Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Üç Hayat / Gertrude Stein / Çev. Ferit Burak Aydar / Türkiye İş Bankası Kültür Yay. / 264 s. Gertrude Stein, yayımlanan ilk yapıtı Üç Hayat’ta, farklı ama bir o kadar da benzer yaşamları olan Bridgepoint kasabası sakini üç kadının hikâyesini anlatır. İşçi sınıfından bu üç kadın, toplumun onları mahkum ettiği rollerden sıyrılamamış ve yaşamlarının kontrolünü yitirmiştir. İlk kez 1909’da yayımlanan Üç Hayat, modernist yazarlar tarafından üslup ve dilbilgisi kullanımı üzerine yapılacak cesurca deneylerin başlangıcıdır. Zamanmekân bozulmaları ve geleneksel doğrusallığı bozan tekrarlar yazarın edebiyattaki yerleşik kurallara karşı çıkışını gösterir. Empresyonistlerin ve postempresyonistlerin sanat eserlerinde ifade ettiklerini düzyazıda uygulayan yazar, belli kelimeleri, cümleleri hatta bazen bir paragrafı tekrar eder, bildik imla ve noktalamanın dışına çıkar. “İyi Anna”daki doğrusal olmayan anlatı yapısı, Paul Cézanne’ın eserlerinden alır ilhamını. Stein’ın Pablo Picasso ile olan dostluğu, “Melanctha”daki sözdizimsel tekrarların önünü açar. “Kibar Lena” ise Henri Matisse esintileriyle bir kadının psikolojik portresini ortaya koyar. Cinayet Polisi Dedemin Evrakı Metrukesi / Cüneyt Ülsever / Kırmızı Kedi Yay. / 464 s. Ülsever, son romanında da 17/25 Aralık sürecinden bu yana yaşanan gelişmeleri bireyin rolünü yok saymadan ele alıyor. Cinayet Polisi Dedemin Evrakı Metrukesi, Türkiye’de orta halli bir bireyin değişimiyle, toplumsal değişimin nasıl paralel ilerlediğini akıcı ve çarpıcı bir biçimde sunuyor. Öyle ki belli bir aşamadan sonra yaşanan gelişmeler, okura katilin kim olduğundan çok sürecin nereye evrileceğini daha da merak ettirecek bir hal alıyor. Ambrosia / Umut Tayan / Bilgi Yay. / 520 s. Çok gizli genetik çalışmalar yürüten bir profesör, içinde İsa Peygamber’in kanı bulunan şişenin çalınması için bir cinayet planlar. Ancak bu plan, Tanrı rolüne soyunan profesörün akıl almaz hırslarının sadece başlangıcıdır. Profesör için çalışan Aras Gündüz, bir şeylerin ters gittiğini anladığında yapılanlar karşısında sessiz kalmaz ve mücadele etmeye başlar. Bu yolda yardım hiç tahmin etmeyeceği bir kişiden gelecektir. Belçika’nın Brugge kasabasından Hierapolis antik kentine uzanan ve mitolojik tanrıların sonsuz yaşam sırrını keşfedeceğiniz hırs, aşk ve macera dolu bir roman... Kadınlar Kadınları Analiz Ediyor / Haz. Elda Abrevaya, Melis Tanık Sivri / Yapı Kredi Yay. / 136 s. Çalışma, İstanbul Psikanaliz Derneği ile Psike İstanbul’un 1920 Ekim 2019 tarihlerinde Yapı Kredi Kültür Sanat’ta gerçekleştirdikleri Kadınlar ve Psikanaliz Komitesi (COWAP) konferansındaki sunumların bir derlemesini ve 18 Ekim 2019’da İstanbul Psikanaliz Derneği ile Psike İstanbul Uluslararası Psikanaliz Çalışmaları Örgütü (IPSO) komitelerinin ortaklaşa düzenledikleri COWAP IPSO etkinliğinde sunulan yazıların bir kısmını içeriyor. Sunumlar, kadın cinselliği, toplumsal cinsiyet, psikanalistin cinsiyeti ve bunun aktarımdaki rolü gibi konulara odaklanıyor. Senin Öykün Hangisi / İlknur Özdemir / Sia Kitap / 160 s. Senin Öykün Hangisi, klasikleşmiş birçok yapıtı Türkçe’ye çevirmiş İlknur Özdemir’in ilk öykü kitabı. Yalın, yetkin bir dille kaleme aldığı sıcak, bir o kadar da hüzünlü öykülerinde, büyük kentlerdeki daralmış yaşamları, içlerine kapanmış, kendi öykülerini taşımaktan yorgun düşmüş insanları, son sözcükleri söylenmemiş yarım aşkları, yalnızlıkları, kalabalıktan kaçışları içtenlikle anlatıyor Özdemir. Adanın ıssız sokakları, bomboş çay bahçeleri, otobüsler, vapurlar, deniz, birer tablo gibi canlanırken öykü kişilerinin içdünyalarını da ustalıkla yansıtıyor. Gelibolu Tümsek / Argün Albayrak / Kerasus Kitap / 376 s. Çanakkale ve Gelibolu... İçinde yüz binlerce hikâyenin yaşandığı, mucizelerin, dramların, hasretlerin ve hayallerin bir bir içinde yitip gittiği son yüzyılın en dehşetli savaşı ve mucizevi bir vatan savunması… Gelibolu Tümsek, masum duyguların karanlık bir girdaptan kurtulma çabası ve gümbürdeyen bombalara karşın asla vazgeçmeyenlerin hikâyesi. Cesur şehitleri için ağıtların yakıldığı ama asil bir milletin coşkuyla kalbinde sakladığı büyük zaferin unutulmayacak marşı. Savaşın tarih örgüsü içinde kaleme alınmış destansı bir kurgu hikâye. Askeri Harcamalar ve Ekonomi Eleştirel Bir Yaklaşım / Adil Yasin Özben / İletişim Yay. / 277 s. Çalışmada askeri harcamalar ve kapitalist devletler arasındaki ilişkiye odaklanan Elveren, bu ikili durum arasındaki tüm bağlantıları güncel örnekler üzerinden açıklıyor. Kapitalizmin askeri harcamalar olgusu içinde somutlaşan çelişkilerine ışık tutuyor. Sermaye için şiddet birikiminin iktisadi nedenlerini açıklıyor. Elveren sermayenin su¨rekli birikim (bu¨yu¨me) arzusuyla, bu yönelimin farklı u¨lkelerde ortaya çıkardığı sonuçları yetkince tartışıyor ve örnekliyor. Kitap, askeri harcamaları kapitalizmin su¨rdu¨ru¨lebilirliği ile kapitalizmin kâr oranı u¨zerindeki etkisini ele aldığı için nicel Marksist iktisat alanına da önemli bir katkı. Antakya’da İki Uzun Gün / İrfan O. Hatipoğlu / Sonçağ Yay. / 97 s. Çok etnik yapılı, çok dinli, çok dilli bir kent olan Antakya’ya ilişkin birçok çalışma yapılmasına karşın gezmek için gelenlerin elinde kenttin gastronomisini, tarihini, kültürünü ve sosyal yaşamını bir gezi izlencesi içinde anlatan bir çalışma olmadığını belirten yazar Hatipoğlu, çalışmasıyla bu eksikliği gidermeyi hedefliyor. Çalışma gezginlerin/gezdirenlerin sistematik bir program dahilinde Antakya’yı eksiksiz gezmelerine rehberlik ediyor. Bu bağlamda yapılacak gezi sonrası Antakya’nın yerel lezzetlerini, kentin öyküsünü, menkıbelerini, efsanelerini bir bütünlük içinde deneyimleyebileceklerini imliyor. Âdeta Hayal / Lale Tara / Oğlak Yay. / 72 s. Eski yeni çehreler, çoğu da tanıdık simalar birer birer zihnimde canlanırlarken esmer güzeli kızın sesi kulaklarımda yankılanıyordu. “Ben hayallerin terzisiyim. Kumaşları özenle seçer, düşlerimle süslerim!” Salgının yüz yetmiş dokuzuncu gününde saat yedi kırk dördü gösterirken bir hayalin içine çekilip yazmaya başladım… Seslerin, kokuların, tatların, müziğin, takıntıların peşlerinden sürüklenirken hem siz okurlarıma hem yaşanmışlıklara hem de kendime haksızlık etmek istemem! En iyisi neyin gerçek neyin hayal olduğuna siz karar verin! Batı Resminde Aşk ve Bazı Küçük Felaketler / Celil Sadık / Epsilon Yay. / 212 s. Celil Sadık, Uygarlığın Ayak İzleri serisinin üçüncü kitabında, Batı resim sanatında aşk temasını irdelerken madalyonun iki yüzüne de bakıyor. İlk iki bölümün ardından Avrupa’yı terk edip sıcak bir iklime göçerek Frida Kahlo’nun yaşamıyla yapıtlarına değindiği son perdeye varıyor. Kitapta yer verilmeyen dört kült yapıt için kaydedilen ve QR kodlarıyla son sayfada yerini alan mini seminerler ise okurlara armağan. Sarnıçtaki Kelebek / Naz Öyken / Yeni İnsan Yay. / 240 s. Roman, 1970’lerde en ateşli ideolojik kavgaların yaşandığı günlerde çocuk olmuş, annesi ve babasının parçalanan yaşamları arasında kendini bulmaya çabalayan ve eski mutlu günlerine özlem duyan başkahramanının sarnıcın kilitli kapıları ardında yitip giden yaşamına tanıklık ediyor. İdil’in nasıl davet edildiğini ve niçin gitmeye devam ettiğini bilmediği o sıra dışı terapiler, korkuları ve boşlukları açığa çıkarıyor. Bu roman, tarihi olayların koridorlarında yürürken içinizdeki sarnıcı bulmayı vaat ediyor. Aylaklar İçin Bir Savunu / Robert Louis Stevenson / Çev. Seda Çıngay Mellor / Kafka Kitap / 144 s. Kitapta Stevenson’ın çalışma etiğini reddedip hayatın (gülmek, yiyip, içmek ve açık havada yatıp uzanmak gibi) basit zevklerinin tadını çıkarmayı teşvik eden, hem mizahi hem de ufuk açıcı denemesini, ek olarak da yazarın yaşlanmaya, nahoş mekânları ziyaret etmeye, âşık olmaya ilişkin yazılarını bulacaksınız. Sessizlik Üzerine / Zeynep Turan / Sel Yay. / 302 s. Sesin, sözün ve dolayısıyla gürültünün gitgide esiri haline geldiğimiz günümüzde “sessizlik” de artık önemli bir yaşam belirtisi ve ihtiyacına dönüştü. Zaman zaman yakıcılaşan bazen de kaçınılan bu ihtiyacı ve kavramı antropolog ve sosyolog David Le Breton, tüm yönleriyle ele alıyor. KITAP 19 6 Mayıs 2021