02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

19 MAYIS 2018, CUMARTESİ SAYFA 3 Sinefil bünyelereBağımsız sinema mekânlarının programları festivalleri aratmıyor alternatif salonlar GÜLİZ ATSIZ NOYAN Her sene İstanbul’daki birkaç film festivalinin programlarını, önemli bir sınava hazırlanır gibi çalışır, renkli kalemlerle “mutlaka görmem gereken”lerden, “hiç başka işim yoksa gideceklerim”e doğru bir sıralama yaparım ve birkaç hafta sonra zaten vizyona girecek olanları bütün listelerimden silerim. Daha çok salonda, daha uzun bir zaman içerisinde gösterilecek bir film için, aynı seansta gösterilen başka bir filmi kaçırmak istemem. Son birkaç senedir bu filmleri seçmekte çok başarısızım. Dünya üzerinde tek bir kopyayla oynuyormuş gibi, kaçırırsam bir daha bulamayacağımı sandığım filmler alışveriş merkezlerinde veya yolda yürürken karşıma çıkabiliyor. Her gün, her seans festival 2013’te Başka Sinema diye bir oluşumdan haberdar olduğumda, neymiş diye bakıp, şaşırıp kalmıştım. “Bize her gün festival” sloganıyla, İstanbul ve Ankara’da dört sinemada gösterimlere başlayan Başka Sinema, 2018 itibarıyla sekiz şehirde, 15’i İstanbul’da olmak üzere toplamda 24 salonda, geniş dağıtım ağına sahip olmayan filmleri, seyircinin ayağına kadar getiriyor. Benzer bir adım da 2017’nin başlarından itibaren Cinemaximum’dan geldi. CGV Arthouse projesi kapsamında İstanbul’da üç salon ve iki filmle başlayan projede şu an 11 şehirde, 29 Cinemaximum salonunda festivallerden yabancı filmler ve yaygın gösterim şansı bulamayan yerli yapımlar ve hatta kısa filmler gösterime giriyor. Mayıs ayında Tayfun Pirselimoğlu’nun İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen son filmi “Yol Kenarı” ve Oscar adayı kısa filmlerden oluşan bir seçki gösterime girecek. Bu projelerin her ikisinin de salon sayılarındaki artış ve kapsama alanlarındaki genişleme sektöre nefes aldırıyor, boş salonların ve kapanan sinemaların yarattığı hayal kırıklığını tamir ediyor. Sinema salonlarına ek olarak düzenli film gösterimleri yapan sanat merkezleri de yıllardır vizyona alternatif film izleme deneyimleri sunuyor. Bunlardan belki de en eskisi, 2008 yılında film gösterimlerine başlayan İstanbul Modern Sine Kadının Fendi ma. Taşınma işleri yüzünden birkaç aydır ara verilen gösterimlerin kaldığı yerden devam edeceği günleri hasretle bekliyorum. Salt’ın Perşembe Sineması da 2015’ten bu yana eski yeni birçok filmi, ilginç bir tema etrafında bir araya getiriyor. Takvimini, yeni filmler ve yönetmenler keşfetmek için harika bir rehber olarak kullanıyorum. Her sene, bir yaza girerken bir de kışa girerken iki ayrı program hazırlayan Perşembe Sineması, 28 Haziran’a dek tarihlerinde şehir deneyimlerimizi tartışmaya açan, ken tin de gizli gizli başrolde olduğu bir film seçkisi sunuyor. Son zamanlarda yeni favorim de Akbank Sanat’taki film gösterimleri. Lise yıllarımdan beri Kısa Film Festivali’ni takip ettiğim Akbank Sanat’ın son aylarda yaptığı Güncel Afrika Sineması, Macar Sineması, Bosna Film Günleri gibi seçkiler, festival yoksunluğunda krize giren sinefil bünyelere Hızır gibi yetişiyor. Haziran ayındaki Nordik Film Günleri programından ötürü, gizlenemez bir heyecan içindeyim efendim. Yeni sinema platformları ve sanat merkezlerinin film gösterimleri boş salonların ve kapanan sinemaların yarattığı hayal kırıklığına ilaç gibi geliyor. Partilerde Kız Tavlama Sanatı Haftanın programı n “Kadının Fendi” 24 Mayıs saat 19.00’da Salt Beyoğlu’nda. www.saltonline.org n Başka Sinema’nın bu haftaki filmi “Partilerde Kız Tavlama Sanatı”. 24 ve 27 Mayıs arasında ise Başka Sinema Gaziantep Film Günleri yapılacak. www.baskasinema.com Görmek, bilmek, duymak isteyenlere Müziğin yeni adresleri Ana akım mecralarda popüler olanın saltanatı sürüyor. Radarınızı genişletirseniz bambaşka bir dünyayı keşfedebilirsiniz. ARTEM İS GÜNEBAKANLI İfade biçimlerinin belki de en etkilisi olan müzik çocukluğumuzdan itibaren kişiliğimizi şekillendiriyor, hislerimizin akacağı bir kanal oluyor, kitleleri bir araya getiriyor, anılarımıza sızıyor ve kimi zaman söyleyemediklerimizi bizim yerimize söylüyor. İnternetin varlığı, hayatın her alanında değişim yarattığı gibi müzikle olan ilişkimizi de etkiliyor. Artık günlük hayatımızın bir parçası olan müzik dinleme servisleri, sahip oldukları sonsuz müzik kütüphanesiyle bize uçsuz bucaksız bir müzik keşfi imkânı sunuyor gibi görünse de aslında milyonlarca şarkı arasında kaybolmuş gibi hisseden dinleyici, beğenisini algoritmalara, “en iyi” listelerine teslim etmeye eğilimli hale geliyor. Nereye bakacağınızı bilin Ana akım mecralarda popüler olanın saltanatı sürekli kendini yenilerken üretimden canlı performansa, kayıttan dağıtıma her aşamada mücadele veren bağımsız müzisyenlerin nefesi kesiliyor, kalbi yoruluyor. Yine de Türkiye’de her müzik türünde heyecan verici üretimler devam ediyor. Müzisyenler çeşitli kolektifler, bağımsız plak şirketleri, internet radyoları, etkinlik serileri vasıtasıyla seslerini yükseltiyor. Onları duymak için radarı genişletmek ve nereye bakmak gerektiğini öğrenmek gerekiyor. İstanbul çıkışlı oluşum In The Void, hem web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden Türkiye bağımsız müzik sahnesinde olan biteni haber veriyor, hem İstanbul ve Ankara’da düzenlediği etkinliklerle farklı türlerde üretim yapan müzisyen ve grupları dinleyiciyle buluşturuyor. Keşiflerini Açık Radyo’daki programına da taşıyan (Pazartesi, 00.00) In The Void, ülkenin bağımsız müzik alanında nabzını tutan değerli bir kaynak. Aidiyetsiz ve sınıfsız Eskişehir merkezli bağımsız müzik kolektifi M4NM (Music for nonmusicians), yayımladığı hip hop, rap, deneysel ve sample temelli elektronik müzik kayıtlarıyla önemli bir müzikal hareketliliği belgeliyor. Hayatına Açık Radyo’da bir reggae/dub programı olarak başlayan Beton Orman (Cumartesi, 22.00), reggae, dub, ska, dancehall, drum and bass, dubstep, soul, funk ve birçok türde müzik yapan müzisyenlerle DJ’leri düzenlediği etkinlik ve festivallerde bir araya getiriyor. Beton Orman, yeraltı ve ses sistemi kültürünün Türkiye’deki seyrinden haberdar olmak için takip edilmesi gereken bir mecra. 2000’lerden bu yana gerçekleştirdiği konserlerle bilinen Tight Aggressive, kendin yap (do it yourself) prensibiyle hareket eden bir yapı. Bağımsız müzisyenler, tasarımcılar, fanzinler gibi alt Ponza, Tight Aggressive'in 2 Haziran'da Burgazada'da düzenlediği Cennet Bahçesi Halk Festivali'nde çalacak. kültürün farklı alanlarında üretim yapan kişilerin yer aldığı ücretsiz festivalleri, kolektif ruhu besleyip güçlendiriyor. Kendini “aidiyetsiz ve sınıfsız kolektif” olarak tanımlayan Aevom, Portal adını verdiği konser serisinde punk rock’tan noise ve elektronik müziğe uzanıyor. Ayrıca kulüp kültürünü yenilikçi seslere açmayı hedefleyen organizasyon kolektifi Voiceprint ile işbirlikleri yapıyorlar. Wargasm ve Parazit Kolektif gibi oluşumların etkinliklerinden, Byzantion ve Demonation gibi festivallerden, Tektosag, Partapart, Transferans, Robonima, Tantana Records, Domuz Records, Personal Space Records, Inverted Spectrum Records, Who Are We Who We Are ve daha nice bağımsız plak şirketinin kataloğundan yükseliyor müziğin sesi. Görmek, bilmek, duymak isteyenler için hep orada. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle