01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kitaplarla yeni hayatlar kurulmaz; ütopyalar yaşanmaz; toplumsal hareketler doğmaz. • Kitaplar cevap vermez, sorusu olanlarla konuşur. Onları soru/cevap yalnızlıklarından kurtarır. • Kitaplar kişiyi çoğaltmaz. Mahremiyeti artırır. • Kitaplarla hayat hissedilmez, anlaşılabilir belkil • Kitaplar, kendisiyle, öteki'yle, hayatın seçilmiş bir boyutunda sahlden buluşmak isteyenler ve bunu gerçekleştirmek için sahlden çaba gösterenler için basit yol göstericilerdir. • Kitaplar, öteki dünyada ödüllendirilme beklentisine dayanan dinsel ahlâkla yetinmeyerek daha insanî derinliklerin peşine düşenler için dünya bilgisini edinme ve hayal etme kapasitesini zorlama araçlandır. • Kitaplar karşı ve yana olmayı seçenler için vardır. Ya da sıkılanlar için basit vakit öldürücülerdir. A b d u l g a f f a r E l H a y a t î Hayata Dair Meseleler, S. 116, Mesele Neşriyat, 1896, iskenderiye, Çev.: Osman Fuat 80'Lİ YILLARIN bildik depolitizasyon stirecinin UrUnlerinden olan köşedönmecilik, vicdanı, diğerkâmlığı ve ahlâkı ıskartaya çıkanp değer namına ne varsa tahrip ediyor. Mcdya "yükselen değerler" diye bir terane tutturarak kapitalizmin 200 yıllık 'değer'lerini (tüketim, bireycilik, başarı ve iktidar hırsı vs.) cilalayıp dolaşıma sokuyor. Piyasa "yenilik", "değişim" gibi "parlak" ama içi boş sloganlarla insanlığımıza saldırıyor. İNSANLARIN kendilerinden başka bir yolgöstericisi olmadığı dUşlincesinden yola çıkan sosyalizmin bu haklılığını insanlara yeniden ikna edici bir alternatif olarak sunabilmek için ahlâksiyaset ilişkisini ciddi bir biçimde ele alması gerektiğini, dini ve kapitalizmi amansızca eleştirmeyi sUrdürürken "pozitif bir etik" konusunda da artık inandıncı öneriler getirmesi gerektiğini düşUnüyoruz. HAYATİ öncm âtfettiğimiz bu konuda yayınlamayı tasarladığımız bir dizi kitabın ilki olan Ahlâk ve Modernlik, modcrn dünyadaki çeşitli ahlâk anlayışlarının toplumsal önvarsayımlannın eleştirel bir analizini sunarak yolu açıyor. Ross Poole, Anglosakson felsefe geleneğinin yararcılık, Kantçılık, haklar, erdem vs. gibi bildik kaygılannın ötesine gidip iktidar, cinsiyet, nihilizm ve milliyetçilik gibi ahlâki açıdan canalıcı içerimleri olan meselelere derinlemesine bir bakış getiriyor. PİYASANIN öngerektirdiği insan ve akıl anlayışımn, "gerekli bir yanılsamalar sistemi" olarak kavranan bir sözdeahlâktan ötesine izin veremeyeceğini vurguluyor. Ahlâkın mUmkUn olabilmesi için toplumsal kimlikle bireysel kimlik arasında çatışmanın değil de sürekliliğin olduğu bir toplum biçimi yaratma mUcadelesinin zorunluluğunu, bunun için de farklı bir akıl, benlik ve kolektivite tasavvuru geliştirmek gerektiğini söylüyor. İŞE, "kadınsı özel hayat" alanına kapatılmış bulunan sevgi, dostluk, özen gibi özellikleri, araçsal aklın egemen olduğu "erkek kamusal hayat"a taşıma mücadelesi vermekle başlayabileceğimizi belirtiyor. "BURADA VE ŞÎMDİ" ahlâklı yaşamak isteyenler için ufuk açıcı bir kitap. "ÖLENE KADAR ALIŞVERİŞ", Batı tüketim toplumunun 'toplan borusu'dur. Kapitalizmde başka herhangi bir kolektif anlam Uretme imkânından yoksun bırakılan modern insan, insanlarla değil kitlesel olarak üretilen mallarla kurduğu ilişkilerde var edebildi kendisini. SON YILLARDA insan ilişkilerinin metalann dolayımında kurulmasının yarattığı tahrip slireci Ulkemizde de bütün boyutlanyla yaşanıyor. Anlamlı yaşamanın daha çok tüketmekle özdeşleştirildiğine, toplumun her kesiminde metalann cazibesinin ve onlara sahip olma fırsatlannın arttığına, kimliklerini tükettikleri mallarla/markalarla kuran bir kitlenin ortaya çıktığına tanık olduk. Hiç bu kadar çok süpermarketimiz, arabamız, "renkli türkçe" televizyonumuz, blucinimiz, reklam panomuz/filmimiz, ansiklopedimiz, fastfoodumuz, "erkek dergimiz", pembe dizimiz... olmamıştı. Yabancısı olduğumuz bu tüketim hazzını tam bir panayır büyülenmesiyle yaşadık, yaşıyoruz. Ama aynı zamanda hayalsizliklerle, ihanet korkulanyla, doyumsuzluklarla, onulmaz yalnızhklarla, şişme kadınlar ve vibratörlerle de tanıştık. Tüketiyoruz! "Birey"iz! Peki nedir şu içimizdeki boşluk? GÜNDELİK HAYAT KILAVUZU bizi metalarla kurduğumuz bu tür ilişkiler hakkında düşünmeye çağıran bir kitap. Artık bizim günlUk hayatımızın da bir parçası olan Amerikan kültürü Uzerinde yoğunlaşarak, sUpermarketten ahşveriş etme, naylon ambalaj, Çikita muzu, aerobik, Michael Jackson, şeker ve kola tüketimi, pembe dizilcr, Disney kültürü, evcilik oynama gibi olgular hakkında son derece ilginç tezler içeriyor. Kapitalizmin bize yaşattığı hayatı ancak "sıradan/ gündelik olan"ı ciddiye alarak, aradaki eleştirel mesafeyi korusak bile bu tür gtlndelik şeylerin içerdiği örttlk ütopik boyutlann farkına vararak anlayabileceğimizi, dönüştürebileceğimizi vurguluyor. Adomo, Benjamin, Baudrillard, Debord ve Jameson gibi yüzyılın dev kuramcılarının perspektiflerini genişleten Susan VVillis, zaman zaman edebiyat yapıtlarının tanıklığına da başvurarak metalann hayatımızı ne derece belirlediğini canlı ömeklerle gösteriyor. GÜNDELİK HAYAT üzerindeki denetimimizi arttırma yönünde bazı somut önerilerde de bulunan VVillis, global teorilerin ancak hayatın Uzerimizde bıraktığı izleri, yarattığı iimit ve dUşkınklıklannı, aynntılan açımlayabildiği ölçüde işe yaradığını bir kez daha gözler önüne seriyor. TÜYAP'ta ALT KAT ANA KORİDORDAYIZ (A 103) Piyer Loti Cad. 17/2 34400 Çemberlıtaş/lstanbul Tel: 518 76 19 Fax: 516 45 77 AYHNTI ayrıntılar önemlidir!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle