Katalog

8 OCAK 2012 / SAYI 1346 9 Bu üç sorunun yanıtını her zaman bilin: SELÇUK EREZ Ne dilemeli? B ir yılbaşı daha birbirimizi aramak ve iyi dileklerimizi iletmekle geçti... Ne diledik birbirimize? Sağlık, mutluluk, huzur ve kazanç diledik. Dilekler neye yarıyor? Mikropları öldürüp, kemoterapi yerine geçip hastalıklarımızı mı gideriyor? Maaşımıza zam sağlayıp ekonomimizi mi düzeltiyor? Bütün bunların etkilediği huzurumuz, mutluluğumuz böylece pekişiyor mu? Cevaplar pek olumlu değil ama buna rağmen birbirimizi aramak, birbirimizi insan yerine koyduğumuz, sevdiğimiz anlamına gelebilecek sözler söylemek iyidir. İyidir ama yetmiyor, yetmez. Aslında biz dileklerimize birer öneri de ekleyerek sağlığın, mutluluğun ve kazançla huzurun gerçekten artmasına katkıda bulunabiliriz. Buna inandığımdan birçok bildiğime gönderdiğim dileklere, “Bu yıl çok eyleme, yürüyüşe katıl, mutlaka çocuklarını da götür!” önerisini de ekledim. Çünkü bizi mutluluğa, huzura, sağlığa ve kazanca ancak demokrasi götürür... Demokrasinin bulunmadığı, baskının hüküm sürdüğü yerlerde 2011’de gazetelerde her gün okuduklarınız gerçekleşir... O zaman soralım: Demokrasi nasıl gelir? Yönetenlerin acımasıyla, lütfuyla ya da AB’nin zorlamasıyla mı gelir? Hayır! Bir ülkenin vatandaşlarının önemli bir bölümü pasif izleyiciler olmaktan çıkar ve aktivist yani demokrasi isteğini haykıran, Paul Eluard’ın dediği gibi okul defterlerine, sıralara, ağaçlara, kumların, karların üstüne, hatta tarlalara ve ufka bile bunu yazacak yürekli kimselere dönüştüğünde gelir demokrasi ve huzur, sağlık ve mutluluk... İnsanları demokratik tepki sergileyen vatandaşlara dönüştüren, uğradıkları haksızlıklardır... 2011’de büyük haksızlıklar birbirini izledi ve bu nedenle kabuğunu kıran, eyleme katılanların sayıları çoğaldı. Bu sayının hızla artmasını, geleceğin de demokrasi açısından güvenceye alınmasını istiyorsanız çocuklarınızı da götürün eylemlere. Eyleme gittiğimde dört kızımdan hiçbirini evde bırakmadım! [email protected] Çocuğum nerede, kiminle, ne yapıyor? yi annebaba olmak, çocuklarda empatiyi, cevabını her zaman bilin. Çocuğunuza kural dürüstlüğü, özgüveni, iradeyi, işbirliğini ve koyarsanız ve hayatını ona göre düzenlerseniz neşeyi besler; entelektüel merakı, o da ileriki yaşamında kendisi için uygun motivasyonu ve başarma arzusunu geliştirir. kuralları biçimlendirebilecektir. Çocuğunuza Peki ama nasıl iyi annebaba oluruz? Öncelikle sınır koymak, sınırları belirlemek, her istediğine çocuklarımızı çok severek, bunu göstererek, ulaşamayabileceğini öğrenmesi onun kendi söyleyerek. Çok sevgi gösterince şımarırlar kendini kontrol etmesini, iradesini diye de korkmayın. Çocuklar sevgiyle değil, her geliştirecektir. 67. sınıftan itibaren de yanlış davranışlarına hoşgörü gösterilirse, kural sorumluluk ve biraz da bağımsızlık vermek FİGEN koyulmazsa, her istedikleri alınırsa şımarırlar. çocuğunuzun öz yönetiminin gelişmesini ATALAY sağlatacaktır ve bunlar çocuğunuzun hayatta Beynin Gücü İnsan Kaynakları Genel başarılı olması için önemli Müdürü Uzman Psikolog kriterlerdir.” Ayben Ertem, “iyi ebeveyn Psikolog Ertem’e göre, olmak” üzerine hazırladığı kuralların uygulanmasında çok çalışmada, “Nasıl tutarlı olmak gerekiyor. davranalım?” sorusunun Çocuğunuzun sizinle yanıtını şöyle veriyor: tartışamayacağı ya da pazarlık “Annebabanın çocuklarıyla yapamayacağı durumları ilişkisi, çocukların açıkça belirlemeli ve davranışlarına doğrudan değiştirmemelisiniz. yansıyacaktır, buna davranış Otoriteniz kaba kuvvetle bozuklukları da dâhil. olmamalı. Otorite ne kadar Çocuğunuzla iyi bir iletişiminiz bilgelikle olursa