17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

15 TEMMUZ 2012 / SAYI 1373 7 Her çocuk kendisinin kahramanı Ali Serül “Bluekey”, çocuk tekstili denince akla gelen öncü markalardan. Çocuklar için sağlıklı, rahat ve özgür tasarımları hayata geçiren Bluekey Türkiye’nin pek çok noktasında tüketici ile buluşturuyor. Bluekey Yönetim Kurulu Başkanı Ali Serül öncelikli olarak sağlıklı, rahat ve özgün koleksiyonlar sunmayı ilke edindiklerini söylüyor. Zaten Bluekey de hızla büyüyor. Türkiye’de mağazacılık, franchise, corner, internet mağazacılığı ve zincir mağazalarla birlikte 170 satış noktasına ulaşan Bluekey, yurt dışında da 25 ülkede 80 satış noktasına ulaştı. Mağazacılık standartlarını oturtup, koleksiyon ve hizmet kalitesinde müşteri beklentilerini de karşılıyor. Ayrıca bu tecrübesini paylaşmak ve doğru partnerlerle büyümek amacıyla franchise vermeye başladı. Türkiye’nin herhangi bir yerinde Bluekey tabelası altında aynı kalitede ürün ve hizmet anlayışıyla açılan franchise mağazacılık ağı da büyümeye devam ediyor. Bluekey’nin hikâyesi nedir? Uzun yıllara dayanan deneyim ve tecrübesini çocuk tekstili ile birleştiren Sergina Tekstil, yaratıcı ve yenilikleri takip eden profesyonel kadrosunu, çocuklarımızın özgür dünyası ile buluşturdu. Uzun yıllardır tekstil sektöründe tecrübeli olan firmamız, 2005 yılında çocuk giyim alanında üretime başladı. Türkiye’de 014 yaş grubunda 20 milyon çocuğa hitap eden sektörün eksiklikleri tespit edilmiş, Avrupa markalarıyla aynı seviyede kalite ile Türk çocuklarıyla modayı tanıştırmayı misyon edinmiştir. Çocuklar için sağlıklı, rahat ve özgür tasarımları hayata geçiren Bluekey, en değerli varlıklarımız için sürekli büyüyor ve gelişiyor. Çocukları, yarının özgür bireyleri olarak gören Bluekey, koleksiyonlarını hazırlarken “Her çocuğun kendisinin kahraman olduğu” düşüncesi ile tasarımlarında çizgi film karakterlerini kullanmıyor. Öncelikli olarak sağlıklı, rahat ve özgün koleksiyonlar sunmayı ilke edinen Bluekey, daima en iyiyi hak eden çocuklarımız için koleksiyonlarını sunmaya devam ediyor. Tasarıma ve moda kavramına verdiğimiz önemi markanın kuruluşundan bu yana geliştirdiğimiz koleksiyon yapımızla yansıtıyoruz. Bugün bünyemizdeki tasarım İletişim tarihinde bir yolculuk Alışveriş tavsiyeleri Bebek ve çocuğun tenine değen tüm malzemelerin sağlığa zararlı olmamasına özen gösterilmeli. Mutlaka doğal materyallerden üretilen ürünler tercih edilmeli. Küçük parçalar içeren ve çocuk tarafından koparılma riski olan aksesuvarlı ürünler tercih edilmemeli. Çocukların yutma riski olduğundan tehlikelidir. Bebeklerde yakası çok kapalı ürünler, giydirirken zorluk yaratır. Bu yüzden mutlaka yakası açılır ürünler tercih edilmeli. Alınan kıyafette dikiş yerleri, üzerindeki nakışların arka kısımlarının sertliği kontrol edilmeli. Çok sert olanlar kesinlikle tercih edilmemeli. Çocukların yaşına göre değil, boyuna göre kıyafet alınmalı; çünkü her çocuk aynı yaşta aynı boyda olmayabilir. Çocuğa çok sıkı giysiler giydirilip hareket özgürlüğü kısıtlanmamalı. Emekleyen bebeklerde diz kısımları dikişli pantolonlar alınmamalı. Çocukların belleri standart olmadığından ayarlanabilir lastikli pantolonlar alınmalı. Ayakkabı alırken ayak gelişimini engellemeyecek anatomik ayakkabılar tercih edilmeli. Çoraplarda sıkı lastikli olanlar yerinde katlanır esnek boğazlılar tercih edilmeli. Bezli bebekler için altı açılabilir ya da kolay çıkarılabilir kıyafetler seçilmeli. Bebeklerin cildi hassas olduğundan deterjanlara karşı alerjik reaksiyon gösterebilirler. Bu yüzden bebek giysilerine özel deterjanlar kullanılmalı. Tüm giysiler için yıkama talimatlarına uyulmalı. Yıkama ve ütü ısı ayarları ürünlerin daha uzun süre kullanılmasında önemlidir. Bebek giysileri alındıktan sonra mutlaka yıkanıp öyle kullanılmalı. Saklanırken naftalin ve güve ilaçları kesinlikle kullanılmamalı. ekibinin yanı sıra başarılı Hollandalı tasarımcı Daniela Bunea’dan danışmanlık alarak, modayı ve trendleri yakından takip ediyoruz. Çocuklar için üretilen her şeyde olduğu gibi bizim ürünlerimizin de sağlıklı olması, hijyenik olması çok çok önemli. Ürünlerimizin üretiminde doğal materyaller kullanıyoruz. Kullanılan aksesuvar, iplik, boya malzemeleri standartlara uygun ve çocuk cildine zarar vermeyecek özellikte. Sonbaharkış kreasyonuyla ilgili ürün özelliklerini ve ürün çeşitliliğini anlatabilir misiniz? 20122013 SonbaharKış koleksiyonumuzda ana renk tonları erkekte yeşil, lacivert, kırmızı, petrol; kızda pembe, fuşya, mor, nar çiçeğidir. Koleksiyon 600 modelden oluşuyor. Oldukça zengin bir ürün karmamız var. Özellikle kışın kalın triko hırkalar, kalın polar astarlı pantolonlar ve zengin mont kaban grubu ile çocuklar bu kış üşümeyecekler. Bu sezon ilk defa bayrama özel şık bir koleksiyon hazırladık. Özellikle kız çocuklarının çok beğeneceği bu ürünler ağustos ayı başında mağazalarımızda olacak. Türk Telekom Müzesi, 170 yıllık iletişim tarihinde zaman yolculuğuna çıkarıyor ziyaretçisini. Telgraftan ilk santrala, teleksten telefona her şeyi bulmak mümkün müzede. Bu kadar da değil; Adnan Menderes’ten Zeki Müren’e, Rıfat Ilgaz’a kadar pek çok ünlü ismin de dilekçeleri var. Müze, Ankara’da ziyaretçilerini bekliyor... ESRA AÇIKGÖZ D Çocuk cildi için sağlıklı tekstil ürünleri Sağlıklı giyecek, temiz gelecek Dünyanın en büyük organik pamuk perakendecilerinden biri olan C&A, sağlıklı ve doğaya saygılı yapısıyla bilinen organik pamuktan üretilen BioCotton koleksiyonunda bebek ve çocuklar için 12 ay boyunca geniş ürün seçeneği hazırlıyor. Organik pamuk üretiminde böcek ilacı kullanılmadığı için, C&A BioCotton koleksiyonunda bebek ve çocukların son derece hassas olan ciltlerine zarar verme olasılığı bulunan hiçbir kalıntı bulunmuyor. Doğadaki saf haliyle üretilen organik pamuk, alerji ve hassasiyet yapmıyor, teri kolayca emip bebek ve çocuk cildi için sağlıklı bir ortam yaratıyor. Anne kız bir örnek... Journey koleksiyonunda yer alan birbirinden canlı, renkli ve desenli elbiselerle anneler ve kızları tiril tiril bir yaz sunuyor. Koleksiyonda yer alan renkli ve minimal kesimlerle bütünleşen elbiseler, sizi her an şık ve güzel hissettirecek. Journey’nin sezonun coşkusunu vurgulayan rahat elbiseleri, yazın neşesini yansıtan renkleriyle göz kamaştırıyor. Saks mavisi, mercan, yeşil ve pastel renklerin ön planda olduğu koleksiyonda, siyah, kırmızı, taş ve pudra renkleri de yer alıyor. Journey’nin 28 yaş arası minikler için hazırladığı Kids Koleksiyonu’nda ise anneleriyle bir örnek giyebilecekleri birbirinden sevimli birçok elbise modeli yer alıyor. www.journey.com.tr aha telefonun yeni çıktığı dönemler, hani şu herkesin mahallesindeki bakkalın önünde birilerini arayabilmek için sıra beklediği zamanlar... İşte o zamanlarda bir kuyruk da telefon başvurularında yaşanıyordu. Daha yaşadıkları semtlere telefon hattı gelmediği halde telefon almak için sıraya girmiş onlarca insan bekliyordu... Ankara’daki Türk Telekom Müzesi, ziyaretçilerini o günlere götürüyor, daha da ötesine hatta, teleksten telefona, telgraftan ilk santrala kadar tam 402 parça sergileniyor müzede. Zeki Müren, Adnan Menderes gibi ünlü isimlerin dilekçeleri de cabası... Telekom yetkilileri anlatıyor... Müzeler, toplumun ortak hafızasını oluşturur. Bu anlamıyla Türk Telekom Müzesi, bize neleri hatırlatmayı amaçlıyor? Bu müze, iletişim tarihinde iz bırakan eserlere ev sahipliği yapıyor. Ankara Aydınlıkevler semtinde Türk Telekom Genel Müdürlüğü kampus alanında yer alan müze binası bir tarihi eser; geçmişi 1928’e dayanıyor; önce Telsiz İstasyonu, sonra PTT Merkez Tamir ve Bakım Atölye Müdürülüğü binası olarak kullanılmış, restorasyon çalışmasının ardından müze haline getirildi. Kökleri 170 yıl öncesine dayanan Türk Telekom’un tarihle modern müzecilik anlayışını birleştirerek kurduğu müze 10 yıldır hizmet veriyor. Aynı zamanda eğitim, bilim ve teknoloji merkezi. İki sergileme ve bir uygulama salonu bulunuyor. Görüntü, uygulama ve anlatımı bir arada ziyaretçilerin hizmetine sunan müzeyle, haberleşme alanında bugüne kadar devam eden süreçleri yeni kuşaklara uygulamalı olarak aktarmak amaçlanıyor. Neler var müzede? Teleksten telefona, telgraftan ilk santrala kadar tam 402 parça sergileniyor. Giriş salonunda Zeki Müren ve Adnan Menderes gibi ünlü isimlere ait sözleşmeler, eski dönemlere ait evrak, Atatürk’ün Telgraf Müdürlüğü’ne armağanı olan duvar saati, uydu ve radyolink kule maketleri bulunuyor. İkinci salonda ise ilk iletişim aracı olan mors cihazlarıyla teleks, teleteks cihazları, telefon makineleri, ankesörlü telefonlar, telekartlar, ölçü aletleri, altyapıda kullanılan malzemeler sergileniyor. Tarihi objeler içindeyse elyazması resmi kayıtlar ve abonelik başvuru Müzenin belgeleri arasında Adnan Menderes’in telefon için verdiği dilekçe de var. dilekçeleri gibi ilginç parçalar bulunuyor. İletişimin başlangıcından itibaren kullanılan eski ve yeni sistem araçlar çalışır durumda. Telleri çekili iki telefon direği, mors cihazı, telgrafteleks cihazları, manuel santral, yarı otomatik santral, otomatik santral, faks cihazları, ankesörlü jetonlu telefonlar da bulunuyor. Özellikle kırsal kesimde kullanılan telli bağlantı yerine radyo frekansıyla hizmetin götürüldüğü “Köy R/L Radyolink Sistemi” ile bu sistemlerin çalışmasını sağlayan DC besleme ünitesi öğrenciler tarafından uygulamalı olarak kullanılıyor. Müzedeki uygulama salonu özellikle ilk ve ortaöğretim öğrencilerine iletişim eğitimi verilmesi amacıyla kullanılıyor. Hangi ünlülerden izler taşıyor müze? Belgeler arasında, 1931’de milletvekili seçilen Adnan Menderes’in, telefon nakli yer alıyor. 21 Ekim 1935 tarihli dilekçesinde şöyle yazıyor: “Çankaya Caddesi’nde Jandarma Genel Komutanı Korgeneral Naci Tınaz’ın evinde oturuyordum; Paşalar Tepesi’nde Bay Fahri Apartmanı ikinci kata taşındım. Telefon no: 2493’tür. Yeni taşındığım yere telefonun naklini isterim.” Ayrıca yazar Rıfat Ilgaz’ın İstanbul’un bir semtinde bulunan telefonunun Levent’teki bir adrese naklini istediğine dair tarihi belirsiz bir dilekçe de bulunuyor. Zeki Müren’in 28 Haziran 1977’de şu anda müze olan evine telefon almak için verdiği bir dilekçe de var. Müzedeki belgelerden ayrıca çok sayıda vatandaşın yaşadıkları yere henüz telefon santralı gelmeden telefon almak için sıraya girdiği görülüyor. Kadınlar postanede B elge ve fotoğraflara bakılırsa kadınların 1914’te Posta ve Telefon ve Telgraf Nazırı Oskan Efendi’nin öncülük etmesiyle posta gişelerinde çalıştığı görülüyor. Belgelere göre ilk kadın memurlar 26 Haziran 1914’te ikisi İstanbul Postanesi gişesine, biri de Beyoğlu Postanesi gişesine tayin oldu. Maarif Nazırı ve PTT Nazırı Vekili Ahmet Şükrü Bey zamanında kadınların posta gişe memurluklarında kullanılması uygun görülerek sınavla 30 kadın çalışan alınmış. 20’si posta işleri öğretildikten sonra 1915’te İstanbul, Galata ve Beyoğlu gişelerinde çalışmaya başlamış. 25 Mart 1916 tarihli yazı ile posta dairelerinde 400 kuruş maaşla çalıştırılmak üzere kadın memur alınacağı ilan edilmiş, bunun için açılan sınavı kazanan 60 kadından 30’u postanelerde çalışmaya başlamış. Bu kadınlara yaptıkları işler Posta İşleri, Posta Umuru Müdürü muavinlerinden Ahmet Avni Bey tarafından öğretilmiş. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle