17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 58.900, John Huntsman: 28.250, Ron Paul: 13.104, Herman Cain: 2715, Michelle Bachmann: 1500, Newt Gingrich: 1250. Bu manzara şunu ortaya koyuyor: Mitt Romney’nin oy oranı 2011’in ilk dokuz ayında yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde 20’ler dolayında olsa da, Goldman Sachs, Morgan Stanley, Bank of America, JP Morgan Chase ve Citigroup gibi dev Wall Street bankalarının çalışanları kendisine 813.300 dolar bağış yaptı. Aynı dönemde diğer bütün Cumhuriyetçi Parti adaylarına verilen toplam bağış ise, 105.719 dolarda kaldı. Açıkça görüldüğü gibi, Wall Street 2012 başkanlık seçimlerine para gücünü kullanarak yine müdahale ediyor. Peki neden Romney’yi destekliyorlar? Son ekonomik krizde bankaları kurtarma operasyonunun en ateşli temsilcilerinden biriydi kendisi. Milyarlarca doların Amerikan halkının cebinden alınıp bankalara transfer edilmesini savundu. Yeni bir kriz olursa bunu yine isteyeceğine hiç şüphe yok. Dev şirketler ile adaylar arasındaki çıkar ilişkisi ortada. Amerika’da seçim sürecinde reklam için kim ne kadar para toplayıp harcayabilirse, o kazanır. Bu da bir gerçek. Bu durumda Mitt Romney, kürtaj, sağlık sigortası, küresel ısınma, yasadışı göçmenlerin durumu gibi konularda Cumhuriyetçi Parti tabanını kazanmak için görüşlerini değiştirse de, belli ki bankaların çıkarları söz konusu olduğunda tavrı hep aynı kalacak. Aslında madem bu kadar rahatça tavır değiştirebiliyor, ben Romney’nin Guantanamo konusundaki görüşünden vazgeçmesini dilerim. Ne demişti 2007’de? “Tutuklular Guantanamo’da olduğu için memnunum. Onların topraklarımızda bulunmasını, burada olduklarındaki gibi avukatlara ulaşmalarını istemiyorum. Bazı insanlar Guantanamo’yu kapatmamız gerektiğini söylüyor; bana göre genişletilmeli.” Romney gibi Obama’nın da bu konuda yeniden değişmesi lazım. 2008 seçimlerinden önce bu işkence yuvasını kapatacağını söyleyen Obama, kısa bir süre önce, Amerikan vatandaşlarının da Guantanamo’ya atılıp süresiz tutuklu kalmalarının önünü açan bir yasa imzaladı. Bakalım 2012 seçiminden önce 2008 çizgisine dönecek mi? Anlaşılıyor ki, Amerikalı politikacılar, düz dikişi bir tek Wall Street çıkarlarını savunurken tutturabiliyor... www.zulalkalkandelen.com / [email protected] 15 OCAK 2012 / SAYI 1347 2 3 ZÜLAL KALKANDELEN 1 Politik zikzak merika’da Cumhuriyetçi Parti’nin 2012 başkanlık seçimi için aday belirleme süreci çok çekişmeli geçiyor. Eski Massachusetts Valisi Mitt Romney, Iowa eyaletindeki ön seçimde, kendisinden sonra gelen Rick Santorum’u sadece sekiz oy farkla geride bıraktı. Eski Pennsylvania Senatörü Santorum, beklenmeyen bir çıkış yapsa da, şu anda parti içinde en şanslı isim olarak Romney’nin adı geçiyor. Eski vali olmasının dışında neler biliyoruz Romney Partizan hakkında? Cumhuriyetçi Parti’den ama “P değilim; ılımlıyım ve ilerici görüşlerim var” diyor. Diğer adaylara göre daha liberal görüşleriyle ve sürekli tavır değiştirmesiyle tanınıyor. Hatta önemli Mitt flipflop konulardaki tavır değişikliği nedeniyle “M Romney” diye anılıyor. Romney’nin bu özelliği, politik esprileriyle ünlü Conan O’Brien, Jon Stewart ve Jay Leno gibi televizyonculara da iyi malzeme oluşturdu. O’Brien’a göre Romney, seçimlerde en azılı rakibiyle, yani 4 yıl önceki Romney’yle mücadele edecek. Ancak Romney’nin hiç zikzak çizmeyeceği bir konu olduğunu da belirtmek gerek. Aşağıda bunu açıklamak için bazı rakamlar vereceğim. Birkaç ay önce The American Dream adlı blogda yayımlanan bir makaleye göre, büyük Wall Street bankalarındaki yöneticilerin OcakEylül 2011 arasındaki dokuz ayda başkanlık için yarışanlara yaptıkları toplam bağışın dolar bazındaki miktarları şöyle: Mitt Romney: 813.300, Barack Obama: 198.874, Tim Pawlenty: 101.515, Rick Perry: A En sıcak günü 13, en soğuk günü ise 89 olan Antarktika’da yüz yıl önce iki adamın zorlu yarışı acı ölümlere sahne oldu. İngiliz Robert Falcon Scott hem yarışı kaybetti hem de adamlarıyla birlikte hayatını. 0 noktasına bayrağını diken ise Norveçli Roald Amundsen oldu. 4 100 yıl önceki ölümcül maraton... ÖZGEN ACAR 5 6 İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74 / 75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. [email protected] / twitter.com/cumdergi am yüzyıl önce beyaz çölde dünyanın en trajik maratonu koşuldu! Hedef, dünyanın güney dibindeki “0” noktasıydı! Maratoncular, İngiliz Robert Falcon Scott (1) ile rakibi Norveçli Roald Amundsen (4) idi… Amaç, Güney Kutbuna ilk ulaşan olmaktı. Güney Kutbunu odağında barındıran dünyanın beşinci büyük kıtası Antarktika’nın varlığı 1820’de keşfedilmiş, aradan geçen 90 yıl boyunca bu noktaya kimse ulaşamamıştı. Güney Kutbunda hiç çiçek büyümüyor. “En sıcak gün” 27 Aralık 1978’de(13,6ºC) ve “en soğuk gün” ise 23 Haziran 1982’de (89,2ºC) saptandı. Karadaki buz ve kar kütlesinin kalınlığı ortalama 2 bin, en yüksek nokta ise 4270 metreyi buluyor. “Kutup manyağı” olarak tanımlanan İngiliz kaptan Scott 1901 4 yılları arasında Antarktika’ya yaptığı ilk yolculuğunda deneyim sağladı. İngiltere’ye dönüşünde madalyalar ve ödüllerle karşılandı. İlk yolculuğuna katılanların kayak kullanmasını bilmediklerini, kızakları çekecek köpeklerin de yeterli olmadığını algılamış, motorlu kızaklar edinmişti. “Terra Nova (Yeni Toprak)” adlı gemiyle İngiltere’den yola çıktı. Gemide 2 ton akaryakıt, 30 ton kömür, 3 motorlu kızak, 150 kasa koyun eti, yem koruyan buzluk, 19 midilli atı (5), 30’dan fazla köpek vardı. 26 Kasım’da Yeni Zelanda’dan Antarktika’ya yelken açıldı. Beyaz çölde bilinmezlik maratonuna başlandı. Hayvanlar dizlerine kadar su içinde kaldı, akaryakıtın önemli bölümü kayboldu, bazı köpekler öldü. Tayfalar, su alan tekneyi boşaltmak için 60 saat uyumadılar. T günlüğüne yazıyordu. (6) Şubat sonuna doğru Balinalar Körfezinde bir keşif yapan heyetindeki teğmen Victor L.A. Campell’den çok şaşırtıcı bir haber aldı. Norveçli denizci Amundsen’in heyeti ile karşılaşmıştı! Amundsen, Kuzey Kutup Bölgesinde Atlas Okyanusundan Büyük Okyanusa gemiyle geçerek adını duyurmuştu. Kuzey Kutbuna gitmeyi kafasına koymuş, ancak 6 Nisan 1909’da Amerikan Robert Piery dünyanın Kuzey tepesindeki “0” noktasına ulaşınca, bu hevesinden vazgeçmişti. Yeni hedefinde güneyin “0” noktası vardı. Ne var ki İngiliz Scott Güney Kutbundaydı ve ondan önce “0” noktasına ulaşması kesin değildi. Yine de “Framheim (İleri)” adlı gemisiyle denize açıldı. birkaç köpekle 210 km ilerlemişti ki talihleri birden değişti. Kızak terk edildi. Midilliler güç yitirince etleriyle köpekleri beslediler. Hava koşulları katlanılmayacak biçimde bozuldu. Bırakın giysileri, uyku tulumları bile buz tutmuştu. Kar körlüğü başlamıştı. Kasımın ümitli gidişi Aralıkta bozuldu. Scott, günlüğe “Umutsuzluğun batağına saplandık” diye yazdı. 7 Aralık’ta yemleri kalmayan midillileri de öldürdüler. Kızakları sırayla üçer insan çekmeye başladığında öngörülen sürenin bir hafta gerisine düşmüşlerdi. 21 Aralık’ta günde ancak 6.5 km ilerleyebildiler. Scott, bazı yardımcılarını geri gönderdi. Oysa 14 Aralık’ta Amundsen dünyanın güney dibindeki “0” noktasına, yalnızca ayak basmakla kalmıyor, arkadaşlarıyla Norveç bayrağını da dikiyordu! (3) Günlüğüne “(Norveç) Kral 7. Haalon’a, Eflatun’a ve Tanrıya şükürler olsun…” diye yazıyor, Scott’a da “Ben kazandım!” diye bir mektup bırakıyordu. Acı ölümler Tam yüzyıl önce Scott, rakibi Amundsen’in “0” noktasına Norveç Bayrağını diktiğinden habersiz, hedefine ulaşmaya çabalıyordu. Noel günü 16 km ilerleyebilmişlerdi. Noel’i soğanlı at eti, erik tatlısı, bisküvi, tatlandırılmış bazı bitki kökleri, kuru üzüm, çikolata yiyerek kutladılar. 17 Ocak 1912’de dört adamıyla “0” noktasına vardığında, yenildiğini Norveç bayrağını görünce algıladı! Dönüş daha zorlu oldu. Yiyecekleri bitmişti. Scott, 23 Mart’ta “Tanrım, adamlarımı kolla…” diye yazdıktan sonra günlük tutmadı. 29 Mart’ta dört adamıyla birlikte 40 derecede çadırları ve tulumları içinde donarak öldüler. Cesetleri sekiz ay sonra bulundu. “Ulusal kahraman” ilan edildi, İngiltere’de 30 kadar anıtı dikildi. Scott’un yolculuğunu günümüze Herbert G. Ponting fotoğraflarıyla taşıdı. (7) Evans Burnundaki kampta bir karanlık oda kurdu. Cam film üzerine çekim yaptı. Scott’un ölüme son yürüyüş aşamasında yer almadı. Şubat 1912’de 1700 cam görüntü ile ülkesine döndü. Scott, zaferle geri döndüğünde çektiği resimlerle yalnızca ününe ün katmayacak, cebi de dolacaktı! 1935’te öldü. 2004’te Scott Araştırma Enstitüsü, Ponting’in cam resimlerini 533 bin sterline satın aldı. 7 O da günlük tutuyordu. 12 Eylül Salı günü şu satırları yazdı: “Görüş uzaklığı fazla değil. Hava 52 derece. Köpekler soğuktan çok etkilendiler. Adamlarım donmuş giysileri içinde kaskatılar. Havanın yumuşamasını beklemiyorum!” Scott’un teknesi 20 gün buza kısılıp kalmış, motorlu kızaklardan biri denize düşmüştü. Yiyecek sıkıntısı başlayınca getirilen atların öldürülmesi önerisi benimsenmedi, ama altı at soğuktan öldü. 100 Sibirya köpeği ile yola çıkan Amundsen, karaya değişik noktada ayak bastığı anda yarışta Scott’tan 100 km öndeydi. Scott, günlüğüne şöyle yazdı: “Amundsen’in planı bize büyük tehdit oluşturuyor. Paniğe kapılmadan ülkenin onuru için ilerlemeliyiz.” 1 Kasım 1911’de ruh hali iyi olan heyeti ile yoluna devam etti. Günlüğüne “Yürüyüş gerçekten zevkliydi. Yorgunlukları görülmeyen hayvanlara güven de arttı. Herkes iyi durumda…” diye yazdı. 15 Kasım’a kadar bir düzine insan, 10 midilli, Eflatun’un Atlantis’i İÖ 54. yy’da yaşayan Yunan felsefeci Eflatun, günümüzden 10 bin yıl önce “Atlantis” uygarlığının bulunduğu kıtanın bir doğal afetle yok olduğunu savlamıştı. Atlantis’in yeri hakkında pek çok varsayım ortaya atıldı. Antarktika Kıtasının da “Atlantis” olduğuna inanılıyordu. Antarktika’daki akarsuların hepsi buz tuttuğu için “Buzul Akarsu” olarak da adlandırılır. Şimdiye değin birbirlerine “buzul akarsularla” bağlı 150 gölün varlığı belirlendi. Maraton yarışı başladı Scott ve heyeti 1911’de yeni yıla ufukta Antarktika’nın Erebus Dağını görerek girdiler. Mutluluklarına diyecek yoktu. Güney’in “0” noktası 640 km ötedeydi! Birkaç gün sonra Ross Adasının güneyine ulaştılar. Uygun bir yerde kamplarını kurdular. Scott, olayları Kutupta iki Türk C MY B İki Türk gazeteci Bengüç Özerdem ve Hakan Kumuk, Ocak 2007’de yürüyerek gittikleri “0” noktasına Türk bayrağını diken ilk Türkler oldular… C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle