Katalog

paparazzi’sel başlıklar aynı işi görüyor. 3190 İbrahim Yıldırım’dan MADAM SAMATYA, sürüklenerek okuduğum bir romandı. Yıldırım, genel okur standardına iki, eleştirmenlere bir numara büyük kitaplar mı kotarıyor? Ama galiba en düşündürücüsü, yayınevinin ustaya yeterince “sahip çıkmamasıdır.” 3191 Madam Samatya’nın bir iki yerinde, aktör Sermet Serdengeçti’nin “şüpheli” ölümünden de bahsedilir ama detaya inilmez. (Olayın aslına gelince: 1976 kışı; hava yağışlı, yollar kaygan. Sermet Serdengeçti’nin sürdüğü araç Samatya sahillerinde, ölüm virajı bellenen kesitte kayıp denize uçar. O ve yanındaki iki kadın boğulur. Onlar Fethi Naci’nin boşandığı ilk eşi Emel Hanım ile hostes kızı Deniz’dir; havaalanından dönüyorlardır. Tesadüfe bakın ki onların arkasındaki araçta yine havaalanından dönen bir araçta Turhan Günay vardır. Turhan öndeki araçta kazaya uğrayanların kimliğini ertesi gün gazetelerden öğrenir. KİTAP İÇİN’lere başlamamın sorumlusu Turhan Günay’dır. Onunla Fethi Naci aracılığıyla tanışmıştım. Her fırsatta yineliyorum; yaşam romanlardan daha şaşırtıcı.) Gazeteler böylelikle “günlük görüş dergilerine” dönüşüyorlar. Oysa okurların onlardan öncelikle beklediği tekdüzeliklerini sarsacak haberler… Karikatür dergilerinin bazen muhalefet partilerinden daha vurucu tepki koyduklarını düşünürdüm. Artık gazetelerde okumayı beklediğimiz ama göremediğimiz haberlere de sahip çıkıyorlar. “23.10.2013 tarihli LeMan ile 24.10.2013 tarihli Penguen’de; Dolmabahçe’deki camiye sığınan Gezi göstericileri için, Allah’ın huzurunda ne yalan söyleyeyim, ben içki içildiğini görmedim” diyen müezzin Fuat Yıldırım’ın önce Başakşehir’deki Kayabaşı camisine, 2 ay sonra ise Galata Arap camisine atandığını okurken aklıma gelenlerden… Bilahare ikinci atamanın insani nedenlerle yapıldığını öğreniyor ve not ediyoruz.” 3197 Evimizdeki “reorganizasyon” faaliyeti paralelinde, 21 yıllık kütüphanem de yer değiştirdi, daha büyücek bir odaya mı taşındık? Bu sayede yaklaşık 7 bin kitap (şey, 6 bin adet de okumayazma evimde var) yeniden gözden geçirildi, 150’si tasfiye edildi. Emin Çölaşan’ın “Turgut Nereden Koşuyor”unu ne yapayım diye düşünürken gözüm ilk sayfasına kaydı. Onu bana 30.01.1989 tarihinde Tayfun Bayazıt armağan etmiş; Sabahattin Kudret Aksal’ın akrabası olan hınzır Tayfun’un orada çalakalem bir de şiiri var: Selçuk’a “Azmin bakan olmaksa, / Politika uzaksa, / Kahve ile beraber, / İçilir be Metaxa / …Kösemra Sultan tahtta, / Ders vardır bu kitapta, / Olacaksan bakan, / Ankara’ya git her hafta… Bağışla çoksa paran / Gel vazgeç bu sevdadan / Bakanlık sana azdır / Baksana her yer bakan… Mahzun Tayfunî neyler / Bu masal hep bireyler / Takma beyaz Honda’na / Kocaman bir treyler! (Tayfun bu dizeleri beş dakikada yazdığında 32 yaşındaydı ve üç yıldır Yapı Kredi’de genel müdür yardımcısıydı. O, 2 yıl önce profesyonel iş yaşamından çekildiğindeyse Yapı Kredi’nin Yönetim Kurulu Başkanı’dır.) 3198 Ölesiye Sanat’tan – Enis Batur “Sonuçta, üççeyrek yüzyıl sonra, kendi payıma, iyi ki Harf ve Dil Devrimleri yapılmış diyorum. Doğurduğu olumsuz sonuçlarla baş edemediysek, bunu tembelliğimize, kısırlığımıza, Cahit Arf’ın deyişiyle ‘üniversite diye ortaokullar açmış olmamıza’ borçluyuz. Türkiye, özellikle son otuz yıl içinde, diplomalı cahil sayısının artışıyla övünen bir ülkeye dönüştü – bunda iki devrimin de hiçbir günahı yoktur.” (Tayfun Bayazıt ve Enis Batur’la Yapı Kredi’de yıllarca birlikte çalıştık; sonra yollarımız ayrıldı. Tayfun’la ne zaman karşılaşsak, “Enis’e selam söyle, artık deneme’yi bıraksın da yazmaya başlasın” diye takılırdı. Ne günlerdi onlar!) 3199 Kaç Yıl Oldu? 2013’ten – Fırat Budacı: Çarkıfelek yarışmasında hosteslik yapan (harfleri çeviren) Kayahan’ın kızı Beste Açar, “Özel hayatımla değil, yaptığım işlerle gündeme gelmek istiyorum” diyeli 15 yıl, Davut Güloğlu, Hayko Cepkin için, “Maymuna benziyor, kedi mi köpek mi kesiyor belli değil” diyerek bir hakarete üç hayvan sığdırmayı başaralı 4 yıl, Türkiye’nin Avusturya’yı 10 yendiği mili maçın ardından Star gazetesi, “Viyana düştü, Atam rahat uyu!” manşetini atalı 12 yıl olmuş… 3200 13.10.13! (Pazar, Ece Ajandası’na göre Meryem Ana Fırtınası zamanı.) Duştan çıktım, üşür gibiydim. Gittim, anamın yıllar önce ördüğü mavi yeleği giydim. İçim, dışım, anılarım ısındı; yeleğimi okşamaya başladım, gözlerim doldu. Okuma tutkumu ateşleyen ve üç yıl önce yitirdiğim canım annemi saygıyla andım. Anneniz yaşıyorsa ne mutlu size! Ayrı mekânlarda yaşıyorsanız belki de notumu okuduktan sonra onu telefonla ararsınız. Sizleri çok seviyorum; gönlünüzce bir yeni yıl dilerim. n 1242 5 A R A L I K 2 0 1 3 n S A Y F A 1 1 Ferruh Doğan, 1997 3192 Kitap önerileri: Tedirgin Zamanlar – Uğur Kökden, YKY / Goethe Öleyazıyor – Thomas Bernhard (Çev. Fatih Özgüven), YKY / Hepsi – Enis Batur, SEL / Siyah Sert Berlin – Enis Batur, Remzi / Binbir Renk, Binbir Çiçek (Yaşar Kemal’li Anılar) – Arif Keskiner, Doğan Kitap … (Takip edebildiğim kadarıyla Enis Batur 2013’te, 6 kitapta kaldı.) 3193 Neler mi okumak isterdim? Atilla İlhan ile Turgut Uyar’ın yaşamöykülerini. 3194 Doğan Hızlan’ın Dikkatine: Goethe Öleyazıyor’dan – Thomas Bernhard “Evde bir kuyruklu Bösendorfer gördüm ve dinlemek zorunda kaldım, akordu o kadar bozuktu ki, en pespaye müzik mesela Schubert bile bunda çalındığında ilginç oluyordu.” 3195 08.10.2013! 7. Sahaf Şenliği’nde kısa bir turdan sonra, sahafbaşı Nedret İşli ile standında buluşup artık taşınma sürecine giren Sahaf Turkuaz’a gidiyoruz. Grafiker ve şair Sait Maden’in (19312013) kitaplığından –ona imzalı Fethi Naci, Cevdet Kudret, Ferruh Doğan, Oktay Akbal, Nermi Uygur, Mehmet Taner, A. Kadir, Eray Canberk ve Ahmet Muhip Dıranas kitapları alıyorum. Oktay Rifat’ın Yeni Şiirler’i imzasızdır ama Sait Bey’in kaligrafik yazısıyla, açılış sayfasına nakşettiği “Şiir Bu Kadar Ustalığı Kaldırmaz” notu yüzünden ona da saldırıyorum. (Güven Turan’a göre Yeni Şiirler, Oktay Rifat’ın en doyurucu yapıtıdır.) 3196 Günlük gazetelerimizdeki köşe yazılarının yoğunluğu ve onların uzunluğunu, Amerika ve Avrupa gazeteleriyle de karşılaştırarak eleştirdiğimi anımsıyorum. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I