21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ölümünün 400. yılında Shakespeare’e sığınmak… ‘Diretip bela denizlerinde’ Son birkaç yıldır dünya Shakespeare’le dönüyor sanki! Demem o ki daha iki yıl önce “doğaya”, başka bir deyişle “hayata” ayna tutan ustanın doğumunun dört yüz ellinci yılını kutlayan dünya, şimdilerde ölümünün dört yüzüncü yılında saygıyla eğiliyor önünde. İ stanbul Kültür Sanat Vakfı’nca düzenlenen İstanbul Müzik Festivali’nin bu yılki ana izleği, Shakespeare’in “Eğer müzik aşkın gıdasıysa durmadan çalınız” dizeleriydi. Festival, Mendelssohn’un “Bir Yazdönümü Gecesi Rüyası” adlı yapıtıyla selamladı Shakespeare’i. Soprano Ayşe Şenogul’un, piyanist Aleksey Volodin’in, Tilbe Saran ve Mert Fırat gibi oyuncuların unutulmaz katkılarıyla. NASIL TELAFFUZ EDİLİR? Bilmeyen yoktur, İngilizler bu gelmiş geçmiş en büyük ozanlarının incelemedik, kurcalamadık, haddeden geçirmedik yanını bırakmamışlardır. Gel gör ki deryayı keşfetmenin sonu yok. Bu kez de Oxford University Press, bambaşka bir sözlük yayımlamış ustayla ilgili: “The Oxford Dictionary of Original Shakespearean Pronunciation”; Türkçesi, Shakespeare’in döneminde yapıtlarındaki sözlerin, sözcüklerin nasıl telaffuz edildiğini, söylendiğini açıklayan bir sözlük hazırlamış. 1600 dolaylarında, Shakespeare’in Londra sahnesinde oynanan oyunlarında nasıl konuşulduğunu, sözcüklerin nasıl okunduğunu bulabiliyorsunuz bu sözlükte. Kuşkusuz meraklısına seslenir böyle kılı kırk yaran çalışmalar ama Oxford’un bu sözlüğü, üniversitelerin edebiyat bölümü hocaları ve öğrencilerine, tiyatroların yapımcıları, yönetmenleri ve oyuncularına sesleniyor öncelikle. GEÇMİŞE BUGÜNÜN GÖZÜYLE… Bu sözünü ettiğim çok ayrıksı bir kitap olabilir ama günümüzde İngiltere ve ABD’deki Shakespeare inceleme ve araştırmalarının azımsanmayacak bir bölümünde en çok dikkatimi çeken özelliğin, geçmişe geçmişin gözüyle değil, bugünün gözüyle bakılması! Divan şairlerimiz, Osmanlı dönemi yazarlarımızla ilgili incelemelerinde, onların çağından bir adım öteye gidemeyen, yeni bir yorum getiremeyen, aynı lafları temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze koyan bazı edebiyat tarihçilerimizin kulakları çınlasın… Neyse, taşı gediğine koymak iyi de oku da hedefinden şaşırtmamak gerek. TARİFE NE HACET… Shakespeare üstüne onca cilt tutan sözler, tanımlamalar arasında yine de bana en albenili gelen, bir hocam Cevat Çapan’ın “Hemşerimiz Shakespeare” sözü; bir de Can Yücel’in kafiyeli Shakespeare tarifi olmuştur: “Şekspir’i tarife ne hacet / Ofelya ile Hamlet’e bereket…” “Yahu, her gün insanların öldürüldüğü, terörün gemi azıya aldığı, düşünce, ifade ve gösteri yapma özgürlüklerinin, insan haklarının ayaklar altına alındığı şu günlerde Shakespeare’den dem vurmanın ne yeri ne de zamanı!” diyenleri duyar gibi oluyorum. Ne ki yüzyıllar önce, “yer” ve “za man” tanımadan, insan yaradılışındaki her türlü duygu ve çatışmayı belleklerden silinmeyecek sözcük ve imgelerle yansıtmış olan Shakespeare’e tam da böylesi günlerde gereksinim duyduğumuz kanısındayım. DEĞİL Mİ Kİ… Örneğin, ülkemizde yaşanan baskılar, bozulup yozlaşan insan yapısı sizi bu dünyadan vazgeçirecek ölçülere vardıysa Shakespeare’in 66. Sonesi’ni Can Yücel’in Türkçesinden yüksek sesle okuyup şiirin isyancılığından güç alabilirsiniz: “Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni, / Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez. / Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini, / Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, / Can Yücel Değil mi ki ayaklar altında insan onuru, / O kızoğlankız erdem dağlara kaldırılmış, / Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru, / Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş, / Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın, / Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene, / Doğruya doğru derken eğriye eğri çıkmış adın, / Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e, // Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, / Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.” “YÜZÜN, BİR KİTAPTIR” Yalnız 66. Sone mi? Şimdilerin ruh hali içinde okuduğumuzda ne dizeler var Shakespeare’de. Örnekse vicdansızlığın, gaddarlığın, Ali kıran baş kesenliğin ayyuka çıktığı günlerde, hangi taş yürekli kalkıp Shakespeare’in sözleriyle konuşmaya cesaret eder ki: “Vicdanım binlerce dilden konuşur, / Ve her dil bir öykü anlatır, / Ve her öykü bir alçaklığımı yüzüme vurur…” Eskiler, “Yüz ruhun portresidir” demiş, “Yüzümüzde ruhumuzun özünü ele veren harfler vardır”. Ne ki insan, bir tek kendi yüzüne bakıp kendi ruhunu okuyamaz herhalde. O yüzden, Shakespeare kulağımızı büker: “Yüzün, efendim, bir kitaptır, aklından çıkarma; / Yüzüne bakan, ürkünç şeyler okuyabilir orada…” İkiyüzlüleri, gülerken ısıranları da boş geçmez: “Tanrı sana bir yüz vermiş, sen ikinci bir yüz takıyorsun yüzüne…” Ama “Zamanın görkemi… maskesini düşürür yalanın, gerçeği açığa çıkarır…” “BİR İHTİMAL DAHA VAR” Hamlet’in ünlü tiradının edebiyat tarihini o günlerden bugünlere boylu boyunca geçerek günlük hayatın, konuşma dilinin bile bir parçası olmuş başlangıç sözlerine ne demeli? Kuşkusuz, yine Can Yücel’in Türkçe zekâsıyla “Bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin” diye de okuyabilirsiniz dilerseniz ya da Sabahattin Eyuboğlu’nun Türkçesiyle bugün bir lisede ayağa kalkıp okusanız edebiyatı zayıf bir öğretmen tarafından ihbar edilip gözaltına alınabilirsiniz: “Var olmak mı yok olmak mı, bütün sorun bu! / Düşüncemizin katlanması mı güzel, / Zalim kaderin yumruklarına, oklarına, / Yoksa diretip bela denizlerine karşı, / ‘Dur, yeter!’ demesi mi?” Türkçede pek çok çevirisi var bu dizelerin. Seç, oku… BÛN AN NEBÛN Kürtçe okumak isteyenler ise Kawa Nemir’in Lis Yayınları’ndan çıkan “Hamlet” çevirisine başvurabilir. Ama Kürtçe bilmeseniz de Kürtçe seslenimine kulak vermek isteyebilirsiniz. Geçenlerde “Kürt Tiyatrosu” adlı kitabı yayımlanan, yıllardır Kürt tiyatrosu ve Kürt dilinde tiyatro için uğraş veren Aydın Orak, Shakespeare’in ölümünün dört yüzüncü yılında, Hamlet’in dillere destan tiradının girişini Kürtçe seslendirdi; Kawa Nemir’in çevirisinden. “Bun an nebun…” diye başlayan bu okumanın video linki: https://www.youtube.com/ watch?v=nKQi9sBuQuk Aslına bakarsanız Shakespeare’in dili yok ya da bütün diller Shakespeare’in. Hangi dilde okursanız okuyun, insan ruhuna çıkıyor… n 6 30 Haziran 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle