30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1992 Nobel Edebiyat ödülunün sahibi, Güney Afrikalı yazar Nadine Gordimer:sal Kongresi yasal bir parti haline geldi larına şaşırıyorum. Çünkü Afrika Ulu Beyaz insan atalarımn günahını taşıyor bir şey değil. örgiit içindeki çahşmalarınızla yazarlığtnız nasıl bağdaşıyor? GORDİMER Gayetdoğalolarak yürüyor. İki yıl kadar önce Güney Afrika ile Mozambik arasındaki smır bölgesinde iki hafta süreyle kalıp BBC için bir film çevirdim. Mozambik'te birkaç gün de bir mülteci kampında kaldım. Orada bir aileyle tanıştım. Çocuklar, büyuk anne v ebüyük babayla görüştüm. Güney Afrika'da muazzam bir açık hava parkı olan Kluger Park'ı üç gün üç gece yaya olarak geçmişler. Hiçbir korumaları olmadan zebralar, aslanlar, fillerin arasında yürümüşler. Bu olaydan sonra 1012 yaşlarında küçük bir kızın hayali hiç gözümün önünden gitmedi. Birkaç hafta sonra da oturdum, "The Ultimate Safari" (Son Safari) adlı küçük öykuyü yazdım. Beyazsınız ve Afrikalılığınızı savnuyor, bununla övünüyorsunuz. GORDİMER Bunda şizofrenik bir durum yok. Siyahlar beni kabul etti ve bana Afrikalı olduğumu söyleme hakkını verdi. "Beyaz ve Güney Afrikalı olmak her şeye değer" demiştiniz. GORDİMER Bence beyaz insan atalarımn günahının ağırlığını taşıyor. Bende de diğerleri kadar bu agırlık var. Davranışları, yaşam biçimini değiştirmek siyahların gösterdiği yöhe gitmek lazım. Marcel Proust ve Thomas Mann, Gordimer'in en sevdiği yazarların başında geliyor. Nadine Gordimer, Joseph Conrad'ı arada bir, Anton Çehov'u ise her zaman okuyor. Ünlü yazara göre beyaz insan atalarımn günahının ağırlığını taşıyor. arare'deki Zimbabve Üniversitesi'nde 1013 şubatgünleri arasında BM'ye bağlı UNESCO örgütüyle Zimbabve Ulusal UNESCO Komisyonu, Zimbabve Üniversitesi ve Uluslararası PEN örgütünün ortaklaşa düzenledikleribirkolokyumyapıldı. Bütün Afrika üHcclerinden kırk kadar edebiyat profesörünün katıldığı toplantının konusu "21. yüzyıl arifesinde Afrika romanı ve şiirinin belli başh yonleri" idi. Toplantılan önemli ölçüde renklendiren ikı sima; biri beya/., diğeri zenci iki Güney Afrikalı yazardı. Bunlar, ülkelerinde insani bir gelecek sağlamak için ırk ayrımı politikasına karşı canla başla mücadele eden Afrika Ulusal Kongresi militanlan Nobel Ödüllü yazar Nadine Gordimer ve Mongane Wally Serote idi. Wally Serote konuşmaya başladığında bütün dinleyiciler ilgiyle yerlerinden doğruldular. Bu siyah Afrikalı adam elide silahı, Botswana ya da Angola'nın makilerinde Güney Afrika askerlerine karşı savaşmiştı. Çok sakin, kararlı bir sesle konuşuyordu. Bu lop lantıda bir konuşma yapan geçen yılın Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Güney Afrikalı kadın yazar Nadine Gordimer daha sonra Fransız Le Nouvel Observateur dergisine bir demeç verdi. Nadine Gordier'le Le Nouvel Observateur muhabiri arasındaki söyleşi, sorularveyanıtlarıyla şöyle: Bir keresindc şöyle yazmıştınız: 'Tam anlamıyla devrimci olup ömür boyu hapis cezasına çarptınlma cesaretini hiçbir zaman gösteremedim. Bende yazarlık bencilliği vardı.'Siz hep böyle miydiniz? GORDİMER Tabii.Ömrürnboyunca da bencil kalacağım. Her şeyden önemlisi de" bir kadın olduğumdan. Bir ailem var. Bu ailenin içinde yazmak için zaman sükuneti bulmak öyle basit S A Y F A 4 Neden? GORDİMER Çünkü oldukça uzun bir zamandır hep ne yapılması gerektiğini beyazlar ortaya koydu. Şimdi artık diğerlerini dinlemenin zamanı Yok olmak, ölmek için mi? Biraz Calvinist bir görüş değil mi? GORDİMER (Gülüyor) Hayır, söylemek istediklerimi yanlış ifade ettim. Ortaya koymak istediğim konu tam anlamıyla eşit bir düzeyde olunması. Eşitlik tartışma hakkını da getiriyor. Siz Afrika Ulusal Kongresi'nin bir militanısınız. Bu, yazarlık özgürlüğünüzü kısıtlıyor mu? GORDİMER Hayır, sanmıyorum. Ben özgürlüğümü koruyorum, bunu Afrika Ulusal Kongresi'ndeki yoidaşlanmın hepsi biliyor. Son kitabımda örgüt içindeki çatışmaları anlattım. Pek çok kişi örgütü eleştiriyor. Ama hiç kimse kitapta yazdıklarım yüzündenbanaserzeniştebulunmadı. Peki, giinün birinde Afrika Ulusal Kongresi'nden ihraç edilirseniz? GORDİMER Belkibirgünbuda olacak. Hayat boyle. Ama burada çok önemli bir nokta var. Afrika Ulusal Kongresi hiçbir zaman ırkçı bir örgüt olmadı. Pek çok beyaz bana sık sık şöyle der: 'Nadine göreceksin. Afrika Ulusal Kongresi iktidara gelince beyaz olduğun için seni atacaklar. Irkçı olmadıklarını söyleyen beyazların davranış H NadlneCordimer ğinden beri ona üye olan beyazların sayısının azlığı beni hayrete düşürüyor. Pek çok kişi Afrika Ulusal Kongresi'ni desteklediklerini söylüyorlar, ama üye olmüyorlar. Bu çok komik bir durum. Çünkü insan ırkçı olmayan bir partiyi destekliyorsa onun içinde olmalıdır. Özellikle de ırkçdıktan uzak bir gelecek isteyen beyazlar... Afrika Ulusal Kongresi'nde Wally Serote'la birlikte ırkçılık sonrası kültür konusunda çalışıyorsunuz... GORDİMER Edebiyatın, söz cüklerin diğer sanatların muazzam gücüyle toprağa gömülmesinden korkarım. özellikle de müzik ve dansın etkisi büyük olur. Bütün bunlar edebiyat için biraz tehlikelidir. Bu dönemin anahtar sözcüğünün 'çıkar' olmasından kaygılanıyorum. En sevdiğiniz yazarlar hangileri ? GORDİMER Benm kuşağımın yazarları için olduğu gibi benim için de Marcel Proust var. Yaşamım üzerinde, sadece kitaplarım değil, davranışlarım, aşk, aile ilişkileriyle ilgili görüşlerim üzerinde çok etkili oldu. Ama başka yazarlar da var ki onlar sonsuza kadar var olacak. örneğin bir Thomas Mann var. Daha geçenlerde yeniden "Venedik'te ölüm"ü okudum. Ama ne kitap... tnsanın içindenkalemini fırlatjp atmak geliyor. Arada bir Conrad'ı, her zaman da Çehov' u okurum. Peki, Faulkner? GORDİMER Faulkner'la iletişim kuramadım. Anlatımmı çarpık bulurum. Ondan daha az tanıntnış, ama benim sevdiğim başka Amerikalı yazarlar var. örneğin Eudora Welty Güney'le ilgili yazdıklarım okuduğumda bunlar, Faulkner'ın dolambaçlı ifadesinden çok daha fazla içime işliyor. Fransa'da ise benim için özel bir anlam ifade eden çağdaş yazar Michel Tournier var'. Beni ona çeken şey, özgünlüğü. Marsilya yakınlarında geçen bir öyküsü var. Muazzam bir çöp tenekesi var, bir de adam. Adam, bu çöp tenekesinin içindeyanlışlarımızla, içimizde gerçeğe karşı çıkan her şeyle yaşamlarımızın arkeolojisini görüyor. Bunu on yıl once yazmıştı. Şımdi bugüne bakın bir de. En büyük sorunumuz nedir? Kalıntılarımızı ne yapacağımızıbir türlü bilemiyoruz, değil mi? Güney Afrika edebiyatında sizin dışınızda bilincn yazarlar: Brink, Breytenbach ya da Coetzee. Bunların hepsi de beyaz. Siyah yazarlar daha az tanınıyor... GORDİMER Bu, editörlerin yaptığı bir yanlış. Sonra da okuyucular hatayapıyorlar. Fransızların kaçı Fransızcayazan siyah yazarları okuyor? D CUMHURİYET K İ T A P S A Y I 112
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle