29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T D 26 KASIM PERŞEMBE erya Önel’i şaşırtan sözcüklerden söz etmek için Önel’in Hindistan’a gidip dönmesini bekledim. Önceki mektubunda, "Bharat, Hindistan ülkesinin ismi, anlamı ise ‘memleket’ demekmiş. Biz ‘baharat’ Hindistan'dan geldiği için bu ismi vermişiz. ‘Ganga’ (Ganj), ‘kinare’ (Ganj kenarı) demekmiş. ‘Saaz’ bizdeki ‘saz’, ‘shakkarpare’, ‘şekerpare’. Bir çiçekçi dükkânının adı da ‘GULDASTA’” diye yazmıştı. Verdiği örneklerin tümünün Farsça olduğunu görünce Hintçe ile Türkçe arasındaki ortak sözcüklerin varlığını açıklamanın kolay olduğunu düşünmüştüm. Hintçe de Farsça gibi, Hint Avrupa dil ailesinin bir koluydu. Dolayısıyla Farsçadan aldığımız sözcüklerin Hintçede de benzerlerinin bulunması doğaldı. Derya Önel Hindistan’a gidip döndükten sonra, beklediğim gibi, örnekler çoğaldı. İzlenimleri, Hindistan’a yapılacak gezilerin artmasını sağlayabilir; şöyle demiş çünkü: “Gerçekten kendimizi buluşları yaşadık arkadaşlarımızla. Kimse gittiği gibi dönmedi geri. Farkındalıklarımız, sahip olduklarımız, beklentilerimiz arasında med cezirlerdeydik. Yaşam döngüsü içinde savrulmaları yaşadık kimi zaman. Sonunda herkes kendi ulaşmak istediği limana vardı.” Son mektubunda, “Bu arada Hindistan'da, sözcük benzeşmelerimizin düşündüğümden daha fazla olduğunu görünce şaşırdım. Anlaşmak için sanki başka bir dil konuşmaya gerek yoktu. Gündelik yaşamdan aynılıklar, benzemeler, yakınlaşmalar…” diyerek ilettiği sözcükler, sandığım gibi, Farsça ağırlıklı değildi. Önel’in saptadığı ortak sözcükleri, yanlarına gerekli açıklamaları koyarak aşağıya alıyorum: albatta (Arapça ‘el’ ile yine Arapça kesin olarak anlamındaki ‘betteten’den) elbette bakhşiş (Farsça bağışlamak anlamındaki bahşi’den) bahşiş balki (Arapça ancak, fakat anlamındaki bel ile Farsça ki’den) belki çaşma (Farsça göz anlamındaki çeşm’den) çeşme çay (Çinceden pek çok dille birlikte Farsçaya, Farsçadan Türkçeye) çay diin (Arapçadan) din fakir (Arapçadan) fakir ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER fakat (Arapçadan) fakat dost (Farsça dust’tan) dost ananas (Güney Amerika yerli dillerinden Fransızcaya, Fransızcadan Türkçeye) ananas agar (Farsça eger’den) eğer ikram (Arapça kerem’den) ikram ilaac (Arapçadan) ilaç lazzat (Arapçadan) lezzet mazhab (Arapça gitmek, yönelmek anlamındaki zehab’dan) mezhep rakm (Arapçadan) rakam şakkar (Hintçeden Farsçaya, Farsçadan Arapçaya, Arapçadan bütün batı dillerine) şeker (Arapça: sukker, Fransızca: sucre, İngilizce: sugar, İtalyanca: zucchero, Almanca: zucker) şarab (Arapça içecek şey anlamındaki şerab’tan) şarap şorbaa (Farsça tuzlu anlamındaki şur ile yiyecek anlamındaki ba’dan şurba) çorba tamaam (Arapça temam’dan) tamam turk Türk ziyaafat (Arapçadan) ziyafet İnsanın yabancı bir ülkede, konuşulan dilin içinde anladığı sözcükler duyması, güzel bir duygu olmalı; ama ben yine de İranlı bir genç kızın Türkiye gezisi sonrasında, “Türkçe, Farsçanın bir kolu olmalı; Türkler Farsçaya çok benzeyen bir dil kullanıyorlar.” dediğini duyduğumda sinirlenmekten kendimi alamamıştım. derken ilk sözcüğü “geenç” diye, mendili “meendil”, eldiveni “eeldiven”, renk sözcüğünü “reenk” diye söyleyen ne çok kişi var. Joshua Bear’ın bildirdiği yanlış daha da düşündürücü. “Bu sabah TRT'de haberleri okuyan spiker, ‘başbakan’ kelimesini ‘bışbıkan’ biçiminde telaffuz etti.” diyor Bear ve ekliyor: “Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin bile bu kelimeyi bu kadar korkunç bir şekilde telaffuz ettiklerine bugüne kadar tanık olmadım.” Halktan insanların yanlışları bir dereceye kadar anlaşılabilir. Kimseye konuşma dersi vermiyoruz eğitirken. Ama TRT spikeri böyle ağzını büze büze “bışbıkan” derse makarna yerine “mıkarna” diyenleri ayıplamaya kimin, ne hakkı olabilir? Belkıs Hanım, hece vurgularındaki yanlışları da “akraba” sözcüğünün söylenişiyle örneklendirmiş. "Akraba sözcüğünde vurgu son hecede olacakken ‘ra’ hecesini sanki uzatarak vurguyu o hecede kullanıyorlar ve ‘akraaba’ gibi garip bir biçime getiriyorlar.” “Tabii ki de” demelere daha önce, “Kelime Oyunu” adlı izlencede sunucunun “eğer” demekle yetinmeyip her seferinde “eğer ki” demesini eleştirirken değinmiştik. Belkıs Sanay: “Ayrıca bana göre yanlış olan ‘tabii ki de’ kullanılışının doğru olup olmadığını sizinle paylaşmak istiyorum.” diyor. Biz de yanlış diyoruz; ama duyan oluyor mu? azetede Everest Yayınları’nın bir duyurusu: “Değerli G Yazarımız Cahide Birgül aramızdan ayrıldı.” Öldü, demek olduğunu anladığım halde yayınevi değiştirmiş olduğunu ummaya çalıştım; ama gazetenin başka bir köşesindeki haber kesindi: “Yazar Cahide Birgül öldü.” Son romanı “Eflatun Koza” benimle İskenderun’a gitti geldi; yollarda bana eşlik etti. Üç beş yazarın dışındaki adları nasıl da görmezden geliyor basınımız. Edebiyatı, adları durmaksızın yinelenen o üç beş yazarla sınırlandırmak yoksullaştırmaktır. Yalnız Cahide Hanım mı? Bu yolla haksızlığa uğrayan o kadar çok yazarımız var ki! ? www.feyzahepcilingirler.com / [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız/İst. 2 ARALIK ÇARŞAMBA A 28 KASIM CUMARTESİ rtık iyice romandan uzaklaşmış olan “Aşkı Memnu” dizisinin tanıtımlarında Halit Ziya Uşaklıgil’in ilk adının “it” der gibi kısa söylenmeyeceğine, a’nın uzun okunması gerektiğine günlüklerde daha önce değinmiştik. Edebiyat Öğretmeni Dr. Belkıs Sanay Halit, Adile adlarının söylenişini bu yanlışa örnek göstermiş. Açık ve kapalı e'lerin yanlış söylendiğine dikkat çekerken de Ertaç, Aysel, Melda gibi adlardaki e'nin açık e olması gerekirken kapalı, genç, mendil, eldiven gibi sözcüklerdeki e’lerin kapalı e olması gerekirken açık e ile söylendiğini ve bu durumun kulak tırmalayıcı olduğunu söylüyor. Gerçekten genç kız B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru ünlü bir şiirin adını oluşturacak bulmaca karelerindeyse, bir şiirden alıntı ve şairin adı ortaya çıkacaktır. Dikkat: “H/14”, “R/38” ve “E/55” harfleri ipucu olarak yerlerine konmuştur. 1 H 2 B 3 I 4 A 5 A 6 G 7 D 8 C 9 A 10 D 11 H 12 D 13 A 14 Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU F. İngilizce “kapı”. 20 F 21 E 22 D 23 B 24 H 15 G 16 C 17 C 18 E 19 A 54 20 31 32 G. “... ...m” (“Anlasana” ve “Sevecen” adlı şarkıları da söylemiş olan pop müzik sanatçısı). C 25 B 26 H 27 B 28 A 29 G 30 H 31 F 32 F 33 B 34 A 35 A 36 D 37 H 38 40 A 41 E 42 C 43 D 44 D 45 G 46 H 47 E 48 C 49 R 39 H 6 29 65 70 45 A 53 15 73 E 50 H. Hindistan’ın iki büyük destanından biri. 51 H 52 A 53 G 54 F 55 E 56 I 57 D 58 C 59 E 60 C 61 B 72 30 71 76 46 26 37 11 1 51 39 A 67 B 68 D 69 B 70 G 62 D 63 I 64 I 65 G 66 Tanımlar ve sözcükleriniz: A. F. Scott Fitzgerald’ın bir romanı. 71 H 72 H 73 G 74 A 75 I 76 H 77 B 78 C 79 A I. “... Bener” (“Loş Ayna”, “Yalnızlar” ve “Ölü Bir Deniz” adlı romanları da yaratan yazar. 79 35 34 52 50 4 13 28 3 56 75 64 63 C. “... Mor Gülü” (Woody Allen’in bir filmi). 5 66 74 40 9 19 B. “... Kent” (Onat Kutlar’ın bir şiir kitabı). 44 7 68 22 10 12 43 57 36 62 1033. sayının çözümü: A. DVRS, B. İNÖNÜ, C. GÜLTEN AKIN, D. RESNELİ NİYAZİ BEY, E. AHÇI, F. FRİBORD, G. YEZİDİ, H. ADASI, I. YÖRESEL, J. IMMANUEL KANTA, K. NİKOS. 17 16 48 8 24 60 42 78 58 D. Nâzım Hikmet’in, “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin...” diye sorduğu ressam. E. “... başına” (bir başarı, bir mutluluk başkası için istendiğinde söylenir). 23 61 25 2 33 67 69 27 77 59 47 21 41 49 18 Metin: “İnsanlar son kertede bir sınıfın, bir söylemin üyesi olarak gündelik hayatın içinde Yavuz Özdem”. SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1034
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle