Katalog

Hayat Fatih Türkmenoğlu ggeüziznecle fatih@fatihturkmenoglu.com Araba yok ses yok insan yok Abant Nasıl gidilir? FOTOĞRAF: Vedat Arık İstanbul’dan 300 kilometre sonra, Abant Gölü’nün etrafında turlamaya başlıyorsunuz. O kadar hızlıca alınıyor ki yol; vardığınıza önce şaşırıyorsunuz. Ağaçlar, dereler, orman; hemen yanınızdan geçen bir fayton, bir de karşı kıyıda gördüğıma inanamıyorum. Her bir adımda kendimden geçiyorum ama bu sefer Abant Doğal Parkı her yönüyle beni büyülüyor. Yaklaşırken alışveriş yapan gezgin kimliğim ağır basıyor. Kendimi tutamayıp köy eriştesi ve mercimek alıyorum. Bir sonranin geleceği Pozitif Psikoterapi öğretileri. Rukiye Hayran Hocamı anmadan, Martin Seligman kitaplarıma bir göz atmadan günüm geçmiyor artık. O derece. Danışanlarımı, onların bana bıraktığı tecrübeleri, gezi programı çekimlerini düşünüyorum. ğünüz 12 odalı butik otel. Araba yok, ses yok, insan yok... ki tezgâhtan da bal. Milli Park’ın girişine en yakın tezgâhtan İnsanın aklından bir anda kaç düşünce birden geçebiliyor, al İklim her beş kilometrede bir değişiyor; doğa, her adımda da sucuk ekmek yiyorum. Sanki bir şey başarmış, sanki yorulmu işte, şaşıracak bir şey daha. Parkın içindeki Abant Evleri’nin ha da yeşilleniyor. Bunca yıllık gazeteci, gezi yazarı, gezi prog şum gibi bir halim var. Son dönemin ağırlığı, bir türlü üzeri kafesinde, cam bardakta çayımı içiyorum. Buradasın, şimdi ramcısı, vesaire vesaireyim. Buna rağmen Türkiye coğrafya mizden atamadığımız atalet, bitmeyen pandemi, sürekli erte var sadece, iyilik ve şifa vermenin en kestirme yolu, iyi kalasına hâlâ şaşırmadan edemiyorum. Her şehir, her kasaba, de lenen hayallerden olsa gerek. Yine de bana nefes alma imkânı bilmek. Burası en doğru adres. Abant, şifanın kaynağı adeta. ğişen bölgeler ve bitki örtüsü; böyle güzel bir ülkede yaşadı veren bir işim var oysa. Hatta birden çok. İşte, psikopterapi İşte böyle şeyler diyorum kendi kendime... Fayton gezisi burada lazım Nasıl bir yağmur bastırıyor birden, bardaktan boşanırcasına dedikleri türden. İyi, canıma minnet. Buraya durmaya geldim ben. Yürünür, koşulur; ama kafanın durmasını becerebilmek büyük marifet ister ya. Şöyle birkaç dakika, hadi fazla abarttım belki de, birkaç saniye durabilmek. O anı yakalayabilmek. Hayatın ve dünyanın içinde çok kısa bir süreliğine de olsa kaybolabilmek... Ah, keşke, keşke. Meğer fayton gezisi mutlaka yapılırmış göl kenarında. Âdetten. Yıllarca yapılmış. Altı ay evvel belediye yasaklamış maalesef. Maalesef diyorum, hayvan sevmediğimden değil, endüstri içindeki hayvanlara daha iyi bakıldığını bildiğimden... Neyse, burası her mevsim başka türlü güzelmiş, konuştuğum insanlar öyle diyor. Etrafa bakıyorum da belli. Sanki Kuş gözlemi yapanların da sıklıkla gittikleri bir nokta burası. Kim bilir kaç çeşit kuş yaşıyor, kim bilir hangi kuşlar göçerken şöyle bir uğruyor. Ayrıca olta ile balık avlamayı sevenler, yılın belirli zamanlarında küçük bir ücret ödeyerek gölde alabalık