24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MERHABA ara mizah, ironi, toplum- sallık, siyasallıkla donan- Kmış dil ustalığıyla; yergisiy- le, alayıyla, argosuyla, küfrüy- le süslediği dünya ve yaşam kül- türüyle; yaşamı aklın süzgecin- den geçirdiği, insanın ezilmesi- Savaş; salgın, horlayış… ne karşı olan ideolojisini ve bilin- cini de ustalıkla kattığı şiirleriy- 4 Ağustos’tan 1 Eylül’e üç dört hafta geçse de bu tarih, çeyrek yüzyıl arayla iki savaş için hücum borusu le Aydınlanma’nın ta kendisi ol- mayı başarmış bir şair, Cumhu- çalındığı günler. Milyonlarca yoksul aç insan, yanında onları ezip sömüren azgın, vahşi emperyalizm. riyetimizin Don Kişot’u Can Yü- Ya insanın insanı horlayışına ne demeli, üstelik yazın dünyasında bile yaşanıyorsa bu? cel kapağımızda. Öner Yağcı’nın yazısı... Üçüncü sayfamızda, Selim İleri’nin C.S., Selahattin Enis’in ınıfsal, ekonomik vb. ler: “Konya’daki Fitnat’la İs- Zaniyeler ve Fang Fang’ın ölçütler dikkate alınma- tanbul’daki Fitnat ne kadar bir- Wuhan Günlüğü’nü irdelediği S dan savaştan bir tür- birlerinden ayrı kimseler”dir. “Savaş; salgın, horlayış…” baş- lü ders çıkarılmadığı söylenebi- “İstanbul’da ağızları bıçak aç- lıklı yazısıyla M. Sadık Aslanka- lir mi? Covid-19 “altıncı yükse- mıyor. Herkes Çanakkale’deki ra yer alıyor. liş dalgası”nda, kimsenin umu- harple meşgul”dür (49, 53) ama Feridun Andaç, “Okurken kar- runda değilmiş gibi görünme- Fitnat’ın teyzesiyle yaşadığı ge- şıma çıkanlar…” başlıklı yazısın- sine bakılarak iş-ekmek kavga- celer savaşın öteki yüzünü gös- da Klaus Mann’ın Çağının Çocu- sı veren yoksul suçlanabilir mi? terir okura: “İstanbul oynuyordu. ğu, José Eduardo Agualusa’nın Bu yönde yaşananlar, bizim de Yaşayanlar ve Diğerleri, Semira- Kibarların, bergüzidelerin, ekâbir pek çok öyküromanımızda yer mis Yağcıoğlu’nun Roman Kah- ricalinin İstanbul’u göbek atarak, ramanı ve Öznellik ile alıyor. Ancak insan insanı, yazar gözler süzerek hopluyor, zıplıyor Luis Buñuel’in Son Nefesim adlı yazarı horlamaya başlamış, ve raks ediyordu(r).” (99) yapıtlarını merceğe alıyor. yalnızlığa terk etmiş, ölüm son- “İçlerinde nazırlar vardır, şairler Işık Kansu, Serdar Şahinka- rası unutuluşa bırakmış da sa- vardır, doktorlar vardır ve hep- ya ile Türkiye’nin tam bağımsız- vaş, salgın şu bu, kişi kendini bilmezce mıdır anlatılan. (33, 36, 42) si ve hepsi memleketin en namdar ve en lığa ve Cumhuriyet’e doğru yol birbirinin gözünü oymaya girişmişse ne Bütün bunların ardından dönüp bir şai- meşhur adamlarıdır.” (82) Zaten “ekâbir-i alırken en önemli sınır taşların- re, yazara reva görülen hainane tutumları denebilir? memleketin (…) Alman ittifak-ı mübec- dan biri olan 13 Eylül 1920 tarih- baştan bir kez daha okuyup iyice bilinci- li “Halkçılık Programı”nın tam ve celini (…), ailevi bir hale getirmeleri har- ne ermiş halde bu acının içten kavuruşu- SELİM İLERİ’DEN ‘C.S.’; eksiksiz halini gün ışığına çıka- bin bidatlerindendir.” Alman kadın, ba- YAŞANACAK YALNIZLIK, nu duyabilirsiniz. Şair, yazar C.S. de ola- rarak okuyucularla buluşturduğu banın metresiyken, kızı da Alman zabiti- UNUTULUŞ… bilir, Selim İleri de, herhangi başka bir şa- Devrime Doğru İlk Adım: nin metresidir. (182) Mustafa Kemal Paşa’nın Halkçılık Selim İleri, C.S. (Everest, 2022) adlı öy- ir, yazar, sen-ben de, sonsuz bir unutu- Zaniyeler’de perde böyle ağır bir acıy- Programı-13 Eylül 1920 adlı kü kitabında insanın tepeden bakışını, şun beklediği. Ne acı. la kapanır İstanbul’un üzerine. incelemesini konuşuyor. Yazınımızın bir “amentü”sü bana sorar- acımasızlığını, kibirli küçümseyişini, gör- Prof. Dr. Nevnihal Erdo- mezden gelişini, sessizlikle karşılayışını, sanız C.S. mutlaka okunmalı! FANG FANG’LA COVID 19; ğan, Hikmet Temel Akarsu’nun unutulmaya bırakışını işliyor. ‘WUHAN GÜNLÜĞÜ’ mekânsal estetik arayışını yaşa- C.S., şiirleriyle yakından tanıdığımız, ki- SELAHATTİN ENİS’LE Popüler kitaplara karşı görece sırt dö- mın odak noktasına koymayı, iyi mi dizeleri belleğimizde ünlü bir şair. An- BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI; ‘ZANİYELER’ ve güzel mimariye aşkla bağlan- nülür ya kimi gereklilik de doğabilir. Ka- cak Selim, adını anmıyor, “neden C.S. Edebiyattaki saltık iyilikten horla- mayı, yaratıcı tasarılar içinde ol- rantinadaki Bir Şehirden Mektuplar alt dediğim sorulacaktır. Sorulmasını istedi- yış nasıl çıkabiliyorsa başkasının acısı- mayı kaygı edinen bir eser oldu- başlığıyla Fang Fang’ın Wuhan Günlüğü ğim için öyle yazıyorum” (15) diyor kestir- na sırt dönenlerin yoksullar üzerinde te- ğunu imlediği kitabı Elveda Ve- (Çev. Sezen Kiraz, Bilgi Yay.) buna ör- meden. Öyküdeki bu büyüyü sürdüreyim pinip keyif çatması da Çanakkale’den nedik’ini inceliyor. nek gösterilebilecek bir kitap. Kurtuluş Savaşımıza, yazınımızda çok- Hatice Eroğlu Akdoğan, Ka- istiyorum ben de. Fang, günlüklere geçmeden şöyle di- nun Hükmünde Kararname Derinlikli okumada öykü adının ne oldu- ça yer buldu. yor: “yetmiş altı gün boyunca karantina- (KHK) ile 2016 Ekim’inde işten ğu önemini yitiriyor çünkü Selim İleri de Selahattin Enis’in (1892-1942), ilk basımı ya alın(an)”, “hastaneye kabul edilmeyi çıkarılan on binler arasında yer olabilir bu, başka şair yazar da. “Yalnızlı- yüzyıl önce yapılan Zaniyeler (Can, 2022) alan öğretmen ve yazar Mazlum umarak tüm gece hastane dışında sıra ğımız/ bu kırık öykünün adı olabilir” de- romanı, çevrimyazısı yanında sözlük de ek- Çetinkaya’nın KHK’lıların yaşa- bekleyen insanların ve bitkinliğin eşiğin- yişi yazarın, bunu vurguluyor. Kendisini leyip yayına hazırlayan Yağmur Yıldırımay dıklarına kendi içinden şiirsel dil- deki doktorların… karşısında kendimizi yazarlıkta, şairlikte gerçekleştirip dünya- Bayakçı’nın yoğun emeği, Mustafa Çevik- le seslendiği, Vedat Günyol De- tamamen çaresiz hissettik. Yapabilece- doğan ve Fatih Altuğ’un editörlük katkıla- daki varlığının anlamını yakalamaya çaba- neme Ödüllü (2021) denemele- ğim tek şey yazmaktı ve bu yüzden yaz- layan biri çünkü anlatılan. rıyla yeniden okur önüne geliyor. ri Kanun Hükmünde Yalnızlıklar’ı maya devam ettim; bu benim psikolojik “Oyalantı” mıdır yazmak, “hırs” mı? Halk romancılığı ardılı yazar açık bi- inceliyor. olarak tek rahatlama yolum oldu.” Ama tartışmasız bir gerçek vardır yazan çemle kaleme aldığı giriş yazısında “iyi İsmail Biçer, Melih Yıldız’ın Bir “edebiyat dergisi”, hem de Fang’ın dram dolu portreleri aktardığı, kişinin önünde, şiir ya da yazı olmadan gün görmüş; fakat sonra sefalete du- başlığıyla bir yazı dizisi bile istiyor. Ne unutulmaya yüz tutmuş şiir, ede- yaşayamamak, “[y]azmak varlık sebebi”dir çar olmuş bir ailenin kızı”, “yüksek ta- biyat ve sanat dünyasından isim- ki Wuhan’da “panikten deliye dönmüş (19) çünkü bu kişiler için, ne ki; “susturan bakada yaşayan kokotlardan” Fitnat’ın leri gün ışığına çıkardığı, Aklın ve kafası karışık halk”, “ilk tıp uzmanı “günlüğü”ne dayandığını söylüyor. toplumun, susturan ahlakın pençesinde Uçurumunda-Psikoloji Dünyasın- ekibinin Wuhan’a vardığı” haberiyle bi- yazılamazdı, bizde, burada.” (27) Fitnat, rastlantıyla Konya eşrafından dan İzler’i tanıtıyor. raz sakinleşmiş, bu arada yazar da ka- O halde, “edebî yalnızlık”, “hayat biriyle evlenip oraya yerleşecektir. Ama Y. Bekir Yurdakul, Lynne pandığı evinde, kendi hesabından gün- yalnızlığı”yla birlikte at başı gidecektir böyle başkaları gözünde, adamın “Saçından Kelly’nin düşmeyen temposu, lüğünü paylaşmaya girişmiştir. Kolayca bir toplumda, insan davranışlarında gözlen- sakalından utanmadan İstanbul”dan ge- inandırıcı karakterleri ve günde- diğince yazar yazarın kurdudur çünkü. “Dı- tirdiği “genç bir yosma”dır. (30) Günce- okunan bir kitap. n lik ilişkilere yönelik sahiciliğiy- şa vurulmamış bir iç hayat, iç dünya”dır bu, sinde: “Korkunç bir havadis etrafa yayıl- le kaleme aldığı Mavi 55’i merce- “[s]ana bana bize benzemeyene öldürüm!” dı: Harbe girmişiz” diye yazar. www.sadikaslankara.com, her per- ğe alıyor. Vitrindekiler ve Mustafa vardır böyle bir cangılda, “herkesin birbirine “Üç dört ay kadar” “tebdili hava”yla şembe öykü-roman, tiyatro, belgesel Başaran’ın hazırladığı Bulmaca can yakış ikram ettiği” bir yazın-sanat orta- İstanbul’a gittiğinde kendisini göz- alanlarında güncellenerek sürüyor. ile düşün trafiği sürüyor. İyi okumalar... l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Arif Kızılyalın l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş, Bahadır Çetinkaya l Grafik: Mehmet S. Aman l Sorumlu Müdür: Özgür Soyer l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com. tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: KITAP 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle