06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BURÇAK GÖNÜL’DEN ‘AYSEL’ Bizim de yaşam öykümüz bir yerde AĞUSTOS 2020 Burçak Gönül, yakın tarihimizin ışığında ailesinin üç kuşağının eksenini oluşturduğu romanında, kadınları ele alıyor ve kararlılıkları, dik duruşları ile yaşananları anlatıyor. KORKUT AKIN [email protected] A nne tarafından yaşamına dokunmuş kadınların gerçek yaşam öyküsü anlatılan. Bu gerçekliği bilmesek (daha doğrusu vurgulamasa yazar), filmlerde yaşanan rastlantılar diyeceğiz neredeyse. Yazarın görsel bir dille, alabildiğine yalın anlattığı şu son yüzyılın Anadolu’da hemen bütün ailelerin, özellikle kadınların öyküsü olduğunu söylemek pek de aykırı kaçmaz. Günlük tutarlardı insanlar bizim gençliğimizde. Yaşananların unutulmasını engelleyen önemli ve bir o kadar da gerekliliği tartışılmaz özelliğiydi. Hele bir de ayrıntılı yazmışsa, yaşamın devinimini dünden bugüne taşır, hem de bütün gücüyle. Geriye sadece yeniden kurgulamak kalır ki, isteyen için çocuk oyuncağı… Dünyamız küçük aslında, romanda (ki, yinelemek gerekir, gerçek bir yaşam öyküsü okuduğumuz) adı geçen insanların bir şekilde yolunun kesişmesini, filmlerde görsek, bu kadarı da olmaz diyebiliriz. Talih ve tarih kendi örgüsünü örüyor ve yaşamı o örgü çerçevesinde belirliyor. KÖY ENSTITÜLERI… Anadolu’da, insanların ama en çok da kadınların yazgısını değiştiren Cumhuriyetle birlikte köy enstitüleri oldu. Yoksul ve yoksun insanların eğitim alabilmesini sağlayan bu okulları öğrenciler kendi elleriyle, canla başla çalışarak kurdular ve yaşamı taşımayı öğrendikleri gibi öğrettiler de… “Aysel” bir bakıma çağdaş kadının da gelişim öyküsü. Taviz vermeyen kararlılığı ile ailenin temel direği olan kadın, erkeğini de belirleyen önemli güç. Özgüveni ve yaşama saygısıyla çocukları başta olmak üzere kendisinden sonraki kuşakları da eğiten kadınların önündeki tek engel erkekler. Erkek egemen toplumun hâlâ aşılamayan tutuculuğu, erkek çocuk isteğini ve erkek çocukların şımartılmasını günümüzde de sürdürüyor. Belki de o nedenle ekonomide de, siyasette de, bilimde ve sosyal yaşamda da bu kadar geriyiz. Bunun psikolojik, sosyal etkilerini ve yankılarını uzmanların tartışmasına bırakalım; biz, roman üzerinden kadınların isterlerse yaşamı ne kadar güçlü ve güzel kıldıklarının kanıtlarını okuyalım. ÖĞRETMENIN VERDIĞI DERS Yok, bu, derslikte anlatılan değil. Bu, müdür odasında, öğrencisini seven, idealist ve toplumcu bir öğretmenin (yönetici bile olsa) okuldan soğumak üzere olan bir öğrencisini hayata çekişinin biz okurlara dersi. Bir öğrenci, ötekine vurmuş, o da kitabını yırtmıştır. Müdür babacanlık la sorar: “Bugün onunla kavga ettin ve hatta diyelim ki ona haddini bildirdin diye o, bu davranışlarını değiştirecek mi?” (s.40) Vurmaktan daha büyük yanlıştır kitabın yırtılması… İnsan eşini, arkadaşını, işini de seçebilir ama anne babasını seçebilir mi? Belki de Burçak Gönül’ün, kendisinin yerine yazdığı roman kahramanı Azra’nın teyzesinin bütün aileye katkısı budur. Romanın belirleyici özelliği, Burçak Gönül’ün betimlemeleri… Antalya’dan Ardahan’a uzanan memur yaşamında “adeta güneşin üşüdüğü şehir” tanımlamasını unutmayacağım. Çıldır Gölünün suyunun neden temiz olduğunu anlatan o öyküyü de… ve tabii, artık sadece kentleri değil havayı da kirlettiğimiz, iklimlerin de değişmesine neden olduğumuz için suyu içilebilir göllerin kalmadığının acısını da… Üç kuşağa yayılan bir geniş ailenin, pek doğaldır ki, ilişkileri de işleri de çok yaygın… Bu yaygınlığın arasında sizin de işinizi, karşılaştığınız sorunları ve çözüm önerilerini bulabilmeniz hayatı kolaylaştırmanın bir yolu. n Falezlere Götür Beni Aysel / Burçak Gönül / H2O Kitap / 242 s. / Temmuz 2020. 13 13 Ağustos 2020 Araştırma İnceleme, 208 sayfa Tarihsel bir perspekti en kürtaj politikaları Kürtaj, kadınların kendi hayatlarına sahip çıkma mücadelelerindeki zorlu konulardan biridir. Türkiye’de Kürtaj tarihsel bir perspekti en kürtaj politikalarını ele alıyor. Kürtaj ve doğum kontrolü ne zaman özel alanın kuytularından çıkıp devlet politikalarının konusu haline geldi? Kadınların bedenleri üzerindeki denetimlerinin karşısına “fetüsün yaşam hakkı”nın çıkarılmasının anlamı neydi? 20. yüzyıldaki nüfus politikaları ile günümüzün biyopolitikası arasında ne türden süreklilikler ve kopuşlar var? Feministler bu zorlu konuyu nasıl tartıştılar? Kadınların hayatlarına, bedenlerine, özgürlüklerine ve cinsiyet eşitliği fikrinin her türlü tezahürüne karşı saldırıların hız kazandığı bir dönemde, kürtajın feminist tartışmasına dair bu kapsamlı çalışma, zihin ve ufuk açıcı. www.iletisim.com.tr [email protected] vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle