Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
33
24 Temmuz 2021 Cumartesi
Aşka mantık girmez
Mehmet Korhan Fırat,
sevilen yaz dizilerinden Aşk
Mantık İntikam’da Ekrem’i
canlandırıyor. Ekrem neşesinden
ve aylaklığından hiçbir durumda
taviz vermeyen bir karakter.
Belki de çoğumuzun eksik yanı.
Farklı rollere bürünmekten
çekinmeyen hatta tercih
eden Fırat’la aşkı, Ekrem’i
Aşk Mantık İntikam,
ve oyunculuğun cilvelerini
konuştuk.
32 kısım tekmili
u İzleyicileriniz
birden bu dizide
büründüğünüz sert
kimliklerden sonra
romantik komedi
Elif Aktuğ
dizisinde rol alma-
nızı yadırgamış gö-
rünüyor. Sizin için
Elif Tokbay
bilinçli bir tercih
miydi, farklı karak-
terlere de hayat vermek adına yaptığınız?
Sağ olsunlar yakıştırdıkları ve vazgeçmek
Oyunculuk çocukluk
istemedikleri roller ve karakterler var. Fark-
hayaliniz miydi peki?
lı bir karaktere hayat vermek bilinçli olarak
ok, yıldım. Artık yapımcı ve senarsit-
yaptığım bir tercihti. Aslında oynadığınız ya
Aslında öyle bir Ylerle uğraşmayı bırakıyorum. Madem
da oynamadığınız bütün karakterler birbi-
elde bu var, bir şekilde birbirlerini ve kanal-
hayalim yoktu. 20’li
rinden farklıdır. Yaptığımız işin en cezbedici
ları ikna ediyorlar senaryoya, ben de ikna
yaşlarımın başın-
tarafı da bu herhalde. Bütün oyuncular fark-
oldum. Derinlik aramayacaksın, sıkı bir ko-
da denemeye karar
lı karakterleri deneyimlemeyi, o farklılıklar
nu aramayacaksın, tutarlılık mantık hele hiç
içinde kendilerini sınamayı ve o karakter- verdim. Ama şim-
aramayacaksın. Eğlenmene bakacaksın, eğ-
lerden bir şeyler öğrenmeyi severler. Ben de lenebiliyorsan.
di düşününce çocuk-
onlardan biriyim. EĞLENCE: Var, çünkü yan roller yine şa-
ken farkında olma-
hane, bak bunu beceriyorlar bir şekilde.
u Aşk Mantık İntikam’daki Ekrem ro-
dan vermişim o ka-
Oynamak Günay Karacaoğlu ve Zeynep Kankonde gi-
lünde sizi çeken ne oldu? Nasıl biri?
rarı diyebilirim.
bi iki usta oyuncuyu kapıştırmak iyi fikir, ah
bir de senaryo bu kadar zayıf ve birbirini
ya da
tekrar eden sahnelerden oluşmasa. Çok ba-
şarılılar, Günay’ın canlandırdığı Zümrüt’ün
oynamamak
balkondan hoop diye aşağıya atladığı bir
sahne vardı 2. bölümde, müthişti. Ah bir de
u “Benim için ‘oyna-
“Oğluşum seni 5.5 yaşına kadar emzirdim”
mak’ oyunculuğun hem
cümlesinde de çok güldüm, vallahi tebrikler.
en çekilir hem de en çe-
Zeynep kaşıyla kirpiğiyle oynayan bir isim
kilmez yanı” demişsiniz.
zaten, sayıklayarak bayılma sahnesi hari-
Biraz açar mısınız lütfen.
kaydı. Ama bu ikili üzerinden daha ne ka-
Yapı olarak mutlaklıktan
dar komedi çıkacak bilemedim, dedim ya
hoşlanan biri değilim. Ken-
se-nar-yo!
dimle ilgili de oyunculukla ilgi-
BEN ŞOK: Alışamıyorum, bizim diziler-
li de. Birkaç gün önce bir twe-
deki kadınlara ve maşalı saçlara alışamıyo-
et gördüm “Bence bütün film-
rum. Daha dakika bir, birinci bölüm birin-
ler kötü. Koca koca adam-
dönüşebilir mi? Aşkın dönüştürücü gücü-
Ekrem inanılmaz neşeli bir adam. En bü-
ci sahne rüya sahnesi bitiyor, bizim kız ya-
lar olmamış, bir şeyi olmuş gi-
ne inanır mısınız?
yük felaket anlarında dahi aylaklığından ve
taktan maşalı saçlarla çıkıyor. Arkadaş şu
bi yapıp başkası gibi davranı-
Bence Ekrem yaşadığı aşkı kendine dö-
neşesinden taviz vermeyen bir tatlı su yılanı.
memlekette yataktan saçı başı dağılmış bir
u Fark-
yorlar biz de bunu izliyoruz”
nüştürür. Sanırım ben dönüşümden ziya-
Herkesi her şeye ikna edebilir. Senaryoyu ilk ben mi çıkıyorum? Burcu Özberk zaten gü-
lı karak-
diye. Bir bu var.
de tercihlere inanıyorum. O sebeple evet
okuduğumda, Ekrem’i ben oynamalıyım de- zel kız, illa o saç yapılı mı olacak. Doğallık
terleri can- Sonra mesela mükemmel
diyebilirim.
güzelliği bozmaz ey yapımcı. Ben seninle
dim. Yani teknik olarak Ekrem ilk beni ikna
landırma- bir performans izlediğiniz-
u Bu dönüşüm önünde sonunda bir yer-
konuşmuyordum aslında ama mecbur kal-
etti diyebilirim.
de başka hiçbir şeyle kıyasla-
yı seviyor-
den patlar mı? Yani insan değişebilir mi?
dım. Neee Türk halkı öyle mi istiyor? Hadi
u Ekrem gerçek hayatta da karşımıza ko-
namaz bir duygu hissediyor-
sunuz sanı-
Tercihlerle alakalı görmemin sebebi bu sa-
canım! Bu tamamen bir şehir efsanesidir.
laylıkla çıkabilecek bir karakter. Ekrem’i
sunuz ve o gerçekliğe teslim
rım. Var mı
nırım. O yüzden çok öznel bunun yanıtı. Ba-
KLİŞELER: Anlaşamamak, konuşama-
nasıl hayata geçirdiniz?
oluyorsunuz. İşin ciddiyeti de
şu rol yazıl-
zı insanlar şartlar ve durumlar değişince de- mak zaten insanımızın eksiği bu değil mi?
Komedi dizilerinde kâğıt üzerinde de ko-
ciddiyetsizliği de buradan ge-
sa oynasam
ğişir, bazıları da değişmez. Peki başroller 7/24 bunu yaşayacak, diye-
mik olan karakterler bulmak pek mümkün
liyor olsa gerek.
dediğiniz bir
lim dizi tuttu 4 sezon sürdü, ne olacak ve
u 10 yıldır sektörün içindesiniz. Başlar-
olmuyor. İlk bölümü okurken o kadar eğlen-
u Çocukluğunuzda in-
rol?
diyelim bir mutlu son oldu, birbirlerini ye-
ken kafanızda olanlarla bugün olduğunuz
dim ki benim için artık hayattaydı Eko. ternet kafe yerine hep si-
meye devam etmeyecekler mi? Karakterle-
Şöyle bir ka-
yer arasında neler değişti?
u Aşkın içine mantık ne zaman girer siz- nemaya gidermişsiniz.
ri öyle kurgulamışsınız, denge nerede sağ-
rakter böyle
Bunu genel olarak ülkenin değişiminin dı-
Çok etkilendiğiniz bir film
ce? Artık ilişkilerin kısa sürmesinin nede-
lanacak acaba? Zengin baba ve anlaşama-
bir karakter di-
şında değerlendirmek zor. Başladığımda da
var mı? Sizi etkileyen ne
ni olabilir mi mantık?
dığı oğlu klişesi de var çok şükür, hayta abi
ye kategorize
mutluydum bu işi yapmaktan, şimdi de çok
olmuştu?
Bence aşka mantık girmez. Yani aşk, içinde
klişesi illa sokuşturulmuş. Oyuncu ne yapsın,
etmeyi doğru
mutluyum.
Tek bir film, karakter ya da
herhangi bir akıl yürütmenin işe yarayabile-
Anthony Hopkins’i getir, kızın babasını oy-
bulmuyorum
u İçinde bulunduğunuz sektöre kafa yo-
performans üzerinden konuş-
ceği bir hal değil bence.
nat, yine çekilmez. Çünkü aklınıza ilk geleni
ama biyogra-
rar mısınız? Sevdiğiniz ve hoşlanmadığı- mam zor tabii. Onlarcası ol-
u Sizde ağır basan duygu hangisi... Aşk
yazıyorsunuz: “Hımmm baba, baba, baba
fik yapımlar
nız noktaları... muştur etkilendiğim ama sine-
mı, mantık mı, intikam mı?
nasıl olsun? Baba icatlar yapmaya çalışan
beni hep heye-
mada izlediğim ilk film olma-
Elimden geldiğince kafa yormamaya çalı-
Mantık.
pısırık biri olsun!” Aman ne komik aman ne
canlandırır.
sı sebebiyle Hallow Man. As-
şıyorum. Her sektörün zor tarafları var illa -
u Ekrem “düşman aile”nin kızından
yaratıcı!
lında çok da iyi bir film değil-
ki. Ama bunlara çok kafa yormayı motivas-
hoşlanıyor, aşklarının önündeki en büyük
ESRA VE OZAN: Esra ve saçlarından
miş. (Gülüyor)
yon kırıcı buluyorum. Benim odaklandığım
engel ise Ekrem’in “ipsiz sapsız” olması. bahsetmiştim, Ozan ve buruşmayan tişörtle-
tek şey işimi iyi yapabilmek.
İlerleyen bölümlerde Ekrem aşk sayesinde rinden bahsedeyim mi? Yok bu bizim kade-
rimiz, doğal hiçbir şey olmayacak. Ne ya-
taklar bozulacak ne elbiseyle girdiğin ya-
taktan biblo gibi çıkmaktan vazgeçecek-
sin! Peki yan yana iyiler mi? Hımmm iki gü-
Yolcu Tiyatro’dan Sıra Dışı Bir Oyun: Joko’nun Doğum Günü…
zel insan yan yana iyi durur ama fotoğraf-
ta. Dizilerde de alışıyor seyirci, yakıştırıyor
sına destek vermiş. Oyunculara vücutlarıyla
zamanla. Bana sorsalar, Ozan ile Çağla ve
Yavuz KOÇ
düşünmesi gerektiğini ve doğru eylemle se-
Esra ile Çınar daha çok yakışıyor derim.
yirciye aktarılması gerektiğinin bilinciyle sağ-
ÇAĞLA VE ÇINAR: Burak Yörük ve
lam bir reji oluşturmuş. Bu iki olguyu öyle bir
Melisa Döngel gerçek birer yetenek, doğuş-
oland Topor tarafından
dengede götürüyor ki seyirci de metin ve ey-
tan oyuncu ikisi de. Güzellikleri, doğallıkla-
Ryazılan, Yolcu Tiyatro
lem arasındaki imgelemini çalıştırmak zorun-
rı ve yetenekleri gözümü kamaştırdı. Başrol
yapımı “Joko’nun Doğum
da kalıyor.
oynamalılar ama ters köşe işler denk inşal-
Günü” adlı oyunun çeviri-
Cenk Dost Verdi, Yasemin Ertorun, Burak
lah. Yoksa Melisa’ya sürekli zengin okumuş
si Mine Gökçe Kırıkkanat’a
Üzen, Elif Arman, Sercan Dede, Seyhan Gül-
kız, Burak’a da çapkın delikanlı oynatmak
ait. Yönetmen koltuğun-
bahar ve Özlem Yılmaz’dan oluşan kadro
yeteneklerine hakaret olur. Festival filmleri,
da Ersin Umut Güler’i gör-
bir halkanın zinciriymiş gibi müthiş bir den-
Nuri Bilge filmleri nasip olur inşallah.
düğümüz oyunda Erdem
geyle ekip ruhunu sahneye yansıtmış.
GÖZÜMDEN KAÇMAZ: Kulağımdan
Kaynarca, Cenk Dost Verdi, Yasemin Ertorun, Burak
Selçuk Gökdere’nin hareket tasarımı ise ol-
kaçmaz desem daha doğru olabilir. Esra bir
Üzen, Elif Arman, Sercan Dede, Seyhan Gülbahar
dukça başarılı, görülmeye değer ve oyun içe-
sahnede pazarda satış yapıyordu ve şöy-
ve Özlem Yılmaz karakterlere hayat veriyor.
risinde işlev açısından önemli bir yer tutuyor.
le bağırıyordu: “Bedava yaptık koş koş.” Ah
Sahnelendiği yıl büyük ses getiren ve ulaşılma-
Özellikle ikinci perdede Joko’nun odasında-
bu cümle aldı beni Ekmek Teknesi’ne götür-
sı zor bir rekora imza atarak 13 ödülle adından sık-
Oyunu eski ve yeni Joko’su ile izleyen biri olarak
ki sahnelerde büyük ve takdir edilesi bir iş çı-
ça söz ettiren oyun, yaklaşık bir yılın ardından ye- dü. Çünkü orada evin küçük kızının “Beda-
yeni Joko rolünde Erdem Kaynarca’nın oldukça zor kardığını söylemek yanlış olmaz.
ni Joko’su Erdem Kaynarca ile tekrar sahnelenme- va yaptık koş koş koş” cümlesi slogan ol-
olan bu rolün altından başarıyla kalktığını gönül ra-
Makbule Mercan kostüm tasarımda karakterlerin ru-
ye başladı. muştu ve bu cümle bütün çarşı pazar esna-
hatlığıyla söyleyebilirim. Joko daha iyi şartlarda ya-
huna ve oyunun dokusuna uygun seçimleriyle ortaya
Oyun, su deposunda işçi olarak çalışan Joko’nun fının ağzındaydı o yıllarda. Nereden mi bi-
şayabilmek için kendi benliğinden vazgeçip insanları başarılı bir iş çıkarmış. Can Badur sahne illüstrasyon-
başından geçen olayları fiziksel tiyatro/ hareket ti-
sırtında taşıyan ve bir süre sonra farkında olmadan liyorum? Ayıptır söylemesi, Ekmek Tekne-
larında, Alev Topal ışık tasarımında, Tufan Dağtekin
yatrosu öğelerinden faydalanarak bambaşka bir
sistemin çarkları içerisine girmiş, ezen ezilen ilişkisi- ses, animasyon tasarım ve müziklerde üzerine düşen si yazarlarından/senaristlerinden biriyim
formla izleyicinin karşısına çıkarıyor. Daha çok ka- nin duygusunu fiziksel tiyatro öğeleriyle harmanlaya-
görevleri layığıyla yerine getiriyor. de oradan biliyorum. Bir de Ozan karak-
zanç için insanın başkalarını sırtında taşımayı kabul
rak izleyiciye çok samimi şekilde geçmesini sağlıyor. Özetle Yolcu Tiyatro’nun bol ödüllü “Joko’nun Do-
teri, sırtına ilaç sürerken “Önce hasta edi-
etmesiyle başlayan benliğini kaybetme hikâyesini acı
Ersin Umut Güler, Joko’nun Doğum Günü’nü bir ğum Günü”, güncelliğini yitirmeyen ilginç anlatımıyla
yorsun, sonra tedavi ediyorsun öyle mi” de-
çekme ve çektirme ekseninde ortaya koyuyor. Tıp- yıl aranın ardından tekrar sahnelediğinde cast’ı doğ- mutlaka görülmesi gereken bir oyun.
di Esra’ya! Komikti kabul. Sedat Peker etkisi
kı Joko’nun dediği gibi “Bir de sizleri taşımaya baş- ru seçerek ve oyunculara oyunu doğru anlatarak sah- Oyunun izleyici ile buluşmasını sağlayan tüm eki-
olduğuna eminim...
ladığımdan beri yere bakıyorum hep, daha önce gö- neye olan hâkimiyetini ortaya koyuyor. Doğru eylemi bi kutlarım.
KAÇ VERİRİM: 5.5’tan 6...
ğe bakardım.” günlük dil kullanarak sadeleştirmiş ve seyircisinin algı- Alkışınız bol olsun…
Arka Pencere