02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 3 7/2/08 16:30 Page 1 PAZAR EKİ 3 CMYK 10 ŞUBAT 2008 / SAYI 1142 Neolitik sükunet MEHMET ÖZDOĞAN Küreselleşme, küresel ısınma ve biz... Tedirgin bir dünyada, huzursuz yaşıyoruz. Acaba dünyanın sonu mu geldi? Dün bize bu sorunun yanıtını verebilir mi? Türkiye’de neolitik denince akla ilk gelen isimlerden biri, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan anlatıyor. Alper Turgut üresel ısınma, hop oturtup kaldırıyor insanlığı, dünyanın sonuna doğru gidildiği endişesi soluksuz bırakıyor. Savaşlar, işgaller, nükleer santrallar, nükleer silahlar, hazzın sinsi iktidarı, tüketim çılgınlığı, prozac, Mars’tan dünyaya indirilen görüntüler, vs. vs… Her şey bir paranoyadan mı ibaret, yoksa homosapiens endişesinde haklı mı? Bu soruya en iyi yanıtı, bugünün zamanında yaşasa da binlerce yılın içinde dolaşan biri, bir arkeolog verebilir ancak. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’la uygarlık tarihi içinde geziniyoruz, buzul çağından metro kazılarıyla tarihini kusan İstanbul’a kadar aklımıza ne gelirse konuşuyoruz… Amaç, umutlanmanız ve binlerce yılın içinde sadece bir insan ömrü kadar yer kapladığınızı hatırlamanız... Bu elbette haydi dünyayı yerle bir edin anlamına gelmiyor, bugünü ne çok önemseyin, ne hiçleyin, tabii kendinizi de… Televizyonlarda ha bire eriyen buzullar gösteriliyor, dünyanın geleceğinin seyri bu görüntülerle çiziliyor. Yeni bir buzul çağına mı giriyoruz? Bugüne dek 8 buzul çağı yaşandı. Bundan nasibini en çok orta kuşak alır, özellikle stepler… Ekvator etkilenmez. Hiç etkilenmemiştir. Anadolu’da ise hiç buzul olmadı. Sadece yağış rejimi değişir, Akdeniz iklimi Büyük Sahra’ya kayar. Neolitik dönemde, Güneydoğu Anadolu, çoğu zaman bugünden daha sıcaktı. Hatta bir dönem Hindistan’daki musonlar Güneydoğu’ya girmişti. Soğuk dönemlerde ise kuraklık vardı. Mesela Neolitik çağdan da önce avcı insan, Kuzey Amerika ve Sibirya’da mamutları avlayarak bitirdi. Denizler en çok 30 metre yükselmiştir, alçalma rekoru ise 200 metredir. Tüm buzullar erise dahi, denizin yüksekliği 6, 7 metre artar. Küresel ısınma, buzul çağı… Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın, insanoğlu yaşamını hep sürdürdü. Zaten ya göç edersin, ya uyum sağlarsın. Biz uyum sağlayanların çocuklarıyız o halde… İnsanın yüz binlerce hatta milyonlarca yıllık bir geçmişi var. En eski atalarımız, Afrika’dan dünyaya 1 milyon 800 bin yıl önce yayılmaya başladılar. Arkeolojik kazılar ışığında, insanın fiziki özelliklerinin, yaşam şeklinin, kültürünün, doğal çevre ortamının sürekli değiştiğini görürüz. Ancak bu değişim veya gelişme, çok yavaş seyretmiştir. Ancak bazen “sıçrama” dediğimiz hızlı değişimler de yaşanmıştır. Neolitik çağ, belki de bıraktığı izler bakımından hızlı değişim dönemlerinin en önemlisidir. Bu uygarlık tarihinin kırılma noktalarından birisidir. Güneydoğu Anadolu’yu da içine alan çekirdek bölgede (Bereketli Hilal), avcı, toplayıcı insanlar, gezgin olmayı bırakıp, yerleşik köy yaşantısına geçmişlerdir. Onlar, tarihin ilk çiftçileridir. Binlerce yıl sonra Avrupa’ya göç edecek ve uygarlığı taşıyacaklardır. Rotayı daha yakın bir tarihe çevirsek… Çekirdekteki tahıla dayalı yerleşik yaşam, MÖ 12 bin yılında başlıyor, MÖ 7 bine kadar sürüyor. Göç eden insan topluluklarının Trakya’ya gelişi MÖ 6400 ila 6500… Sonra 500 sene içinde Danimarka’ya ulaşıyorlar. Neolitik çağ, ilk üreticileri de müjdeliyor o halde, yanılıyor muyum? Avcı, balıkçı ve toplayıcı insan toplulukları, tüketicilik sona eriyor ve üretim zamanı geliyor. Yeryüzündeki ilk köy, ilk tarım ve evcilleştirilmiş hayvanlar, bu çağın getirileri… Yabani koyunu veya yaban domuzunu hemen değiştiremezsiniz. Evcilleşme ve mutasyon bir süreçtir ve binlerce yıl sürer. Düşünün, 22 bin buğday tanesinden ancak bir kilo un çıkıyor. Üstüne üstlük o zamanki başaklar ufak Türkiye’de Neolitik denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Profesör Mehmet Özdoğan, öğrenciliğinden başlayarak İstanbulChicago Üniversiteleri Güneydoğu Anadolu Karma Projesi’nin Çayönü kazılarında önce alan yöneticiliğini, daha sonra projenin başkanlığını üstlendi. ODTÜ Aşağı Fırat Projesi Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Başkanlığı’nın yanında Uluslararası ODTÜ Keban ve Aşağı Fırat Projeleri Tepecik, Tülintepe, Değirmentepe kazıları alan yöneticilikleri yaptı. TÜBA Kültür Sektörü ve Kültür Envanteri (TÜBATÜKSEK) konseptinin oluşmasında büyük katkıları olan Prof. Özdoğan, Birecik Suruç (Şanlıurfa) arkeolojik envanter çalışmalarını yürüttü. Balkan kültürleriyle Anadolu/Önasya kültürleri arasındaki ilişkileri Trakya Marmara Bölgesi yüzey araştırmaları ve kazıları buluntularıyla belgeleyip somutlaştırdı. Arkeolojik yüzey araştırmalarına getirdiği yöntemlerle yeni bir model geliştirdi. İlk üretim topluluklarının Anadolu’dan Güneydoğu Avrupa’ya yayılımlarını araştırdı. Türkiye kıyı kültürleriyle deniz seviyelerindeki değişme arasındaki ilişkiyi ilk kez ortaya koydu ve böylece doğal çevre ortamı ile arkeolojinin birlikte ele alınması gerekliliğinin ülkemizde yerleşmesine katkıda bulundu. Anadolu akeramik kültürlerini, Önasya Neolitik kültürlerinden ayıran özellikleri tanımlamaya çalışarak Anadolu modeline değişik bir yorum getirdi. TÜBA üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi üyeliğine seçildi. Göbekli Tepe 2006. Fotoğraf: Uğur Demir lalı Taş Devri… Ancak yongalama ve sürtme yöntemiyle yapılan aletlerin cilayla alakası yoktur. Zengin buluntularıyla adını duyuran Çatalhöyük, Çekirdek’ten dört bin yıl sonrasına tekabül ediyor. Bugünde durup binlerce yılı izlemek, zamanları birbirine bağlamak, oldukça yorucu ama keyifli olmalı. Siz içinde bulunduğumuz zamanı nasıl tanımlıyorsunuz? Kırklareli neolitik dönemi evi... Neolitik 6 bin yıllık bir süreç, içinde bulunduğumuz endüstri ise daha 300 yıllık. Neolitik aileyi, mirası, Yarımburgaz, Trakya’nın en büyük mağarasıdır, Türkiye’nin mülkiyeti doğurdu. Endüstri ise işçi sınıfını, burjuvaziyi, kentve İstanbul’un ilk yerleşim yeridir. İlk yerleşimcileri, avcı ve leşmeyi, ailenin parçalanmasını ve küreselleşmeyi beratoplayıcı insanlardır. Sonra bir dönem tarımcı topluluklar taberinde getirdi. Devrim dediğimiz kırılmalar zaten en rafından da kullanıldı. Orada ayinler de yapıldı, vahşi hayçok Neolitik ve Endüstri devrimlerinde görülüyor. Bunvanların barınağı da oldu. Bugün tarihi mağara neredeyse lar iki büyük modeldir. Neolitik çağın artçı depremleri kent tamamen tahrip edilmiş durumda. devletleri ve imparatorluklardır. Sanayi devriminin art Hâlâ üzerinde çalıştığınız Kırklareli’nin önemi çı sarsıntıları ise elektronik ve uzay çağıdır. nedir? Kırklareli, Yakın Doğu ve Anadolu'dan başlayarak geİSTANBUL’UN NEOLİTİK HALİ lişen tarım ve hayvancılığa dayalı köy yaşamının Avrupa'ya aktarıldığı yerlerden biridir. Çekirdek bölgesin Biz İstanbul’un Bizans, Osmanlı ve Cumdeki kerpiç yapılar burada yerini ahşap binalara bırakhuriyet halini biliyoruz. İstanbul’un binlerce mıştır. İklim değişikliği ahşap mimariye sebebiyet veryıl gerisinde ne ve nereler var? miştir. Yapının çatısı çavdar sapıyla örülmeliyFikirtepe ve ona bağlı olan Pendik, İçerendi. Farklı canlandırma, farklı bir teşhir için heköy ve Tuzla çok önemli… Çünkü İstanmen kolları sıvadık. Bölgede kimse çavdar bul, Anadolu’dan gelenlerle buraekmiyordu. Güç bela 12 döda yaşayanların kaynaşma noktanüm çavdar ekilmesini sağladık, sı. Hem tarıma geçenler hem de avşimdi sorunumuz çavdarın elcı, balıkçı, toplayıcı gruplar (balık le biçilmesi, kimse buna yanaştutarak, geyik avlayarak besleniyormıyor. Ama kararlıyız, önünde solar) burada birleşiyorlar. İki farknunda bu sorunu da aşacağız. lı kültür, karma bir yapı… Akkül Yöre halkı sizin çalışmalarınızla iltürasyon… Birlikte değişiyorlar. gileniyor mu, üzerinde yaşadığı toprağın Bugün ne Fikirtepe ne de diğerlebinlerce yıllık tarihini merak ediyor mu? ri ortada yok. Sadece Pendik’e ait Öncelikle Kırklareli ve çevresinden kimseyi ziyaretimibir parsel kaldı. ze getirtememiştik. Tek tük gelmeye başladılar. İnsanlar Şimdiye dek 27 batığın bulunduğu artık Neolitik Çağ’ı ve onun önemini öğrenmeliler. Arİstanbul’daki metro çalışmaları?.. keolojinin Türkiye'de gelişen bir dinamiği yok, bize Baİstanbul bir liman kenti, metro kazıları tı’dan gelen bir kavram. Örneğin biz anlatıyoruz ve adam sırasında tabii ki kayık çıkacak. Sultanahhâlâ diyor ki “Aman hocam bunları babam bile hatırmet Cezaevi’nin olduğu bölgede, Roma lamıyor”… Ancak Avrupalı bir kadını, 8 bin yıl önsenatosu vardı. Sonra da saray bulundu cesine el sürmek heyecanlandırıyor. Bunun dışındeniliyor. da basının da duyarsız olduğunu eklemeden ge 400 bin yıllık Küçükçekmece Yaçemeyeceğim. rımburgaz Mağarası ne durumda? K İstanbul’daki metro kazılarında bulunan kayık. Küresel ısınma yüzünden eriyen buzullar... ve az taneli ve bu yabani buğday taneleri dökülüyor, böğürtlen gibi tek tek toplanılması gerek. Çiftçi atalarımızın işi çok zor ve ekilebilecek tarlaların oluşturulması uzun yıllar alıyor. Toprağa ve tahıla bağlı yaşam, kalıcı konutların inşasına ve beraberinde yeni mimari tekniklerin gelişmesine neden oluyor. Buğday, arpa, çavdar, Güneydoğu’dan dünyaya yayılıyor. Çanak, çömlek, havan, öğütme taşı, küçük heykelcikler yapılıyor. Sulu aş ve çorba içmek için kaplar yine bu dönemin ürünü… Ve bilinen bir gerçek, besin stoklamazsan aç kalırsın. Bu zorluktan eşitlik mi çıkıyor? Hayır. Eşitlikten söz etmek mümkün değil. Hiyerarşik bir düzeni var. Hindistan’daki kast sistemi gibi olmasa da sınıflar var. Ruhban sınıf, yöneticiler, ustalar ve halk. İlginç, ancak birisi çıkıyor, insanları tanrı adına çalıştırıyor. Sonra sosyal bir olay oluyor, ustalar ve halk gidiyor, ruhban sınıf kalıyor. Tanrılar da cinsiyet değiştiriyor… Güneydoğu Anadolu’da yani çekirdek bölgede, bir baba tanrı var. Ve anlaşılan o ki, baba tanrı topraklarını terk etmiyor ve hiçbir yere gitmiyor. Bugün hâlâ orada… Ana tanrıça ise başka bölgelerde karşımıza çıkıyor. Neolitik denilince hepimizin aklına öncelikle Çatalhöyük geliyor… Neolitik Çağ (Yeni Taş Devri) okullarda okutulan adıyla Ci
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle