18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 Sergi Ünlü aktör Brad Pitt şimdi de beyzbola el attı. Son filminde istatistiklerle mucize yaratan Oakland A’s genel menajeri Billy Beane rolünde. Beane’nin sıra dışı hikâyesiyse sırf beyzbola değil tüm takım sporlarına ilham olacak nitelikte. 8 OCAK 2012 / SAYI 1346 UBİK bir kitaptan fazlası Y azardüşünür P.K. Dick’in en tanınan kitaplarından Ubik şimdi bir sergiye konu oldu. Ubik, yaşam, ölüm, gerçek, gerçeklik, entropi, varoluş, algı, duyuötesi, metafizik kavramları üzerine felsefi bir bilimkurgu romanı. Rafet Arslan ve Alper T. İnce koordinatörlüğünde yapılan Ubik Projesi, Ubik'in dünyası, kavramları, tartışmalarını derinlemesine ele alıp onu imge formlarına döküyor. “Kavramlar, metinler, disiplinler arası çakışmalar, bağlantılar, sınır ihlalleri üzerine yoğunlaşarak, Ubik Project kolektif bir düşün/yaratı atmosferini tahrik etmeye soyunmuştur” diyerek anlatıyor koordinatörleri bu sergiyi, “Ubik; Billy Beane Oakland A’s antrenmanında. Sağda Brad Pitt “Moneyball” filminde Beane rolünde. Billy Beane’nin başarılı kariyerindeki en büyük yardımcısı Peter Brand’i Jonah Hill canlandırıyor (sağ üstte). Adaletsiz bir oyunda kazanma kılavuzu kendine ait felsefi / metafizik / politik bir dünya görüşü yaratmış, eserleri birçok dile çevrilip, sinemaya uyarlanmış P.K. Dick imgesinin bir tepe noktası, çatısını temsil ettiğinden; proje doğal olarak Ubik üzerinden PKD’nin büyük düş dünyasına da sızmayı da amaçlamaktadır”. AntiPop, alt komşu, Rafet Arslan, Andrea Buran, cins, Eda Gecikmez, Dilara Hançer, Alper T. İnce, OnstOn, Gamze Özer, Ali Mete Sancaktaroğlu / Defter Kazıyıcılar Kooperatifi, Hannah M.G. Shapero, Merve Şendil, Nezaket Tekin&Çağdaş Ülken’in işlerini 28 Ocak’a kadar Çukurcuma’daki Hayaka Artı’da gezebilirsiniz. ubikproject.blogspot.com Tel: +90 (212) 2194246 rad Pitt’in başrolünü oynadığı Moneyball (Paratopu) aslında beyzbolun adaletsiz dünyasına vurgu yapan bir göndermeden yola çıkıyor. Michael Lewis’in 2003’te kitaplaştırdığı hikâye aralık ayının 10’unda vizyondaki yerini alırken eleştirmenlerden de olumlu yorumlar aldı. Ancak bu yazının sebebi filmin sinemasal başarısından çok Oakland Athletics genel menajeri Billy Beane’nin sırf beyzbolda değil tüm popüler takım sporlarında klişeleri ve önyargıları yıkan başarısının altını çizmek. Her şey Oakland A’s'in, çok başarılı geçen sezonun ardından kendisinin neredeyse dört katı maliyete sahip New York Yankees’e playoff'ta kılpayı elenmesiyle başlar. Sezon sonunda MLB’nin (Amerikan Beyzbol Ligi) büyük balıkları A’s’in en iyi üç oyuncusunu yüksek ücretler karşılığında kaparlar. Artık Beane’nin önünde yeni bir soru vardır. Adaletsiz bir oyunda küçük balık büyük balıkları her sene düzenli olarak nasıl yenebilir? Yanındaki oyuncu gözlemcileri ve antrenörler geleneksel beyzbol bakış açılarıyla Beane’ye pek yardımcı olacak gibi değildir. Oyuna yönelik analiz verilerinin fazlaca demode olduğu kısa süre sonra biraz da kaderin oyunuyla anlaşılacaktır. Beane, Clevland Indians'ın genel menajeri, ikonik beyzbol figürlerinden Mark Shapiro’yla oyuncu transferi için görüşmeye gider. Ancak dönüş yolunda yanında bir oyuncu değil, Shapiro’nun pek kulak vermediği oyuncu analizcisi Peter Brand vardır. Brand hiç beyzbol oynamamıştır ve asıl işi ekonomistliktir. Dolayısıyla oyunun tecrübeli isimleri tarafından, gerekli sezgilere sahip olmamakla itham edilir. Oakland’da da durum değişmez ama Beane, Brand’i eski oyunculara karşı korumayı sürdürür. Sezon başında artık transfer yapılması gereklidir. Brand diğer oyuncu gözlemcilerinden tamamen farklı bir liste hazırlar. Listede atış ya da vuruş stili, koşma şekli yüzünden hak ettiği değeri bulamayan oyuncular vardır. Brand’i istatistiki değerlendirmeleri ne kadar karışık olsa da mantık basittir: Sezon içinde büyük takımlar kadar maç kazanmak için gereken sayı hesaplanır, bunun için gerekli potansiyelde oyuncular bulunur, içlerinden en hesaplısı seçilir. Aynı süreç işin savunma kısmı için de uygulanır. Ortaya çıkan sonuç piyasada astronomik değer biçilen yıldızların B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74 / 75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul aslında o kadar da işlevsel olmadığını büyük balıkların arasına sokmuştur. Sezon gösteriyordur. Eğer Brand’in oyuncuları var sonunda balıkların en büyüğü Boston Red Sox olan potansiyellerini sahaya yansıtabilirlerse kendisine Bambino lanetini kırması yani Oakland A’s için şampiyonluk Kaf Dağı’nın 1919’dan beri şampiyon olamayan takımı ardında değildir. şampiyon yapması için bir teklif yapar. Ancak Ancak önlerinde bir problem daha vardır; Beane zirveye kısa yoldan çıkmayı reddeder ve Art Hove. A’s’in antrenörü, Beane’nin kurduğu Oakland'da şampiyonluk için çalışmaya karar takıma inanmamaktadır ve kendi bildiğini verir. A’s hâlâ şampiyon olabilmiş değil ama okur. Tabii ki işler bu şekilde yürümeyecektir. ligin saygın takımları arasında. Takım sezona felaket bir bir Moneyball, MLB’deki pek çok başlangıç yapar ve ligin dibine kulübe ilham kaynağı olmakla demir atar. Beane aldığı oyuncuları kalmadı, dünya üzerindeki en oynatması konusunda Hove'a baskı popüler takım sporu olan yapar ama oyuncular gerçek futboldaki değerlendirme potansiyelini gösteremediği için yanlışlarının da ortaya çıkmasını basın tarafından suçlanan da odur. sağladı. Ünlü futbol yazarı Simon Futbolda da çok karşımıza çıkan Kuper, ekonomist Stefan “antrenörün işine karışılmaz” Szymanski’yle birlikte kaleme aldığı klişesini yerle bir etmesi Futbolun Şifreleri isimli kitapta DENİZ gerekiyordur. Beane de Hove’un Moneyball’a değinmiş; ardından devamlı oynattığı oyuncuları konuyu futbola getirmişti. Futbolla ÜLKÜTEKİN gönderir ve antrenörü kendi ilgili son dönemin en büyük şehir yaratmaya çalıştığı sistemi efsanelerinden biri, şu an Real uygulamaya mecbur eder. Sonuçta ne mi Madrid’de top koşturan Brezilyalı Kaka’nın Sao olur? A’s berbat başlangıcın ardından Paulo’dan İtalya’ya transfer olacağı sırada inanılmaz bir çıkış yakalar ve tüm zamanların yaşanan bir olayla ilgilidir. Rivayet odur ki Kaka en çok üst üste maç kazanma rekoru olan 20 önce Juventus’la görüşür, ama kulüp galibiyet alarak yeniden playoff’a girer. Beane oyuncunun isminin garipliği sebebiyle yine başarmıştır. Düşük bütçeli takımı yeniden transferden vazgeçer. Kaka da Milan’ın yolunu tutup dünyanın en önemli futbolcularından biri haline gelir. Abartılı görünüyor değil mi? Aslında pek de değil. Kuper ve Szymanski pek Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. [email protected] twitter.com/cumdergi çok futbolcu gözlemcisinin sarı saçlı oyunculara görünüşlerindeki farklılık sebebiyle diğerlerinden fazla önem verdiğini istatistiklerle kanıtlamışlardı. Ancak işin bir başka boyutu daha var. Billy Beane prensiplerine bağlı bir spor adamı olarak asla oyuncularla duygusal yakınlık kurmayan bir özelliğe sahiptir; hatta o kadar ki takımının maçlarını izlemeye bile gitmez. Öte yandan filmde de görüldüğü gibi kimi oyunculardaki potansiyeli açığa çıkarmak kendilerine hem saha içinde hem de saha dışında özel ilgi göstermekten geçer. Kariyerinin en iyi yıllarını geride bıraktığı söylenen David Justice’in Oakland’daki başarısı da, takım içindeki rolünün kendisine çok iyi anlatılmasıyla doğru orantılıydı. Genç bir takım olan A’s’de Justice tecrübeli bir lider olarak öne çıkar, takımın zayıf düştüğü anlarda arkadaşlarını toparlama görevi ona aittir. Beane bunun üstünü özellikle çizmiştir. Futbolda da pek çok oyuncu sorunları yüzünden potansiyelinin altında performans göstermiyor mu? Bu durumda prensip bellidir. Futbolcuyu al, ona güvendiğini göster ve sorunlarıyla başa çıkmasına imkân tanı. Futbolun Şifreleri, Nicolas Anelka’nın Real Madrid’e astronomik bir ücretle transferini ironik bir şekilde dillendirir. Anelka büyük bir ücretle transfer olmasına karşın, ne şehirde yaşaması için gerekli ihtiyaçları kendisine sağlayacak bir asistan edinebilmiş ne de takım arkadaşlarıyla kaynaşması için yardımcı olabilecek birini bulmuştur. Bu yüzden uzun süre soyunma odasında bir dolap bile edinememiştir. Tüm takım sporlarında büyük bütçeli takımların oyuncuyu alınıp satılır bir mal olarak görmesi, belki transfer ücretlerini yükseltiyor ama öte yandan oyuncuların omuzuna da kaldıramayacağı sorunlar yüklüyor. Bu da olabileceğinden çok azını vermelerine sebep oluyor. Moneyball da aslında doğru bir takım sisteminin nasıl kurulacağının prensiplerinin altını çiziyor. Beane’nin hikâyesi beyzbol yorumcuları için bir fenomen olsa da derine indiğiniz zaman adil olmayan bir oyunun yanlışlarının bir genel menajere nasıl avantaj sağlayabileceğini gösteriyor. Tecrübe sporda da çok önemli ama Simon Kuper’in dediği gibi “Bir insan işinden emekli olduktan sonra o iş hakkında düşünmeyi de bırakıyor, dolayısıyla döneminde ne kadar ilerici olsa da demode kalmaya mahkum oluyor.” ZÜLAL KALKANDELEN ıl oldu 2012. Bilim insanları, İsviçre’nin başkenti Cenevre yakınlarındaki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda deneyler yapıyor. CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi), 14 milyar yıl önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılan Büyük Patlama ortamını yaratmak amacıyla işe girişti. Sonunda çarpışma sırasında teorik fizikteki kütle mantığının temelini oluşturan Higgs Boson” adı verilen atomaltı parçacığının izi bulundu. “H Bu bilimsel açıklamaları kavramak ilk anda kolay olmayabilir. Aslında olan şu: Bilim insanları evrenin doğuşunun sırrını bilimsel olarak ortaya koymak üzere. Son derece önemli sonuçlar doğuracak devrimsel nitelikte bir deney bu. *** Yazıya bu konuyla girmemin nedeni, Cenevre’de bunlar olurken aynı anda dünyanın bir başka köşesinde yaşananların yarattığı absürd durumu ortaya koymak. Riyad kaynaklı haber Suudi Arabistan’da kadınlar, 2015 yılındaki şöyle diyor: “S belediye seçimlerinde bir erkeğin onayına ihtiyaç duymadan oy verebilecek ve yine ilk kez bu seçimlerde kadınlar da aday olabilecek.” Suudi Arabistan Kralı tarafından alınan bu karara karşın, ülkede kadınlara uygulanan baskılar devam ediyor. Kadınlar, seyahat etmek, çalışmak, evlenmek, boşanmak gibi hayatıyla ilgili temel konularda erkeklerden izin almak zorunda. Y Dipsiz bir cehalet www.zulalkalkandelen.com / [email protected] C M Y B C MY B Bir Suudi kadın, ailesinden bir erkeğin onayı olmadıkça ve bir erkek ona eğitimi süresince eşlik etmedikçe yurtdışında okumaya gidemiyor. Kadın hastalar, acil durumlar dışında, bir erkeğin onayı olmadıkça devlet hastanelerinde ameliyat edilemiyor. Babalar, istedikleri zaman kız ya da erkek çocuklarının eğitimine son verebiliyor... Bilindiği gibi, Suudi Arabistan’da Vahhabilik resmi mezhep konumunda. Bu yüzden diğer İslam ülkelerine göre çok daha ağır uygulamalar söz konusu. Suudi Arabistan’ın kadın hakları Bu yasalar kadını hayatın her savunucusu Wajeha alHawidar, “B alanında bir çocuk yerine koyuyor. Bir kadın, zihni gelişimini tamamlamış bir yetişkin olarak hayatını yönlendiremiyor” diyor. “Bedensel, zihni, ruhsal ve duygusal gelişimini tamamlayarak kendi hayatını yönlendirebilmek, kararlar alıp uygulamak, aldığı kararların sorumluluğunu taşımak” yetişkin olmanın tanımı değil mi? Eğer 18 yaşına ulaşmış bir kadın bunları yapacak yeterlikte görülmüyorsa, gelişiminin eksik olduğu var sayılıyor demektir. Daha baştan kadını 2. sınıf insan yerine koyan bu çarpık bakış açısının 21. yüzyılda hâlâ yandaş bulabilmesi gerçekten inanılmaz. Alınan bu yeni karar, Suudi Arabistan’da kadınlar için yeni bir yasağın kalkması anlamına gelse de açık ki buna karşı çıkan Hükümet içinde mantıklı aşırı tutucular mutlaka olacak. “H önerileri dinlemeye niyetli insanlar var, ama toplumda yok. Farklı olduğunuz için sizden nefret ederler ve o insanlarla konuşmanın bir yolu yoktur” diyor AlHawidar. *** Suudi Arabistan, kadınları aşağılayıp köleleştirmeye devam ederken; aynı anlarda 49 yaşında bir kadın, Fabio Gianotti, Cenevre’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda yürütülen iki deneyden biri olan ATLAS’ın başında. Bugüne kadar insanoğlunun yaptığı en büyük ve en karışık makine üzerinde çalışan 3000 kişilik bir ekibi yönetiyor. Antik Yunan felsefesi ve sanat tarihi üzerine çalışıp, fizik eğitimi almış. Ayrıca Milano Konservatuvarı’nda piyano eğitimini de tamamlamış. Bir yanda Suudi Arabistan’da erkeğin onayı olmadan çalışamayan kadın... Diğer yanda belki de yakında üzerinde yaşadığımız evrenin nasıl oluştuğunu açıklayacak zinciri tamamlayacak Fabio Gianotti... Böyle bir uçuruma, ancak kadını çağ gerisine iten dipsiz bir yobazlık ve cehalet neden olabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle