Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZEYNEP TAŞDELEN TENTEOĞLU’NDAN
‘Levanten’
İlk romanı Bağ’ı geçen yıl yayımlanan Zeynep Taşdelen Tenteoğlu’nun ikinci romanı Levanten
(İnkılâp Kitabevi) raflarda yerini aldı. 1850’li yılların Osmanlı’sını anlatan roman İzmir,
İskenderiye ve Bodrum üçgeninde geçen takıntılı bir aşk öyküsünü konu ediyor.
Gerçek ile kurgunun iç içe geçtiği romanda arkeolojiye meraklı olanlar için Bodrum’daki
Halikarnas Mozolesi kalıntılarının bulma öyküsü de ayrıntılarıyla yer alıyor.
İlk romanı Bağ’daki gibi tutkulu bir aşk öyküsü gerilim ve polisiye roman kategorisine de girecek
türden yetkin, usta işi bir roman Levanten.
na işlemiş, hatta günbegün hava durumunu bile raporu-
MİYASE İLKNUR
na eklemişti doktor.
Okuduğum her şey beni o kadar içine almıştı ki çok zor
13 YILDA YAZILDI
olacağını bilsem de kurguladığım hikâye artık gerçek in-
Türk edebiyatında genç kuşak romancılar kervanı-
sanların etrafında, gerçek olayların çevresinde örülmeye
na Bağ adlı romanıyla katılan Zeynep Taşdelen Tenteoğ-
çoktan başlamıştı bile.
lu, ikinci romanı Levanten’le (İnkılâp Kitabevi) bu alanda
Kimi zaman o dönemde yaşamış insanlar benim kurgu-
bir atımlık barutu olmayacağını kanıtlıyor.
mun içinde, kimi zaman da kurgu karakterlerim gerçek-
Yazar önsözünde Levanten’in ilk romanı olduğunu ve
ten yaşanan olayların içinde yer aldılar.
yazım aşamasının 13 yıl sürdüğünü, karakterlerin kafa-
Tüm bu eşzamanlamayı genel hikâyede birleştirmek,
sında oluşumunu kısa sürede tamamlasa da kitabın geç-
kurgu ve gerçekliğin böylelikle birbirine geçmesini sağ-
tiği dönemin özellikleri, Levanten şehri İzmir ve İsken-
layabilmek, yazarken çok zor ama bir o kadar da kurgu-
deriye ile arkelojik tarih okumaları nedeniyle ilk romanı
laması çok zevkli bir hal aldı benim için.”
Bağ’dan sonra yayımlandığını belirtiyor.
Tarih içinde kaybolurken “Tanrım, bu ne güzel bir
KÜLTÜR ARMONİSİ…
kayboluştu...” diyor ki gerçekten romanı okuyunca bu
Romanda Charles Newton ve George Rolleston dışında
kayboluşa hak veriyor insan.
tarlasında kazı yapılan Hacı Kaptan da kendine yer bu-
lan gerçek kişiler. Hayali kahramanlar ise Levanten şehri
1850’LERİN İZMİR VE İSKENDERİYE’Sİ
İzmir’in çok kimlikli yapısıyla uyumlu karakterler. Türk,
Romanda 1850’lerin İzmir ve İskenderiye’sini meydan-
Ermeni, Rum, Alevinin yanında İskenderiyeli Arap ile
ları, limanları, mimarisi, kültürü, ticareti ve demografik
İngiliz subayı da eklenince kültür armonisi tamamlanmış.
yapısını en ince ayrıntılarına kadar aktarıyor okuyucuya.
Bu çok kültürlülük romanda hiçbir kimliğin öteki gi-
Sadece bu kadar da değil, o yılların askeri, bürokrasi
bi görülmediği, bir kimliğin olumlanıp diğerinin olum-
ve ticari eşrafı ile birlikte Bodrum’daki arkelojik kazıları
suzlanmasına yol açmadan sadece kişiye özel psikolojik
yapan İngilizlerin kimler olduğunu da öğreniyorsunuz.
Aksiyonu bol bir aşk hikâyesi olan romanın dili ve kur- özellikleri öne çıkarılmış.
gusu çok başarılı. Su gibi okunuyor. İskenderiyeli psi-
BELGESEL TADINDA BİR ROMAN
kopatik kahramanı Ziyad’ın bir ailenin yaşamını cehen-
Tarihi roman yazmak kolay bir iş değildir. Dönemin
neme çevirmesi etrafında gelişen hikâye, Bodrum’da ar-
sosyokültürel yapısından, ekonomisine kadar pek çok
keolojik kazı yapmaya gelen İngiliz ekibinin üyesi olan
alanda iğneyle kuyu kazmak gerekir. İşin içine bir de ar-
Edward’ın “Beyaz atlı prens” gibi hikâyeye dahil olması
keoloji girince iş daha da zorlaşır.
ile romantik çehreye bürünüyor.
Zeynep Taşdelen Tenteoğlu, Bağ romanında da bağcı-
DR. GEORGE ROLLESTON’UN
KURGU VE GERÇEK İÇ İÇE
lık ve şarapla ilgili adeta bir belgesel çalışması yapar gi-
1856 TARİHLİ SMYRNA RAPORU!
Bu kurgu karakterler dışında arkeoloji tarihinden gerçek bi tüm detayları okuyucuyu sıkmadan hikâyeye eklemle-
Kurguya bu konuyu da eklemem farz olmuştu. İşte tam
karakterler de romanda kendine yer bulmuş. Bu gerçek ka- mişti. Levanten’de de arkeoloji, İzmir ve İskenderiye’nin
bu sırada Charles Nevwton da Bodrum’da Halikarnas’ın
rakterlerin hikâyeye dahil oluşunu yazar şöyle anlatıyor: tarihi dokusu ve dönemin tarihi kişilerine ilişkin önemli
mozolesi ile ilgili kazılar yapmıştı.
“10 Kasım 2010 tarihinde St. James parkında koca- bilgileri olayların içine özenle serpiştirilmiş.
Araştırmalarım genişledikçe İzmir’deki İngiliz
man bir çınar ağacının altındaki bankta oturmuş, acaba Belli ki yazarken araştırmayı ve bulguları paylaşma-
Hastanesi’nde görevli Dr. George Rolleston’un 1856’da
benden önce bu bankta kimler oturdu diye düşünürken bu yı seviyor yazar. Doğrusu bu bulgular hikâyenin örgü-
yazdığı Smyrna Raporu’na ulaştım. Dönemin İzmir’i ile
romanın ilk kıvılcımları zihnime düştü. sü içinde ustalıkla yerleştirildiğinde okuyucunun belgesel
ilgili merak ettiğim birçok şeyi bu raporda buluverdim.
Aynı gezide gittiğim müzelerde Türkiye’den alınan tadında bir roman okumasını sağlıyor.
Rapor öyle detaylıydı ki o günlerde pazarda satılan
değerli arkeolojik eserleri de görmüş ve çok üzülmüş,
Zeynep Taşdelen Tenteoğlu sandıkta sakladığı pek çok
etin fiyatından bir işçinin günlük yevmiyesine, İzmir li-
Türkiye’ye dönüş uçağında parkta zihnime ilk kıvılcım- roman tasarısı olduğunu söyleşilerinde belirtmişti. San-
manına gelen ticari gemilerin taşıdıkları yüklere kadar,
ları düşen romanı kafamda yazarken döndüğümde de he- dıktakiler de bu iki roman gibi hikâyesi, karakterleri ve
men arkeoloji ile ilgili kafamdaki soru işaretlerini araş- tüm ihracat ve ithalat mallarından yaşayan halkla ilgi- kurgusu gibi güçlüyse Türk romanı iyi bir kadın yazar
tırmaya başlamıştım. li en küçük detaya kadar kaldığı dönem İzmir’ini raporu- kazandı şimdiden. n
‘YÜZ - CUMHURİYET TARİHİNDEN
100 PORTRE’
üzyıllık Cumhuriyet tarihi boyunca gerek yapıp et- açısını içeren kitap, 100 özgün ve kısa portre üzerinden 100
tikleriyle gerek düşünceleriyle ülkenin gidişatına et-
yıllık Cumhuriyetin seyrine bir bakış sunuyor.
Y ki etmiş, siyasal ve toplumsal bir iz bırakmış 100 kişi-
Hem bilgilerini tazelemek isteyenler için hem özgürlük-
nin portresi…
lerin hâkim olduğu demokratik bir Cumhuriyete ulaşmanın
Yüz, 2023’te 40. yılını kutlayan İletişim Yayınları’nın yayınevi
yolları üzerine düşünmek isteyenler için…
n
içinde ve dışında kolektif biçimde iş yapma anlayışının parlak
Yüz - Cumhuriyet Tarihinden 100 Portre / Derleyenler:
örneklerinden. Tanıl Bora ve Kıvanç Koçak’ın derlediği, 38 farklı
yazarın katkı koyduğu, her yazarın kendi üslubunu / bakış Kıvanç Koçak, Tanıl Bora/ İletişim Yayınları / 543 s. / 2024.
23 Mayıs 2024 13