Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 4 4/10/07 16:08 Page 1 PAZAR EKİ 4 CMYK 4 GRUP YORUM, 13 Ekim’de İzmir Fuar Açıkhava Tiyatrosu’nda... 7 EKİM 2007 / SAYI 1124 Savaşa karşı şarkılar susmayacak Bora Yoldaş Grup Yorum için müzik bir şeylerin değişmesi gerektiğine dair verdikleri mesajı iletmenin en iyi aracı... rup Yorum küçümsenmeyecek dinleyicisi olan, ama medyada buna paralel etki yaratmayan bir grup. Üstelik ya konserleri yasaklanıyor, ya elemanları hakkında davalar açılıyor… Ama onlar vazgeçmiyor. 22 yılı geride bırakan grup, 13 Ekim’de İzmir Fuar Açıkhava Tiyatrosu’nda bir konser verecek. Biz de grup elemanlarıyla, dünü ve bugünü konuştuk. Son yıllarda konserleriniz pek yasaklanmıyor galiba, bu üzerinizdeki baskının kalktığını, hatta Türkiye’nin demokratikleştiğini mi gösteriyor? Daha birkaç ay önce bir elemanımız hapis cezası aldı, ceza Yargıtay’da bekliyor. Ankara’da seçimlerle bir yere varılamayacağı mesajını vermek üzere düzenlenen bir eyleme katılan solistimiz Öznur Turan’ın burnu polisin müdahalesi sonucu kırıldı. Ayrıca konserlerimiz de hâlâ yasaklanıyor, ama yasaklanma şekli değişti. Önceden valilik, kayma G kamlık, vb. idari organlardan gelen bir yazıyla yasak uygulanıyordu, şimdi konserin yapılacağı salonun sorumlusu tehdit ediliyor. Önemli olan yasaların kâğıt üzerinde kalmaması, pratikte de uygulanabilmesi. Üzerinizdeki baskının nedenini sadece “müzik”le açıklamak mümkün mü? Değil elbette. Biz kendimizi müzikle ifade ediyoruz, ama sadece “müzik” yapsak bizimle kimse “o şekilde” ilgilenmez. Grup Yorum devrimci ve bu ülkede bir şeylerin değişmesini istiyor. Baskının da nedeni bu, ama biz inanıyoruz ki baskı ve iktidar güçlerinin saldırısı varsa doğru bir iş yapıyoruz. Şunu da hatırlatmalıyız ki, Grup Yorum bugüne kadar hakkında açılan davaların hemen hepsinden beraat etti. Elemanlarının sürekli değişmesine karşın Grup Yorum bugüne kadar hep ayakta kaldı ve müzikalitesini korudu. Bu yorucu bir durum değil mi? Eleman değişikliği bizim istediğimiz bir şey olmadı, gidenler genelde dünya görüşlerindeki değişim nedeniyle ayrıldılar. Deneyimli bir elemanın ayrılması tabii ki bazı sıkıntılara yol açıyor, ama bu açığı kısa sürede telafi ediyoruz. Müzikalitemizi korumamızın ardında yatan en önemli etkenlerden biri de kendi elemanlarımızı yetiştiriyor olmamız. Grup Yorum’un öğrencilerinden oluşan bir koromuz var ve her sene müzikal çalışmaların yanı sıra müziğe bakış, müziğin tarihsel gelişimi, sanata tarihsel bakış gibi konularda eğitim veriyoruz. Ayrıca Ankara, İzmir, Adana, Hatay gibi şehirlerde, sürekli görüştüğümüz, fikir alışverişinde bulunduğumuz bazı kardeş müzik gruplarımız var, oralardan da belirli zamanlarda takviyeler oluyor. Son albümünüz “Yıldızlar Kuşandık”tan bu yana bir yılı aşkın süre geçti. Yeni bir albüm hazırlığı var mı? Şu anda müjde vererek dinleyicilerimizi beklentiye sokmayalım ancak çalışmalarımıza başladık, elimizde yeni bestelerimiz var. Çok uzun süreceğini düşünmüyoruz ancak yine de şimdiden bir tarih vermek çok doğru olmaz. Grup Yorum da kuruluş aşamasında 60’lı yıllarda Latin Amerika’nın gergin atmosferinde ortaya çıkan bir “Yeni Şarkı” akımından etkilenmişti, Mercedes Sosa, Victor Jara, Inti Illimani... Bugün de dünyada, Lübnan, Irak, Filistin’de savaşlar var. Sanatçıların bu savaşlara gösterdiği tepkiden yeniden bir “yeni şarkı” akımı çıkar mı? Yeni şarkı hareketi tüm dünyada etkisini gösteren antiemperyalist ’68 kuşağı hareketleriyle aynı döneme denk gelir. Bugün sanatsal anlamda yine benzer bir hareket çıkar mı? Çıkabilir tabii, neden çıkmasın? Belki birebir “Yeni Şarkı” hareketi gibi olmuyor, ancak, başka bir isimle, daha geniş bir kesimi ya da daha dar bir grubu ifade eden dönem şarkıları yapılıyor, yapılacak da. Bugün Irak’ta, Lübnan’da, Filistin’de direniş hareketleri varsa elbette oranın sanatçıları da bağımsızlık şarkıları söyleyeceklerdir. Zaten biz de albümlerimizde bazen o bölgelerin direniş şarkılarına yer veriyoruz. Türkiye’de protest müziğe ilgi neden diğer ülkelere göre daha düşük? Politik müzikte lokomotif konumunda olmanıza rağmen sanki biraz yalnız kaldınız ya da bırakıldınız… 12 Eylül’le birlikte gelen baskı araçları halen iktidarda. Örgütsüz bir halkı yönetmek kolay olduğu için, en büyük baskılar da sendikalara, öğrenci der neklerine yapıldı, hâlâ da yapılıyor. Yalnız kalmamızın önemli sebeplerinden biri budur. Politik müziğe doğru akan güçlü ırmaklar yok. Politik müzik yapmak için yola çıkıp sonra dağılanların yerini dolduracak kimse de çıkmıyor. Medyanın da ambargolular listesindesiniz, ama albüm satışlarınızda bir düşüş yok, bunu neye bağlıyorsunuz? Eğer doğru iş yapıyorsanız, politik duyarlılığınız varsa ve insanların dilinden konuşuyorsanız bu tür sıkıntıları aşmanız işten değil. Biz her daim halkın içinde olduk, miting alanlarında, gecekondu yıkımlarında, vs. hep bu insanlarla birlikteydik. Yakın geçmişte SEKA’daki grevde aldığımız tavır da buna bir örnektir. Medya bunlara yer vermese bile fısıltı gazetesiyle insanlara ulaşıyoruz. En yasaklı dönemde bile İstanbul’da ulaşmadığımız yer kalmamıştı. Halkın sıkıntılarını halkla birlikte yaşadığımız için bu üretimlerimize de yansıyor, bu sayede bazı medya organlarının kendilerince koydukları sansür bize fazla zarar veremiyor. Yanlış algılanmasın, bizim medyada çıkmamak gibi bir tavrımız yok, ancak medyada çıkmak uğruna da kendimizden taviz vermeyiz. Kitleniz kim, ideolojisi belli insanlar mı, işçiler mi, öğrenciler mi, memurlar mı… Giderek büyüyen bir dinleyici kitlesine sahibiz, konserlerimizde birbiriyle hiç alakası olmayan kesimlerden insanları buluşturuyoruz. Mühendisi de geliyor, inşaat işçisi de geliyor. Hedefimiz sadece solcular veya belli bir ideolojiye sahip insanlar değil. Sonuçta türbanlısı türbansızı, Türk’ü Kürt’ü ortak sıkıntıları yaşıyorlar, biz de onları aynı yerde buluşturuyoruz. Biz ezilenin tarafındayız, onların müziğini yapıyoruz, etnik veya dini bir ayrım gözetmiyoruz. Nadir de olsa şarkılarınıza klip çekiyorsunuz. Ancak piyasadakilerle kıyaslayınca müziğinize gösterdiğiniz özenle kliplerinize gösterdiğiniz özen arasında biraz fark var gibi duruyor. Bütçe mi ayırmak istemiyorsunuz? Biz klip sanatçısı değiliz. Bir şarkımıza klip yapacaksak, mesajımıza öncelik veririz. İstersek yüklü bir bütçe de ayırabiliriz, ancak öyle bir hedefimiz yok, şimdilik. Şunu biliyoruz ki ne kadar uğraşırsak uğraşalım bu klip yayımlanmayacak. Daha önce politik olarak dert olmayacak nitelikte şarkılarımızın klipleri bile sırf imza Grup Yorum olduğu için yayımlanmadı. Biz de bu yüzden boşa para harcamak istemiyoruz.