Katalog

4 10 TEMMUZ 2011 / SAYI 1320 Post rock altmışlarla buluşuyor Roxy Müzik Günleri’nin dikkat çeken grubu “Help! The Captain Threw Up” enstrümantal tarzıyla rock müziğe farklı bir bakış açısı getiriyor. Ozan Çalı: kinci gitara hâlâ ihtiyaçları vardı. Ben de oxy Müzik Günleri’nde ikinci olan “Help! The Captain Threw Up”ın ( mdat Kaptan Kustu) hem müzikal dinleyicileriydim. Roxy’le birlikte katıldım diyebilirim. tarzı, hem de grubun bir araya gelme hikâyesi bir Konserde çalıyordum ama beste aşamasında yoktum. Müzikal anlamda Beatles’tan başlayıp nasıl bu noktaya hayli ilginç. Altmışlar ve yetmişler rock kökleriyle geldiniz? günümüzün indie ve postrock tarzını enstrümantal içeriğiyle O. Çanak: Uygar’la ikimiz stüdyoya girdik. Bir buluşturan “Help! The Captain Threw Up”, Yasemin Özler dışında tam kadro olarak bizimle birlikteydi. arkadaşımız enstrümantal müzik çok sever. Bize Grubu 13 Temmuz akşamı Dogzstar’da canlı birtakım tavsiyelerde bulundu. Genel olarak postolarak da izleyebilirsiniz. rock grupları Explosions In the Sky, God’s An Hikâyeniz nasıl başladı? Astronaut gibi isimlerle bizi tanıştırdı. Dinleyince Ozan Çanak: Önceleri Uygar’la beraber bir gördük ki gerçekten çok güzeller. Sonra şeyler yapmaya çalıştık. 60’lar rock cover’lıyorduk. kendimizi de geliştirdik. Zaten söz yazamıyoruz, Mert Hacıoğlu: Ozan’ın gelmesini bekliyorduk. vokal de yapamıyoruz. Sonra da öyle devam etti. U. Çetiner: Kimse vokalle uğraşmak Almanya’daydı. 2008 gibi Ozan gelince ilk konserimizi verdik cover grubu olarak. istemiyordu. Çünkü özellikle kız vokaller ön Altmışlar ve yetmişlere olan ilginiz nereden planda olmak istiyorlardı. Biz de bir daha vokal DEN Z geliyordu? almadık zaten. ÜLKÜTEK N M. Hacıoğlu: Ortak müzik zevklerimiz vardı. O. Çalı: Bir de enstrümanla daha kolay Beatles, Led Zeppelin gibi grupları dinilyorduk. istediklerimizi yapıyoruz. Cover grubuyken Yenilerden de Red Hot Chili Peppers ve Arctic Monkeys eğlence daha ön plandaydı. Şimdi iş daha ciddiye bindi. Roxy’de neler oldu? vardı. M. Hacıoğlu: Geçen senenin birincisi Eskiz grubunun elemanları çok yakın arkadaşlarımız. Onların birinci olması ENSTRÜMAN ZENG NL Ğ Cover grubu olmaktan ne zaman sıkıldınız? bize cesaret verdi. O. Çanak: lk defa o kadar kalabalığa karşı çaldık Uygar Çetiner: Tam da sıkılmadık. Bizim vokalimiz Onur, herhalde. Ben üç şarkı ne zaman bitti anlamadım zaten. kardeşini ziyarete Tayvan’a gitti. O arada birkaç bestemizi Aytaç Fener: Bir de sunucu bir şeyler duymak istiyor. yapmıştık zaten. Stüdyoya girip çalmaya ve kaydetmeyle “Nasılsınız” deyince “iyiyiz, sen nasılsın” gibi bir cevap başladık. Sonra cover grubuyla çok ilgilenmemeye başladık. Sonrasında bu enstrümantal zenginliği nasıl elde verdik. Yarışma sonunda dinlenme sayısı biraz daha arttı. ettiniz? Artık bir mekânımız da var. Kendi imkânlarımızla kayıt M. Hacıoğlu: Gitar, bas ve davul dışında sırf konserlerde olanakları oluşturmaya çalışıyoruz. O. Çanak: Yine de olduk demiyoruz. Daha grup yeni. bile olsa çello, trompet gibi şeyler de katmak istedik. Önümüzde en azından bir sene var. Sonrasında bu insanlarla arkadaş olduk ve gruba katıldılar. R Help! The Captain Threw Up son dönemin çıkış yapan gruplarından. stanbul’un alternatif müzik camiasını takip ediyor musunuz? U. Çetiner: Peyote’yi takip ediyoruz ama birkaç grupla bağlantımız var. Yarışmanın öyle bir güzelliği de var. Yeni gruplarla tanıştık. bütün kış çaldık kimse gelmiyor. Tüm bunları düşündüğünüzde müzik hayatınızın merkezinde yer alıyor mu? O. Çalı: Her an dinliyorum müziği. Hepimizin hayatında bir şekilde. O. Çanak: Ben kahvaltıyı edip stüdyoya geliyorum. Oradan çıkıp gidip yatıyorum. Grubun ismi nereden geliyor? U. Çetiner: Yarışma için isim arıyorduk. Daha doğrusu saçmalıyorduk. Her bulduğumuz ismin sonuna Mert’in ismini ekliyorduk. Galatasaray’ın orada “Kaptan Kusto” olsun dedik. Ben de “Kaptan Kustu” dedim. M. Hacıoğlu: Peyotey’e oturunca “ ngilizce olsun bari” dedik. Yurtdışında da anlaşılabilir olsun diye. Ünlem filan da var güzel duruyor. O. Çalı: Zaten bu tür müzik yapan grupların ismi uzun olur genelde. O. Çanak: Hâlâ düşünüyorum doğru bir şey mi yaptık diye. O. Çalı: Kaptan diye kısaltma yapılıyor şimdi. G www.myspace.com/helpthecaptainthrewup K MSE KONSERE G TM YOR Peki yapılanlar size umut veriyor mu? Grup sayısında bir artış söz konusu. U. Çetiner: “Çoğaldı da ne oldu” diyesim geliyor. nsanlar evlerinde, bilgisayardan müzik dinlemeyi seviyor ve çok da yeni müzik araştırmakla uğraşmıyor. Biz de öyleyiz zaten kimseye suç atamam. Tabii umut var ama çok küçük bir umut. A. Fener: Yeni bir Türk grubuna karşı bir önyargı var. O. Çanak: Müziğe ulaşma kanalları çok arttı. O yüzden çok büyük bir çaba göstermeye gerek kalmıyor. Kalkıp pek konsere gidilmiyor. M. Hacıoğlu: nsanlar konsere, eğlenecekse ya da kafa sallayacaksa gidiyor. Peyote bir şeyler yapmaya çalışıyor ama onların da dinleyicisi pek yok. U. Çetiner: Dogzstar’ın bile kendi dinleyici kitlesi yok. Biz Grunge kültü ‘Nevermind’ 20 yaşında! AL DEN Z USLU G runge müzik dünyasının isteksiz kahramanı Kurt Cobain, 3 Nisan 1994’te kayboldu. Beş gün sonra bulundu ama yaşamıyordu. Evet, ölmüştü. ntihar etmişti. Çünkü yaşamla göremediği hesabı ölümle görmeyi terci etti. Nirvana’yla birlikte mutsuz ve karanlık, dipsiz ve çok iyi müzik yapıyordu. Gençliğin yeni tanrısı sayılırken kendisinin yok olmaya başladığının farkındaydı. Ölümün çekiciliği efsanesini büyüttü. yi bir ölümdü onun ki, müzik dünyasını baştan yaratan, 90’ların gençliğine ruhunu veren bir doğum gibiydi. Şimdi de Nirvana’nın SEATTLE GRUNGE en ünlü albümü “Nevermind” çıkışının 20’nci yılı vesilesiyle yeniden piyasaya sürülecek. Bu iş ticari mi? Artık olsa ne olur MÜZ Ğ N BAŞKENT olmasa ne olur. Bizim içinse onu anmak için de bir fırsat bu yazı. Nirvana’nın doğduğu yer olarak kabul edebileceğimiz Seattle, Şimdi ayrıntılar... Nirvana ilk stüdyo albümleri Bleach ile 1989 artık grunge müziğin başkenti. Bir dolu müzisyen yılında müzik piyasasına girdi. Elbette bu albüm mevsimsiz hayallerini çantalarına yükleyip burada ünlü çıkacak bir fırtınanın habercisiydi. Müzik dünyasında olmaya geliyor. Gerçi Nirvana’dan sonrası parlak yapraklar huzursuzca titremeye başlamış, dallar da değil. Nirvana’nın dünyayı salladığı dönemde hışırtıya boğulmuştu. Ne olduysa da bu albümden sonra medya ilgisini Cobain’in üstünden hiç çekmedi. oldu. 1990’da gruba Scream’den baterist Dave Grohl şin tuhaf kısmı Cobain’in bu ilgiden aşırı katıldı ki şu an Foo Fighters’ın solisti ve her şeyi, yeni rahatsız olup günden güne daha da içine nesil grunge rock’ın tanrısı da denebilir kendisine. Ve kapanık biri olmasıydı. Milyon dolarların Nirvana efsane kadrosuna kavuşmuş oldu. 1991’de döndüğü bir işin içinde bulunmasına rağmen piyasaya çıkan Nevermind albümü kısa sürede ilgileri Cobain bunlarla hiç ilgilenmedi, Seattle’da üzerine topladı. “Smells Like Teen Spirit” bir ev aldı. Bu ev daha sonra intihar edip müzik dünyasına müthiş bir giriş yaptı ve müzik dünyasını son kez sarsacağı Michael Jackson’ı bir numaradan ikametgâhı oldu. Biz 90’larda Cobain ve indirip ilk sıraya oturdu. Albüm aynı solan hikâyesini sinema filmi gibi zamanda Beatles’ın Abbey Road’u izlerken, şöhret ona açtığı kapılardan ve Sex Pistols’ın Never Mind The ağır bedeller getiriyordu. Cobain’in Bollocks’uyla birlikte rock sağlık sorunları üstüne bir de listelerine birinci sıradan giren üç uyuşturucu ve Roma’daki intihar rock albümünden biriydi. Dünya teşebbüsü eklenince rüzgârın çapında on milyonu geçen bu yönü değişti. Uyuşturucu batağı albüm onları hiç beklemedikleri Amerikan rüyasının ta kendisi bir anda şöhretin olmuştu. 8 Nisan ortasına itiverdi. Albüm 1994’te, Seattle’daki Nirvana’nın efsane albümü “Nevermind” çıkışının kapağında suda bir evlerinin garajında bebek, oltaya takılı 20’nci yılı vesilesiyle yeniden piyasaya sürülecek. Bu tesadüfen bulunan paraya doğru Kurt Cobain, kafasına yüzüyordu. lk anda sıktığı tek kurşunla iş ticari mi? Artık olsa ne olur olmasa ne olur. Ama anlamsız gelen bu Nirvana’sına ulaşmıştı. onu anmak için de bir fırsat bu yazı. Belki de 90’ları Cobain geride bir de fotoğrafın derdi açıktı; bebek bile paraya intihar mektubu çok daha yaşanır yapan Cobain’e bir teşekkür. ulaşmak için bırakmıştı. yüzdüğünden Ölümünden kimseyi boğulacağının farkında değildi. şte tam 20 yıl önce bu fikirle sorumlu tutmamıştı, eski heyecanını yitirdiğini ve numara yapıp geldi Nirvana. Kısa zamanda çok büyük bir kitleyi peşinden insanları kandırmanın yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu sürüklemeye başladı. Bunda Kurt Cobain’in nevrotik ruh haliyle yazmıştı. Bir de Neil Young’ın “Hey Hey My My” isimli can yakan kâğıda döktüğü şarkı sözleri ve müziğini taşıyan kısır akorların parçasından bir sözle yaşayanların âlemine veda etmişti; etkisi çok büyüktü. Çığ gibi büyüyen bu yeni müzik türü dur “Zamanla sönüp gitmektense yanmak daha iyidir.” G durak bilmeden yayılmaya devam ediyordu. Bu sıralarda Kurt Cobain’in uyuşturucu kullandığı konusundaki söylentiler ortalığı iyice karıştırmıştı. Evet, kullanıyordu ve mutluydu. Cobain’in eşi olaylı kadın Courtney Love da her fırsatta medyaya malzeme çıkarıyordu. Aklıma geldi Courtney Love geçen ay stanbul’daydı. 90’ları layıkıyla yaşayan Nirvana yandaşlarının onu linç etme arzusu hiç dinmedi. Benim de öyleydi ama stanbul’a geldiğinde buna zaman bulamadım. Love’ın, 2002 Şubat ayında yaptığı bir söyleşide Kurt Cobain ile hiç evlenmemiş olmayı istediğini söylemesi, zaten Cobain’in sonunu hazırlayan bu kadını çarmıha germek istemelerini haklı çıkarıyordu. C MY B C MY B