Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ofya’ya kısacık bir uçuşla vardık. Havalimanı,
ESKİDEN
neredeyse şehrin merkezinde. Sarigrat Caddesi,
Sbeni doğruca kalacağım Hayatt Regency’e götür-
dü bile.
Hayat
Sarigrat, “Padişahlar Kenti” demek. Orası da aslında
ÇOCUK
İstanbul. Başka ülke ama benim şehrim her yerde.
Sofya’nın nüfusu 2 milyon. Bütün Bulgaristan’ın nüfu-
su 7 milyondan az. Dışarıda maske takmaya gerek yok.
OLANLAR
gezince
Pek insanların umurunda da değil artık. Hayat başlamış.
az-
Balkanlar’dan gelen soğuk hava vardır ya hani, bugün-
mayı
lerde ortalarda değil. Ortalama 33 derece. Bir gün 39
Yçok
dereceyi gördüm, o da ayrı. Şikâyetim yok hatta çok
güzel
istedim ben
mutluyum. Aylar sonra yurtdışına çıkmışım, maskeyi de
Fatih
de. Çokça
cebime tıkmışım. Sıcaktan mı şikâyet edeyim yani!
da konuş-
Türkmenoğlu fatih@fatihturkmenoglu.com
tum her bir
haberde.
Çoğu insa-
nın hisset-
tiği gibi ol-
Dut Ağacı
dum. Kendi-
mi hep, es-
Pınar Sur
Ihlamur kokulu
Sofya
kiden çocuk
pinarsur.ps@gmail.com
olanlarda
buldum. Bu
ülkenin kü-
çük çocukları vardı. Kar yağsa da okul
Ağaçla insan
tatil olsa diye dertleri olan. Sırayla okul
sırasının örtüsünü yıkayan. Teneffüste
karışmış birbirine
beslenme çantasını açan çocuklar. Ma-
hallede oynar, anneleri arada camdan
“Sofya’ya bir bahar günü
bakardı. O çocuklar evlerine girip yağlı
girdim şekerim
ekmeklerini, peynirli sandviçlerini alır,
ıhlamur kokuyor doğduğun
kirlenen yüzlerini siler, tekrar dönerler-
şehir
di sokaklara, o mahalle arası duvar üs-
Sofya’da ağaçla insan
telerine, o kendilerini çok mutlu hissetti-
karışmış birbirine
ği kaldırımlara. Maç yapan ağabeyleri
Sofya şehri, büyük mü?
vardı. Bisiklete binen arkadaşları, “Bir
İSmİ AyASOfyA’DAN gELİyOR
şehirler gülüm, caddeleriyle
tur atayım mı” diye sordukları komşula-
değil, anıtını diktiğin
rı. Sek sek oynarlar, yakar topta yeni-
ek metro, tek tramvay burada. “Sofya” ismi, bura- zi tutup seyrediyoruz. Zorla birkaç fotoğraf çekiyorum, ta-
şairleriyle büyük oluyor.
lirler, istopta yukarıya bakarlardı. Can-
Tda da olan Ayasofya’dan gelmiş. Arnavut kaldırımlı bii flaş kullanmadan. Dansçılarla sohbette saatleri unutu-
Sofya, büyük şehir…”
ları sadece düşünce yanar, bir tek diz-
caddeler, Lenin heykeline çıkarmış yıllar yılı. Heykel şimdi yorum. Nasıl konsantre olduklarını, yukarıyla ne şekilde
leri kanardı. Saklambaç oynarlardı,
müzede. Müzenin ismi: Komünist Mirası Müzesi. bir birlik yaşadıklarını öyle içten anlatıyorlar ki hepimizin
kollarıyla yaslandıkları duvarda sıkı sı-
Şehir turu bir günde çoktan bitiyor. İki müze, birkaç ka- gözleri yaşarıyor.
n âzım hikmet’in pek
kıya kapatırlardı gözlerini. Tek gözünü
tedral, Kadı Seyfullah Efendi Camisi’ni görmek yeterli.
bilinmeyen Bulgaristan
hafifçe açıp geriye bakmazlardı.
Banyobaşı Cami de diyorlar. Sonra şehrin hayatına ak-
Bulg ARiStAn tu Rum
seyahatinden dizeler
Şortları kısa, tişörtleri askılı, beden-
mak lazım.
düşüyor önüme. Bütün
yeni BAşlıyo R leri büyük olmadı o çocukların. Bebek,
“Nestinari” dedikleri bir dans türü var. Ateş üstünde
ülkeyi dolaşıp konuşmalar
anne kucağında kaldı. Gece geç, tren
Turizm Bakanlığı davet etti, birkaç hafta
dans ediyor dansçılar. Hıristiyanlık öncesinde, 4. yüzyıl-
yapmış. Sevdiceğine,
boş, orman tenha olmadı. Amcalar ge-
Bulgaristan’dan yazacağım size. Bu hem çok yakın hem
dan kalan bir gelenek. Bir kadın ve bir erkek, Nikolay ve
münevver’ine kelimeler
çerdi yanlarından, yanaklarından sı-
de bana çok uzak kalmış ülkeyi daha yeni tanıyabiliyo-
Nina var sahnede. Ayakları çıplak, kor ateşin üstündeler.
dizip göndermiş…
kar, saçlarını okşardı. Güvenerek bü-
rum maalesef. Paradigmalar, kısa transferler, otele girdim
Havada bir büyü var. Yakarışın çok özel bir hali sanki.
Bugünlerde de
yüdüler. Yanlışlıkla etekleri havalansa
havaalanına gittim şeklindeki uyduruk ziyaretlerim na-
Şaman kökleri olan, belki biraz da pagan. Kor, bereketin
buralarda herkes seçimleri
utanmadılar. Geçerken ailesine selam
sıl da eksikmiş, yanlışmış. Köyleri dolaşacağım. Borovetz,
sembolü yıldız yapılıyor, üstünde dans edi-
konuşuyor. uzun bir
söyleyen eş dostları, arkalarına bakma-
Velingrad, bizim Filibe dediğimiz Plovdiv’i ziyaret ede-
yorlar. Sonra da hayatın ve sonsuzlu-
süreç, mutlaka koalisyona dan yürüdükleri sokak araları, adımla-
ceğim. Türkler, Pomaklar, Ermeniler ve tabii ki Bulgarlar-
ğun sembolü çember yapıyorlar.
gidilecek. Üç muhalefet rını hızlandırmadıkları caddeler, kızım
la arkadaş olacağım. Bize içten “Komşu” diyerek karşıla-
Onların yalvarması, tüm salonu
diyen, kardeşim diyen tanıdıkları oldu.
partisi biraz daha
yan polis memurunun hitabı doğrulanacak sanki. Uzun
susturuyor. Buranın ismi Vodanit-
O amcalar, ağabeyler onları kollardı.
güçlenmiş, iyi olmuş. her
bir gezi ve kilometreler sonrasında, hissediyorum, ben
zata. Bu akşam, burada acayip
Birinin çocuğu, birinin kızı, bir başkası-
yerde protestolar, çadırlar,
Bulgaristan’a iyi bir komşu olarak evime döneceğim…
bir olay yaşanıyor. Nefeslerimi-
nın kardeşi oldular.
pankartlar. Bir grup
Evlerin şekli değişti. Evler büyüdü. Sı-
genç insan parlamento
ğamadık. Aynı banyoda yıkanmak is-
binasının önünde kamp
temedik, ortadaki salatayı kâselere böl-
kurmuş, haftalardır orada
dük. Herkes kendi sığınağını buldu ya-
yaşıyorlar.
şadığı alan içinde, kimse aynı koltuk-
1943-1944 yıllarında
tan dışarıyı bile izlemedi. Her şey ge-
ingilizler ve Amerikalılar
nişledi. Bir eve bir sürü araba girdi de
tarafından bombalandı
bir çocuk kalbini eskisi gibi seveme-
Sofya. şehir çok kan
dik. O saçları okşanan çocuklar büyü-
kaybetti, eski ve güzel
dü. Kendilerinin yaşadığı dünyayı an-
binaların çoğu yerle
latamadı kendi çocuklarına. Arkasın-
bir oldu. Komünizm
dan yürüyen, ona iyi davranan herkese
döneminde hızla, ucuz
şüpheyle yaklaşmasını öğrettiler. Kendi
yollu evler, ofisler, okullar
kurdukları cümlelere kendileri inanma-
inşa edilmeliydi; öyle dı, yeniden öğrendiler. Sözlükten bakıp
söylediler. Yabancıydılar onlar da çün-
yapıldı. şehrin güzel yüzü
kü bunlara. Onları kimsenin kandırma-
yaralandı.
dığı bir masal diyarından geliyor, ma-
sal içinde çok mutlu olduklarını biliyor-
lardı.
Baştan yazalım. Değerleri bir daha
anlatalım, bir daha konuşalım herkesle.
Bildiklerimizi yeniden öğrenelim. Yaz-
dıklarımızı silelim, yeniden başlık ata-
Alexander n evsky Katedrali, Sofya’nın en ünlü mimari ve tarihi yapısı.
lım çocukların çocuk dünyasına. Bu ül-
Katedral içerisinde yer alan ikona müzesi’ni de gezebilirsiniz.
kenin küçük çocukları vardı. Çocuk ço-
cuk oynarlardı. Tanıdıkları da tanıma-
dıkları da bilmedikleri ceketleri giymez,
bilmedikleri gibi bakmazlardı yüzleri-
yaz sıcağında ne. O çocuklar evlerine dönerdi. Dö-
TADINA
nerdi o çocuklar evlerine.
Orhun
BAK
‘çiçek gibi’ şarkı
Bu karmaşa, bu her gün okuduğu-
Atmış
muz haberler ile ilgili yazılacak yeni bir
cümle kalmadı. O kelimeler yerleri de-
ğiştirilerek defalarca kullanıldı. Bir şey
Ajanda olsa, o hiç bilmediğimiz, tanımı olma-
yan, şu an tarif bile edemeyeceğimiz
bir şey. En yalın haliyle sadece tüm ço-
cuklar için güneş gibi gelse. İnsan baş-
ka başka düşünmeden edemiyor, “Ne
kaldı” diye söyleniyor. Koruduğumuz
yıldızların altında tiyatro...
beklentimizle baş başayız. Bir cisim
l Kumbaracı50’nin
yaklaşacak bir gün. Alacakaranlık bir
yeni müzikli oyu-
gecede inecek bahçemize. İçinden bi-
iZle
nu “Cyrano de Ber-
ri çıkıp “Merhaba ben dost” diyecek ve
endine has tar-
gerac”, ilk kez 28-29
biz şaşırmayacağız. Bekliyoruz zaten.
Kzı ile son dönemle-
Temmuz’da KüçükÇiftlik Bahçe
rin dikkat çeken mü-
Dinle
Tiyatrosu’nda sahnelenecek. Çö-
zisyenlerinden Bade
ken imparatorluklar ve kapitaliz-
Boğaz manzaralı
Nosa’nın yaz ruhunu
min ilk ayak seslerinin duyuldu-
taşıyan yeni teklisi “Çiçek Gibi”, di-
4 Zihnini Aç
lezzet ve buluşma ortamı ğu zamanlarda yazılan oyun, er-
jital platformlardaki yerini aldı. Ma-
Alıştıklarımızın yani kendi ru-
deme, iyiliğe, aşka, dostluğa dair
yıs 2021’de “İçimizdeki” adlı teklisi-
arıyer, Kireçburnu’nda, Boğaz’ın hemen yanın-
tinimizin bizim gerçekten yararı-
ne varsa hatırlatıyor. Kapı açılış: ni yayımlayan Bade Nosa, “Çiçek gi-
Sda konumlanan, ismini Lazcadan alan bir lokan-
18.00. Oyun başlangıç: 21.00. yor” gösterimleri yapılacak. Bilet bi insanlarla dolu bir ömrü dileyen mıza mı olduğunu düşünelim de-
ta var: Elaşina. “Hatıra” anlamına geliyor. Mönüsün-
bir dua bu şarkı. Ülkemizde epeydir
Biletler ise Biletix’te. Fiyatları ise fiyatları 40 ve 60 TL.
rim. Belki ufak ufak yapacağı-
de sabah kahvaltısı da var pide çeşitleri de balık da.
yeni değerler olarak pompalanan öf-
65, 100 ve 120 TL. l Başrollerini Şahin Irmak, Tuğ-
mız değişiklikler bizi daha hu-
Endişeye mahal yok; pide yemeye gelen ziyaretçilerle ke, ayrımcılık, nefret, açgözlülük mef-
l Beykoz Kundura’nın “Bir Yaz çe Altuğ ve Eren Vurdem’in pay-
zurlu yapacaktır.
balık yemeye gelenler mekânın ayrı bölümlerinde yer humlarının tam zıttında bir yaşam
Gecesi Festivali” programında bu laştığı, Tayfun Güneyer’in ya-
düşleyen herkese bir armağan. Umut-
alıyor. “Fener” ve “orkinos” şişler özellikle hem göze
akşam “Diren!” filmi, yarın akşam zıp yönettiği “Fandom”, TV ve di-
4 hAyAtını Aç
larımız hâlâ yeşil ve kalplerimiz na-
hem damağa hitap ederken balık burger, levrek ma-
“Delphine et Carole” ve “Roman- zi sektörünü kara mizah türün-
zik bir yaşamı dilemekten vazgeç- Çocukken bizi en mutlu eden
rin, çipura, deniz börülcesi ve uskumru en çok tercih
tic Comedy” belgeselleri, 30-31 de eleştirel bir yaklaşımla ele alı-
meyecek” diyor. Şarkının söz ve mü-
şeyleri bir düşünelim. Hafızamı-
edilen lezzetler arasında. Kahvaltı ile pide malzemele-
Temmuz’da ise Judy Garland ve yor. beIN Originals imzalı dizi ya-
ziği de Bade
rinin ise Karadeniz’den geldiğini ve organik olduğunu
zı zorlayalım derim. Kim bilir belki
James Mason’ın başrollerinde yer kında Dijital içerik platformu beIN
Nosa’ya ait.
da not düşelim.
aldığı efsane film “Bir Yıldız Doğu- CONNECT’te yayımlanacak. bize kendimizi daha iyi hissettiren
bu şeyler ile çocukluğumuza dö-
ner, daha çok keyiflenebiliriz.
ilili yazar Nona Fernández’in birçok di- Fernández kitabında, 1980’li yıllarda Şili’de,
Diktatörlüğün
Şle çevrilen romanı “Space Invaders: Dik- diktatörlüğün gölgesinde büyüyen bir neslin
OKU 4 BiR So Ru
tatörlüğün Gölgesinde” İthaki Yayınları eti- hikâyesini anlatıyor. Dört bölümden oluşan
gölgesinde büyüyen
Ne yarım kaldı hayatınızda?
ketiyle raflardaki yerini aldı. Kendi kuşağının 72 sayfalık “Space Invaders: Diktatörlüğün
bir neslin hikâyesi Bu eksikliği neler veya kimler ile
önde gelen Latin Amerikalı yazarlarından biri olan Gölgesinde”, İthaki Modern’in 43. kitabı oluyor.
kapattınız? Hiç düşündünüz mü?
orhun.atmis@gmail.com