çocuğunuz yoksa sizi dinlemez. Mutlaka da size karşı o kadar az çocuğunuzun yaşamının karşı çıkacaktır. içinde olun. Bu da Eğer koyduğunuz kurallara uymuyorsa ödülönceliklerinizi tekrar düşünmeniz ve ona göre ayarlamanız ceza yöntemini kullanın. En sık kullanılan ceza anlamına gelebilir. Bu genellikle çocuklarınızın ihtiyaçlarına yöntemi ona düşünmesi için mola verdirmektir. Amaç öncelik vermek adına sizin bazı şeylerden fedakârlık yaşıyla doğru orantılı olarak, (5 yaş 5 dakika gibi) o zaman etmeniz anlamına gelebilir. Onun yanında hem fiziksel hem dilimi boyunca odasında herhangi bir şeyle meşgul zihinsel olarak bulunmanız önemlidir. olmadan neden bu cezayı aldığını sorgulamasını Çocuğunuzun gelişimini takip edin, yaşına göre sağlamaktır. Bunun dışında yemek dışında belli bir süre ihtiyaçlarını gözden geçirin, yaşına göre onda olan için sevdiği bir şeyden mahrum etmek de ceza yöntemleri değişiklikleri gözlemleyin, nasıl davranmanız gerektiğini arasındadır. Yalnız bunu yaparken de o zamanı öğrenin. Ebeveynlikte en önemlisi, ancak çoğu ebeveyn belirlemeniz ve o cezayı neden verdiğinizi de açıklamanız için zor olanı ise kuralların oluşturulması ve çok önemli. Örneğin “bilgisayar yasak sana” demek yerine uygulanmasıdır. Çocukken kuralları koymanız, onları “bundan dolayı üç gün bilgisayar oynamayacaksın” demek terbiye etmeniz, davranışlarını kontrol altına almanız onların daha doğrudur ve o üç günü de sizin takip etmeniz yetişkin olduklarında başarmalarını, kendilerini idare gerekir. Yemek vermemek bir ceza yöntemi olamaz. etmelerini sağlar. Her zaman kendinize şu üç soruyu sorun: Çocuğum [email protected] nerede? Kiminle birlikte? Ne yapıyor? Bu üç sorunun Okuma gecesi zel ALEV İlköğretim Okulu, okuma maratonunda en çok kitap okuyan 4. sınıf öğrencilerini bir geceliğine ağırladı. Okul çıkış saatinden ertesi sabaha kadar süren geleneksel “Okuma Gecesi”ne, yazar Gülsüm Cengiz konuk oldu. Gecede, yazarın “Ayakkabının Öyküsü/Die Schuhe” adlı Almanca ve Türkçe kitabını okuyan öğrenciler; kitabın içeriği doğrultusunda seramikten ayakkabı yaptılar. Öğrenciler, kütüphanede, uyku tulumlarının içinde gecenin geç saatlerine kadar kitap okudu. Okuma Gecesi, ertesi sabah çocuklarını almaya gelen velilerle birlikte yapılan kahvaltı ile sona erdi. İ Ö Çocuklar iklim değişikliğini öğreniyor eşil Kutu Çevre Eğitimi Projesi, santralistanbul Ana Galeri’de sergilenen “İklim Değişikliği Sergisi” kapsamında düzenlenen atölye çalışmaları ile hem çocuklara hem de yetişkinlere ulaşıyor. Yeşil Kutu Atölye Çalışmaları’nda, haftanın her günü, 30’ar dakikalık eğitimler veriliyor. Bugüne kadar anaokulu öğrencilerinden yetişkinlere kadar 10 bini aşkın kişinin katıldığı çalışmalar ile sergi sonuna kadar ulaşılması hedeflenen kişi sayısı yaklaşık 20 bin. http://www.iklimdegisikligisergisi.com adresi üzerinden eğitim programı hakkında bilgi almak ve atölye çalışmalarına katılmak için kayıt formu doldurmak mümkün. Y Cinselliğin yeni rengi “Mavi” ÖZGE KESKİN inselliğin tabu olduğu, rahat konuşulamadığı hatta utanıldığı ülkemizde, bir kadın ortaya çıkıp sadece kadınlara özel vibratörden, dildoya aklınıza gelebilecek envai çeşit “seks oyuncaklarının” satıldığı bir internet sitesi kurup, adına da “Pembe Bulutlar” koydu. Üstelik bununla yetinmeyen o kadın, öncülüğünü yaptığı bu işin gördüğü ilgi ve gelen yoğun talep üzerine şimdi de erkekler için kolları sıvadı. Sıra “Mavi Bulutlar”da. Özlem Erkan, vajinusmus hastalığına yakalanan yakın bir arkadaşıyla doktor doktor dolaşırken öğrenmiş hastalığın tedavisinde vibratör kullanıldığını. Tabii doktorların Avrupa standartlarında, sağlığa uygun ve zaten cinsel hayatı sorunlu olan bu kadınları rahatsız etmeyecek vibratör bulmakta ne kadar zorlandıklarını da fark etmiş. Pembe Bulutlar’ın temelleri de böyle atılmış işte. Ticari bir kaygı taşımadan, kadınların kendi cinselliklerinden bile ne kadar “muzdarip” durumda olduklarını fark etmesi, onu bu siteyi kurmaya itmiş. Bir buçuk yıl önce kurduğu “Pembe Bulutlar” sitesine koyduğu her ürünü de uzman doktorların görüşlerini alarak üyelerine sunmaya devam ediyor. Siteyi kurarken sadece cinsel sorunları olan kadınları değil, sağlıklı cinsel hayatı olan ancak partneri olmayan kadınları da düşündüğünü söylüyor Erkan. Site kurulup, tanınmaya başladıktan sonra gördüğü yoğun ilgi ise onu bile şaşırtmış. Kadınların yanı sıra erkekler de yoğun ilgi göstermiş siteye. Hatta eşleri için ürün seçmeye, hediye almaya bile başlamışlar. Türkiye’de bulamadıkları ya da alacakları güvenli bir yer olmadığı için eskiden yurtdışından almak zorunda kaldıkları bu ürünleri, gönül rahatlığıyla alabilir hale gelmiş site üyeleri. Ülkemizde, bir kadın için cesaret isteyen bir sektörde başarıyı yakalayan Özlem Erkan, bunun da diğer sektörler kadar doğal bir iş dalı olduğunu ve yaptığı işin cesaretle alakası C Espirisentır Misafir şair Düzmece Düzmece gerçeklerde bekleme çocuk Emre ve Özlem Erkan. Fotoğraf: UĞUR DEMİR Uzaklar Dört yanımız kötülükle çevrilmiş Bir suçlu gibi bekliyor uzaklar Emek Bir buçuk yıl önce kadınlara seks oyuncakları satan siteyi kurmuştu Özlem Erkan. Bugün 15 bin üyesi olan Pembe Bulutlar’ın erkekler için hizmet verecek versiyonu da yola çıktı; Mavi Bulutlar. olmadığını söylüyor. Cinselliğin “normal” bir şey olduğunu üstüne basa basa vurgulayan Erkan, “Ben tekrar Amerika’yı keşfetmedim, daha önce de Türkiye’de bu tarz ürünler satılıyordu zaten. Fakat benim yaptığım işin farkı, pornografiden uzak, kimseyi rahatsız etmeden, insanların kaliteli ürünleri güvenebildikleri, gizliliklerini koruyan bir yerden almaları oldu” diyor. Bir buçuk yılda 15 bin üyeye ulaşan Pembe Bulutlar’ın ardından şimdi de erkeklere özel bir site kuruyor Özlem Erkan; “Mavi Bulutlar”. Fakat bu kez tek başına değil; aslında bugüne kadar hep birlikte hareket ettiği ama geri planda kalan eşi Emre Erkan da el atıyor bu bulut imparatorluğuna. Emre Erkan aslında, bir bankada üst düzey yönetici. “Yaptığınız işi, nasıl yaptığınız çok önemli” diyor Emre Erkan, “Cinsellik, utanılacak, sıkılacak, ayıp bir şey değil. Bizim sitemize üye olanlar da gayet normal, aileleri olan sizin, benim gibi insanlar. Özlem bu işe girdiğinde en ufak bir tereddüttüm dahi olmadı. Ne ‘Pembe Bulutlar’da, ne de ‘Mavi Bulutlar’da sapkın en ufak bir unsur dahi bulunmuyor. Aksine insanların hayatına renk katıyor.” “Mavi Bulutlar”ın kendilerine gelen yoğun talep üzerine kurduklarını anlatan Özlem Erkan “Erkekler resmen kıskandılar. ‘Hani bana, hani bana? Neden bizim de kendimize özel böyle bir sitemiz yok?’ dediler. Bizde, kadınlar için kurduğumuz bir sitede, erkeklere özel ürünler satmak, Pembe Bulutlar’ın büyüsünü kaçırmak istemedik” diyor. Emeğin dilini öğrenmeden Alanlara çıkamayız güzelim Mehmet Kıyat (Tilki Uykusunda) Off The Record Ne var, ne yok? N'ossun.. zaplayıp, uyuyoruz!.. Bana dünyanın döndüğünü söylediler hacı, insanların bu denli dönebileceği konusunda kimse uyarmadı!.. İbrahim Ormancı Yaş Sıtori yaşımı soranlara sonbahardan gün aldım diyorum... Mehmet Tuncer Sahibinin Sesi Bir kız aşk için evlenmeli ve onu bulana kadar evlenmeye devam etmelidir. Petşop Misafir çizer: İsmet Lokman Fırsat..Fırsat.. Çok uygun fiyata, satılık asgari ücret. Küresel sermaye C M Y B C MY B