tutabiliyorlar. Burası bir outdoor’un en doğru adresi İsterseniz piknik yapın, isterseniz biraz ilerideki Çetmi Yaylası’na gidip yamaç paraşütü. Ben daha sakinim bu kez. Faytonla yaptığım turu, bir kez de yürüyerek tamamlıyorum. Toplamda yedi km ve tam bir saat sürüyor, iyi hız yapmışım laf aramızda. Arabaya atlayıp, Çetmi’ye yollanıyorum. Çetmi, harika ev ve insanlarla dolu bir köy. Dedim ya, yamaç paraşütü de yapılıyor diye. AbantMudurnu yoAnkaraBolu arası 191 km., İstanbulBolu arası da 262 km. Abant, Bolu’ya sadece 35 km. uzaklıkta. Arabayla gitmiyorsanız, Bolu’dan minibüs seferleri de var. Gölün olduğu milli parka girmek için, araç başı 6 YTL ücret ödeniyor, hatırlatmakta yarar var. Ne yapılır? l Göl etrafında fayton turu çok romantikti, şimdi pek mümkün değil. Nehirler şırıl şırıl akarken, her tür ağaç bolca oksijen yayarken, göl bütün güzelliğiyle dalgalanırken, böyle bir 7 kilometrelik göl çevresinin tamamını kapsayan büyük tur, bir de yarısı olan küçük tur yapılırdı. Büyükada’da olduğu gibi. Yasaklandı. Kaçak olarak yapılabiliyor, isterseniz biraz soruşturun, bulursunuz. l Bir de tabii civar köyler var... Biraz fazla zaman ayırırsanız, Mudurnu yolundaki köyler, doğal bir film seti olarak karşınızda. Tahta ve kerpiçten küçük köy evleri ve köy kahveleri ile, şöyle bir üç saati geçirmeye değer. l At binmeye hevesli iseniz, köylerden at kiralayabiliyorsunuz. Kendinize güvenmiyorsanız, köylüler yardımcı da oluyor. Bir saatlik at kirası, pazarlıkla hesaplanıyor. l Ayrıca, bütün otellerden bisiklet temin l Bir de yamaç paraşütü yapmaya çok edebilir ve göl turunu bisikletle de yapabi uygun bir alan var. Mudurnu yolunda, lirsiniz, tabii kendinize güveniyorsanız... otellerin olduğu bölgeye 4 km. Mesafede, Yok, “Ben yürürüm” derseniz, olağanüstü Çetmi Yaylası. Gerekli malzemeye sahipsegüzellikler keşfedeceksiniz, şaşırmayın. niz, böyle bir bilginiz ve ilginiz varsa, bir l Göl dışında, yol üzerindeki engebeler de hava koşulları elverişliyse, kamp kurup de dağ bisikletine de binilebiliyor. Trekking yamaç paraşütü yapabilirsiniz. Oteller bu için çok elverişli parkurlar var. konuda çok yardımcı oluyor. her mevsimini gördüm de hatırlamıyo lunda, 10 km mesafe var yok. 7080 rum gibi. Anlar geliyor aklıma, bazen hane yaşıyor. Biraz dağınık bir köy. de yüzler, sesler. Seviyorum ben burayı. Bu iklimi, bu inKarda güzel, yazın güzel, baharda sanları, bu gönlü bol yürekleri... bambaşka. Civardaki esnafla sohbet Sarıyer, Samat, Çay Köy, Alput, ediyorum biraz. En çok işin hafta son Alahna, Delce, Sürmeli, Örencik civarları olduğunu anlatıyorlar. Yasaklanan daki diğer köyler. Hani, olur ya, gider fayton turlarından çok şikâyetçiler. Tek gezersiniz diye bu bilgiyi de buraya geçim kaynağı bu olan insanlar, hay bırakayım diyorum. vanlarına nasıl bakarlar şimdi, kestire Günler çabucak geçiyor. İstanbul’a miyorum. Belki bir yol önerilmiş, uygu dönüş yolunda, Koru Otel klasiğini yalamaya alınmıştır; bilemiyorum. Yazları şıyorum gene. Ne oteller, ne tatil köygölde su bisikleti veya sandalla gezin leri açıldı. Dünyanın her kıtasında, yüz ti yapılabildiğini öğreniyorum. Kışları ülkeyi gördüm. Yine de çocukluğumise buz tutan göl bembeyaz olur, kay dan kalan otellerin bıraktığı tat, bambolurmuş. Üstünde sucukekmek, sıcak başka. O üzerindeki kaşarın sündüğü şarap pek keyifli olurmuş. Şimdi henüz domates çorbası ve bu kez köfte. Yeo kıvamda değil, bir ay sonra yine gel mekler biraz pahalılaşmış, ama değer. sem, uzun bir hafta sonuna... Pahalanmayan ne var ki diyeceksiniz, Yağmur dindi. İnsanlar birer ikişer e, siz de haklısınız. çıkmaya başladı. Normal zamanlarda Şu çocukluğumdan kalan oteller kohafta sonları kongre veya şirket toplan nusu açıldı şimdi önüme durup durutıları olurmuş. Oteller her zaman “full ken. Annem ve babamla Yalova’ya gidolu”. Aklıma böyle abuk sabuk şeyler derdik sık sık. Orada Termal Otel’de getirip gülüyorum. “Full dolu!” Abant kalırdık. Akşam yemeklerinde canPalace Oteli’nde, çok leziz bir öğle ye lı müzik olurdu. Bir kemancı vardı, ağmeği ziyafeti çekiyorum kendime. lıyor gibi bakardı. Çok acıklı bir suratı Abant Tabiat Parkı diye bir cennet Size biraz göl ve içinde bulunduğu park hakkında bilgi vereyim müsaade ederseniz. Göl’ün alanı 127 hektar ve bir krater ve birikinti gölü. Parkın içinde, park da Bolu’ya 35 km uzakta. Suyun derinliği 18 metre’ye kadar çıkıyor. Tabiat Parkı, herhalde coğrafi iklim geçişlerinin yollarında olduğundan, flora ve fauna açısından inanılmaz zengin. Her tür ağaç ve bitkiyi görmek mümkün neredeyse. Bir de yamaçlara doğru yürüdüğünüz zaman, bahar aylarında “Abant çiğdemi”ni tanıyorsunuz. Havanın soğukluğuna aldanmayın, kuru olmasından ötürü rahatlıkla yürünüyor. Hatta aynı mont ve eldivenlerle, aynı ayakkabılarla, İstanbul’dan çok daha sıcak hissediliyor. Nerede kalın vardı, ama müthiş çalardı. Hiç hatırlayanınız var mı? ır?l Abant Palace: Ayrıca, karşı kıyıda Abant Köşkü adında bir de butik otel işletiyorlar. Sadece 12 odası var, fiyatları aynı. Tel: (0374) 224 50 12 l Büyük Abant Oteli tel: (0374) 224 50 33 l Abant Evleri tel: (0374) 224 51 78 Doğal park içindeki otellerin yanı sıra, göle varmadan yol boyu pansiyonlar ve kamp yapmaya uygun araziler de var. Gezinizi rüzgârın estiği yöne doğru bırakmak isterseniz, “pansiyon” tabelalarına da göz atabilirsiniz. Yolda mutlaka sucukekmek, Abant Palace Otel’de 40 TL, inanılmaz bir lezzet. Yerel sucuklardan yapıyorlar, parmaklara dikkat! Gene yolda, Koru Otel’de kaşar peynirli domates çorbası ve koru kebabı yemeden de Abant gezisi tamamlanmış sayılmaz. Abant yolu üzerinde birçok alabalık restoranı da var, balık sevenler deneyebilir. Ne yenir? gEövtüerünleür Doğal park girişindeki tezgâhlar, özellikle hafta sonları çok renkli oluyor. Bir sürü yöresel gıda alabilirsiniz. Her türlü bakliyat, tereya?ğı, bal, reçeller ve pestiller çok cazip. Eğer reçel almayı düşünürseniz, Abant’a gelmeden, Koru Otel’in marketinde bir çilek reçeli satılıyor... İnanılmaz bir şey!