01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 6 Mart 2021 Cumartesi [email protected] Bir yıldız gözlemcisi Bu hafta kolay ve net gökyüzü etkileri ile ilerleyeceğiz. Retrolardan ve sert açılardan uzak, nefes aldırabilecek bir hafta olacak. Salı günü kadersel ay düğümleri Serap ile irtibatta olan Venüs, hayatımıza Kılıç uzun vadede katkıda bulunacak kadın Baytok figürlerinin gireceğinden ve ekonomik anlamda rahatlık yakalayabileceğimizden bahsetmekte. Kadın hakları ve kadınlarla ilgili konuların çözümlerinde yol kat edebiliriz. İlişkilerde büyük ayrılıklar ya da önemli kadersel ilişki başlangıçları gözlemlenebilir. Perşembe günü Güneş, balık burcundaki güzargâhında ilerlerken aynı burçta bulunan Neptün ile kavuşuyor. Dalgın olunabilecek ya da kargaşada ne olduğunu anlayamadan olan oldu diye tabir edebileceğiniz bir gün. Dua etmek, dilek dilemek, yoga ve meditasyon yapmak için ideal bir gün iken detaylara dikkat etmezseniz çok çabuk yanlış yapabileceğiniz ve dağılıp gidebileceğiniz bir gün olabilir. İdealler güzel iken, onlara saplanıp kalmak ideal olandan en uzak olandır. Hafta sonuna doğru ilerlerken hayallerinizin gerçekleştiği ve fakat pratik, mantıklı olandan uzak kalmadığınız günler geçirmenizi dilerim. 21 Mart 20 Nisan 21 Nisan 20 Mayıs Akrabalar araKoç sında arabulucuk etmek sizi zor duruma düşürüyor olabilir. Günün sonunda “Onlar barıştı, ben kötü oldum” diyebilirsiniz. Seyahat etmek durumunda kalabilir ya da mecburi bir ziyaretçiye ev sahipliği etmek durumunda kalabilirsiniz. Merak etmeyin hasta olmayacaksınız. Sosyal çevrelere ya Boğa da işinize destek olması adına girdiğiniz bir kalabalığa gereğinden fazla yatırım yapıyor olabilirsiniz. Bu hafta para, gelir ile ilgili işlerinizi yürütürken fazla uzak gelecekleri bırakmaya, yakın tarihi finanse etmeye karar verebilirsiniz. Kriz çıkaran arkadaşlarınızı ve değmeyen dostluklarınızı hayatınızdan çıkarabilirsiniz. 21 Mayıs 21 Haziran İş hayatınızda ya İkizler da işvereninizle olan ilişkinizde ilerleme ve gelişmeler mevcut. Bu konuda arabulucu bir kadın figürü çok destekleyici olacak. İlişkiniz ya da ortaklığınız göz önünde ve herkesin görebileceği bir noktada olabilir. Aileden gelen destek ile evlilik konusunda hangi yöne ilerlemeniz gerektiğini netleştirebilirsiniz. 22 Haziran 22 Temmuz İş konusunda kafaYengeç nız netleşsin istiyorsunuz, çalışmanıza değiyor mu meraktasınız. Bu hafta eğitiminizden ve bir bilirkişiden alacağınız destek sayesinde iş hayatınızda yeni bir sayfa açmaya karar verebilirsiniz. Normalde görüşmediğiniz uzak akrabalarınızla günlük düzenli görüşeceğiniz, günlük rutininizin değişebileceği günler olabilir. 23 Temmuz 22 Ağustos Aşk hayatınız ya da çocuklar Aslan konularında çıkan krizleri hediyelerle çözmeye çalışmak işe yaramayabilir. Ekonomik sebeplerle ya da çıkan masraflarla başlatmak istediğiniz bir girişimden vazgeçmişken son dakika bulduğunuz bir kaynak ile tekrar cesaretlenebilirsiniz. 23 Ağustos 22 Eylül İlişkilerinizin ve ortaklıklarınızın Başak faydalarını ortaya koyarak iş ve aile hayatında güzel gelişmeler yaşayabilirsiniz. İlişkilerin ortaya çıkması, görünür olması ve ailelerin bilgilerinin olmasını isteyebilirsiniz. Ev ve yaşam alanınızda değişiklik ve düzenleme, dekorasyon ile ilgilenme bu hafta odağınızda olacaktır. 23 Eylül 23 Ekim 24 Ekim 22 Kasım Bu hafta iş için seyahat etmek, Terazi başka şehirlerdeki sorumlulukları yönetmek gerekebilir. Çalışanlarınızla ve çalışma koşullarınızla ilgili yazılı, sözlü anlaşma yapabilir, varsa kiracılarınızı değiştirebilirsiniz. Bilgilerinizi işe çevirebilir, iyi bildiğiniz bir konuda eğitim ya da ders vermeyi seçebilirsiniz. Aşk hayatı hızlanan akAkrep rep burçları bu hafta değer verme, kıymet bilme sınavlarından geçebilir. Yapmak istediğiniz bir atılım için gelirgider dengesini oturtmaya çalışabilirsiniz. Çocuklarınıza masraf yapabilir, bir hobi olarak yola çıktığınız konudan ekonomik gelir elde etmeye başlayabilirsiniz. 24 Kasım 21 Aralık Taşınmak, evi dekore etmek Yay ya da ev yatırımı yapmak isteyebilir fakat ekonomik olarak fazla açılabilirsiniz. Aile ile daha çok zaman geçirebilir, teyze/hala ve kız kardeşlerinizle biraraya gelebilir onlarla bir konuda yoldaşlık edebilirsiniz. İşin ve iş arkadaşlarının eve geldiği, evde çok iş olan bir dönem olacaktır. 22 Aralık 20 Ocak Çalışanlarınızla, işinizle ya da kiOğlak racılarınızla yeni konuşmalar/ sözleşmeler yapma zamanı gelmiş olabilir. Akrabalar ile ilgili gündemler yüzünden ya da iş sebepli seyahat etmeniz gerekebilir. Çok çalıştığınız bu dönemde kadın akrabalarınızın ziyarete gelmeleri ile yavaşlayabilirsiniz. Tatlı dilin yılanı deliğinden çıkarttığını bu hafta fark edebilirsiniz. 21 Ocak 18 Şubat Bu hafta çok şanslı bir Kova haftadasınız. Değer hanenize çok şey katacak kişilerle karşılacaksınız, bu kimseler çocuğunuz dolayısıyla hayatınıza girebilirler. Sporda, sahnede ya da kendinizi normalde göstermediğiniz bir mecrada işlerinizi arttıran ve destekleyen kişilerle tanışabilirsiniz. Aşk hayatınız hızlanabilir. 19 Şubat 20 Mart Güzel haberlerin geldiği bir Balık haftadan geçecek, aile ve iş ile ilgili sıkıntılarınızda size destek olabilecek bir kadın figürü ile karşılaşacaksınız. Uyum, harmoni ve romantik damarınızı tuttuğu bu hafta, ilişkilerde kendinizi kandırdığınız zamanları fark etmek gerekebilir. Ev ya da iş ile ilgili pahada yüksek bir yatırımı yapmaya karar verebilirisiniz. Fado, Fiesta, Pelé! Başak Bıçak Jose Mourinho’ya göre gelmiş geçmiş en iyi üç oyuncudan biri, bazı futbolseverlere göre ise oyunun ilkelliğinden faydalandığı için istatistikleri normalin üzerinde parlayan abartılmış bir süperstar... Geçen yıl 80. yaşını deviren Edson Arantes do Nascimento, namı diğer Pelé, Netflix imzalı bir belgeselle yeniden karşımızda... Biyografik drama türündeki Pele: Bir Efsanenin Doğuşu’nun (Pelé: Birth of a Legend, 2016) ardından bu kez yaşamını, taçsız kralın kendi ağzından ve onu tanıyanlardan dinlediğimiz yapım, siyasi çizgiye yakınlığıyla da dikkat çekiyor. Portekiz’in faşist diktatörü Oliviera Salazar’ın, bir kuram olarak ortaya koymamış olsa bile ülkesini 36 yıl boyunca 3F denilen fado (Portekiz halk müziği), fiesta (eğlence) ve futbol ile yönettiği bilinir... Hatta 3F’le toplumu oyalarken arka planda iktidarının sınırlarını genişleten Salazar’ın, “Futbol olmasaydı ülkeyi bunca yıl yönetemezdim” dediği dahi rivayet edilir. Bilhassa 70’lerde totaliter rejimlerin sıklıkla bir iktidar aracı olarak kullandığı bu politika, 1964 askeri darbesi sonrası yeniden şekillendirilen Brezilya’da da kendisini gösterirken Pelé belgeseli vesilesiyle futboliktidar ilişkisini yeniden düşünmemize yol açıyor... Soğuk Savaş’ın kızıştığı ve ABD başkanlarının birer birer ilan ettiği doktrinlerle “kızıl tehlikeye” karşı dünyanın her yerinde önlemler almaya başladığı bir dönemde, Monroe Doktrini’nden bu yana Latin Amerika üzerindeki hegemonyasını genişleten ABD politikalarının sola meyleden Brezilya’ya uzanması kaçınılmazdı. Öyle de oldu. 1963’te Guatemala ile başlayan ve bu ülkelerin tarihini, bir askeri darbeler tarihine çeviren ABD’nin desteğiyle ki bu belgeselde de vurgulanıyor gerçekleştirilen darbe sonucunda Brezilya’da bir askeri diktatörlük kuruldu. Sol görüşlü İşçi Partisi lideri Joao Goulart’ın, Genelkurmay Başkanı Castello Branco önderliğindeki darbeyle indirilmesinin hemen ertesinbir çoğunluğu askerlerden oluşturuluyor. Belgeselde aksi iddia edilse de nihayetinde Pelé’nin başarıları ulusal iftiharla birleşiyor ve iktidar da fazlasıyla bundan nemalanmayı başarıyor. Bana göre Pelé belgeselinin temel problemi de burada başlıyor. Çünkü eğer bir sporcunun hayatı hakkında bir belgesel çekiliyorsa ve senaryo, başkarakterin özel hayatından tümüyle uzak durarak onun siyasi duruşunu “tarafsız” bir bakış açısıyla tartışma girişiminde bulunuyorsa, asgari düzeyde temize çıkarmanın ötesinde tüm ülkede özgürlükler kısıtlandı, insanlar işde bir tavır sergilenmesi gerekir. Yökenceye maruz bırakıldı; pek çoğu da ortadan netmenler Ben Nicholas ve David Tryhorn, Pelé kayboldu. Böylesi çalkantılı ve karanlık bir dö ile Medici’nin görüşmelerini ve birbirlerine sarılnemde, Brezilya halkı için yegâne kaçış nokta malarını gösterdikten sonra kararı seyirciye bısı futbol olurken, başa gelen generaller futbolun rakmak istemiş olabilir. Bir noktaya kadar kabul “afyon” özelliğini fırsat bilerek bu sporun, ülke edilebilir bir yaklaşım. Ancak o zaman Pelé’yi nin milli kimliği haline gelmesini destekledi. İşte yermedikleri gibi, savunmak için de “işkencePelé belgeseli, girizgâhında yer verdiği 1970 ye maruz kalabilirdi” gibi söylemlerle aklamaDünya Kupası’yla paralel darbe görüntülemalarını bekleme hakkına sahibiz. Bu belgesel, riyle, Brezilya’da futbolun söz konusu etkisi Pelé’nin özel hayatını, aşklarını, kişisel sorunlarıni gündeme taşıyor ve bir sporcunun yükse nı ele alsaydı ne Pelé’nin ne de filmin konumlanliş öyküsünden ziyade, Pele’nin başarılarının dığı noktayı konuşmamıza gerek kalırdı. Fakat Brezilya siyasal tarihine katkısını sorgulama onca siyasi sorunun peşi sıra, tıpkı başkarakteri yı deniyor. gibi rengini belli etmeyen bir yol izlediğinde saBelgeselin, 1970 Kupası’yla mimiyet terazisinde ağırlığını kaybeden bir film başlaması ve hatta yine onunla olmaktan öteye geçemiyor. sonlandırılması pek tabii boBununla birlikte, yakın zamanda gördüğümüz şuna değil... Bu müsabaka, The Last Dance (2020), türün dikkat çekici örneklefilmde 1950 milli başarı rinden Senna (2010), yine Pelé’nin kadim düşmasızlığını (Mongrel Komp nı Maradona’yı anlatan 2019 tarihli Diego Maraleksi) ortadan kaldıran, dona gibi sporcuların hayatlarını konu alan biyogülkenin en iyi yıllarının rafik eserlerin etkileyici emsallerini izledikten sonbaşkahramanı haline ge ra Pelé’nin belgeselinin sıradanlığının daha fazla len, ilham verici imajıyla göze batmaya başladığını söylemek yanlış olmaülkesinin adeta ulusal bir yacaktır. Ortalama bir futbol meraklısının halimüessesesi olan Pelé’nin hazırda bildiği ve zaten YouTube’da bulabileemekliye ayrıldığı kuceği maç görüntülerini, birkaç röportajpa olarak gösterilila kurgulamanın ötesinde ki bu yaklayor. Bir bakıma doğ Puanım: şım bile tür için epey demode artık bir ru. Ancak bundan daha 5/10 yönetmenlik dokunuşu beklemekte hakfazlası var. Zira 1970 asıl lı olduğumuza inanıyorum. Ve elbette etkisini, Pelé’nin şahsi mücadehikâyenin dramatik yapısının, Pelé’nin lesinden çok umutsuzluk içindeki Brezilya halkı gözyaşlarından daha fazlasına ihtiyacı olduve güç kaybeden iktidar tarafında gösteriyor. Ül ğuna da... kenin en zalim diktatörü olarak anılan GeneTüm bu eksikliklerine rağmen Pelé belgeseliral Medici döneminde bir devlet meselesine nin, futbolseverlere nostaljik birkaç saat vaat etdönüşen dünya kupasına o kadar önem veri tiğini de unutmamak gerek. Belgesel türünde bir liyor ki kupaya katılacak teknik ekibin büyük yenilik beklemiyorsanız, doğru bir tercih olabilir. !Yaşasın kötülük Şunda hemfikir miyiz, dizi izlemek son derece zahmetli bir hobi, birbirinin aynı ve sıkıcı konularıyla sinir sisteminizi altüst ettiği yetmiyormuş gibi her geceden/hayatımızdan iki saat çalıyor. Hem dizi izleyip hem de “Ben bu zamanı çello çalElif Aktuğ mayı öğrenmeye ayırsam, Gürer Aykal yönetimindeki orkestrada pekâlâ çalardım” diyorum. Son bomba Masumiyet, ilk bölümünde gördüğüm kadarıyla içinde bir gıdımcık masumiyet barındırmayan dizi. Deniz Çakır çok severim, eh Mehmet Aslantuğ sevmeyen ölsün; izlemeye değer diye düşündüm, iki küsur saatlik gönüllü dahil olduğum işkenceye başlamadan. Aa Hülya Avşar abla da var elbette ama herhangi bir dizi ya da film izlerken, “Aa Hülya Avşar abla var, izlemeliyim” demiyorum açıkçası. Elbette kendini yoktan var etme çabaları, bıkıp usanmadan medyada var olma inadı, ne yapıp edip gündeme gelme isteği, gündemde kalabilme başarısı; benim gözümde “iyi oyuncu” klişesinden öte, salt “şöhretli bir kadın” olarak yer etmesine neden oldu. Sinemada, kendi sesini kullan(a)madığı yıllarda oynadığı çok güzel filmler var elbette, Benim Sinemalarım, Bir Kırık Bebek gibi. Ama aynı zamanda o zamanlar aşk yaşadıkları konuşulan İbrahim Tatlıses’le oynadığı filmler de var. Akıllara zarar... Arka Pencere meyen, ailesi için eğitimini tamamlamamış bir kadın. İlk bölümdeki tek masum kişi Deniz’in canlandırdığı karakterdi diyebilirim. Dizide, Türk sinema ve dizi dünyasına ait klişe ne kadar kötülük varsa bir arada kullanmışlar. Karısını aşağılayan koca, anne sözü dinlemeyen ve başı derde giren evlat, karısını aldatan koca, kadınları kandırıp “kötü emellerine alet eden” adam, acımasız baba, zengin ve mutsuz aileler, evli erkekle sevgili olan kadın, nefret objesi erkekler, dövülüp sokağa atılan kadın, aldatma, aldatılma, entrika, yancılık, şiddet; hepsi bir arada aşırı doz olarak veriliyor izleyiciye. İzleyici de müptezel, uyuşturucu bağımlısı gibi mi oldu peki, daha fazla mutsuzluk, daha fazla şiddet, amanın bu yetmez biraz daha rezillik mi diyor? Reyting sonuçlarını öyle değerlendiriyor yapımcılar zahir; kâğıt üstünde okusam “Bu kadar berbat bir iş asla çekilemez” derim, yapımcıların ağzını suyu akıyor! Bir de bu dizilerin 7 yaş üzerine uygundur ibaresiyle oynaması var ki kime ne diyeyim bilemiyorum! Fakat iş öyle bir noktaya geldi ki sekHER TÜR PİSLİK MEVCUT tör iki saatlik insafsız ve akıldışı yayın Deniz Çakır ilk dizisi “Kadın İsterse”de Hülya Avşar ile oynamıştı, kötü kadın rollerinin başlangıcıydı Desaatini, klişe bir konu, saçma ve manasız bir senaryo, üç popüler oyuncu ile doldurmak zorunda kalıyor. niz için nitekim Yaprak Dökümü parladığı iş olmuştu. Benim için en başarılı dizisi “Eşkıya Dünyaya Hükümdar HÜLYA VE MEHMET ADI AYNI CÜMLEDEYSE... Olmaz”dır. Masumiyet’te, 18 yaşınMehmet Aslantuğ ve Hülya Avşar, daki kızı 35 yaşındaki bir adama âşık sinemada 1995 yılı yapımı Bir Kadıolup kandırılan anneyi oynuyor, koca nın Anatomisi’nde birlikte oynamışsı tarafından sevilmeyen, takdir edillardı, sinemanın “en sıkıcı iş, en iyi iştir” dediği dönem; gayet cesur sahneleri vardır filmin ama sıkıcıdır, net. Hümeyra, Oktay Kaynarca, Berna Laçin, Uğur Polat da vardı kadroda, Hülya Avşar’ı Tilbe Saran seslendiriyordu hatırladığım kadarıyla, Yavuz Özkan filmiydi. Ama Mehmet Aslantuğ ve Hülya Avşar adları aynı cümlede geçince akılda kalan, birkaç yıl önce Hülya’nın talk show’una katılan Mehmet Aslantuğ’un Hülya’nın “kadın evde otursun çocuk baksın, kocasına kapıyı açsın” demesinin ardından sarf ettiği ve hafızalara kazılan cümlesidir; “Kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına, yanılgılarına bırakmamalı”... KÖTÜ ERKEKLER KULÜBÜ İFTİHARLA SUNAR Masumiyet’te Hülya Avşar, oğlunun arkasını toparlamaya çalışan anne, Mehmet Aslantuğ kızının mutluluğu için her şeyi yapmaya hazır fedakâr ve varlıklı bir baba, Deniz Çakır kendinden büyük bir adamın yalanlarına kanıp hamile kalan, dövülüp sokağa atılan zavallı kızın annesi. Sanırım Sadakatsiz’le birlikte “nefret edilen erkek” figürünün başarısını görünce, işi iyice zirveye çıkarmaya çalışmış hikâyeyi yazan. Erkeklerin hepsi kötü ama umarım Aslantuğ, bu saçmalıkla aslanlar gibi mücadele edip, dizinin iyi erkek karakteri olur. İyilik de ne kadar reyting getirir tabii orası meçhul. Vasatlığın şaşaası yaşanıyor ekranda ezcümle, bize de bu dönem denk geldi maalesef. Gönül istiyor ki sinematik öğeler barındıran, zekâ işi bir dizi izleyelim, hem gönlümüz açılsın hem ruhumuz sanattan yana nasibini alsın. Görünen o ki buna şahit olamayacağız, en azından ve kesinlikle Masumiyet ile olmayacak bu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle