Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 27 ŞUBAT 2011 / SAYI 1301 ZÜLAL KALKANDELEN Gazino Beyoğlu’nda yeniden canlanıyor Beyoğlu’nda yıllar önce yok olan gazino kültürü yeniden canlanıyor. Ay başından beri faaliyette olan Gazino Beyoğlu’nda assolistten fiks mönüye kadar racona uyan her şeyi bulabilirsiniz. Seksenlerdeki gazino kültürü niye yok olmuş? A. Çetin: Çok büyük mekânlar oldukları için ekonomik olarak yaşaması zordu. Bir de assolistlerin aldığı paralar artınca giderleri karşılayamaz hale geldiler.. D. Yavuz: Daha çok kuşak meselesi. Sonraki jenerasyonun aldığı eğitim, dinlediği müzikler ve içinde bulunduğu çevre başka Wisconsin’de sınıf savaşı aşlıkta adı geçen Wisconsin, Amerika’nın Ortabatı bölgesinde bir eyalet. Nüfus açısından Amerika’nın 20. büyük eyaleti; kişi başına düşen ortalama yıllık gelir açısından 15. eyalet. Bugünlerde Wisconsin kaynıyor; her yerde onbinlerce insanın katıldığı protesto gösterileri yapılıyor. Öğretmenler hasta olduklarını bildirerek derslere girmiyor. Bu nedenle okullar üç günlüğüne kapatıldı. Üniversite öğrencileri, kamu çalışanları, sendikalar protesto eylemlerine destek veriyor. Bütün bu gerginliğin nedeni, eyaletin yeni valisi Scott Walker’ın bütçe açığını kapatma bahanesiyle önerdiği yasa tasarısı. Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olarak geçen yılki ara seçime giren Walker, rakibini yüzde altı farkla yenip, 3 Ocak 2011’de görevine başladı. Başlar başlamaz da eyaletin huzuru kaçtı. Vali Walker’ın hesabına göre, eyaletin 137 milyon dolarlık bütçe açığını kapamanın yolu, kamu çalışanlarının toplu sözleşme haklarını ellerinden alıp, emekli aylıklarını tırpanlamaktan geçiyor... Ancak Vali bunu önerirken, bir bölüm kamu çalışanını ayrı tutuyor; diyor ki, kamu güvenliğini sağlamakla görevli memurlar, örneğin polisler, bu yasa kapsamına alınmayacak. Oysa bu grup, diğer kamu çalışanlarına kıyasla en yüksek geliri elde ediyor. Ama Vali için asıl önemli olan, o grubun büyük çoğunlukla Cumhuriyetçi Parti’yi destekleme eğilimi göstermesi... Yani sözün kısası, Walker, bütçe açığını, varlıklı kesime uygulanan vergi indirimlerini ya da diğer harcama kalemlerini yeniden düzenleyerek değil, çalışanların 50 yıldır sahip olduğu toplu sözleşme hakkını çiğneyerek gidermeyi düşünüyor! Emekçiyi sömürmek, haklarını gasp etmek gibi vahşi yöntemler kapitalizmin egemen olduğu ülkelerde şaşılacak bir şey değil elbette. Ama bu çağda toplu sözleşme hakkını yok etmeyi, ancak kapitalin kölesi olmuş, emek düşmanı bir fanatik düşünebilir. B Evde oturma zamanı değil Scott Walker’ın geçmişine göz atınca kendisinin tam da bu tarife uyduğunu görüyoruz. Politik kariyerinin baş destekçileri Charles ve David Koch. Kim bunlar? Bağımsız Mother Jones dergisinin yazdığına göre, aşırı zengin, çok muhafazakar, sendika karşıtı petrol ve gaz kodamanları. Özellikle kamu sektöründeki sendikalara karşı sürekli ve şiddetli bir şekilde saldırmayı iş edinen Americans for Prosperity, The Cato Institute, The Competitive Enterprise Institute ve The Reason Foundation gibi kurumlara milyonlarca dolar destek yapan iş adamları... Tabii ki Koch’lar Scott Walker’ın seçilmesi için kabarık çekler yazmaktan da geri durmamış. Koch Industries adına kurulan siyasi faaliyet komitesi (PAC), Vali’ye tek bir seferde yapılan en yüksek ikinci bağışı (43.000 dolar) yapmış. Ama bununla da kalınmamış ve yasanın etrafından dolanıp yardım sınırını aşmanın yolu bulunmuş. Cumhuriyetçi Valiler Birliği’ne 1 milyon dolar vermişler ki, onlar da Walker’a yardım etsin. Birlik de bu parayı alınca başlamış Walker’ın rakibine karşı TV reklamları vermeye. 3.4 milyon dolarlık karşı reklam kampanyası sonucunda Demokratik Parti adayı kaybetmiş seçimi. Tabii şimdi Wisconsin Valisi’nin bütün bunların karşılığını vermesi bekleniyor. O da kendisine arka çıkan büyük sermayeye borcunu emekçinin hakkını satarak ödüyor. Koch gibilerse, yaptıkları yatırımın karşılığını alıyor. Bunun adı kapitalizmdir; daima emek sömürüsüne dayanır. Geçenlerde Mısır’daki olayları yazdığım yazıda Marx’ı anıp şöyle B demiştim: “Bütün yaşananlar, sınıf savaşımlarının tarihidir.” Kapitalizm var oldukça Ortadoğu’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Asya’ya sınıf savaşımı devam edecek... G www.zulalkalkandelen.com kzulal@yahoo.com Ge şeylerden beslendi. O gençler de yabancı müziğe eğildi. Şimdi eskiye dönüş yapıyor. A. Çetin: 18 yaşındaki insanlar söyleyeni tanımasalar da şarkıyı ezbere biliyor ya da fasıla gidip Türk sanat müziği dinliyor. Şu anda insanlar özüne dönüyor diyebiliriz. nsanlar kültür düzeyi ne olursa olsun Türkçe müzikte daha farklı eğleniyor. Bu biraz da eşlik etme meselesi. Yabancı müzik üzerine kurulu eğlence geçici bir trenddi. G özü ler nç ne r üyo d ön Ayşegül Çetin ve Deniz Yavuz. Fotoğraf: UĞUR DEM R DEN Z ÜLKÜTEK N B eyoğlu’nun gece hayatını bilenler için Dirty oldukça tanıdık bir mekândı. Burası artık çok farklı bir formatta Gazino Beyoğlu ismiyle hizmet verecek. Değişim sırf isimle sınırlı değil. Mekânda seksenler sonrası kaybolan gazino geleneklerine ait her şeyi bulabilirsiniz. Şubat ve mart ayının assolistiyse Semiha Yankı. Mekânın işletmecileri Deniz Yavuz ve Ayşegül Çetin değişimi yeni kuşağın eski şarkıları “club” kültürüne tercih etmesine bağlıyor. Burayı gazinoya çevirmeye nasıl karar verdiniz? Deniz Yavuz: Dirty zamanındaki kitle biraz farklıydı. 20 30 yaş arasındaki insanlar geliyordu. O tür eğlencenin sonu gelmişti artık. “Değişik bir şey yapalım” diye düşündük. Gazino kültürü aklımıza geldi ve postmodern, minimalist bir gazino yapmaya karar verdik. Eski gazinoları ebat olarak yakalamamız mümkün değil tabii. Bu mekân 1868’de inşa edildiği için dekorasyonu gazino için çok uygun. Ayşegül Çetin: Eğlence hayatının gidiş yönü geçmişe dönüyor. Biz de buna uygun bir mekân açmayı düşündük. D. Yavuz: Beyoğlu’nda sürekli dolaşan insanlar bu değişimi fark etmekte zorlanmazlar. Küçük büyük bütün mekânlarda Türkçe müzik çalınıyor. Eskiden evlerde dinlenen müziği şimdiki kuşak yeniden keşfetti. Buna doğru bir kayma vardı zaten bir süredir. Yeni kuşağın çok fazla elektronik müzik düşkünlüğü yok. En fazla seksenler ve doksanlar dinleniyor. Ancak gazino konsepti ise olmayan bir şeydi. Gazino içeriği de sırf müzikle sınırlı değil. Servisinden, şampanya açtırmaya ve “T sahne”ye kadar var. Gazino kültürünün ne kadar içindeydiniz? A. Çetin: Daha çok Türk filmlerinden gördüğümüz bir birikim var. Kafamdaki izlenim şimdiki eğlence kültürüne göre çok daha kaliteli olduğu yönünde. Alkol yasakları işletmeleri nasıl etkiledi? D. Yavuz: Bunun sonlanmayacağını iyi biliyorum. Daha da şiddetlenecek. Bütün mekânlara önerim yasalar çerçevesinde kendi yöntemlerini bulmaları. Çünkü ne kadar engelleseniz de içmek isteyen bir dünya insan var. Bunu yok edemezsiniz. A. Çetin: Bence şu anda eğlenmeyi seven insanlar ve mekânların birbirine her zamankinden daha çok ihtiyacı var. nsanların evlerinden çıkmaları lazım. Sigara yasağıyla insanlar evlerine kapandı. Amaç zaten buydu. G D. Yavuz: nsanlar artık eğlenemiyorlar. Bir insan evden çıkıp on mekân geziyor. Harcadığı süreye bakınca aslında hiçbir yere gitmemiş. Dışarı çıkanlar “nerede giriş ödemem, ucuz bira içerim” gibi şeyleri gözetmekten doğru dürüst eğlenemiyor. Şu anda bizim gibi oturmalı ve programı olan yerlerin şansı daha yüksek. Mekân yine gençlere mi hitap edecek? D. Yavuz: Evet ama bir yere kadar. Zaten artık elli yaş üstü insanları dışarı çıkartıp bir yerde oturtmak çok zor. Meyhanede bile yaş ortalaması çok düştü. Peki otuz yaş üstü kitlenin geldiği yerde yirmi yaş civarı insanların bulunması olabilecek bir şey mi? A. Çetin: Evet. Bizim gazino formatımız “assolist iner, şovmen çıkar” şeklinde değil. Program bittikten sonra ağırlıklı olarak seksenler ve yetmişler Türkçe şarkılarıyla “club”a devam ediyoruz. Gazinoya gelmeyip ona gelme imkânı da olabilir. Son iki haftadır yaş ortalaması 25 civarı. Böylece diğer kitleyle de kaynaşma oluyor. Eskiden gazinolarda çıkan kavgalar da meşhurmuş. Siz de de oluyor mu? D. Yavuz: Onlar da olacak. Bu şaka değil. Rezervasyonlar dolmaya başlayınca böyle mizansenler yapılacak. Mesela gece sekizde ünlü oyunculardan birini oturtacağız. Bütün geceyi tek rakıyla geçirip assoliste bir şeyler söyleyecek. nsanlar bunu görecek ya da assolist şarkı söylerken “burada şarkı söyleyemezsin” diyecek. G C M Y B C MY B