Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 MAYIS 2011 / SAYI 1313 7 GECE: Uyku önemlidir. Siz uykunun derinliklerine dalarken zayıflatan hormon leptin salgılanmaya başlıyor. Birikmiş yağlarımızın yakıt olarak yakılması ve enerji sağlayabilmesi için, leptin hormonunun salgılanması şarttır. Sağlık için son derece önemli yapı taşı da kolesteroldür. Kuvvetli bir antioksidandır. Hücreleri serbest oksijen radikallerinin tahribatına karşı koruyarak; kalp damar, kanser ve dejeneratif hastalıkların gelişmesini önler. Beynimizde bulunan “serotoninmutluluk hormonu” reseptörlerinin normal çalışmaları kolesterol sayesindedir. Aynı zamanda bütün “seks” ve “stres” hormonları yapımında da kolesterol kullanılır. 07.00 Kahvaltı. ki yumurta, hem de tereyağında... Yanında 810 zeytin, avuç içiniz kadar beyaz peynir, bir çay bardağı ceviz içi, arzu edildiği kadar domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka veya tere ve limonlu çay. Herhangi bir ekmek, poğaça, simit, vb. yenmeyecek! Kuvvetli, bol protein ve tereyağı içeren bir kahvaltının hızlandırdığı metabolizma sonucu harcanan kalori miktarı, 45 kilometrelik bir koşuda harcanan kalorienerji miktarına eşdeğerdir. 10.00 Ara öğün şart değil! Şekersiz bitki çayı ile avuç içi kadar ceviz yenebilir. 11.00 Her gün bir antioksidan vitamin ve 23 gr. katkısız Omega 3 tüketmelisiniz. 12.00 Öğle yemeği. Bir tabak zeytinyağlı taze fasulye, 34 adet ızgara köfte, bir kase yoğurt, turp ve havuçla hazırlanmış salata ve bir tatlı kaşığı keten tohumu. 18.00 Akşam yemeği. 34 kalem kuzu pirzolası, mevsim salatası, zeytinyağlı enginar. 20.00 Bu saatten sonra her şey yasak! Şekersiz bitki çayı, limonlu suya izin var. Sakın atıştırmayın. nsülini yükseltmeyin. Leptin hormonunun salgılanmasını engellemeyin. 23.00 Yatmadan önce yarım saatlik yürüyüş harika olur. G Diyetinizi değil, yaşam tarzınızı değiştirin ayıflamak... Şimdilik 7’den 70’e değil belki ama, genç kızlıktan yaşlılığa kadar herkesin ilgi odağındaki bir konu. Çünkü günümüzde “güzel” kelimesinin hemen yanında “zayıf olmak” yer alıyor. Haliyle de herkes buna ulaşmanın peşinde. Diyet listeleri elden ele dolanıyor. Uzak durulacaklar dilden dile dolaştırılıyor. Gazetelerde, televizyonlarda en önemli haberlerin yanında, her gün yeni zayıflama yöntemleri anlatılıyor. “Fit” olmak için kimi zaman hayatla bedel ödeniyor. Çok değil, daha birkaç gün önce zayıflamak için “altın çilek” hapı kullanan 51 yaşındaki Fatma Sinaplı kalp krizinden öldü. Bilim insanları ilaç formuna getirilen her türlü bitkisel ürünün dikkatli kullanılmasını vurgulayadursun, altın çilek ve benzeri pek çok ürün hâlâ internette satılıyor. Üstelik milyarlık bir sektör bu. Sadece bu ilaçlarla sınırlı değil, zayıflama kemerleri, sauna eşofmanlar, titreşimli zayıflama aletleri, yağ eritici çaylar... Adları değişse de slogan aynı: “Kısa sürede, yorulmadan incelmek mümkün.” Oysa ideal kiloda olmak ve sağlıklı kalmak diyet listeleriyle değil, ancak sindirilmiş bir yaşam şekliyle mümkün. Peki nasıl bir yaşam bu? stanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi ç Hastalıkları ve Kardiyoloji Anabilim Dalları Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay, hayykitap’tan çıkan “Karatay Diyeti”nde işte M. Canan Efendigil Karatay bunu anlatıyor. Adında diyet olduğuna bakmayın, bu bir liste değil, yeni bir yaşam önerisi... Aslında iç hastalıkları uzmanı Karatay. Kardiyoloji alanında dünyanın farklı ülkelerinde çalıştı. Vena Subklavya Ponksiyon’u tekniğini geliştirdi. Peki diyetle ilgilenmek de nereden mi çıktı? Yurtdışındaki deneyimlerinden. Çünkü bütün gelişmiş ülkeler en fazla harcamayı “hastalıklardan korunmak” için yapıyor. Türkiye’deyse durum başka; fazla rant getirmediği için hastalıklardan korunma konusunda çalışılmıyor. Oysa beslenmeyle hastalıkların yakından ilişkili olduğunu artık herkes biliyor. şte Karatay da, bu ilişkinin kilit noktası ne, sorusunun peşine düşüyor. Ona bu yolculukta, “nano teknoloji”nin moleküler tıptaki yansımaları da yardımcı oluyor. Ne de olsa kilo almanın hücresel ve biyokimyasal nedenlerini açıklığa kavuşturan, nano teknoloji. leri yaşlarda ortaya çıkan pek çok hastalığın temelinde, karaciğer yağlanması ve bunun sonucu kilo alma yani vücut yağlarının artması ve yiyemediniz biliyor musunuz? Çünkü Amerika’da kahvaltıda zeytin yok, yalnız kokteylde kullanılıyor ve haliyle Amerika’dan ithal diyet listelerinde de zeytin yer almıyor! Sadece bu da değil: “Amerika’da AĞLIKLI ZAYIFLAYIN sağlıklı olduğu için Karatay Diyeti kitabı da son bilimsel çok ceviz ESRA çalışmalar ışığında, hücre bünyesinde oluşan, tüketilirdi. Ben de AÇIKGÖZ ZAYIFLAMAK Ç N fiziksel ve kimyasal bozuklukların sağlığımızı ne Türkiye’ye HER ŞEY YAPARIM şekilde bozduğunu açıklıyor. Her yaşta sağlıklı ve geldiğimde hasta kişilerin doğru beslenme ve sağlıklı yaşam biçimi herkese ceviz öneriyordum. Bir Adım Hülya. 35 yaşındayım. edinmesine yönelik yol gösterici bir kılavuz, kitap. Karatay, gün, Gaziantep fıstık üreticileri 18’imden beri rejim yapıyorum. Hiçbir “Buradaki önerilerle kan insülin değerinin normal düzeyde gelip ‘Hocam fıstık satışlarımız zaman “zayıf” olamadım. Bulduğum her kalmasını sağlayarak, aşırı kilolar verilecek ve ileri yaşta düştü. Fıstık, sağlıklı değil mi? diyeti denedim. Tam bir hafta sadece ortaya çıkacak birçok sağlık sorununun önü kolaylıkla Biraz da fıstık önerseniz’ çorbayla beslendiğim oldu. Yemeden kesilebilecek” diyor, “Diyabet, hipertansiyon, kalp krizi, felç, dediler. şte o anda Amerika’da geçirdiğim iki, üç gün de. Zayıflama Alzheimer, polikistik meme hastalığı, erken bunama, kronik yalnız ceviz bulunduğu ve kelimesinin geçtiği her haberi, maili, artritler, bel ağrıları, erken âdet görme, polikistik over konuşulduğu için herkese ceviz reklamı dikkatle dinliyorum. Bütün bu sendromu ve depresyon gibi dejenaratif hastalıkların önüne yiyin dediğimi fark ettim. çabalar sonucunda bir ayda sadece 23 geçmek elimizde.” Halbuki Türkiye’de ceviz, fıstık, kilo vermeyi başarıyor, sonunda da Karatay bu yaşam tarzını, 17 yıllık yurtdışı deneyiminden fındık, badem yetişiyor. Sonra açlığa, isteklerime dayanamıyor, yararlanarak oluşturuyor. ngiltere, Güney Afrika, Cape Town, hepsinin faydalarını inceledim. verdikleriminden birkaç kilo fazlasını Amerika ve Anadolu olmak üzere dört kıtada hekimlik Bu olay bana her ülkenin alacak şekilde yemeye başlıyorum. yapıyor. Amerika veya Avrupa’da mucize diye kendine has doğal besinleri Zayıflayabilmek ve öyle kalmak için en ortaya atılan diyetlerin, Türkiye’dekilerin olduğunu öğretti. Hiçbir ülkenin az 10 bin TL harcamışımdır. Şimdilerde alışkanlıklarına uymadığını, beslenme ne besinleri ne de alışkanlıkları altın çilek hapı kullanıyorum. Bunun gereksinmelerini karşılamaktan aynı değil”. organik olduğu yazıyor sitelerde. uzak olduğunu o zaman fark Karatay’a göre Türkiye’deki Organik olmasa da umurumda değil, ediyor. Ulaştığı bilgiler ilginç; mesela en büyük sorun hareketsizlik! yeter ki zayıflatsın. Bu haptan birinin yıllardır diyet yaparken neden zeytin Spor yapan insan sayısı bir elin öldüğünü duydum. Çok üzüldüm, ama ben yeterince sağlıklıyım. Zayıflamak için her şeyi yapmaya devam Ben, Berna Mutlu Aytekin. Şişmanım Akupunktur destekli diyetler, diyetisyenlerimin özel reçeteleri... edeceğim.G diye hep hayıflanmışımdır, ama “Berna Yaptığım en uçuk şey yememekti. Bir, iki gün yemeyip, sadece su ve bunun önünü alman lazım” dediğim ayranla beslenirdim. Bir süre yemeyince beyin faaliyetlerinizde aksamalar tarih üniversiteyi kazandığım 1998’di. oluşabiliyor. Adımı, soyadımı test kâğıdına yazmak için düşünmüşlüğüm Diyetisyene gitmeye başladım. O kadar olmuştu. Bir de o halde sınavlara giriyordum. Su içmek için telefona alarm bilgilenmiştim ki yaptığım diyetlerin pek kurduğumu, bir saatte bisiklet çevirip hiç durmadan altı litre su içtiğimi sağlıksız olmadığını o dönem anladım. hatırlıyorum. O günkü kadar terlediğim başka zaman olmadı. Aç kalınca Ama bir türlü zayıflayamıyordum. Benim bitmek bilmeyen baş ağrıları çekiyor, çok aksi, gibi kilolu arkadaşlarımı da diyetisyenlere sürüklüyor, onlarla sinirli biri oluyorum. Bünyemin durumunu yarış yapıyorduk. Yine de kilo verememek diyetisyenleri bildiğim halde 23 ay boyunca diyet yaparak ikinci, üçüncü ayında bırakmama neden oluyordu. Son kilo vermediğimde diyeti bozuyorum. diyetisyenim, “Nasıl olur Berna Hanım” diyerek iki En çok taze beyaz ekmek, tam yağlı saatte bir beni denetlemek için arıyordu, peynir ve sucuk yemeyi özlüyorum. Onlar için “Sütünüzü içtiniz mi, kayısılarınızı yediniz diyetteki tüm tatlılardan vazgeçebilirim. Dört mi?” Şu ana kadar bugünün parasıyla ay sıkı bir diyetin ardından birden verilen beş zayıflamak için en az 7000 TL harcamışımdır. kilonun mutluluğu bir başka, ama o kadar sabretmek Ondan fazla diyet denemişimdir; Protein , Atkins, kolay olmuyor. G obezitenin gelişmesi yatıyor. Dünya Sağlık Örgütü ile Bill Gates Vakfı’nın dünya çapında yaptığı araştırmaya göre, 2008’de dünya nüfusunun üçte biri kilolu, dokuz yetişkinden biri de aşırı kilolu. Üstelik bu oran giderek artıyor. S YEMEDEN GEÇEN GÜNLER M OLUYOR BU YANLIŞLARA DÜŞMEY N Z KARATAY D YET NDEN PUÇLARI Bugüne kadar yapılan en büyük yanlış, Türk halkının geleneksel beslenme şeklini değiştirmeye çalışıp, ithal yiyeceklere ve diyetlerle özendirmekti. Fabrikasyon işlem görmüş, raf ömrü kimyasal katkılarla uzatılmış, güzel kokularla ve gizli mısır şurubuyla çekici hale getirilmiş hazır gıdalar ve fast foodla beslenme tarzından uzak durun. Boş kalori ve işlenmiş gıda olan, birçok katkı maddesi ve gizli meyve şekeri früktoz içeren mısır gevrekleri tüketmeyin. Hazır ambalajlı diyet gıdalarıyla beslenmeyin. Üç öğün beslenmeye alışkın insanlara altı öğün beslenme teşvik edilip, “az az, sık sık yiyin” deniliyor, yapmayın. Kolesterol korkusuna düşmeyin… Sağlıklı sanarak her gün neredeyse 23 kilo meyve yiyoruz. Oysa meyve şekeri früktoz, en tehlikeli ve en tatlı zehir. Tereyağı, kırmızı et, yumurta, kuruyemişler zararlı ya da kilo aldırırmış gibi gösteriliyor. Oysa kırmızı etin sağlıksız olduğu Amerika’da ortaya atıldı, ancak Amerika’da tüketilenlerle Türkiye’deki kırmızı etler arasında dağ kadar fark var. Amerika’dakiler tamamen aşırı besili sığır etleri. Hayvanlar tahıl, suni yem ve hormon yüklenerek şişiriliyor, kanları akıtılmadan kesiliyor. Ayrıca Amerikalılar bir porsiyonda bu etlerden yarım kilo kızartarak, yakarak, isleyerek tüketir. Türkiye’de tükettiğimiz, beslenme tarzımızdaki haşlama usulü pişirilmiş av hayvanlarının etleri çok sağlıklıdır. Örneğin, Türkiye’de tüketilen lezzetli pastırma en sağlıklı kırmızı ettir, çünkü işlenmemiş ve kurutulmuştur. Tereyağında pastırmalı yumurtayla vücudun hem sağlıklı yağ, hem de protein ihtiyacı karşılanılabilir. “Yağların her türlüsü zararlıdır” açıklamalarıyla sağlıklı yağlar vücuda girmemeye başladı. Oysa bütün hücrelerimizin çevresi yağdan ibaret. Beynimiz ve bütün sinir hücrelerimiz, omuriliğimizin tümü yüzde 7080’i yağ. şte bu sebeple sağlıklı temel yağlar vücut için çok önemli.G parmaklarını geçmeyecek kadar az. Ayrıca, çok fazla ekmek ve unlu gıda tüketiliyor. “Tamam, ekmek lezzetli, ona bir şey demiyorum” diye bir onayla başlıyor Karatay, “1995’te Amerika’dan döner dönmez ilk yaptığım, ekmeğe saldırmak oldu. Sonra birden şiştik, eşimle tansiyonumuz yükseldi, halsizlik başladı. Hastalarım da hemen hemen aynı yakınmalarda bulunuyordu. Sonra önce tuzsuz ekmeğe geçtik. Hekim olarak konuyu incelemeye başlayınca, fırınları dolaştım. stanbul Kadıköy’deki fırınların çoğuna ekmek hamuruna ne kadar tuz atıyorsunuz, diye sordum. ‘Ölçümüz yok’ dediler. Ondan sonra ekmek yemeyi kestik. Tuzu azalttık ve rahatladık”. Peki ya doğal ve organik beslenmeye özen gösterdiği, her şeye dikkat ettiği halde kilo vereyenler? Karatay’ın bu konudaki ilk yorumu, doğal dediğimiz gıdaların vücuda bazen fazla geldiği yönünde. “Mesela” diyor, “portakal suyu faydalı ama belli yaştan sonra fazla enerji yüklüyor. Doğal olduğu halde meyve, bal ve pekmez gibi gıdalarda fazla meyve şekeri olduğu için pankreası ve karaciğeri yoruyor. Karaciğer yorulunca da bütün sistem altüst oluyor, kilo verilemiyor. Ayrıca kişide gizli bir alerji ya da D vitamini eksikliği varsa kilo veremez, hareket de etse”. Bugüne kadar 1500’den fazla hastaya bu programı uyguluyor Karatay. Şimdi hepsi sağlıklı ve formda, hem de aç kalmadan. Ancak uyarmak gerekiyor, bu birkaç haftalık bir diyet programı değil, içselleştirmeniz gereken bir yaşam tarzı. Yani kendinizi değiştirmeye hazır olun! G C MY B C MY B