Katalog

Beş rauntluk müzik kapışması ALİ DENİZ USLU D aha önce Slovakya’ya hiç gelmemiş benzersiz bir müzik konuşması konsepti için başkent Bratislava’daydık. İki sahne, birbiriyle müzikleriyle mücadele eden iki grup, beş rauntluk müzik kapışması, atışması ve hakem görevini üstlenen çılgın hayranlar... Red Bull Soundclash’ın Slovakya galası 16 Kasım 2012’de Bratislava’daki Eski Pazar binasında gerçekleşti. Efsanevi grup Vidiek ve Slovakya’nın en iyi konser grubu Puding Pani Elvisovej yüz yüze geldi. Tarihi Eski Pazar binasındaki etkinliğe aktör Robert Roth da ev sahipliği yaptı. 1986’da, Çekoslovakya’da Vidiek’in “Vidiecan” (Köylü) isimli şarkısının büyük rağbet gördüğü günlerde Puding Pani Elvisovej’in üyeleri daha mahallede top oynuyorlardı. Vidiek, yirmi beş yıldır sahnede ve hâlâ çok popüler. Sahneyi dolduran bu ihtiyar delikanlılar gençlerin tozunu attırdılar! Puding Pani Elvisovej woonkypop tarzında müzik yapıyor ve iyi bir grupta olması gereken bütün özelliklere sahip; parlak bir gelecek, üç albüm ve Radio Head Ödülleri’nde alınmış birkaç yılın grubu ödülü. Grup 2012’de bir kere daha en iyi konser grubu ödülünü aldı ve Astoria şarkısıyla en iyi tekli dalında da ödül kazandı. Türleri ve üyelerinin yaşı çok farklı olan bu iki grup beş raunt boyunca karşı karşıya iki sahnede çaldı ve inanılmaz eğlenceli bir konser tecrübesi yaşattı. Isınma raundunda gruplar kendi şarkılarını söyledi. Devralma adı verilen diğer rauntta bir grup kendi şarkısını çaldı, ikincinin de onu kendi, benzersiz versiyonuyla bitirmesi gerekiyordu. Bu da iyiydi! Her iki grup da ilk rauntlardan sonra en zor bölümde “cover” şarkıları yorumladı. The Cure’un efsane şarkısı “Friday I’m in Love”u Vidiek mükemmel yorumladı ve geceye noktayı koydu. G Gündüzleri hastanede çalışan Aslı Gündoğan, geceleri stresini türkü söyleyerek atıyor. En büyük hayali türkü albümü A slı Gündoğan’ın oldukça ilginç bir hayat hikâyesi var. O gündüzleri özel bir hastanede tıbbi sekreter olarak çalışıyor. Geceleriyse geçimine katkıda bulunmak için yanık sesiyle türkü söylüyor. Bu yanık sesin sebebiyse bir sürgün hikâyesi. Ailesi 1938’de Dersim’den Manisa’ya sürülen Gündoğan, o günlerin acısını dedesi ve anneannesinden dinlemiş. Yeteneği henüz çocukken müzik öğretmeni tarafından keşfedilmiş. Sonrasında üniverstieye hazırlanırken, farklı şehirlerde türkü söyleyerek geçimini sağlamış. Türkiye’deki ilk Kürtçe drama dizisi olan Siya Memu Zin’de okuduğu Kürtçe bir şarkıyla dikkatleri çeken Gündoğan, aynı zamanda İlhan Akkaya’nın albümü için de vokal yaptı. En büyük hayaliyse kendi bestelerini bir albümde toplamak. Halinden şikâyetçi değil. “Aksine gündüzün stresini akşam şarkı söylerken atıyorum, kazandığım parayla da hem kendi hem de ailemin geçimine katkıda bulunuyorum” diyor. G Yora’dan günün ilk sözleri M üzikal tarzlar arasında hızlı değişimler yaşayan İstanbul alternatif müzik sahnesinde son dönemlerde “indie” tarzı çok revaçta. Tarzın en başarılı isimlerinden biri de Yora. 2003’te kurulup hemen her grup gibi belli bir dönemi “cover”larla geçiren Yora, 2005’le birlikte kendi müziklerine yoğunlaşmış. Karşılaşma ve Bugün gibi demo ve Ep kayıtları, Peyote, Bronx gibi alternatif müziğin gözde mekânlarındaki canlı performanslarıyla bugüne kadar gelen Yora, ilk albümü Gün Sözleri’ni kısa süre önce Baykuş/Pi Müzik etiketiyle yayımladı. Albüme çekilen ilk klip çalışması, Işık Lekesi şarkısı için yapıldı. Yedi kişiden oluşan grupta, “indie” müziğin klasik enstrümanları bas, gitar ve davulun yanında saksofon da yer alıyor. Bu sayede oluşan farklı “sound” da Yora’yı benzerlerinden farklı kılıyor. G C MY B