22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 2 11/10/07 15:29 Page 1 PAZAR EKİ 2 CMYK Filistinliler yurttaş sayılmadıkları için pasaportları da yok, Suriye sınırında zor koşullarda yaşıyorlar... Suriye mültecilerle birlikte yaşamayı öğreniyor, İyi Niyet Elçisi Muazzez Ersoy ise mülteci çocuklarla... Bir mülteci ülkesi: Suriye Iraklı mülteciler Oral Çalışlar’a yaşadıklarını, beklentilerini anlatıyorlar... ANGELİNA JOLIE ŞAM’DA... Mültecilerin çoğunluğu Sünniler ve Bağdat’tan kaçıp gelmişler. BMMYK’ye başvuranların yüzde 63’ü Sünni, yüzde 17’si Şii, yüzde 11’i Hıristiyan, yüzde 4’ü Sabi, binde 5’i Yezidi. Sabiler, bölgedeki en eski inanç gruplarından. İlk kargaşalıkta, Sünni ve Şii din adamlarının bazıları onları için ölüm fetvaları vermişler. Iraklı mültecilerin yüzde 79’unu barındıran Şam’ın 15 kilometre dışında açılan BMMYK’nin yeni merkezi geçmişle karşılaştırıldığında daha insani koşullara kavuşmuştu. Başvuranlara beş ay sonraya gün verilse bile gelenler iyi yetişmiş çalışanlarla karşılaşıyorlardı. Merkezin açılışına katılanlardan biri de dünyanın sorunlu ülkelerine ilgi gösteren ve iyi niyet elçisi olarak sık sık karşımıza çıkan Angelina Jolie. Bizim de yanımızda ses sanatçısı ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin İyi Niyet Elçisi Muazzez Ersoy var… Başvuru merkezinde konuştuğumuz ailelerin çoğunluğu büyük ölçüde orta sınıf sayılabilecek insanlardan oluşuyordu ve dörtte biri şiddete, saldırıya uğramıştı. Tabii Irak’tan Suriye’ye gelmek, burada günlerce aylarca geçimini temin edecek imkânları sağlayabilmek yoksul ve çaresiz insanların harcı değil. Onlar ölümle ve korkuyla Irak’ta yaşamaya devam ediyorlar. Birleşmiş Milletler çalışanları, iyi eğitimli, profesör, iş insanı, yüksek bürokrat gibi birçok insanın başvuru merkezlerine geldiklerini, bir anda çok kıt olanaklarla yaşamak zorunda kaldıklarını anlattılar. Biz de bunların bir kısmına tanık olduk. Onlarla konuştuk… Amerikalı ünlü sinema oyuncusu Angelina Jolie geçen ağustos ayında Şam’daki Birleşmiş Milletler Mülteci Başvuru Merkezini ve Suriye sınırındaki mülteci kamplarını ziyaret etti. Jolie, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin İyi Niyet Elçisi olarak yaptığı ziyaret sırasında Şam’da şiddet ve işkence kurbanlarının bir bölümünü dinledi ve onlarla konuştu. Jolie’nin konuştuğu mültecilerin çoğu işsiz durumdaydı ve eğitim olanaklarını yitirmekle yüz yüzeydi. Jolie, Suriye’nin 1.4 milyon Iraklı mülteciye sınırlarını açmasını takdir ettiğini söyledi. “Ben politikayı bir yana bırakarak bölgenin insani gereksinmeleri üzerinde duracağım” dedi yaptığı konuşmada “Suriye ve Irak’a geldim, çünkü bu insanlık dramına dikkat çekmek istedim. Hükümetlerin de BMMYK verdiği desteği artırmalarını zorlamak amacıyla buradayım”. Jolie, Irak’tan Suriye’ye giremeyen ve Suriye Irak sınırında korku ve çaresizlik içinde bekleşen Filistinli mültecileri de kamplarında ziyaret etti. Suriye, ABD’nin işgalinden sonra ülkelerinden kaçan yaklaşık iki milyon Iraklıya kapısını açtı. Şam’da mülteci mahalleleri oluştu, ama mülteci hayatı en çok çocukları vurdu. BMMYK (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) evsiz, işsiz ve eğitimsiz kalan Iraklılar için dünyanın desteğini istiyor. Oral Çalışlar Şam izlenimlerini yazdı. FİLİSTİNLİLER BREZİLYA’YA... Irak’ın ABD tarafından işgalinin en önemli mağdurlarından birisi de Irak’ta yaşayan Filistinliler. Yıllardır birçok Avrupa ülkesinde yaşayan Filistinlilere bu ülkelerin hemen hiçbiri yurttaşlık vermiyor. Irak’ta yaşayan Filistinliler ise fazladan yurttaş sayılmamanın acısını ve sıkıntısını da yaşıyorlar. Iraklılar, ABD işgalinden bu yana rahatlıkla pasaportlarını göstererek Suriye sınırından geçiyorlar ve Suriye’de veya başka bir üçüncü ülkede yaşamanın yollarını arama olanağı bulabiliyorlar. Filistinliler, Irak’ta ve diğer Arap ülkelerinde yurttaş sayılmadıkları için pasaport sahibi değiller. Bu nedenle Irak’tan yasal yollarla dışarı çıkmaları ve bir başka ülkeye gitmeleri mümkün olmuyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, hayati tehdit altında bulunan, hedef haline gelen Suriye sınırında ve Bağdat’taki 15 bin Filistinlinin durumuna acil çözümler üretmeye çalışıyor. Bu arada Suriye’den içeri alınmayan 2 bin civarında Filistinli sınırda çok kötü koşullarda, zaman zaman 50 derece sıcaklıkta hayatını sürdürmeye çalışıyor. Çocuklar bu koşullara dayanamıyor, hastalanıyor ve yaşamlarını yitiriyorlar. Filistinlilerin dramı yalnızca İsrail işgali altındaki bölgelerde değil, Arap yarımadasının birçok bölgesinde ve ülkesinde de benzer şekilde devam ediyor. Biz Suriye’deyken Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne gelen bilgilere göre Brezilya, Filistinlileri mülteci olarak kabul edebileceğini açıkladı. Oral Çalışlar ünde 200 Iraklının başvurusunu kabul eden Suriye’nin başkenti Şam’da BMMYK’nin (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) başvuru merkezindeyiz… Orta yaşlı, giyiminden, duruşundan bir orta sınıf üyesi olduğu anlaşılan bir erkek yanıma geldi. Konuşmak istiyordu. Derdini, zor da olsa İngilizce anlatabiliyordu. Irak ordusunda general olduğunu söyledi. İki kardeşi işgalden sonra öldürülmüştü. Kendisi emekli maaşını almaya devam ediyordu, ancak bununla geniş ailelerini geçindirmek mümkün olmadığı için oğulları niteliksiz işlerde çalışmak zorunda kalıyorlardı. Karısını, gelinini ve oğullarını da benimle tanıştırdı. Gazeteci arkadaşımız Metin Çorabatır’la mart ayında karşılaştığımızda Suriye’deki mültecilerin durumunu anlatmış ve bizleri oraya davet etmek istediğini söylemişti. Metin, BMMYK’nin Türkiye sözcüsüydü. Onun davetiyle bir grup gazeteci Gaziantep ve Halep üzerinden Şam’a ulaştık. Aldığımız ilk bilgi, Irak’ta ABD işgali nedeniyle yerlerinden olan ve evlerinden ayrılmak zorunda kalanların sayısının 4.2 milyon olduğu. Bunun yarısı komşu ülkelere gitmiş ve geri kalan yarısı da Kuzey Irak gibi şiddetin nispeten daha az olduğu bölgelere göç etmişler. Kaçanlar öncelikle Suriye’ye gelmişler, belli başlı kentlerinde mahalleler oluşturmuşlar. Zira Suriye’nin kapıları Arap ülkelerinden gelen herkese açık, vize sorulmuyor. 18 milyon nüfuslu ülkeye dört senede 1.4 milyon Iraklı mülteci gelmiş. Günübirlik giren çıkanlar da eklenince bu sayının zaman zaman iki milyona ulaştığı tahmin ediliyor. G Başvuru sahiplerinden birisi bizim Türkiye’den geldiğimizi görünce cebindeki Irak Türkmen Cephesi kimliğini çıkardı. Yıllarca Arapların arasında yaşayıp büyüdüğü için Türkçe konuşamıyordu. Bir aracıyla onunla ve ailesiyle konuştuk. Ölümden nasıl kaçtıklarını anlattı. Gezimiz sırasında Suriyeli mültecilerin oluşturduğu mahallelerden birini ziyaret ettik. Mahallede Kızılay kliniği de vardı ve neredeyse tamamen mültecilere hizmet verir hale gelmişti. Şam’da görüştüğümüz Suriye Kızılay’ının Başkanı Dr. Abdul Rahman El Atar, çok büyük zorluklar içinde bulunduklarını ve dünyadan daha fazla destek istediklerini belirtti. Türk Kızılay’ının yaptığı yardımlar için teşekkürlerini belirtmeyi de ihmal etmedi. KADIN VE ÇOCUKLARIN ACISI Savaş en acımasız yüzünü kadınlara ve çocuklara gösteriyor. Kadınlar mülteci olarak başvurduklarında uğradığı tecavüzü anlatmaya çekiniyorlar. Çünkü çoğu işgalci askerlerin, farklı mezhep ve dindeki fanatiklerin tecavüzüne uğramışlar. Kocaları, babaları, ya kaçmış ya öldürülmüşler, onlar çocuklarıyla yaşama tutunmaya çalışırlarken karşılarına savaşın vahşileştirdiği çeteler dikiliyor ve bütün şiddetlerini onlara yöneltiyorlar. Mülteciler açısından bir başka acı da, kadınların yaşamak amacıyla, ailenin geçimini sağlamak için fuhşa zorlanması. Suriye’de bu konu fazla dillendirilmese de, üstü örtülmeye çalışılsa da herkes tarafından biliniyor ve konuşuluyor. Mülteci erkekler kolay kolay iş bulamıyorlar. Bunun üzerine en ağır ve ucuz işlerde çalışmak çocuklara kalıyor. Birçok aile çocukların ağır koşullar altında kazandığı küçük paralara muhtaç durumda yaşamlarını sürdürüyor. Çocuklar açısından en büyük sorun eğitim olanaklarının ellerinden alınması. Suriye’de bir üçüncü ülkeye kabul için bekleyen aileler, yerleşik bir düzen de kuramadıkları için çocukların okul ve eğitim konusundaki durumları da belirsizleşiyor. Bir kısmı Suriye’de kalıcılaşan, kendilerine gettolar kuran mülteci Iraklılar, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin desteğiyle, Suriye’nin de imkânlarını zorlamasıyla çocuklarını okula göndermeye başlamışlar. Son birkaç yıl içinde 30 bin çocuğun okula başladığı söyleniyor. Okul çağındaki çocuk sayısının 300 bin civarında olduğu düşünüldüğünde bu oranın ne kadar düşük olduğu ortaya çıkıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle