19 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 23 ARALIK 2012 / SAYI 1396 Dizilerin önlenemeyen çöküşü... Dizi çekmek büyük bir emek işi. Her hafta doksan dakikayı dolduracak içerik bulmak, bunu sağlıklı bir şekilde kamera önüne taşımak ekip olarak büyük bir çaba gerektiriyor. Çabanın karşılığı alınamayınca da biten diziden geriye hayal kırıklığı kalıyor. Fahriye Evcen, Veda’nın biteceğini birkaç bölüm önceden anlamış, bu yüzden “çok da üzülmedim” diyor. Ancak onca emeğin boşa gitmesi tüm dizi sektörünün şikâyeti. Baştarafı 1. Sayfada Yayından kalkan pek çok dizi hakkında, “kanal bize sahip çıkmadı” eleştirisi yapılıyor. Fahriye Evcen: Kanalların işinin arkasında durup desteklemesi ve sahip çıkması beklenilir, fakat birçok örneğin de gösterdiği gibi pek öyle olmuyor. Bir projeden ilk bölümlerde ümidi kesmek çalışanları küstürüyor olabilir. Kanalların da birtakım yayın politikaları var ve reyting bunların arasında ilk sırada. Fakat bazı işler prestij anlamında kanalın marka değerine hizmet eder ki bence “Veda” bunlardan biriydi ve bu işler arkasında durmaya değer. Bir dizinin yayından planlanmadan kalkması oyuncu olarak sizi nasıl etkiliyor? Sekizinci bölümde kaldırılması planlanan bir durum degildi, ama bana çok da sürpriz olmadı. Birkaç bölüm öncesinde kaldırılacağını hissettik, çünkü en fazla beş civarı reyting alıyordu ve en yüksek üçüncü sırada yer aldı. Bunlar tatmin etmeyen rakamlar. Artık bir dizi en az sekiz reyting almıyorsa, bir veya ikinci sırada değilse bitiyor. Bu çok zor bir matematik değil. Eğer kendi açımdan yapabileceğim daha fazla şey olsaydı ve hem kendim hem ekip adına “eksiklerimiz vardı” diyebilseydim çok üzülürdüm, fakat standardı yüksek bir iş çıkardığımızı düşündüğüm için üzüldüğümü söyleyemem. Anlatım dilinin, hikâyenin gelişim süresinin ağır işlemesi, o işin başarısızlığına işaret etmez. Bu bir roman ve bir çerçeve içerisinde anlatılmak zorundaydı. Bu koşullar televizyon dizisi formatına uygun değilse, en başından müdahale edilmesi gerekirdi. Sektörün ezberi bozuldu Adını Feriha Koydum ve Umutsuz Ev Kadınları gibi uzun soluklu yapımların yönetmeni Merve Girgin kısa süren Veda’nın da yönetmenliğini yapıyordu. Bir yönetmen için dizisinin yayından kaldırılması ne ifade ediyor? Üzücü tabii. Her seferinde senden bir parça çıkıyor ortaya. En azından benim için öyle. Dolayısıyla da bu duruma çok profesyonelce bakamıyorum ne yazık ki. Veda dizisinde neyin eksik olduğunu söyleyebilirsiniz? Söyleyemeyiz. Çünkü daha önce ezbere bildiğimiz bir sistem vardı ve dönüp baktığımızda hatalarımızı görebiliyorduk ama bu sezon ölçüm paneli değişti. Dolayısıyla “seyirci şu yüzden sevmedi, burada kesin hata yaptık” diyebilmemiz için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Bu kadar çok dizinin yayından kalkmasının nedenleri hakkında neler söyleyeilirsiniz? Her sezon bu kadar iş eleniyor aslında. Bu sezon bizi şaşırtan ve sizi bu soruyu sorma ihtiyacı içine sokan şey, tutacağını düşündüğümüz işlerin iyi gitmemesi. G Burç Kumbetlioğlu (Veda) Dizi sektöründe yaşanan hızlı değişimi neye bağlıyorsunuz? Bazı işler kitap okumak gibi zor geliyor birçok insana. Daha çerez işlere, düşünme gerektirmeyen işlere talep var. Bir diğer etken de projenin sahaya çıkmadan masa başındaki çalışmalardaki eksiklikler. Bu eksikliklerin kontrol edilememesinin sebebi ise bence dizilerin süresi. Sürelerin kısaltılması, 13 bölümü düşünülmüş, yazılmış üzerine tartışılmış sahaya çıkmaya hazır, dört dörtlük işleri getirecektir karşımıza. Yapımcıların projelere yeterli özeni gösterdiğini söyleyebilir misiniz? Özensiz davranılmaz bu planlamada zaten. Ama biraz risk almayı göze almalıyız. Bu karar mekanizması içinde bulundurduğu sorumlulukları bir tarafa kolayca kaldırmamalı. G İlhan Şeşen (Hayatımın Rolü) DENİZ ÜLKÜTEKİN Hayatımın Rolü dizisinin sona ermesinin sebepleri nedir? Muhtemelen reyting sebebiyle olsa gerek. Sizce izleyici algısında bir değişim söz konusu mu? Seyircinin algısı değişmez. Senaryosu, müziği, görüntüleri ve oyunculuğu ile samimi bir dizi seyircisini mutlaka bulur. Dizinin erken bitmesi oyuncuları maddi, manevi olarak da ekiliyor. Sözleşmenizde haklarınızı koruyacak tazminat gibi maddeler bulunuyor muydu? Oynadığım dizinin yayından kalkması, tabii ki maddi ve manevi olarak hayatımı etkiliyor. Ancak sözleşmelerimi okumam. Ortağım ve editörüm okurlar. Ne yazdığını bilmem. Bilmek de istemem. G Begüm Birgören (Ağır Roman Yeni Dünya) Fahriye Evcen “Veda” dizisinde (solda). Yakın tarihe ışık tutan Veda bir siyasi endişeye sebep olmuş olabilir mi? Yayından kalkma sebebinin kesinlikle böyle bir şey olmadığını biliyorum. Bu tür bir endişeye yol açmaya elverişli olduğunu da hiç düşünmüyorum. Neticede bu ülkenin tarihini ele alan ve aslına göre işleyen bir hikâye. Gerçekte olandan saptırılmadığı sürece endişelendirmesi için bir sebep yok. Gerçek olandan sapıyor veya gerçekte olan egzajere ediliyorsa, belli bir ölçüye kadar, televizyon sektörüne hizmet eden bir yapıt olduğu için çok da katı davranılmaması gerektiğini düşünüyorum. G Ağır Roman Yeni Dünya’nın yayından kaldırılması sizi nasıl etkiledi? Her şeyden önce biten dizilerin gerisinde hep, o diziden para kazanan onlarca insan kalıyor. Beklenmedik şekilde biten her iş gibi üzüyor. Çekimler epeyce büyük bir vakit aldığından, kendinize ait bir sürü boş zaman kalması tek olumlu yönü sanırım. Maddi sorun yaşamıyorsanız tabii ki. Oyuncu olarak haklarınızı koruyan bir sözleşmeniz var mıydı? Yapım şirketi ve kanalların sözleşmesi, öncelikle kendi çıkarlarını ön plana alan maddelerin yoğunlukta olduğu sözleşmeler oluyor. Oyunculuk mesleği, kamera ya da sahne dışında söz sahibi olunan, haklarını koruyabildiği bir platform olamadı malesef. Pek çok dizi yayından kaldırılıyor, bu durum oyuncular arasında sıkıntıya sebep oldu mu? Güven sıkıntısına sebep oldu. Gelecek planlarken uzun vadeli planlar yapamıyor olmayı kimse istemez. “Halk öyle istiyor” başlığı altında yapılan fabrikasyon işler bittiğinde ve yerini yaratıcı hikâyeler aldığında tüketmek de şimdiki kadar kolay olmayacaktır. G Ebru Yalçın: Reyting hepimizi yiyecek Dizi yönetmeni Ebru Yalçın’ın Canım Benim ve Aşkın Halleri dizileri bu sezon reyting kurbanı oldu. Son dönemde bu kadar çok dizinin yayına son vermesini neye bağlıyorsunuz? Aslında sadece reklamcıları ilgilendirmesi gereken reyting muamması yüzünden sona eriyorlar maalesef. Bir yıldan fazladır devam eden reyting şirketlerinin şaibeli durumları bu yıl tüm dizileri etkiledi. Canım Benim de ekrana veda eden dizilerdendi. Canım Benim’den sonra, Aşkın Halleri dizim de yayından kaldırıldı. Sebep yine reyting. Reklam almayınca da bütçeler yeterli olmuyor. Böylece yapımcılar da çok fazla dayanamıyorlar. Bu şartlarda yönetmen olmak da bir hayli zor olmalı. Dizilerin kısa sürede yayından kaldırılması onlarca kişinin işsiz kalması demek oluyor ve bu da çok üzücü. Uzun senelerdir yönetmenlik yapıyorum ama konservatuvar mezunuyum evde oturup keman dersi vermek niyetindeyim artık. Şaka bir yana tiyatroların kapatıldığı, Mecliste dizilerin tartışıldığı, balerinlerin etek boylarının konuşulduğu bir ülkede tabii ki reyting hepimizi yiyecektir. G Faruk Turgut (Gold Film) Son bir kaç ayda pekçok dizi yayından aldırıldı. Bunu neye bağlıyorsunuz? Bu sene başında bir reyting operasyonu yapıldı ve uzun süre reytingler ölçülemedi. Yaşanan karmaşa da yapımcıları yanlış yönlendirdi. Ortaya ciddi bir dizi bir çöplüğü çıktı. Ölçülen reytinglerin sağlıklı olduğunu düşünüyor musunuz? Sağlıklı bulmasak da elimizdeki tek veri bu. Relamverenler ve kanallar da bu verileri dikkate alıyor. TNS yeni bir yapılanma. 3200 denekle ölçüm yapmayı hedefliyor. Bu rakama ulaştığında daha sağlıklı veriler alınacaktır. Gold Film yıllardır Türk televizyonlarına önemli diziler kazandırdı. Kötü Yol bunların içinde bir nazar boncuğu oldu sanırım. Kötü Yol, çok önemsediğim bir işti. Kanal D, diziyi yaz döneminde başlatmak istedi. Ben de çok itiraz etmedim, çünkü Kanal D her zaman birlikte çalışmak istediğim bir kanal. Yazın reytingler tatmin ediciydi ama Eylül’le birlikte Kurtlar Vadisi yayına girince rekabet edemedi. Bir de Kanal D, Aşkı Memnu’dan beri Perşembe akşamlarını dengeleyecek bir yapım olsun istiyor. Sonuç olarak ben de “istiyorsanız bitirelim” dedim. G Tuba Erdem (Oyuncular Sendikası) Birçok dizinin sona ermesinin sebebini sendika olarak neye bağlıyorsunuz? Dizi sürelerinin uzunluğu, çalışma koşullarının yapım, senarist, oyuncu ve teknik ekip açısından ağırlığı ister istemez projelerin kalitesizleşmesine sebep oldu. Dayatılan şartların projelerin kalitesizleşmesine yol açtığını düşünüyoruz. Kaç dizi bu sezon yayına son verdi? Sezon başından bu yana yayından kalkan dizi sayısı 24, fakat rutininde biten dizilerle birlikte bu sayı artıyor. Sona eren dizilerle birlikte kaç oyuncu işsiz kaldı. Bunların kaçı sendikanıza üye? Oyunculardan ortalama 360 kişi işsiz kaldı. Şu an her sette üyemiz var, biten dizilerde de vardı. Bir ortalama verecek olursak dizi sektöründeki oyuncuların yüzde 3540’ı sendikalı. Oyuncu sözleşmelerinde dizinin planlanmadan yayından kaldırılması sonucu ortaya çıkan mağduriyetlere karşı koruyucu maddeler var mı? Maalesef oyuncu ve yapımcı arasında yapılan sözleşmeler yapımcının lehine olacak şekilde tek taraflı. Sözleşmeyi imzalayan oyuncunun neredeyse hiç söz hakkı olmadığı gibi anayasal haklarına dahi müdahale eden sözleşme maddeleri ile karşı karşıyayız. G Fatma Girik (Babalar ve Evlatları) Birçok dizi yayından kaldırılıyor. Babalar ve Evlatları da üç bölüm sürdü. Diğerlerini bilemem. Benim dizim hakkında konuşmam gerekirse, seyrederken insani bir yönü yoktu gibi geldi. Bunu seyirci olarak söylüyorum. Benim için insan unsuru çok önemli. “Ah bizim dizimiz ne güzeldi, niye kaldırıldı” diyemem. Sizin dizinizde de çalışan pek çok insan mağdur oldu. Tabii bu terbiyesizlik. İnsanları topluyorsunuz, üç bölüm sonra ”güle güle” diyorsunuz. Oyuncular belki başka filmlerde oynayacaktı, başka yapımlarda para kazanacaklardı. Belki bu işe güvenip borca girmişlerdi. Şimdi hepsi ortada kaldı. Sözleşmeler de genelde 13 bölüm üzerinden yapılıyor. Bu açıdan bir mağduriyet yaşadınız mı? Ne 13’ü, benim anlaşmam 39 bölümdü. Vallahi sözleşmemin detaylarını hatırlamıyorum, herhangi bir tazminat var mıydı filan bilmiyorum ama aldığım avansları bile geri verdim. Sırf diğer çalışanlara, “Biz size para vermek istiyoruz da Fatma Hanım’a ödediğimiz avanslar yüzünden parasız kaldık” demesinler diye. G Mustafa GülnaharOğuz Karali (Global Prodüksiyon) Global Prodüksiyon son dönemde dizi sektöründe yaşanan krizden nasıl etkilendi? Mustafa Gülnahar: Büyük umutlarla yayına başlattığımız “Aşkın Halleri” 10. bölümde veda etmek zorunda kaldı. Bizim sektörümüzde olduğu gibi reklam sektöründe de yaşanan bazı gelişmeler kaosu iyice körükleyince birçok dizi gibi aynı kaderi paylaşmak zorunda kaldık. Sektörde ekonomik kriz olduğu söylenebilir mi? Oğuz Karali: Tabii ki. Reyting sistemindeki değişiklikle beraber, reklam sektörü büyük bir durgunluk içine girdi. Dolayısıyla kanallar, yapımların bedeli konusunda da yapımcılarla daha ekonomik anlaşmalar yoluna girdi. Bu da çok daha düşük bütçelerle çalışma zorunluluğu getirdi. Yaşanan durum geleceğe yönelik dizi projelerinizi sekteye uğrattı mı? M. Gülnahar: Herkes gibi biz de bir bekleme sürecine girdik. Dolayısıyla şu anda dizi konusundaki projelerimizi bir süre daha erteleme ihtiyacı duyduk. G Kötü Yol C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle