuna ikiye bölerek yarım halkalar halinde incecik kesebilirsiniz veya önce dörde bölerek sonra ince dilimleyebilirsiniz. Elma dilimlerini geniş bir tabağa yelpaze gibi yayarak dizin. İsterseniz çok az limon suyu damlatabilirsiniz. Taze kavrulmuş, taze çekilmiş Türk kahvesini üstüne çay süzgeç veya ince telli bir süzgeç ile serpeleyin. başta olmak üzere Koç Üniversitesi dışında dünyanın beş köşesinden beş ayrı üniversiteyi konuk ediyor. Kültürel miras ile koku ve hafıza konularını bir araya getiren son derece ilginç ve uzun soluklu bir projenin ilk ayağı İstanbul Eminönü odaklı gerçekleştirildi. Birkaç yıla yayılması planlanan ve İstanbul sonrasında Hong Kong, Cape Town, Dublin, York ve Providence’da sürdürülmesi düşünülen projede kentsel miras ile koku arasındaki bağlantılar irdeleniyor ve arazi çalışmaları yapılıyor. Tarihi doku içinde sürdürülen algı ve belgeleme sonucunda buluntuların sanatsal bir uygulamaya dönüşmesi amaçlanıyor. Eminönü çalışması merkezinin binbir baharatlı koku dünyası ile Mısır Çarşısı olduğunu söylemeye gerek yok elbette. Baharat kokuları yapının varoluş nedeni olan baharat ticaretinin yaşayan göstergesi olarak yapıyı tamamlıyor. Yapı, yer yer olduğu gibi özünden şaşıp mücevherciler, hediyelik eşya satıcıları, çanta ve eşarp dükkânları ile doldukça kokusunu ve anlamını kaybediyor, cazibesini yitiriyor. Mısır Çarşısı’nın yan kapısında Tahmis Sokağı’nın köşesinde ise baharatların başdöndürücü dünyasına kafa tutan zorlu bir rakip var: Kahve kokusu... Proje için Türkiye’ye gelen ve AnaMed’de bir konuşma yapan Rachel Hertz kokunun kültürel ortamla çok yakın ilişkisi olduğunu vurguluyor. Kahve kokusunun tüm kültürlerde olumlu yankılanan çağrışımları var. Kurukahveci Mehmet Efendi’nin köşe dükkânı, Eminönü ve Tahmis Sokağı’nın kahve ile yoğrulan geçmişini yaşatan bir mihenk taşı niteliği taşıyor. Adını kahve kavurucularından alan Tahmis Sokağı’nda bu işi sürdüren Mehmet Efendi buram buram yaydığı kahve kokusuyla bir anlamda kültürel mirasın bekçiliğini de sürdürüyor. 1871 yılından beri Eminönü Tahmis Sokağı’nın köşesi kahvenin çığırtkan kokusuna karşı koyamayanlar ile dolup taşıyor. Koku ve kuyruk bu köşeyi belirliyor. Çoktandır piyasada koku geçirmeyen ambalajlı ürünleri de bulunmasına rağmen Kurukahveci Mehmet Efendi ve Mahdumları bu köşede asla hazır poşet bulundurmuyor, ısrarla yeni çekilmiş kahveyi eski usul kesekâğıtlarında satıyor, kahve kokusunu gururla sokağa taşırıyor, kentsel mirasa özgün yapısı kadar kokusuyla da damgasını vuruyor. Kahve kokusu denize doğru uçuyor, bir zamanlar kahveyi İstanbul limanına getiren gemilerin yanaştığı kıyıya doğru savruluyor... Kokunun pençesinde kahve arzusu duyan tutkunları bu kadim kahve köşesine buyur ediyor. Kahve aşkı köşeden Tahmis Sokağı’na uzayıp giden kuyruk olup akıyor! [email protected] Anayasadan önce çocuk yasa! Çocuklar, sekiz hafta boyunca her cumartesi Taksim Meydanı’nda toplandı, kürsüden anayasa ile ilgili görüşlerini, önerilerini açıkladı. Çocuk Vakfı, 1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi’nden bu yana Türkiye genelinde sürdürdüğü Anayasa ve Çocuk çalışmalarını sonuçlandırdı. Anayasa’dan Önce Çocuk Yasa! başlığı altında gerçekleşen kampanyada, şu iletiler yer aldı: “Anayasa’da Çocuk Büyük Eşit Olsun, Anayasa’nın Dilini Çocuklar da Anlasın!, Çocukların da Görünür Olduğu Bir Anayasa İsteriz, Yaşasın Türkiye Çocuk Cumhuriyeti, FİGEN Çocuklar Anayasa İçin Kürsüye!” ATALAY Çocuk görüşlerinin 16 başlık altında toplanmasının ardından 265 sosyal bilimciye çağrı mektubu gönderildi. Yeni anayasa yazımı sürecinde Temel Hak ve Özgürlükler başlığı altında yazılan 19 gerekçeli madde sonuçlandırıldı. Anayasa ve Çocuk Gerekçeli Madde Önerileri Kılavuzu TBMM Başkanlığı’na, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerine, Anayasa Komisyonu üyelerine, Çocuk Hakları İzleme Komitesi üyelerine ve milletvekillerine gönderildi. Kısa bir anayasa Güç koşullardaki çocukların görüşünün alınmasına özel önem verilerek hazırlanacak bir anayasa Çocuğun yetişkin gibi hak sahibi ve eşit birey kabul edildiği bir anayasa Çocuğa özgü bütün hakları güvence altına alan bir anayasa Yalnızca çocukların bakımı ve korunması değil, kendilerini ilgilendiren konularda görüş bildirmelerine imkân veren bir anayasa Devletin çocuğa karşı yükümlülüklerini çocuğa özgü haklar çerçevesinde düzenleyen bir anayasa Çocuğun sosyal haklara erişimine imkân sağlayan ve güvence altına alan bir anayasa Gelişim hakkının önündeki engellerin aşılacağına yer veren bir anayasa Çocuğun ve çocukluğun bütün yönleriyle görünür olacağı yeni bir anayasa Çocuklarla ilgili maddelerin çocuk diline uyarlandığı ve çocuk görüşüne sunulduğu bir anayasa Oylama öncesi çocuk diline uyarlanarak çocuk görüşü alınacak bir anayasa Çocukların oylamada görüş bildireceği bir anayasa Yeni anayasada Çocuk Anayasası hazırlanmasına yer veren ve bu yasanın diğer yasaların üstünde olduğunu hükme bağlayan bir anayasa (Türkiye Çocuk Temel Kanunu) [email protected] Uzaysentır Misafir şair Uykusu gelmiş bir sessizlik bu Gündüz mü gece mi bilemiyorum *** Yıldızı düşük günlere özenme çocuk Yarım elma düşleriyle çıkma sokaklara *** Alçak bencillikle aramıza girip Ketenpereye getirildik güzelim Mehmet Kıyat Nasıl bir anayasa? Çocuğa saygı temelinde bir anayasa Çocuk görüşü alınarak hazırlanacak bir anayasa Yeni anayasanın hazırlanması ve onaylanması sürecinde çocukların etkin şekilde görüş bildireceği bir anayasa Fırsat..Fırsat.. Emekli haritacıdan sınırlı miktarda sınır, acilliyetten satılıktır. Haftanın sanat çizelgesi 1. Biçim, biçimlendirilecek. 2. Üç sanatçı sinirlendirilecek. Armuttan çilekli pasta olmaz. Orhan Tez Eeee cep telefonlarıyla birbirimize hal yarenliği değil, hat yarenliği yapıyoruz. İbrahim Ormancı Misafir çizer: Uğur Pamuk Özel çocuklara yaz okulu M Y etin Sabancı Anasınıfı ve İlköğretim Okulları’nın yaz okulu programı başladı. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren okuldaki yaz programının ilk dönemi, 227 Temmuz, ikinci dönemi ise, 30 Temmuz17 Ağustos 2012 tarihleri arasında yapılacak. Yaz okulu programı kapsamında çocukların; sosyal becerilerini, özgüvenlerini, kendilerini ifade edebilmelerini, paylaşma ve yardımlaşma duygularını geliştirmeyi amaçlayan sosyal etkinlikler ve fiziksel gelişimlerini olumlu yönde geliştirmeyi amaçlayan sportif faaliyetler yer alıyor. Program kapsamında çocuklara; matematik, fen ve doğa bilimleri, Türkçe ve spor derslerinin yanı sıra; drama, sanat, müzik, okuduğunu ve dinlediğini anlama, mutfak sanatı ve sinema saati gibi etkinlikler de sunuluyor. aratacılığı, düşünmeyi ve çocukların aktif katılımını özendirmeyi amaçlayan, Düşünen Çocuk dergisi, çocukların ve ailelerin beğenisine sunuldu. Tasarımı çocukların katkı sunması amacıyla özel bir şekilde yapılan, boyutları özel olarak seçilen dergiye çocuklar, yazılarıyla, boyamalarıyla katkıda bulunacaklar; derginin orta sayfasında yer alan boş dergi formatında kendi dergilerini oluşturacaklar ve böylece ilk dergilerinin editörleri olacaklar. Petşop Dergini kendin yap Lav Sıtori gökten bir damla düştü onu sevgilim sandım... Mehmet Tuncer 1. Nassın? 2. Daha daha nassın? C M Y B C MY B Zor sorular
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle