02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dünyayı satanistler mi yönetiyor? Satanizm kedi kesip metal dinleyen gençlerle ya da Lady Gaga’nın kanla yıkanmasıyla sınırlı bir inanış mı? Kesinlikle değil. Aksine bu hastalıklı ritüellerle dolu dinin(!) referanslarıyla tarihten günümüze, popüler kültürden siyasete kadar pek çok mecrada karşılaşabilirsiniz. George W. Bush 11 Eylül’ün haberini aldığında pek de şaşırmamıştı. DENİZ ÜLKÜTEKİN MTV’nin en popüler isimlerinden Rihanna kliplerindeki bilinçaltı mesajlarında şeytan imgesini kullanıyor. Barack Obama şeytanın figürlerinden biri olan “Baphomet” işaretiyle halkı selamlıyor. eorge W. Bush’un 11 Eylül 2001 sabahı gönderme mi New York’taki ikiz kulelere yapılan uçak yapmak? İşin aslı saldırısı sırasındaki davranışı sonradan pek de öyle değil. ABD medyası için çok konuşulan bir malzeme Icke gibi isimler olmuştu. Michael Moore imzalı Fahreneit 9/11 pek çok dünya isimli belgeselde Bush ne yapacağını bilemeyen, liderini, devleti yönetmekten aciz bir zavallı olarak politikacıyı, işadamını ve sanatçıyı satanist resmedilmişti. Başkan Bush, yardımcıları saldırıyı örgütlerin üyesi olmakla suçluyorlar. Elbette bu kendisine ilettiği sırada bir ilkokulda öğrencilerle örgütler illuminati gibi göz önünde olan kitap okumaktaydı ve haberi aldığında yerinden yapılanmaları da içlerinde barındırıyor ama kıpırdamamıştı. Beklenen, arabaya atladığı gibi kökenleri tahmin edemeyeceğiniz kadar eskilere Beyaz Saray’ın yolunu tutmasıydı herhalde. Ancak dayanıyor. Bu yapılanmalar kendi ritüellerini de kareye biraz yakınlaştığımızda farklı detaylar bugüne kadar büyük bir gizlilik içinde taşımayı görüyorduk. Bush, yanındaki öğrenci okurken başarmışlar ve bu ritüeller “Aman canım satanist kitabı ters bir şekilde tutuyordu, elindeki kitabın olsunlar ne olacak” diyenlerin küçük dillerini ismiyse Benim Evcil Keçim’di. Kitap 20. yutmalarını sağlayacak şeyler. yüzyılın başında yasaklanmış bir çocuk Kadın ve çocukların kurban edilmesi, öyküsüydü. Yasaklanma sebebiyse çocuk tecavüzleri, toplu “orgy”ler, hayvan içerdiği satanist öğelerdi. Bir hareketi kanlarının içilmesi satanist ayinlerin tersten yapmak satanist ritüeller bilindik ritüelleri arasında yer alıyor. sırasında en sık başvurulan yollardan Doğal olarak Firavunlar çağından biridir. Bu detayı ilk olarak ifşa eden günümüze kadar bir sır olarak isim rap yıldızı Eminem olmuştu. saklanan bu ritüellerin bugün 2007’de dolaylı yoldan bu varlığını sürdürdüğünü detayı kitlelerle paylaşmış düşünmek akıl sınırlarını ve bir anlamda kendi ipini zorlayacak cinsten. Ancak çekmişti. Eminem’in John Todd, Fritz hikâyesini ve kariyerine Springmeier gibi tutunmak için gösterdiği araştırmacılar pek çok çabayı daha önce dünyaca ünlü şahsiyetin paylaşmıştık ama Batı bu dinin üyesi olduğunu dünyasının popüler yıllar boyunca iddia etti, bu kültürünün ve siyasetinin iddalarını kanıtladıklarında da satanizmle ilişkisi bu hayat onlar için pek kolay olaydan çok daha hale gelmedi. fazlasını içeriyor. Satanizm köken itibarıyla İngiliz araştırmacı aslında çok eskilere dayanan David Icke, “Bizi bir geleneğe sahip. Pagan cidden çok hastalıklı inancından gelen pek çok insanlar yönetiyor” sembol ve Firavunların derken sizce neyi işaret başka boyutlarla iletişim Lady ediyor? Acaba kasıt için kullandığı Gaga ülkelerinin çıkarları adına yöntemler satanizmin sahneye Pagan hiçbir şeyi yapmaktan kökenlerini ve eski Mısır tarzı sakınmayan liderlere bir oluşturuyor. giysileriyle çıkıyor. Beyonce satanik işaretleri seviyor. G Çocuk yıldız Corey Feldman Hollywood’da yapımcıların cinsel istismarına uğramıştı. JayZ ilham kaynağını sıkça açık ediyor. Günümüzde müzik klipleri ve filmler yani MTV ve Hollywood yoluyla Pagan ve eski Mısır’a ait konseptlerin gerek bilinçaltına yönelik gerekse popüler kültürün içine yedirilmiş şekilde kitlelerle buluşması da aslında bir nevi satanizmin kökleşmiş inançlarının günümüzde varlığını sürdürdüğünün bir kanıtı. Kutsal dinlerin aksine satanizm ruhani bir inanç pratiğinin çok ötesine de varabiliyor. Bugün giderek materyalistleşen ve tohumları aydınlanma çağında atılan dünyamızda pek akla sığmayacak başka boyutlarla iletişim buradaki kötü ruhları kendi çıkarları adına kullanmak satanist ritüellerin en büyük amaçlarından. Bu amacı gerçekleştirmenin de pek çok yolu var. Satanist ritüellerin içeriğine ulaşmak aslında pek de o kadar zor değil. Şimidlerde MTV ünlüleri Lday Gaga, Rihanna, Beyonce ve JazZ gibi müzisyenlerin klipleri aslında tarihten günümüze gelen satanist ritüellerin ticari yansımalarından başka bir şey değil. Bu klipleri gerek Mısır tarihi gerek Pagan gelenekleri açısından deşifre eden kaynağı internet üzerinde rahatlıkla bulmanız mümkün. Öte yandan dünyanın tepesindeki elit kesimin satanizmle olan ilişkisinin size bilinen basın kanalları yoluyla ulaşmasını bekliyorsanız, ne yazik ki bu boşuna bir bekleyiş olacaktır. Yine de hayatın kendi gizemi yüzyıllarca saklanan sırlardan çok daha üstün olmalı. Lady Gaga’nın bir otel odasında kanla yıkanmasının bir hizmetli tarafından ortaya çıkarılması bize tesadüf gibi yutturulmaya çalışılan pek çok oyunun ötesinde bir kaderdi sanki. 80’li yılların ünlü çocuk oyuncusu Corey Feldman da bu olaydan mı cesaretlendi bilinmez ama o yıllarda kendisine cinsel istismarda bulunan Hollywood yapımcılarını yeni kitabında ifşa edeceğini açıkladı. Ancak bu iki olayın ardından çocuk güzellik kraliçesi Jonbenet Ramsey, Marliyn Monroe, John Kennedy ya da Amy Winehouse’un kurban edilişlerinin satanizmle ilişkilerinin ortaya çıkacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bilderberg ve CFR gibi siyasi kurumlarıyla, Tavistock Enstitüsü ya da Dünya Sağlık Örgütü gibi sağlık, IMF, Federal Rezerv Bankası gibi ekonomi kuruluşlarıyla, Mason Locaları, Bohemian Groove, Skull&Bones tarikatı gibi gizli örgütleriyle, HAARP ve DARPA gibi gizli teknoloji araştırmalarıyla, MTV gibi popüler kültür yönlendiricileriyle, dünyamızı yöneten elin uzanabildiği alanlar aklımızın ve hayalimizin alamayacağı boyutta. Başta da dediğimiz gibi bizi fazlasıyla hastalıklı insanlar yönetiyor ve kimbilir onları motive eden güç de şeytandan başkası değildir! Evet şeytanın varlığına inanmak bile bugünün dünyasında oldukça zor ama çağımızın en büyük düşünürü Charles Baudrillard’ın da dediği gibi “şeytanın en büyük numarası bizi varolmadığına inandırmaktır.” [email protected] ATAOL BEHRAMOĞLU Şair, aydın olmak zorunda mıdır? Aydını, okur yazar, bilgi sahibi kişi diye tanımlarsak, kuşkusuz ki evet. Fakat daha bu noktada iş karışıyor. Çünkü halk şiirimizin geçmişinde okur yazar olmayan pek çok şairimiz mutlaka olmuştur. Günümüzde de sayıları çok azalmış olsa da bağlamayı nota bilgisine sahip olmaksızın çalan sanatçılar gibi okuryazar olmadan şiiri zihninde oluşturan geleneksel halk şiiri sürdürümcüleri sanırım olmalıdır. *** Okur yazar olmadan, bilgi sahibi olunabilir mi? Kuşkusuz, evet. Bunun örneklerini çoğumuz günlük yaşamlarımızda görmüşüzdür. Köylerde bu halk bilgeliğinin yaşayan örnekleri günümüzde de eksik değildir… Dahası, bu gibi kişilerin, okumuş yazmış nice aydından daha aydınlık düşüncelere sahip olduklarına sıkça tanık olmuşuzdur. Demek ki şair ya da aydın olmak için, ille de okuryazar olmak gerekmiyor. Öyleyse şair kim, aydın kim sorularını bir daha gözden geçirmeliyiz… *** Dağlarca bir gün bana, “Sen eylemci bir şairsin” demişti… Bunu belki ille de bir övgü olarak değil, fakat olumlu bir özellik olarak vurguladığını biliyorum. Eylemci şair, sadece şiirini yazmakla ve onun sorunları üzerinde düşünmekle yetinmeyen; toplumsal sorunlar üzerinde kafa yoran, bu sorunların çözümü için çaba gösteren, eylemde bulunan şair türü olmalı… Sadece şiirle uğraşmayı; sözcüklerin, mecazların büyüsü ardına takılıp gitmeyi büyük bir mutluluk olarak hep hayal etmişimdir… Fakat ne mümkün! Yaşadığın toplumun, dünyanın sorunları, sadece şiir yazmakla, hatta sadece bu sorunların şiirini yazmakla üstesinden gelinebilecek gibi değil… Şair kimliğinin yanı sıra aydın ve yurttaş olarak da savaşım vermen gerekiyor… Böylece, şairin aydın kimliği sorusunu da kendi adıma yanıtlamış oluyorum… Sadece “şiirim”i yazmak bana yetmiyor… Bir aydın, bir yurttaş olarak toplumsal sorunlar konusunda da çaba harcamak gereksinimini duyuyorum ve elimden geleni yapmaya çalışıyorum… Ayrıca, yazdığım şiirin kimi kez, yaşamakta olduğumuz toplumsal gerçekliklere daha yakın olması gerektiğini duyumsuyorum ve bunu yeterince başaramıyor olmanın sancısını yaşadığım oluyor… *** Bu gibi konularda genel geçer formüller yoktur. Bu konularda her şair (sanatçı) kendi sorularına kendi yanıtlarını kendisi verecektir… Sanat yapıtı, bir yoğunlaşma sonucunda ortaya çıktığı için, durmaksızın değişen toplumsal sorunlara yanıtı da günü birlik olamaz… Fakat bu sorunlar konusunda kaygı duymanın; belki her an şiiriyle, sanatıyla olamasa bile, duruşuyla, eylemiyle, en azından yurttaş ve aydın olarak tavır koyabilmenin, bir şair, bir sanatçı olma öncesinde, bir ahlak sorunu, bir insan olma gereği olduğunu düşünüyorum… Sanat yapıtının kendisine gelince… Bir sanat yapıtının ortaya çıkışı sanatçının yaşadığı kişisel bir yoğunlaşma sürecinin sonucu olmakla birlikte, eninde sonunda bir öğrenme, bilgilenme, kendini eğitme ve yönlendirme olgusudur… Başka bir deyişle, şairin aydın kimliği ve buna bağlı olarak sanatı, onun toplumsal gerçeklikle ve eylemlilikle bağlantısı ölçüsünde gelişip olgunlaşabilir… [email protected] www.ataolbehramoglu.com.tr Şairin aydın kimliği C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle