16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 12 Aralık 2020 Cumartesi Ben hep öğretmen kaldım Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, her dokunduğu projeyi bir okul gibi gördü, eğitim olmazsa olmaz diyor. Şiir yazıyor, fotoğraf çekiyor. Nurten Öztürk “Yürüyüşlerimi fotoğrafla birleştiriyorum” diyor. Kadınlar cesur olmalı u Türkiye’nin önde gelen iş kadınlarındansınız, kadınlara öneriniz nedir? 100 kere dünyaya gelsem 100’ünde de kadın olmak isterdim. Kadınların eğitimini çok önemsiyorum. Eğitimli bir kadın sağlıklı bir toplumun oluşmasının ilk adımıdır. Kadınların kendilerini yetiştirmeleri için kendilerine güvenmeleri ve cesur olmaları şart. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınına hep güvenmiş ve bundan 86 yıl önce seçme ve seçilme hakkını kazandırmıştır. Kendi haklarımıza kendimizi sahip çıkmalıyız. u Nasıl bir Türkiye hayaliniz var? Kadınerkek eşitliğinin sağlandığı, çağdaş bir Türkiye hayal ediyorum. Türkiye’nin sayılı iş kadınlarından, Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmenin biyoloji öğretmeni kızı. Opet Yönetim Kurulu Kurucu ÜyeŞehriban Kıraç’la İş’te Mola Okulu’na yapıldı. Ben biyoloji, Fikret Bey de fizik öğretmeniydi. İkimiz de laboratuvarlardan çıkmayan öğretmenler olduk. Sonra bizi Gaziantep Eğisi Nurten Öztürk, erkek egemen tim Enstitüsü’ne atadılar. Milbir sektörde eşiyle birlikte Koç Grubu’nun ortak liyetçi Cephe Hükümeti dönemiydi ve biz Soslık teklif edeceği değerde bir iş yaratırken eği yal Demokrat yapıda olduğumuz için eşimle aytimden ve öğretmenlikten hiç kopmamış. nı okula değil farkı yerlere gönderildik. Fikret Güç koşullarda okudum Bey’i Nizip Lisesi’ne beni de İslahiye Lisesi’ne atadılar. O dönem Fikret Bey öğretmenliği bıu Hayalinizdeki iş bu muydu? raktı, yanıma geldi ve amcasıyla ticarete başlaÖğretmenlik benim idealimdi. Babam gibi bir dı. Sonra haklarımız iade edildi ve biz Mersin’e öğretmen olacaktım. Babam köyde öğretmen ol gitmek istiyoruz dedik. Fikret Bey orada madeni duğu için ortaokulda beni şehre akrabaların ya yağ işine girdi, “Senin maaşına güvenerek ticanına göndermişlerdi. Çok güç koşullarda oku rete devam edeceğim” dedi. Sonra eşim “Gel badum, bu da beni vaktinden önce olgunlaştırna yardım et” dedi. Böylece ben de madeni yağ dı. Sonra yatılı öğretmen okulu sınavlarına girip işine giriş yaptım. Sinop Kız Öğretmen Okulu’na gittim. Dersleu Kaç yıl öğretmenlik yaptınız? rim çok iyi olduğu için Çapa Yüksek Öğretmen Ben 13 yıl, eşim 9 yıl yaptı. Çok severek yaptıOkulu’na seçildim. Üniversite sınavına girmek ğım öğretmenlik dönemimde çok başarılı öğrenüzere İstanbul Fen Fakültesi’ne gittiğimde sınav ciler yetiştirdim. Şu anda da arayan ve görüştükapısında İzmir Yüksek Öğretmen Okulu’ndan ğümüz öğrencilerim var. gelen öğrencileri gördüm, sınava girmemize izin vermiyorlar. “Biz de burada sınava girmek ve okumak istiyoruz” Babam, Köy Enstitüsü mezunu bir köy öğretmeniydi. Hep bana “Doğu’ya gideceksin, oradaki çocukların daha çok eğitime ihtiyacı var “ derdi. Ben de hayatım diyorlardı… Kapıyı tutup sıboyunca hep öğretmen kaldım, ticari yaşamda olsam nava girmek isteyenlerden da hiç eğitimden kopmadım. Gözün görmesini, kulağın biri de Fikret Bey (eşi Fikret duymasını, beynin düşünmesini sağlayan eğitimdir. Öztürk) idi. Sınavı kazanıp okula başladığımda o kapıyı tutan gençlerden u O dönem madeni yağ işi erkek egemen bir biri olan Fikret Bey’in beni takip etmeye başladı alan değil miydi? Zorlanmadınız mı? ğını fark ettim. Derken bir gün bana “Sana ömür Hiç kolay olmadı. Hiç bilmediğim ve tamaboyu sürecek bir hayat arkadaşlığı teklif ediyo men erkek egemen olan bir sektörde her şeyi yerum” dedi. Arkadaşlığımız böylece üniversite 1. niden öğrendim. Sektörün ilk kadın çalışanlarınsınıfta başladı. Bir de karışık bir dönem, 68 ku dan biriyim. Fikret Bey “Senden çok şey istemişağıyız. Üniversitelerde öğrenci olayları had saf yorum, kasanın yanında otur” dedi. 10 yıl içinhada... 4 yılda bitirmemiz gereken üniversiteyi 3 de Mersin’de, Türkiye’nin en büyük madeni yağ yılda bitirdik. Diplomalarımızı alıp görev yerle ve akaryakıt distribütörü olduk. Mersin’de bunrimize atanıncaya kadar Fikret Bey’in memleke dan fazla büyüyemeyiz dedik ve 1992 yılında tine Gaziantep İslahiye’ye gittik. Fikret Bey İsla İstanbul’a taşındık. Birkaç ay sonra da Öztürk’ün hiye Lisesi’nde öğretmen olarak ücretli derslere Ö’sündeki noktaları attık, Opet’i kurduk. girdi. Ben de evliliğe ve yeni aileme uyum sağla u Koç Holding ile yolunuz nasıl kesişti? maya çalıştım. Şirketimiz hızla büyüdü. Bu da Koç u Sonra atandınız ama... Grubu’nun ilgisini çekti. 2002 yılında Koç Grubu İkimizin de ataması Akşehir Öğretmen ile yüzde 5050 ortaklık yaptık. Sporsuz olmaz u Türkiye’nin en büyük akaryakıt dağıtım şirketinin aktif yönetim kurulu üyesisiniz, gününüzü nasıl geçiriyorsunuz? Pandemi öncesinde saat 10.00’a kadar mutlaka şirkette olurduk. Eve genelde 18.0019.00’da dönerdik. Ama eve döndükten sonra da işi bırakamazdık. Çocuklar da iş hayatının içine girince hayatımızın tamamı aşağı yukarı iş oldu. Diğer yandan hayatımızda sporu hiç ihmal etmedik. Bu da bizi golf ve golf tesisleri sahibi olmaya itti. şiir yazar, fotoğraf çekerim u Öğretmenliği bıraktığınıza pişman oldunuz mu hiç? Ticarete ilk başladığım dönemlerde öğretmenliği özledim. Ticaret hayatım boyunca geliştirdiğim projelerin içinde hep eğitim vardı, çocuklardan, okullardan kopmayıp onlara destek projeleri gerçekleştirdim. 45 yıl öğretmenlik yapan babama bir gün sordum “Şu ana kadar kaç öğrenci eğittin?” diye. “Yaklaşık 5 bin çocuğu hayata hazırladım” demişti. Ben sadece “Temiz Tuvalet Kampanyası”nda Türkiye’nin her tarafında 7.5 milyon kişiye seminer verdim. Opet Eğitim Ekibi’nin katkısıyla bu sayı 10.5 milyonu aştı. u Ne tür tutkularınız var? Spor olmazsa olmazım. Şiir yazmayı ve fotoğraf çekmeyi çok severim. Hayatımda mutlaka insanlar olmalı onlara değmeyi seviyorum. u Edebiyatla da ilgilisiniz... Öğrencilik yıllarında güzel şiir okurdum. Şiir ve yazı yazmaktan da hoşlanırdım. Özel günlerde oturup kendim şiir yazardım. Şiir benim için bir deşarj vasıtası oldu. Çok dolduğumda, dinlenmek istediğimde şiir karalarım. Sonra fotoğrafın sihrini fark ettim. Fizyogram fotoğraflarımdan oluşan Spectum isimli bir fotoğraf kitabım basıldı. Gezi, doğa ve insan fotoğraflarımın derlendiği Orbis ve bitkiler ile hayvan fotoğraflarını derlediğim Orbit şu an baskıdalar. Uzun yıllardır çektiğim 100 bin civarındaki fotoğraf arşivimi pandemi döneminde gözden geçirme fırsatı buldum ve kitaplara dönüştürdüm. “Bahçende Gül Var Mı Benim İçin?” adıyla yayımlanan bir de şiir kitabım var. Fotoğraf kitaplarımda da kendi şiirlerimi kullanıyorum. u Fikret Bey için şiir yazdınız mı? Yazdım tabii ki. Özel günlerde armağan olarak ona yazdığım şiirlerimi okurum. Sanat Müziği ruhumu besliyor u Ne dinlersiniz, kimi seversiniz? Türk sanat müziği severim, ruhumu besliyor. Dinlendirici düşündürücü, derin buluyorum. Zeki Müren, Müzeyyen Senar ve Emel Sayın hiç sıkılmadan dinlediğim isimlerdir. u Ya kitap seçiminiz nasıl? Gençliğimde çok roman okudum. Sonra iş hayatı ile ilgili kitaplara yöneldim. Zaman zaman açıp Nutuk’un değişik bölümlerini de okuyorum. Bir taraftan da kendi biyografimi yazıyorum. u Dostlarınızı neye göre seçersiniz? Gerçek dostluğa ulaşmak için birlikte zaman geçirmek ve tanımak gerekiyor. Bir insanda gözler benim için çok önemlidir. Bakışların arkasını göremiyorsam yakınlaşmak için biraz daha zaman tanırım. u İdolünüz kim? Benim idolüm her zaman Atatürk oldu. Kadın olarak da Halide Edib Adıvar. [email protected] cumhuriyetcumartesi 12 aralık 2020 SAYI: 13 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Danışmanı İPEK ÖZBEY n Görsel Yönetmen ELİF TOKBAY n Sayfa Tasarım ECE KURTULUŞ DURSUN n Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@ cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın Kendini savunmak hakkın aldırısı, kavgası, cinayeti bol bir Güç orantılı olmalı S Bu rlmslfrYvoymaaaauaealaManaaaklnpnmahmneehTmiyeraüfüşüfdasaayanklsardarkamakzuikkmdçavlekskmaoııaufsamzıiCıavskaz.nülaeımgea.ıvYymdo.zbde..ulaebal.iaıara.lnyşumeynynkıealeamşnraiızbnyiavranechıbahsiakort,ntcsaiunaçksvlauuorhlnlsıanaeıknkinınsaamSladalıcpdmnadzgtlvdrıiıııkureaıateyınlaremkğnanlııvkşaymnyuminıeneeaıeleoekelrnakddastşmdrtdkakiiuiarnkaçzluieirdrinaiseahlşndnseiitrsıpiyizıusiarllalazs.sasiiırkhlnavtaeÖmahgmeaiulmshıüdşsranlaneaelilçııezaıkşzrnldiırigadnlkuveıelrataemsy;yraşaaaık za Kanunu’nda ancak yumrukla salyaklaşık “Bir OLCAY BÜYÜKTAŞ dıran birine ateşli sikişinin kendilahla karşılık vermek, sine veya başorantısız güç kapsamıkasına yönelmiş haksız bir saldırıya na girer ve savunma meşkarşı o anki durum ve olanaklarıyla ru olmaktan çıkar. Bazı kişiler sısaldırı ile orantılı bir şekilde saldırınırlı pasifist bir yanıtı tercih ederyı engellemek için işlenen fiil” olarak ken başkaları silah veya mücadetanımlanıyor. Türk Ceza Kanunu’nun le sanatlarından öğrendikleri tek25. maddesinde meşru savunma, bir nikleri kullanmayı tercih edebilihukuka uygunluk nedeni olarak ka yor. Önemli olan sizin hayatta kalbul ediliyor. Saldırıyı def etmek için manızı sağlayacak, saldırganı püsorantılı karşı güç kullanan kimse, kürtecek bir yöntem. Hangisini yameşru müdafaa hükümleri gereği ce parsanız yapın ama mutlaka yaza almaktan kurtuluyor. Maruz kal pın. Çünkü bu, sizin hakkınız ve dığı haksız saldırının etkisi altında, günde bir kadından fazlasının er“heyecan, korku ve paniğe” kapıla kek şiddetiyle yaşamdan koparılrak meşru müdafaa sınırlarının aşıl dığı bu topraklarda çoğu zaman ması halinde dahi faile TCK’nin 27. size sizden başka kimse yardımcı maddesine göre ceza verilmez. olamıyor. Koşulları neler? l Meşru savunmanın ilk koşulu bir saldırı olması. Saldırı kavramını geniş anlamak gerekir. Başladığı takdirde savunma yapma olanağını ortadan kaldıracak veya savunma yapmayı güçleştirecek bir saldırı, başlamış bir saldırı olarak değerlendiriliyor. Bittiği halde tekrarlanmasından endişe duyulan bir saldırı da henüz sona ermemiş bir saldırı olarak kabul ediliyor. Bu ihtimallerin tamamında saldırı vardır ve meşru savunma hakkının kullanılabilmesi için ilk koşul gerçekleşmiş demektir. l Saldırı meşru savunma ile korunabilecek bir hakka yönelmeli. Örneğin fiziksel saldırıya uğrayan bir kadını koruyabilmek için saldıran kişiyi def etmek amacıyla yaralamak. Saldırıya uğrayan kadının “kişi dokunulmazlığı hakkı ve hatta yaşam hakkı” ihlal ediliyor olabilir. l Meşru savunmada saldırı ile savunma eşzamanlı olmalı. Örneğin; bir öğretmenin çocuğa tokat atması sonrasında bunu duyan babanın intikam duygusuyla, saldırı çoktan bitmiş olmasına rağmen, öğretmeni yaralaması meşru savunma kapsamında sayılmaz. l Meşru savunma için savunma zorunlu olmalı. Yani saldırı başka türlü def edilemiyor olmalı. l Meşru savunma saldırana karşı yapılmalı. Örneğin saldıranın orada bulunan çocuğuna veya eşine karşı saldırıda bulunmak meşru savunma kapsamına girmez. Cebinizde bulunsun Her türlü sorunun çözümünü şiddette gören toplumlarda kadınların meşru savunmayı kolaylaştıracak, çantalarında kolay taşınır spreylerden bulundurması hiç fena olmaz. Hatta yaşınız, fiziğiniz ve de vaktiniz varsa savunmaya dönük bazı dövüş sanatlarını bile öğrenmekte yarar var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle