01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12. İSTAIMBUL KİTAP FUARI TÜYAP htanbul Kitap Fuarı'nın bu yılki onur yazarı Rıfat llgaz "Hep dikkatli olmak, her sorulana doğru dürüst yanıt vermek gerekli (Bir yarım gülüşle) Kocadı derler kolayca.. (Birsusuş)Bunadı." I Iangi yazarı özlesem kitabını açıyorum şimdilerdc. Söyleşi yapmadığım yazarlarla, kitaplarında söyleşiyorum. Yanıtını merak ettiğim soruları kitaplarasoruyorum. Rıfat Dgaz'ada. Şiire Açıksöz gazetesi'nde başladığınızt biliyorum. lienüz onaltı yaşındaydınız. öğrelmenlerinizin sizm edebiyata ilginızc tepküerı nastldı? Yıl 1927'ydi. İstanbul'da yayımlanan Güneş adlı bir dergide bir şiirim çıkmıştı. Gececi şairlerden Orhan Seyfi'nin çıkardığı aylık bir dergiydi bu. Edebiyat kitaplarında yaşlı genç ne kadar yaşayan sanatçı varsa düz yazıları, şiirleri Güneş'te yayımlanırdı. Bir gün Müdür Nuri Bey beni çekmişti odasına: "Oğlum evladım" diye başlamıştı, "Bunlar karın doyurmaz... Vazgeç; bu boş hevesten! Bütün derslerden on alacak durumda bir öğrencimizsin sen! Biraz da öbür derslere göz gezdiriver. Ben kimyadan geçecek numarayı veririm ama her öğretmen benim gösterdiğim bu cömertliği göstermeyebilir sana, kalırsın sınıfta sonra!" Ben önüme bakmış, sesimi çıkarmamıştım. Peki bütün oğretmenlerinizin lavrı, Nuri Bey 'inkı gıbı mı oldu? Açıksöz gazetesine gidip gelirken Rafet Bey'i tanırnıştım. Li?enin felsefe öğretmeniyken Öğretmen Okulu'nun Müdürlüğüneverilmişti. Birgünkarşısına almıştı beni. Bir arkadaş gibi şiirlerimi eleştirmiş, şiirin yalnız gençlik duygularıyla beslenemeyeceğini, şiiri güçlendirecek bir külrürün, bir yaşam anlayışinın gerekli olduğunu da sözlerine, üğütlerine eklemişti. Güzel konuşuyordu Ratet Bey. Anatol France'ın Thais'ini, Thais'teki insan anlayışını, onun iç savaşınıını uzun uzun anlatmıştı bana. Ne demek istediğini anlamıyordum ama, şiirin yalnız sevgilinin gözleriyle kaşları için yazümaması gerektiğini, büyük tutkularla, kültiirle beslendiğini belirtmek istediğini çok iyi anlıyordum. Şitrimzde hep alayct bir yan var. Mtzah yazarlıgınız daşiıriniz kadar eski tarihlerc uzciıııyor. öğrencıhk yıllarımza. Ştırdc mizah ögcsinı ne zatnan kullanmaya haşladınız? Şiirinizde Nâzım Hihmet 'in etkisioldu mu? Kentin (Kastamonu'nun) Çalçene adlı resimli bir mizah dergisinde çıkan yazüarım mizaha yatkın bir yanımın da bulunduğunu göstermisti. Şiiri kendi me daha da yakın buluyordum, duzyazıya bakarak. Yedi Meşaleciler'in çıC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 9 3 Kitaplarında bir söylesi SENNUR SFZER ğer çarşı ortasında eşek yükü odun satanlann arasında, birkaç kııruş eksiğine kadın yükü odun da satıldığını gormeseydim gerçekçi toplımıcu bir yazar olacak gücü bulabilir miydimr1 Daha sonraları kadına sırtındaki odunla birlikte paha biçmeye kalkışan memur bozuntusu kişilere de rastlamış, paranın nerelerde kullanılabileceğini görmüş, paradan da paralılardan da tiksinmiştim." TÜYAP iki gün sonra açılıyor. TÜYAP'ın bu yıl onur yazarı Rıiat llgaz. Onun için de bir kitap hazırlanmıştır. Biliyoruın hiç sözünii etmese de, nasıl bekledi o bugünü. Okur bakımından değil. Onun geldiği günler, standın önü kuyruk olurdu nasılsa. Ilababam sınıfının yeni öğrencileri, Nasrettin Hoca'nın taze çömezleri sıralanırdı bir bir. Hatta, Apartıman çocukları, Sosyal kadınlar partisi üyeleri. (Onun kimi kadın gruplarına eleştiriden çok alaylı bakışından her incinişimde, Sarı Yazmadan o satırları hatırlayıp yatışıyorum: "Eşek yükü odun satanların arasında, birkaç kuruş eksiğine kadın yükü odun da satıldığını görmeseydiın..." Bu yıl TÜYAP'taki konuşmalarda Rıfat Ilgaz'ı göremcyeceğiz. İlk kez bu kutlamalarda yazarı olmuyor Rıfat llgaz, bu kutlamaları yaşasaydı, bir değerbilirlik sayardı belki. Biraz gönenir miydi? Kimbilir. İstese yaşardı biliyorum. Asım Bezirci'nin öldürülmesine dayanamadı. Daha doğrusu artık ya^ımak, dayanmak istemedi. Rcnim için bir ustaydı Rıtat llgaz. Renden onccki tüm ozanlar gibi ustamdı. Ama yalnız yazmada değil yaşamada da bir usta. Yaşarken serüveııini şiirleştirdiğim üç beş kişiden biri. (Oyle gırgıra almıştı ki, Yasak'taki Üçüncü Adam şiirini, kitabın yeni baskısına alma gücünü bulamadım: "Tcbeşiri yerde kalnıadı/ Adı kitapçı vitrininde/ Sınıl tez günde toplandı") Övgülerden hoşjanmazdı, belki de kuşkulanırdı. Baska ayrınıılarda bulurdu övgülerin tadını. Evimize geldiğinde, kitaplığımızdaki bir sıra kitabı 11 E Temmuz ayının başlarında Sıvas'ta yaşadığımız toplu kıyımın hemen ardından yitirdiğimiz Rıfat llgaz fuarın bu yılki onur yazarı olarak seçilmişti. Kendisi fuara gclemeyecek ama kitapları orada olacak.Sennur Sezer arkadaşımız kitaplarından yararlanarak bir söyleşi gerçekleştirdi Rıfat llgaz'la. nı görünce, hiç saklamamıştı sevincini. Kızıma oğluma, bir keyifle imzalamıştı yeni kitaplarını: "Oku bakalım garibin horozunu iyi öttürmüş müyüz?" Kitaplarla Söyleşi Ozlemin en kötü yanı dinmeyeceğini bilmek. Bir kez daha konuşamaya cağınt bilmek ölenlerle. Hep son rastlantıyı hatırlamak. Asım Bezirci'nin "Sıvas'a gidiyorum" acelesiyle Cumhuriyet'te içmediği bir bardak çayı hatırlamak. Rıfat Ilgaz'ın Nâzım Hikmet'e Yurttaşlık Hakkı Yürüyiişü'ndeki yüzünü hatırlamak. "Çok yoruldum" deyişimize sitemli yanıtını S A Y F A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle