18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5 Aralık 2020 Cumartesi 5 Regresif bir aşk hikâyesi Alper Hasanoğlu ‘bir başkadır’... de anima Buruk bir aşk hikâyesinin nihayete ermesi ve bir rüyadan uyanma vaktinin gelmesiydi Meryem’in bayılması. Hangi dünyaya ait olduğunu anımsaması ve şöyle bir silkelenip kendine gelmesi için kendinden geçmesi gerekiyordu ve öyle de oldu. Ah bir de bilebilseydi, Sinan’ın yalnızken onun o sakil terliklerini ayağına geçirdiğini, banyoda klozetin üstünde saatlerce oturup yemenisini koklayarak kim bilir neler hayal ettiğini. Birinci “Türkiye Sosyal Sınıfları Contemporary Sergisi” Berkun Oya’nın “Bir Başkadır” dizisi. Bir ilk sergi olarak “her şeyi koyalım sergiye”nin aceleciliğiyle eksikleri de var. Bazı çok önemli konulara şöyle bir dokunup geçmiş örneğin. Zaten neden her konuyu derinlemesine işlemek zorunda olsun ki yönetmen? O zaman hiç değinmeseydi mevzuya denebilir bu durumda. Milletine ihanet edip iktidara yaklaşan Kürtlerin de olduğunu, bazılarının göç ettikleri Batı şehirlerinde genç kızlara tecavüz edebildiğini göstermesi, Oya’nın bütün Kürtlerin “kötü insanlar” oldukları mesajını vermek gibi bir kaygısı olduğunu mu gösterir? – biliyorsunuz yönetmene neyi çekip neyi çekemeyeceğini de söylemek isteyen bir kesim var, onlara soruyorum bu soruyu. Peki, neden herkes bu kadar etkilendi bu diziden? Kimisi hiç ama hiç beğenmedi, kimisi ekran karşısında gözyaşı döktü, bir başkası Oya’nın Türkiye gerçeklerini bilmediğini iddia edip sinirlendi. Sanırım bazıları da haksızlığa uğradıklarını ve anlaşılmadıklarıÇİZEN: Özge Ekmekçioğlu nı hissetti. Bir dizi, örneğin hayata esas olarak benzer ideolojik gözlüklerle bakan iki sosyal bilimler profesörünün birbirine zıt yorumlar yapmasına neden olmuşsa, insanların akıl ve duygularıyla oynamayı başarabilmiş demektir. Üstelik hepimiz kendi çapımızda birer ‘Peri’ iken – “bir Türk dizisini sonuna kadar seyredecek halimiz yok herhalde!” Peri dedik, değil mi? Robertliler niye bu kadar alındı hiç anlamadım. Bu kadar mı soyutlama becerileri yok bu arkadaşların? Sembolize etmek ne anlama gelir öğretmedi mi edebiyat öğretmenleri onlara? “Robertli olmak” bir sembol olarak kullanılıyor dizide. Türkiye gerçeğinden uzak bir dünyada büyümüş ve kendini aydınlanmış, özgürlükçü ve gerçekleri herkesten daha çok görebildiğini sanan, oysa Türkçe dışında bir dili çok iyi konuşmak dışında hiçbir artıları olmayan, zekâlarını insanlık için değil de kendi bencil çıkarları için kullanmaya alışık üst orta sınıf Türk insanını anlatmaya çalışıyor Oya Peri üzerinden. Kızmak yerine, “Acaba ben de mi biraz böyleyim” diye sorsak kendimize ne kadar hayırlı bir iş yapmış oluruz oysa. Ah Türkiye’nin zavallı Sinanları. Bir gün kaslarını şişirmek için gittikleri “gym”de yüzlerine çarpıverirler işte, aslında sadece şişme bir cinsel nesne olduklarını. Oysa onlar kendilerini “özne” sanıyorlardı, ne acayip. Annelerinin, kavrulmuş kıyma sevmediğini bile bilmedikleri bir duygusal boşluktan geliyor onlar ve mümkün olduğu kadar çok kadınla yatarak kırıntı halinde de olsa bir anne sevgisi arıyorlar. Yoksa donlarını yıkayıp yemeklerini hazırlayan ve ona sabah kahvesini – biberonla da olsa sütünü veren – “basan” Meryem’e neden âşık olduğunu zannetsin ki Sinancık? İskambil kâğıtlarından inşa ettiği hayatı yıkılıverince, bir bebek gibi anne kokusunu araması, kim bilir ekran başındaki kaç gerçek Sinan’ın yüzünü kızartmıştır? Meryem’e mi gelsek yazının sonlarına doğru? Bütün yaşadıklarına rağmen güçlü kalabilen, neşesini, espri yeteneğini yitirmeyen, kendisine neyin iyi geleceğini sezip “Hoca”sından neyi saklaması gerektiğini Peri’den daha iyi bilen – elbette Sinan’ı değil Peri’yi saklaması gerekiyordu –her eve lazım bir Anadolu kadını. Donunu bile yıkadığı, yemeğini pişirdiği, yatağını topladığı erkeğin, gerçekten ‘erkeği’ de olması gerektiğini düşünmesinden ve hayal etmesinden daha doğal ne var ki? Erkeğinin arada yaptığı yaramazlıklara da göz yumar elbette bütün cefakâr ve fedakâr eşler gibi. Hayatına anne çırağı olarak başlayan, eş olarak yaşamaya devam edip sonunda kocasının da annesi olan milyonlarca Türk kadınından biri değil mi Meryem? “Ethos” mu dedi birisi? Ethos, Yunanca bir kelime olup alışkanlık, gelenek, örf, âdet, karakter anlamlarına gelir. Etik ethos’tan türer. Kişinin, ahlaki değerlerinin bilinciyle şekillenen tutumudur ethos. Felsefedeyse, bireylerin geçmişe ait olan ve onların dünya görüşünü belirleyen hayati alışkanlıkları olarak tanımlanır. Ve sonuçta belirli bir sosyal topluluğun birliğini inşa eder, onun sınırlarını netleştirerek diğer topluluklardan ayırır – altını ben çizdim. Berkun Oya bize bir ‘Ethos Sergisi’ düzenlemiş ama çok sert kaçmasın diye, tatlı çağrışımları olan sevgi dolu bir şarkının adıyla sunmuş. Ha, neden mi Ferdi Özbeğen? Yahu yabancı parçaların üzerine Türkçe söz yazan, o Doğulu şarkı sözlerini Batılı müzik aletleriyle bize sunan en önemli figür o değil mi? Daha ne yapsın Berkun Oya Allah aşkına? Ben ne istiyorum biliyor musunuz? Bu pandemi belası geçsin, tiyatrolar açılsın ve Berkun Oya’nın ‘Dünyada Karşılaşmış Gibi’ adlı müthiş oyununu ikinci kez ama bu sefer karakol sahnesinden başlayarak izleyeyim. [email protected] cumhuriyetcumartesi 5 aralık 2020 SAYI: 12 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Danışmanı İPEK ÖZBEY n Görsel Yönetmen ELİF TOKBAY n Sayfa Tasarım ECE KURTULUŞ DURSUN n Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@ cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın [email protected] Efsane geri döndü! Tatlı sepetlerinin gözdesi... Orhun Atmış Ajanda TADINA BAK Dağcılığın şekil değiştirmiş hali Buz tırmanışı (ice climbing) için dağcılığın kışın yapılan hali demek yanlış olmaz. Yüksek, karlı dağlarda ve donmuş şelalelerde yapılıyor. Bir hayli efor ve dayanıklılık isteyen, doğru ekipmanların yanı sıra iyi bir eğitim de gerektiren ekstrem sporlardan biri. dene Rahmi M. Koç Müzesi’nden KATIL sınırlar ötesi eğitim Güzellik nedir? OKU Merve Genç, İletişim Yayınları’ndan çıkan kitabı “Güzelliğin Politikası”nda, aslında estetik bir tartışmanın odağı gibi gözüken güzellik meselesini felsefi, politik ve sosyolojik bir olgu olarak inceliyor. YouTube üzerinden yayın yapan makyaj ve güzellik kanalları üstünden makyajın bugün taşıdığı anlamı genişleterek ele alan Genç, hem makyaj yapma sebeplerine hem de daha genel anlamda güzellik algısına dair yüklenmiş yargıları da yeniden gözden geçirmeye davet ediyor. Tatlı bir atıştırmalık isteyenlerin gözdelerinden biri de Fransızların dünyaya hediyesi olan makaron. Rengârenk, birbirinden değişik tatları var. Karantina sürecinde tatlı ihtiyacı doğanlar için birçok eve makaron siparişi veren yerler bulunuyor. Örneğin Divan, Pelit, Kahve Dünyası internet sitesi üzerinden makaron siparişi alan mekânlardan. Yemeksepeti, Çiçeksepeti gibi alışveriş sitelerinden de sipariş verilebilir. Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, öğretmen ve öğrencilere yönelik çevrimiçi eğitimlerle de alanında bir ilki gerçekleştiriyor. Öğrencilerin sınıf içi öğrenmesini desteklemek için hazırlanan ve Türkiye’nin her yerinden katılımın mümkün olduğu eğitimler, biyolojiden astronomiye, fen bilgisinden teknolojiye kadar birçok konuya odaklanıyor. Keşfe dayalı ve eğlenceli içerikler öğrencilere mekândan bağımsız bilinç ve beceri kazandırmayı hedefliyor. 2020 2021 eğitim öğretim süreci boyunca devam edecek eğitimlerden faydalanan öğrenciler, İstanbul, Ankara ve Ayvalık’taki Rahmi M. Koç Müzelerinden birine giriş hakkı da kazanıyor. (Ayrıntılı bilgi: www.rmkmuseum.org.tr) izle Konserler de filmler de çevrimiçi * Salgın nedeniyle konserler yine çevrimiçi ortama taşındı. “+1FEST” de bunlardan biri. @artibir Instagram hesabı üzerinden yapılan festivalde 10 Aralık Perşembe günü Adamlar, 17 Aralık’ta ise Pentagram ücretsiz konser verecek. * Pera Film, her sene Dünya AIDS Günü kapsamında gösterime sunduğu “Buradayım!” adlı film programına bu yıl, Visual AIDS’in “Yayılımlar” seçkisiyle devam ediyor. Program, 122 Aralık tarihleri arasında Pera Müzesi web sitesi (https://www.peramuzesi.org.tr) üzerinden izlenebilir. * Başrollerinde Haluk Bilginer, Demet Akbağ, Elçin Sangu, Fırat Tanış ve Alican Yücesoy’un yer aldığı Ezel Akay imzalı “9 Kere Leyla” filmi dün sadece Netflix’te gösterime girdi. Film, fantastik komedi türünde. dinle Avustralyalı efsane hard rock grubu AC/ DC’nin yeni albümü geçen haftalarda yayımlandı. “Power Up” isimli albüm, 18 ülkede listelere ilk sıradan giriş yaptı. AC/DC, on yedinci albümlerinde uzun zamandır beraber çalıştıkları yapımcı Brendan O’Brien ile stüdyoya girdi. 12 şarkıdan oluşan albüm 2014 yılından beri yayımladıkları ilk proje niteliğinde. Elektronik damacana pompası furyası... satın al Artık her şey elektronik, damacana pompaları neden olmasın? Şu sıralar şarjlı, otomatik elektronik damacana furyası var. Piyasaya çıkan ve uygun fiyatları olan bu pompaların su taşırmama ve taşınabilir olma gibi artıları bulunuyor. Pompalar bir şarjla 50 gün gidebiliyor. Elektronik damacana pompalarının fiyatları 20 TL’den başlıyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle