Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EMRE ARACI’DAN ‘LONDRA’DA TÜRK İZLERİ’
‘Londra’yı ve Türk
izlerini bir flanör gibi
anlatmak istedim’
1987’den bu yana Birleşik Krallık’ta yaşayan besteci ve müzik tarihçisi Dr. Emre Aracı, Manş
Denizi kıyısında oturduğu tarihi Grand Otel’in kapısından çıkıp gezdiği Londra sokaklarında görüp
duyduklarını kaleme aldığı Londra’da Türk İzleri (Oğlak Yayıncılık) adlı kitabında anlatıyor.
Londra Waterloo Köprüsü
TJermyn Caddesi’ndeki Türk Hamamı
kemli ve meşhur olanıydı. Türk hamamlarının ambiyansını
EMİNE TUNA
hissettiren bu yapının bulunduğu Jermyn Street’te, hamam
daha açılmadan, bir zamanlar Sir Isaac Newton da yaşardı.
n Londra’da Türk İzleri (Oğlak Yayıncılık) kitabınıza İn-
Hamamın 19. yüzyılda berberi olan William Henry Pen-
giliz kültürüne ve İngiltere’ye olan sevginizin İngiltere’ye
haligon sonradan parfümler de üretmeye başlayacak ve
çocukluğunuzda yaptığınız yolculuk ile başladığını an-
hamamın ahşap, gül ve lavanta kokusunu, “The Hammam
latarak başlıyorsunuz. Sizi henüz bir çocukken bu denli
Bouquet” adını verdiği ve bugün de orjinal etiketiyle üre-
etkileyen ne olmuştu?
timi süren parfümde yaşatacaktı.
Lady Mary Wortley Montagu-
Evet, hiç unutamadığım bir olay bu. Çünkü 1977 yazın-
Zaman zaman Londra’da Türk mimarisini yansıtan ay
da ben henüz 8 yaşında bir çocukken ve tek kelime İngiliz- National Portrait Gallery-Londra
yıldızlı, çinili bir bina karşınıza çıkarsa ve bugün başka
ce bilmezken ailece İstanbul’dan arabayla yola çıkmış ve
kelçisi Yusuf Agâh Efendi atandığı zaman kendisinin şe-
bir işlevle dahi faaliyet gösteriyor olsa bile, bilin ki bura-
Londra’ya varmıştık. Bu uzun Avrupa gezisinde Britanya
hirde büyük bir ilgi odağı olduğunu ve The Times gazete-
sı Viktorya devrinden kalma eski bir Türk hamamıdır.
adasındaki turumuz ilk Manş kıyısındaki şirin Folkestone
sinde onunla ilgili çok sık haberler çıktığını görmekteyiz.
En güzeli City’de, Bishopsgate’tedir. Şehrin camekân mo-
kasabasında başlamış sonra Edinburgh’a kadar çıkmıştık.
Başbakan Pitt’in yeğeni Lady Hester Stanhope da bir
dern binaları arasında sıkışıp kalmış bir biblo gibi duran bu
Yıllar sonra Londra’da okuyup Edinburgh’da üniversi-
süre dayısıyla Downing Street’te yaşamış ve 1810’da
çinili eski hamam binası, Londra’da Türk izlerinin benim
teyi bitirmemin ardından 20 yıldır yaşadığım Folkestone
geldiği İstanbul’da 6 ay kadar da Tarabya’da geleneksel
için en somut örneğidir. Ressam Lord Leighton’un Hol-
kasabasının tarihi Grand Oteli’ne yerleşeceğimi birisi o
bir Türk evinde oturmuştu. Romantik bir karakterdi; kaf-
land Park’taki İznik çinili evi ise bir mabet kadar güzeldir.
zaman kulağıma fısıldasaydı herhalde inanmazdım.
tan giyer, ata binerdi. Downing Street’ten İstanbul’a uza-
Ama benim için en değerlisi geldiğim topraklar ile
VE TÜRKLERDE LONDRA İZLERİ!
nan enteresan bir yaşamdı onun sürdüğü.
vardığım topraklar arasındaki edebi, kültürel, tarihi ve
n Müzisyenliğinizin yanı sıra tarihe, eski binalara
Böylesine yaşamların izini o tarih sayfalarından alıp bu-
diplomatik bağlardan yola çıkarak yaratmaya gayret etti-
ve kentlere merakınızdan söz ediyorsunuz. İstanbul ile
güne taşımaya gayret ettim. Bu arada Chelsea’deki “Turks
ğim müzik sanatımın özünü burada keşfetmem oldu.
Londra’yı tarihsel açıdan nasıl kıyaslarsınız? Ya da kı-
Row”un adının bir zamanlar buranın yakınlarında bulunan
Londra’da Türk İzleri kitabımın açılışında da 45 yıl önce-
yaslayabilir misiniz?
eski bir Türk kahvehanesinden geldiği söyleniyor.
ki bu yolculuğun izdüşümünün yer alıyor olması da haliyle
Her iki şehrin tarihi gelişimleri, coğrafi konumları kadar
kaçınılmazdı. Yıllar sonra BBC Dünya Servisi Radyosu’nun
TÜRK İZLERİNİN SOMUT ÖRNEKLERİ
sanatçıların, yaratıcı insanların bakış açıları da çok farklı.
o yıllar Bush House’taki binasına bir röportaj için konuk
n Londra’da ilk kahvehanelerin Osmanlı ile ilişkile-
Bazen bu bakış açılarını görebilmek, hayallerine ortaklık
olup da aynı radyo frekanslarında bu defa kendi müziğimin
rin kurulmasından sonra açıldığını ve bu yeni buluşma
edebilmek de insana yeni görüşler kazandırabiliyor. Örne-
çalındığını duymak da çok kıymetliydi. Kitabımın oluşu-
noktalarının yeni düşüncelerin tartışma alanlarına dö-
ğin, Virginia Woolf 1915’te yayımlanan The Voyage Out
munda bu tür bağlantılar da elbette etken oldu.
nüştüğünden söz ediyorsunuz.
romanında eski Waterloo Köprüsü’nden bakarken “Bazen
Bu kültürlerin birbirlerini inceden dönüştürmelerine
Westminster’daki apartman daireleri, kiliseler ve oteller
CHELSEA’DEKİ ‘TURKS ROW’ VE
çok güzel bir örnek. İngiliz kültüründe acaba böyle başka
TÜRK KAHVEHANELERİ! İstanbul’un sisler içindeki siluetini andırır” diye yazmış.
izlerimiz de var mı? Çiçek aşısı da örneğin, İngiltere’ye
1953 yazında Londra’ya gelen Tanpınar, İnci Enginün
n O zamanki adlarıyla Britanya İmparatorluğu ile
Türkiye’den geldi. Hatta buna Türkiye mektuplarıyla tanınan
Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkiler 16. yüzyıl ve Zeynep Kerman’ın yayına hazırladıkları günlüğün-
Lady Mary Wortley Montagu öncülük etmişti. Eşi Edward de Hyde Park’ın sisini, “Bir inci içinden dünyaya bakı-
gibi eski bir tarihe dayanıyor. Ticaret ve siyasi işbirliği
Montagu’nün büyükelçi olarak tayin edildiği İstanbul’da
yorsunuz” şeklinde tanımlamış. Bir inci içinden dünyaya
ile başlayan bu ilişki kültürel tanışmayı da beraberin-
1717 ve 1718 yıllarında yaşayan Lady Mary’nin gözlem-
de getiriyor. Acaba yüzyıllar içinde İngiliz toplumunun bakmak. Bu ne kadar da güzel bir tanım. Keşke insanlar
leri ve yaşamı hakkında yayımlanmış pek çok kitap var. dünyaya böyle bakabilseler.
Türklere bakış açısı nasıl değişiyor?
Venedik’te ve Londra’nın Twickenham semtinde de
Bugün Birleşik Krallık’ta yarım milyondan fazla Türk Ben de kitabımda, geldiğim toprakların yetiştirdiği ya-
bir süre yaşayan Lady Mary’nin Türk hamamlarına iliş- ratıcı insanlarla, Londra’nın yaratıcı insanlarını buluştu-
yaşıyor. Ama benim ilgimi hep solup sararmış gazete
sayfalarında unutulup gitmiş ya da hiç beklenmedik bir kin gözlemleri de oldukça renklidir. rarak ve bir yandan da parklarını, tarihi binalarını, müze
anda, örneğin Chelsea’deki “Turks Row” gibi bir sokak Londra’da özellikle 19. yüzyılda onlarca Türk hamamı ve galerilerini, kalabalıklardan uzak, günlüklerinin izin-
adında karşınıza çıkan şaşırtıcı izler çekti. açılmıştı. Bunlardan ne yazık ki II. Dünya Savaşı’nda bom- de dolaşarak, geçmiş zamanın izinde bir flanör gibi, an-
Zira 1793’te Londra’ya ilk olarak bir daimi Türk Büyü- bardımanda yok olan Jermyn Street Hamamı belki de en gör- lamak ve anlatmak istedim.
n
12 4 Mayıs 2023