Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SUAT GEZGİN’DEN
‘Çağının Tanığı Kadın Gazeteciler’
İstanbul Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi, Fransa’daki eğitim sürecinde insanlık tarihi çalışmalarına katkıları nedeni ile de
Bilim Ödülü almış ilk bilim insanı, UNES-Orbicom üyesi, ülkemizde çok sayıda gazetede yazıları yayımlanan, gazeteciliğe dönük
meslek, kurum üyeliği yapmış Prof. Dr. Suat Gezgin yeni çalışması Çağının Tanığı Kadın Gazeteciler’de
(Nobel Kültür Yayınları), 3 kuşaktan 56 kadın gazeteciyi merceğe alıyor.
MELİHA OKUR
ŞÜKRAN SONER
Okur, girişimci bir aileden geldiği ile söze giri-
rof. Dr. Suat Gezgin, üç kuşaktan 56 kadın gazeteci-
yor, yazı yazmak isteği ile gazetecilik eğitimi aldı-
yi içine alan çalışması Çağının Tanığı Kadın Gazete-
ğını açıklıyor. 1980 darbesi sonrası dönüşüm ge-
P ciler (Nobel Kültür Yayınları) adlı çalışmasında, Alin
çiren ekonomi alanında yerini aldığını anlatırken
Taşçıyan’dan Aysel Okan’a, Ayşenur Arslan’dan Çiğdem
Babıali’nin farklı bir dergâh, gazetecinin her zaman
Toker’e, Ferai Tınç’tan Meliha Okur’a, Necla Zarakol’dan
bir maraton koşucusu olduğunu anlatıyor. Gazete-
Nermin Abadan Unat’a, Sedef Kabaş’tan Zeynep Oral’a iz
ciliği bir kültür, adap ilkeli duruş mesleği olarak ta-
bırakmış kadın gazetecilerin öyküleri yer alıyor. Önsözünde
nımlarken de “Ya gökten zembille ineceksiniz, ya
kitapla amaçlananın geçmişle geleceğin karşılaştırılması ol-
hamal olacaksınız, ya da bilgili” diyor. Gazetecili-
duğu vurgusu var. Sağlıklı bir değerlendirme için birinci el-
ğin eski saygınlığını yitirdiğini, kadın gazetecilerin
den aktarımların önemli olduğunun altı çizilmiş. Kadın ga-
haksızlıklara karşı dayanışmalarını, vatandaş haber-
zetecilerin altını çizdiklerinin biri yerine çokluğunda birle-
ciliğinin beklendiğini açıklıyor.
şen algıların ülkemiz kadın gazetecilerinin gerçeğinin algı-
NECLA ZARAKOL
lanmasında anlamlı olduğu belirtiliyor. Yaşananların tanığı
Zarakol, hızlı çalışma, yazma yetenekleri üzerinden, yö-
kişilerin aktarımları, paylaşımlarının anlamının tanıklıkların
netime yükselen ilk kadın haberci olmasını anlatıyor. Aldığı
çoğalımı ile değer kazandığının da altı çiziliyor.
bilgiler hiç ihanet etmemenin, çarpıtmamanın öneminin al-
Çağının tanığı kadın gazetecilerin, özünde “toplumsal
tını çiziyor. Uzun soluklu gazetecilik yapamamasını “Kan
cinsiyet” duyarlılığıyla meslekteki erkek egemen hiyerar-
vesini 11 ameliyat izleyerek giderdiğini anlatmış. TRT
grubumuz aynıydı ama doku beni reddetti” olarak açıklıyor.
şiyi de sorguladıkları anımsatılıyor. Yaşamöyküleriyle ger-
döneminin çalkantılı ancak çok heyecan verici olduğunun
çekte, işleyen çarkları gıcırdattıkları, ötesinde ortadan kal-
NERMİN ABADAN UNAT
altını çizerken beyefendilerden çok omuz yediğini de anlat-
dırmayı hedeflediklerini ortaya koyuyor.
Abadan Unat, bilim kimliği, yaşamöyküsü ile, ülkenin
mış. Medyanın teslim olması gerçeğinden yakınırken, yakı-
Dünya üzerindeki tüm kadınların her alanda daha fazla ağır-
en bilinen kadınlarının arasında yerini almış olarak, Türk
na baka baka uzağı görememe kaygısını dile getirmiş.
lık koyabilmeleri, söz sahibi olabilmelerinin, dünya, ülkemiz
basınında en cesur insanların kadın olmalarının altını çizi-
Haberlerin içinden insani olanı bulmak arayışının önemi-
ölçeğinde de değişim, özgürlüklerin açılımının aracı olacağı
yor. Ülkenin kadın hakları üzerinden Cumhuriyetin ilk yıl-
nin altını çizmiş.
gerçeğinin saptanması ile nokta konuluyor.
larından büyük kazanımlarına karşın geldiğimiz günlere,
ÇİĞDEM TOKER
meclislerin hâlâ erkeklerle dolu olmasını eleştiriyor. Gaze-
ALİN TAŞÇIYAN
Toker, öğretmen anne babanın çocuğu olarak evinde daktilo
teciliği bilime yönelmesi ile bağlantılı uzun soluklu sürdü-
Taşçıyan, kitap yazmanın yetenek işi olduğunu anlayınca
sesiyle büyüdüğünün altını çizerek söze giriyor. Rotatif sesle-
remediğini belirtiyor.
gazeteci olmaya karar verdiği vurgusu ile söze girmiş. Çalış-
ri kulağında, mürekkep kokusu burnunda gazetecilik yaptığı-
tığı gazeteler üzerinden ortak izlenimini ise “Her yerde bir
SEDEF KABAŞ
nı anlatırken de gazeteciliğin hem kafayla hem de fizikle ya-
hiyerarşi var” cümlesiyle açıklamış. Cinsiyetçiliği ele alan
Kabaş, duvar gazetesi ile gazeteciliğe başlıyor. İlgi duy-
pılan bir iş olduğu vurgusunu yapmış. Çalıştığı iş yerlerinde
filmlere verilen ödüllerle kadın sorunlarının gündeme gelme-
iktidar korkusu ile yapılan baskılardan çarpıcı örnekler ver- duğu alanlara yoğunlaşarak, yasakların gelip geçici, özgür-
sine katkı yapıldığının altını çizmiş. Medyanın bağımsız ol-
lüklerin kalıcı olduğuna inanarak, uluslararası eğitimden de
miş. Cumhuriyet gazetesinde de çalışan Toker, adaletin ye-
madığı vurgusunun altını çizdikten sonra da, kadın hareketi-
rini bulmamasının, haberciliğe kalbiyle bağlı olanların mut- yararlanarak çalışabilme alanlarını genişletiyor. Mesleğini
nin belirleyici olmasını istemiş.
ülkesinde sürdürme inadından vazgeçmiyor. Gazetecilikte
lu olmasını zorlaştırdığını da anlatmış. Kadının medyada da
aynı zamanda bir özne yapılmasından yakınmış. susturulmanın iç baskılarla daha bir kolay yürütüldüğünün
AYSEL OKAN
Okan, mutlu bir aile ortamında büyümenin ardından, ka- örneklerini veriyor.
FERAİ TINÇ
dın gazetecinin olmadığı yıllarda hemen işe alınmasının ar-
Tınç, Amerikan rüyasının pompalandığı yıllarda DP’nin bu ZEYNEP ORAL
dından, ateşli çocuğunu evinde bırakarak gazeteciliğe ko-
Oral’ı gazetemizin de yazarı olarak uzun soluklu gazete-
rüyaya kapılması süreci tanıklıklarından söze giriyor. Top-
şan bir kadın gazetecinin yaşadığı zorlukları anlatmış. 65
lumsal özgürlük ve eşitlik arayan birey olarak, halkla kay- ciliği, yaratıcılığı ile anlatmaya kalkışmak anlamsız kaçabi-
yılı bulan TGC üyeliği sürecinde, söyleşilere sığdıramadığı
naşmak için bir fabrikada işçi olarak çalışmaya başladığını lir. Kadın hakları savaşçısı, sanatın çoklu alanlarına dönük
önemli siyasetçilere ilişkin anılarını paylaşmış.
anlatıyor. Basının gözlerini daha risksiz dış haberciliğe yön- yayınların başında ürettikleri ile bu kitapta da kaçınılmaz
AYŞENUR ARSLAN lendirdiği yıllarda gazetecilik yaptığının örneklerini veriyor. uzun bir yer ayrılmış. Tek cümle ile ülkemizde kadına bi-
Arslan, gazetecilik koşturmacaları içinde tuvalette kitap Siyasi baskının her zaman basın üzerinde Demokles’in kılıcı çilen rolün karşısında ömür boyu üretmeye devam edecek.
okumak zorunda kalması ile söze girmiş. Cerrah olma he- gibi durduğunu belirtiyor. Yolu açık olsun.
n
DESCARTES’TAN
‘GERÇEĞİ ARAYAN HER ŞEYDEN KUŞKU DUYMALIDIR’
Tüm düşünce içeriklerimizin, bilgilerimizin, inançlarımızın ger-
“İster uyanık ister uykuda olalım, bizi ikna edecek tek şey yalnızca
çek kılınması, yaşadığı dönemde Descartes’ın çabası olduğu kadar
aklımızın apaçıklığıdır.” Kitaptan...
bugün modern bir yaşantı içerisinde olma ideali taşıyan her insanın
da çabası olmalıdır.
ené Descartes, bir düşünce gezgini olarak, hazır bulduğu hiçbir
Sadık Acar’ın yayıma hazırladığı Gerçeği Arayan Her Şeyden
R fikirle yetinmeyip, düşüncenin yoluna doğru adım atmaya cesaret
Kuşku Duymalıdır (Destek Yayınları) adlı kitap, Descartes’ın dü-
edebilen büyük bir deha, Batı felsefesini etkileyen en büyük filozof-
şünce evreninde bir yolculuğa çıkarıyor. Descartes kuşku ile gerçe-
lardan biridir.
ğin arasındaki bağın altını çiziyor, gerçeği ararken kuşku duymanın
O, ortaçağ düşünce dünyasının egemenliğinin azalıp, modern
önemini vurguluyor.
n
düşüncenin gelişmeye başladığı bir dönemin şafağında durur. “Dü-
şünüyorum öyleyse varım” önermesi her şeyden önce insanın kendi
Gerçeği Arayan Her Şeyden Kuşku Duymalıdır / Descartes / Yayına
varlığını kendinde temellendirebileceği bir dünyayı çağırır. Hazırlayan: Sadık Acar / Destek Yayınları / 64 s. / 2023.
4 30 Mart 2023